Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1324 E. 2022/204 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1324 Esas
KARAR NO: 2022/204
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Alım Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/12/2016
KARAR TARİHİ: 14/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Alım Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinden — tarihli — değerindeki —–satın aldığını, inşaat malzemelerinin — numaralı sevk irsaliyesi ile davalının çalışanı —- teslim edildiğini, malzemelerin inşaat yapımında kullanıldığını, ancak fatura bedelinin ödenmediğini, bu nedenle —– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak takibe itiraz edildiğini, alacağın likit olduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından düzenlenen faturaya müvekkili tarafından gönderilen ihtarname ile itiraz edildiğini, müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, —- şahsın müvekkili çalışanı olmadığını, davacının iddialarını yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini savunarak; davanın reddine ve %20 oranından az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, —-, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
— sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkememiz davacısı tarafından cari hesap alacağına istinaden davalı aleyhine — alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından —- tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter kayıtları ve dosya üzerinde inceleme yapılmak üzere bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —tarihli raporda özetle; davacının ticari defter kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafından davalı yana — tutarında fatura düzenlendiği, davalı tarafça fatura tutarının verilen çek ile ödendiği, daha sonra davacı tarafından dava ve takip konusu —utarlı faturanın düzenlendiği, faturaya istinaden ödeme yapılmadığı, dava konusu edilmeyen fatura konusu ürünlerin davacı tarafından dava dışı —- bedelle satın alındığı ve aynı fatura içeriğinin davalı yana — tutar ile fatura edildiği, dava dışı — tarafından davacı adına düzenlenen sevk irsaliyesinde malları teslim alan kişinin — olduğu, malların —- olması nedeniyle boşaltmanın doğrudan davalı işyerine yapıldığının kabul edilebileceği, dava ve takip konusu fatura konu malların — kişiye teslim edildiği, bu nedenle davacının davalıdan —- alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı yanın ticari defter kayıtlarının incelenmemesi nedeniyle bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; davalının —yılına ait envanter defterinin ibraz edilmediği, sadece açılış kapaklarının tasdiki yapılarak içeriği defter sayfalarının noter onaysız olduğu, uyuşmazlık konusu—-faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Malların teslimine ilişkin olarak davacı tanığı ——– dinlenilmesine karar verilmiş ise de, yapılan tüm araştırmalara rağmen tanığa ulaşılamamıştır.
Davacı vekilince yemin deliline dayanıldığı beyan edilmiş olup, davalı şirket yetkili — tarihli celsede; “benim şirketimde — herhangi bir çalışanım yoktur, ben davacı şirketten, dava konusu edilen ——- tarihli faturaya konu malları almadım, ben davacı firmayı tanımıyorum, herhangi bir ticari ilişkim yoktur, ben —- çalışırım, davacı tarafta sanıyorum, bu firma ile çalışmaktadır, ben daha önce—– aracılığı ile davacı tarafa çek verdim ve bir defa mal aldım, bunun dışında herhangi bir ilişkim olmadı, davacı firma yetkililerini tanımam, ben daha önce satın alınan malları kimin teslim aldığını bilmiyorum, zaten bu malları da biz —- sipariş ettik, onlarda faturasını kesti ve —— firması bize malı gönderdi, — malları davacıdan temin ederek getirmiş sanıyorum, biz — siparişimizi verdik, ve çekimizi de —-firmasına verdik, onlarda davacı firmaya ulaştırdılar, davacı firmada bize fatura kesti, ben — ticari ilişki içindeyim, —- firmasının malları hangi firmalardan temin ettiğini bilmiyorum, bu husus —malları temin ettiği firmalar arasındaki ilişkidir, biz —– sipariş veririz ve ödemeleri de onlara yaparız” beyanında bulunarak yemini eda etmiş ve işbu beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde özetle; davacı tarafça, fatura alacağına istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, fatura konusu malların teslim edilip edilmediği ve fatura bedellerinin ödenip ödenmediği noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça; takip konusu —– adet fatura düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun ——, kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi—–halinde alacaklının —- uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. ——
Somut olay bakımından ise; davalı tarafça akdi ilişkinin varlığına itiraz edilmiş ve takip konusu faturaya esas malların kendilerine teslim edilmediği savunulmuştur. Davacı tarafından düzenlen takip ve dava konusu —– bedelli fatura davalı defterlerinde yer almadığı gibi, faturaya davalı tarafından da itiraz edilmiştir. Bu hali ile, taraflar arasında akdi ilişkinin kurulduğu ve fatura konusu malların davalı yana teslim edildiği hususun davacı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Davacı taraf fatura konusu malların davalı çalışanı —– teslim edildiğini iddia etmektedir. Ancak dosya kapsamında mevcut—- kayıtlarında davalı şirketin bu isimli bir çalışanına rastlanılamamıştır. Yapılan emniyet araştırmasında da davalının bu isimli bir çalışanı olduğu bilgisine ulaşılamamıştır. Her ne kadar —-şahıs tanık olarak dinlenilmek istenmiş ise de, yapılan tüm aramalara rağmen kendisine ulaşılamamıştır. Davacı taraf, davalı adına düzenlenen ve bedeli ödenen — bedelli fatura konusu malların da aynı —-kişiye teslim edildiğini iddia etmiştir. Ancak anılan faturaya ilişkin olarak davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen —— tarihli sevk irsaliyesinde teslim alan kısmında herhangi bir imza bulunmamaktadır. Bilirkişi tarafından davacının anılan fatura konusu malları satın aldığı dava dışı — tarafından davacı adına düzenlenen — tarihli sevk irsaliyesinin teslim alan kısmında —- ve imzasının bulunduğu, fatura konusu malın —–olması nedeniyle doğrudan davalı yana teslim edildiği kanaatine varıldığı belirtilmiş ise de; bu yönde somut bir delil dosyada bulunmadığı gibi davacı tarafından da bu yönde bir iddia da bulunulmamıştır. Bu nedenle bilirkişi raporuna bu yönü ile itibar edilmemiştir. Davacı tarafça yemin deliline başvurulmuş ise de, davalı şirket yetkilisi tarafından yemin eda edilmiştir. Bu hali ile davacı taraf; dava ve takip konusu faturaya ilişkin olarak davalı ile aralarında bir ticari ilişki kurulduğunu ve fatura konusu malın davalı yana teslim edildiğini ispat edemediğinden, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça kötüniyet tazminatı isteminde bulunulmuş ise de; davacı yanın kötüniyeti sabit olmadığından, işbu istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —– gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Kanıtlanamayan davanın REDDİNE,
Davacı yanın kötü niyeti sabit olmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
2.Alınması gerekli 80,70.-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 465,59.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 384,89.-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından posta gideri olarak yapılan 50,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.782,50.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde—— nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 14/03/2022