Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1295 E. 2020/889 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1295 Esas
KARAR NO : 2020/889
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2016
KARAR TARİHİ: 23/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; Taraflar arasındaki Sözleşmelere ———— aykırı olarak, Davalı tarafından gerçekleştirilen ve haksız rekabet oluşturduğu ———– dosyasında ve ————– yer alan bilirkişi raporları ile sabit olan taklit ————- ilişkin, ihtiyati tedbir kararı verilmesini, haksız rekabet ve sözleşmeye aykırılık oluşturan fiillerinin men’ini, haksız rekabet sonucu oluşan fiili durumun ortadan kaldırılmasını, taklit ürünlerin piyasadan toplatılmasını, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, tazminat miktarının tam ve kesin olarak tespitinin mümkün olmaması sebebiyle, belirsiz alacak davasına konu olmak ve tüm haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik —- talep edilen maddi tazminatın ve ——- manevi tazminatın faiziyle davalıdan tahsilini, Sözleşmeler uyarınca oluşan zararın tazmini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; davacı tarafından, huzurdaki davada ileri sürülen iddialar ile aynı iddialarla, ————— sayılı ihtiyati tedbir talepli dava açıldığını, bu davada tedbir talebinin duruşmalı olarak incelenmesine karar verilince, davacı yine —————- sayılı dava ile ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, ——bu davaları birleştirerek incelediğini ve ——– tarihli duruşmada tedbir talebine itirazların değerlendirdikten sonra, davacıyı haksız bularak talebinin reddine karar verildiğini, huzurdaki davada ise kötü niyetli davacı bu olayları Mahkemenin bilgisinden gizlediğini, mahkemeye yanıltıcı beyan ve iddialarda bulunarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne sebebiyet verdirdiğini, Nitekim, Mahkeme tarafından ————– sayılı dosyaları celp edilerek incelendiğinde, bu durum açıkça görüleceğini, Kaldı ki, müvekkili tarafından davacının sırlarının hukuka aykırı olarak kullanılması ve haksız rekabet fiilinin işlenmesi söz konusu değildir ve ihtiyati tedbir şartları oluşmadığını, Müvekkili şirket tarafından davacıya maddi ya da manevi zarar verilmesi de söz konusu olmadığından, tazminat talebi kabul edilemez olduğunu, aksine haksız ihtiyati tedbir ve dava yüzünden müvekkil şirket maddi ve manevi zarara uğradığını,
Davacının iddiaları haksız ve kötü niyetli olduğundan ve müvekkili şirket tedbir kararının uygulandığı her gün katlanarak artan bir şekilde zarara uğradığından, ön inceleme duruşması beklenmeksizin HMK 394 uyarınca ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ve akabinde yapılacak yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH :Davacı vekili — tarihli ıslah dilekçesi ile ; HMK’nın 107/2 maddesi uyarınca ve yukarda izah edildiği üzere fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak, Dava tarihinde talep edilen, —- maddi tazminat talebimizi —artırarak ——– çıkardıklarını;
Haksız rekabet ve sözleşmeye aykırılık davamızın kabulüne,
Davalının haksız rekabet oluşturan —— üretimine son verilerek haksız rekabetin men’ine,
Davalı şirketin adresinde ve olası diğer adreslerde bulunan tüm ————– bulunanlar da dahil olmak üzere ttk 56/c uyarınca haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan çizim, mail, bilgi, belge, dosyalar, teknik çizim ve taklit otomatik folluklar gibi iş ürünlerinin imha edilmesine,
TTK 56/c uyarınca haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılması ve tbk 113/3 uyarınca davalının oluşturduğu borca aykırı durumun ortadan kaldırılması amacıyla tavsan tarafından üretilmiş tüm ——– piyasadan toplatılmasına,
Davalının internet sitesinde yer alan ———- tanıtımının, broşür ve reklamlarının kaldırılması ve ttk 56/c bendi gereğince haksız ve yanıltıcı olarak yapılan beyanların düzeltilmesi amacıyla davalının internet sitesinde ve———- kararın ilanına,
Talep ettiğimiz ——maddi ve —– manevi tazminatın davalı tarafından müvekkile ödenmesine,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ; haksız rekabetin tespiti, meni ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu ve ek raporları, tarafların iddia ve savunmaları, takip dosyası hep birlikte değerlendirildiğinde;
Somut olayda davacının iddiasını dayandırdığı haksız rekabet eylemi TTK m.55/1-c’de düzenlenen “Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma” şeklindeki haksız rekabet eylemidir. Söz konusu hüküm şu şekildedir:
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma; özellikle;
1-Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak,
2-Üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği hâlde, yararlanmak,
3-Kendisinin uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak.
TTK m.55/I/c’de, başkasının iş ürünlerinden yararlanmanın haksız rekabet teşkil edeceği üç ihtimale özellikle değinilmiştir. îlk ihtimal olan TTK m.55/l-c-l’de kişinin kendisine emanet edilmiş iş ürünlerinden yetkisiz yararlanması düzenlenmiştir. Burada iki hususa dikkat edilmelidir: (1) iş ürününün kişiye emanet edilmiş; olması ve (2) bu şekilde edindiği iş ürününden yetkisi olmadığı halde yarar sağlaması. îş ürününün kişiye emanet edilmiş olması geniş yorumlanmaktadır. Iş ilişkisi gereği ortaklarla paylaşılan bilgiler bu kapsamda değerlendirilebilir.
Davacı taraf, davalı şirketin kendilerine ait———– ilişkin teknik çizim ve imalat tekniklerini kullandığını iddia etmektedir. Davalı tarafsa davacının tescilli bir tasarımının veya patent hakkının bulunmadığından bahisle bu davanın reddini talep etmektedir. Diğer unsurlara geçmeden önce ifade etmek gerekir ki, bir firmanın ürettiği makinelere ait teknik çizimler, ürünün nasıl oluşturulacağına ilişkin bilgiler TTK m.55/l-c anlamında iş ürünü olarak korunabilir. Bu bent kapsamında koruma sağlanabilmesi için ürünün tescilli bir sınai mülkiyet hakkı oluşturması gerekmez. ————-
Taraflar,——— şirketi kurmuşlar ve ——— karar verilmiştir.
—— kuruluşu sırasında taraflar arasında akdedilen sözleşmenin eki olarak dosyaya sunulan iş planına göre, davacı ———– ilişkin ekipman ve bilgileri ———- paylaşacaktır. Davalının folluk makinesinin üretimi için gerekli olan teknik bilgileri tarafların kurduğu bu ticari ilişki sırasında edindiği,
Bilirkişi heyetinin kök raporda ve bundan önceki ek raporda yaptıkları incelemelere göre, davacı —- ait —————– tarafından üretildiği anlaşılan ——-arasındaki benzerlik olduğu ve bu benzerliğin teknik zorunluluklardan kaynaklanmadığı tespit edilmiştir.
Dava konusu ——– ilişkin teknik bilgiler, davacı ——– tarafından davalı —————— iş ürünü olarak kabul edilecektir. Bu durumda TTK m.55/l-c-rde düzenlenen haksız rekabet hali açısından aranacak son unsur, davacının bu iş ürününden yetkisi olmadığı halde yarar sağlamasıdır. Yararlanma iş ürününün emanet edildiği kişi tarafından kendi işletmesinde kullanılması şeklinde olabileceği gibi başkalarının kullanımına sunulması suretiyle de gerçekleşebilir.
—- arasındaki gizlilik sözleşmesinde, —- tarafından—————– faaliyetleri çerçevesinde kullanılmak üzere paylaşılan bilgilerin, ——– hissedarları, halefleri veya vekilleri tarafından kendi çıkarları için kullanılamayacağı açıkça belirtilmiştir. ———— ilişkin teknik bilgiler de bu kapsamda değerlendirilebilir.
Davalı taraf, davacıya ait———- bir benzerini üretmiştir. Bu makinanın üretilmesi sırasında davacı şirketten edinilen bilgilerin kullanıldığı anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle, davalı şirket, davacı şirket tarafından kendisine emanet edilen iş ürününden yetkisi olmadığı halde yarar sağlamıştır.
Yukarıda da ifade edildiği üzere emek ilkesi, haksız rekabet hukukunun belirlenmesinde kullanılan kıstaslardan biri olması yanı sıra, davacının iddialarını dayandırdığı TTK m. 55/1,c hükmünün de temelinde yer almaktadır. Ayrıca emek ilkesine aykırılık, haksız rekabet hukuku bakımından genel nitelikte bir düzenleme olan TTK m.54 kapsamında da eylemin haksız rekabet teşkil etmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu itibarla huzurdaki uyuşmazlığın emek ilkesi kapsamında da değerlendirilmesi, ortaya çıkabilecek tartışmaların önlenmesi bakımından önemlidir.
Huzurdaki uyuşmazlıkta, davalı tarafın davacıya ait otomatik folluk makinalarının benzerlerini ürettiği, bilirkişi heyetinin yaptığı incelemelerden anlaşılmaktadır. Söz konusu raporlarda yapılan incelemelere göre, davacı —- davalı ———- tarafından üretildiği anlaşılan folluk makineleri arasındaki benzerlik olduğu ve bu benzerliğin teknik zorunluluklardan kaynaklanmadığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafa ait söz konusu makinelerin, davacının bir çalışması ve harcadığı bir emeğin sonucunda ortaya çıkan bir ürün olduğu açıktır. Dolayısıyla davalı tarafından söz konusu makinenin herhangi bir teknik zorunluluk olmaksızın bir benzerinin yapılması, davacının emeğinden yetkisiz yararlanılması sonucunu doğurmakta olup, TTK m. 54 uyarınca da haksız rekabetin gerçekleştiği sonucuna ulaşılması mümkündür.
Haksız rekabet sebebiyle tazminat talep edilebilmesi için failin kusuru gerekmektedir. Davalı şirketin, yukarıda belirtildiği şekliyle haksız rekabette bulunduğu, bu fiili, fiilin işleniş şekli gereği, bile-isteye işlemiş olduğu, dolayısıyla haksız rekabetin davalının kastı ile gerçekleştiği bu nedenle davacının maddi ve manevi tazminat talebinde bulunması mümkündür.
Davacının —- yılındaki net satışların —- azalma olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, davacının talep edebileceği müspet zarar, — azalma oranına göre —- —-
Bu durumda davalı; —- satıştan — faaliyet kan elde ediyorsa, —- satıştan,——- faaliyet karı elde edeceğinden davacının ————- maddi tazminat talep edebileceği, TTK’nun 56. Maddesinin atfı ile TBK’nun 58. Maddesi gereği somut olayda koşulları gerçekleşen manevi tazminat talebinin de takdiren——— yönünden yerinde olduğu belirlenmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-Davalı tarafından davacıya ait ——–izinsiz bir şekilde benzerlerinin üretilmesinin TTK m. 54 bağlamında haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile haksız rekabetin men’ine;
2-Hükmün kesinleşmesinden sonra davalı şirket adresinde bulunan haksız rekabetin işlenmesinde kullanılan ————- toplatılmasına ve imhasına,
3-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile —— davalıdan tahsiline,
4-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile ; ——manevi tazminatın davalıdan tahsiline,
5-Hükmün kesinleşmesinden sonra davalı tarafından üretilen tüm taklit ürünlerin piyasadan toplatılmasına,
6-Hükmün kesinleşmesinden sonra TTK 59. Madde uyarınca hükmün —- genelinde dağıtılan ve trajı —— üzerinde olan bir gazetede bir kez yayınlanmasına, masrafın ileride davalıdan tahsil edilmek üzere davacı tarafından karşılanmasına,
7-Hükmün kesinleşmesinden sonra davalının internet sitesinde yer alan otomatik folluk makinesi ve plastik ızgara tanıtım, broşür ve reklamlarının kaldırılmasına,
Aşan istemin reddine,
8-Alınması gerekli 38.818,64 TL harçtan davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 1.724,83 TL peşin harç ve 9.100,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 10.824,83‬ TL harçtan mahsubu ile, eksik bakiye 27.993,81 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Kısmen kabul edilen 513.271,73 TL maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 42.713,56 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Kısmen kabul edilen 55.000 TL manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 7.950,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Kısmen red edilen 16.728,13 TL maddi tazminat yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Kısmen red edilen 45.000 TL manevi tazminat yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 6.650,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Davacı tarafından dava açılışı sırasında harç olarak yatırılan 1.758,33 TL ve yargılama aşamasında ıslah harcı olarak yatırılan 9.100,00 TL olmak üzere toplam 10.858,33‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
14-Davacı tarafından sarf edilen 10.000 TL Bilirkişi ücreti ve 348,55 TL Posta ücreti olmak üzere toplam yargılama gideri olan 10.348,55 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 9.334,57 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 1.013,98‬ TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
15-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
16-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/12/2020