Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1380 E. 2020/827 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1380 Esas
KARAR NO : 2020/827
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2016
KARAR TARİHİ : 10/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında —- tarihli sipariş sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince —– bedel karşılığında davalının belirtilen — teslim etmeyi üstlendiğini, davalı yana sözleşmenin imzalanmasından sonra —– kısmi ödeme yapıldığını, kalan —- tarihinde ödendiğini, ürünlerin taahhüt edilen tarihten çok sonra —- tarihinde teslime hazır hale getirildiğini, ancak teslim edilmek istenilen ürünlerin sipariş formunda belirtilen halinden çok farklı bir halde getirildiğini, ürünlerin ayıplı olması nedeniyle teslim alınmadığını ve ayıbın derhal düzeltilmesinin talep edildiğini, buna rağmen ürün teslimi yapılmadığını, müvekkilince sözleşmeden dönülerek ücret iadesi talep edildiğini, ancak iade edilmediğini, bu nedenle——- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde özetle; davacı tarafından satın alınan ürünlerin sipariş edilen biçimde—– tarihinde eksiksiz teslim edildiğini, davacı tarafından sözde ayıp ihbarı müvekkiline —– tarihinde tebliğ edildiğini, davacının tacir olduğunu, ayıp ihbarının süresi içerisinde yapılmadığını, teslim edilen ürünlerin ayıplı olmadığını, düzenlenen faturanın davacı yana tebliğ edildiğini, davacı tarafça ——ödeme yapıldığını, bakiye tutarın ise ödenmediğini savunarak; davanın reddini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, taraf defterleri,——- sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——– sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine — alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek —- oranında avans faizi ile birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya— tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından — tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı tarafça ticari defterlerin belirlenen inceleme gününde ibraz edilmediği, davalı tarafça düzenlenen faturanın davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı yana —- ödeme yapıldığı, davacının davalıdan —– alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, yapılan sözleşme gereği davalı tarafça mal teslimi yapılmadığından yapılan ödemenin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davacı yana sözleşmede belirtilen şekilde ürün teslimi yapılmasına rağmen bakiye tutarın ödenmediğinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı tarafça davacı yana mal teslimi yapılıp yapılmadığı, davacı tarafça sözleşmede kararlaştırılan bedelin ödenip ödenmediği, ürünlerin ayıplı olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf ödediği bedelin iadesini talep ettiğine göre; öncelikle, işbu bedeli davalı yana ödediğini ispat etmesi gerekmektedir. Davacı taraf, —-tutarındaki ödemenin sözleşmenin imzalanması ile birlikte yapıldığını, bakiye tutarın ise —- tarihinde yapıldığını iddia etmektedir. Davalı taraf ise —-tutarlı ödemeyi kabul etmekle birlikte, bakiye kısmın ödenmediğini savunmaktadır. Davacı taraf —- tutarlı ödemenin elden yapıldığını beyan etmiş ve buna ilişkin olarak davalı çalışanı tarafından imzalanmış bir belge dosyaya ibraz edilmiştir. Anılan belge ile ilgili olarak davalı yana isticvap davetiyesi çıkarılmış ancak usulüne uygun tebliğe rağmen davalı yan belgeye karşı herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Davacının kendi lehine delil teşkil eden ticari defterlerinde de ödemeler kayıtlıdır. Tüm bu delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucu, davacı tarafça sözleşme ile kararlaştırılan —– bedelin davalı yana ödendiği kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf, mal teslimi sırasında ürünlerin kararlaştırılan şekilde olmamasından dolayı teslim alınmadığını belirtmektedir. Davalı yan ise ürün tesliminin eksiksiz ve ayıpsız şekilde yapıldığını savunmaktadır. Bu durumda mal tesliminin yapıldığının davalı tarafça ispat edilmesi gerekmektedir. Davalı tarafça buna ilişkin olarak bir kısım mail yazışmaları dosyaya ibraz edilmiş ancak sunulan yazışmalar davacı tarafından kabul edilmemiştir. Bu hususta davalı yana ait bilgisayar kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere davalı tarafa ilgili bilgisayarı sunması için kesin süre verilmiş ancak ibraz edilmemiştir. Davalı tarafça mal tesliminin ispatı için tanık deliline de dayanılmış ise de; verilen kesin süre içerisinde gerekli delil avansı yatırılmadığından bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılmıştır. Davalı tarafça düzenlenen fatura da davacı defterlerinde kayıtlı bulunmamaktadır. Dosya içerisinde mal tesliminin yapıldığını ispata yarar başkaca bir delil de mevcut değildir. Bu hali ile davacı yanın sözleşme gereği belirlenen malı teslim etmediği, ancak bedelini tahsil ettiği, —– davcı yana iadesinin gerektiği, davalı yanın icra takibine itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu anlaşılmakla; icra takibi ile talep edilen avans faizinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacı tarafça takip talebinde ve ödeme emrinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık—–değişen oranlarda avans faizi isteminde bulunmuştur. Bu hali ile davacının talebi HMK md. 26 uyarınca aşılamayacağından ————- taleple bağlılık ilkesi gereğince; asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık —- avans faizi oranını aşmayacak şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
Takibe konu alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği, likit olmadığı kanaatine varılmakla; davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —— gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile;
Sabit olan —- alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda işleyecek ve yıllık —-oranını aşmayacak avans faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının——- sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline takibin devamına,
Likit bir alacak bulunmaması sebebiyle icra inkar tazminatı isteminin reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 922,19.-TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 163,05.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 759,14‬.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından yatırılan 163,05.-TL peşin harç ve 29,20 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 192,25.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 240,00.-TL posta gideri olmak üzere toplam 840,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6.Davalı tarafından yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 10/12/2020