Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1410 E. 2018/1273 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1410 Esas
KARAR NO : 2018/1273

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2016
KARAR TARİHİ : 11/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinden satın aldığı muhtelif faturalardan kaynaklanan müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı 3.100,00 TL borcunu ödemediğini, bahse konu ürünlerin faturalarda ismi yazılı———ve diğer davalı çalışanlarına teslim edildiğini, Davalı borcunu ödemediğinden alacağın tahsili için davalı aleyhine takibe geçildiğini ancak davalı takibe itiraz ettiğinden takibin durduğunu, Davalının takip dayanağı faturalara yasal sürede itiraz etmediğinden faturaların içeriğini kabul etmiş olduğundan borçlu olmadığını ileri süremeyeceğini, Müvekkilinin ticari defterleri üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesinde alacaklı olduklarının ortaya çıkacağını, davalının faiz oranına da itirazının yersiz olduğunu, zira taraflar tacir olduğundan talep edilenin ticari temerrüt faizi olduğunu, müvekkilinin alacağı likit alacak olduğundan takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı asil davaya yanıt dilekçesinde özetle, davacı ———– kendisinden 3.100,00 TL alacaklı olduğunu iddia ettiğini, davacı ile aralarında böyle bir alacak vereceğin bulunmadığını, kendisini tanımadığını, plasiyerleri ile satış yaptığını, birkaç defa alışverişleri olduğunu, son verdiği malların fiyatları yüksek olduğu için iade faturası kesip hesabı kapattıklarını, mal iadesinin davadan sonra olduğunu, iade faturasını ekte sunduğunu, davacının malı ——– ve diğer çalışanlara teslim ettiğini beyan ettiğini, ——— isimli kimseyi tanımadığını, bu isimde bir kimseyi çalıştırmadığını, icra dairesine itirazını süresinde yaptığını, sonuç olarak alacaklı görünen tarafa hiçbir borcu olmadığını, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu ——–.İcra Dairesinin 2016/9073 Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış, tetkik edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 27/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafın 25.06.2016 günü mahkeme kaleminde ibraz ettiği 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin davacı tarafın ibraz ettiği 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin noter açılış onamaları ile yevmiye defterlerinin noter kapanış onamalarının süreleri içinde yaptırılmış olduğu, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, birbirini teyit ettiği görülmüştür. Davalı asil ———- Sayın Mahkeme tarafından inceleme gününün belirlendiği 13.02.2018 tarihli duruşmada hazır bulunmuş, kendisine defterlerini 26.03.2018 inceleme günü ibraz etmesi için ihtarda bulunulmuş ve kesin süre verilmesine rağmen inceleme günü hazır bulunmamış, ticari defterlerini ibraz etmemiş, ayrıca herhangi bir mazeret bildirmemiştir, bu halde davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçınıp kaçınmadığı hususunun takdiri Sayın Mahkemenindir. Takip alacaklısı borcun ticari ilişkiye dayalı faturalar bakiyesinden kaynaklandığını ileri sürerek takip borçlusu aleyhine 29.04.2016 tarihinde İstanbul ———– İcra Müdürlüğünün 2016/9073 E sayılı dosyası ile 3.100,00 TL alacağının tahsili için takibe geçmiş, takip borçlusu asilin süresi içinde; Alacaklı görünene hiçbir borcum yoktur, haksız başlatılan takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ediyorum, takibin durdurulmasını talep ederim. Şeklindeki itirazı üzerine takip durmuş, takip alacaklısı bunun üzerine işbu huzurdaki itirazın iptali davasını açmıştır. (takip alacaklısı asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık % 10,50 oranında avans faizi yürütülmesini talep etmiştir), Davacının takip konusu faturalar içeriği mallan davalıya teslim edip etmediği, takip miktarı kadar cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı hususunda olduğunu tespit etmiştir. Hazır bulunan davacı vekili ile davalı asil uyuşmazlığın tespitine bir itirazlarının bulunmadığını beyanla tutanağı imzalamışlardır. Ön inceleme duruşmasında davalıya davacı vekili tarafından dilekçe ekinde sunulan irsal iyeli faturaların suretleri gösterilmiştir, davalı asil sorgulamada ———- no.lu faturalarda ismi geçen —— kişiyi tanımadığını, böyle bir çalışanının olmadığını, ————- no.lu irsaliyelerde isim ve imzası bulunan ——– çalışanı olduğunu, diğer bir kısım faturalarda isim olmadığını sadece imza olduğunu, ayrıca bazı irsaliyeli faturalarda ismi yazan ———– isimli kişiyi tanımadığını, böyle bir çalışanının olmadığını savunmuştur. Davacının sunduğu 21 adet irsaliyeli fatura incelendiğinde söz konusu irsaliyeli faturaların içeriğinin pastane malzemesi olduğu, tüm fatura içeriklerinin birbiri ile uyumlu olduğu, irsaliyeli faturaların bilgisayar ortamında düzenlendiği yani davalı tarafa teslimden önce düzenlendiği, bu hususun irsaliyeli faturalar içeriğinin davalının siparişleri üzerine hazırlandığını, irsaliyeli faturaların uygun bir sıra numarasını takip ettiği görülmüştür. Davacı taraf vekili dava dilekçesinde ‘Faturalara konu ürünler ————— ve davalının diğer çalışanlarına teslim edilmiştir’ şeklinde beyanda bulunmuş, ancak davacının incelenen irsaliyeli faturaları altında teslim alan ismi olarak ———- ismi bulunmamaktadır. Davalı asil ön inceleme duruşmasında ———- no.lu faturalarda ismi geçen —— kişiyi tanımadığını, böyle bir çalışanının olmadığını, ———– no.lu irsaliyelerde isim ve imzası bulunan ——–çalışanı olduğunu, diğer bir kısım faturalarda isim olmadığını sadece imza olduğunu, ayrıca bazı irsaliyeli faturalarda ismi yazan ———–isimli kişiyi tanımadığını, böyle bir çalışanının olmadığını savunmuştur. Davacının davalı tarafa 06.11.2015 ile 27.01.2016 tarihleri arasında 21 irsaliyeli fatura ile 14.490,32 TL tutarında pastane malzemesi verdiği, buna karşılık davalı tarafın toplam 21 ayrı tarih ve tutarda olmak üzere davacı tarafa 11.390,32 TL ödeme yaptığı görülmüştür. Davalı tarafın tanımadığım dediği ————- isim ve imzasına davacı tarafından 5.031,19 TL tutarlı 5 adet irsaliyeli fatura, yine davalı tarafın tanımadığım dediği ———— isim ve imzasına davacı tarafından 5.819,33 TL bedelli toplam 9 adet irsaliyeli fatura ve içeriği olmak üzere toplamda 14 adet irsaliyeli fatura içeriği ile 10.850,52 TL tutarında mal teslim edildiği görülmektedir, peki bu halde davalı taraf imzalarını kabul etmediği ————- isimli kişiler tarafından teslim alınmış 14 adet irsaliyeli fatura karşılığı 11.390,32 TL tutarı neden dolayı davacı tarafa ödemiştir, bu hususun sorgulanması ve takdiri tamamen Sayın Mahkemeye kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, cari hesaptan doğan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı davacı ile bir kaç defa alışverişi olduğunu ödemeleri düzenli olarak yaptığını son olarak kendilerine verilen malların fiyatlarının yüksek olduğu için iade faturası düzenleyip malları iade ettiklerini savunmuştur. İspat yükü kendisinde olan davacı cari hesabı oluşturan tüm faturalara konu malların teslim edildiğini ispat etmelidir ancak davalının kendilerine son olarak teslim edilen mallar için iade faturası düzenlediği savunması karşısında ispat yükü davalı tarafa geçmiş olup davalı iade faturasını ve faturaya konu malları davacıya teslim ettiğini ispatlamalıdır. Mali müşavir bilirkişi aracılığıyla taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş inceleme günü davalı defterlerini ibraz etmemiş, davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde Davacının davalı tarafa 06.11.2015 ile 27.01.2016 tarihleri arasında 21 irsaliyeli fatura ile 14.490,32 TL tutarında pastane malzemesi verdiği, buna karşılık davalı tarafın toplam 21 ayrı tarih ve tutarda olmak üzere davacı tarafa 11.390,32 TL ödeme yaptığı, davacının davalıdan bakiye 3.100,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı her ne kadar kendilerine verilen son malların fiyatları yüksek olduğu için iade faturası düzenleyip malları teslim ettiğini savunmuş ise de iade faturasının davacıya tebliğine ve iade faturasına konu malları davacıya teslim ettiğine dair belge de sunulmamıştır. Davalı tarafça delil olarak muavin defterine dayanılmış ise de söz konusu muavin defteri teslimi ispat edecek nitelikte değildir. Açıklanan nedenlerle davalı savunmasına itibar edilmemiş ve sübuta eren davanın kabulüne, alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile davalının İstanbul Anadolu ————. İcra Müdürlüğünün 2016/9073 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacak likit olmakla dava konusu 3.100,00 TL alacağın %20’si oranındaki 620,00 TL inkar tazminatının davacı lehine davacıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan ——— gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 211,76 TL harçtan davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 52,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 158,81 TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 86,45TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 700,00 TL bilirkişi ücreti, 111,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 811,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı miktar olarak kesin istinaf yolu kapalı olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı-