Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1275 E. 2018/164 K. 14.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1275 Esas
KARAR NO : 2018/164
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/11/2016
KARAR TARİHİ : 14/02/2018 (Tefhim Tarihi) – 09/03/2018 (Yazılma Tarihi)
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki gereği 31/10/2014, 30/11/2014, 31/12/2014, 01/03/2015, 28/03/2015 tarihleri arası fatura alacığının mevcut olduğunu, söz konusu fatura alacağı ile ilgili faizle birlikte toplam 19.877,02 TL borcuna ilişkin olarak İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine başlattıkları ilamsız icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmış ve taraf teşkili sağlanmış olmasına rağmen davalı tarafça davaya ilişkin olarak herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamakla birlikte, davalı asil duruşmada alınan beyanında; davacıya olan borçlarını elden ödediğini, ancak güven ilişkisine dayalı olarak makbuz almadığını, dava dışı … Oto A.Ş’nin personelini taşıdığını, personelini taşıdığı araçlardan bir tanesinin davacıya ait olduğunu, davacı ile aralarındaki ilişkinin davacının aracını kullanmaktan kaynaklandığını, şoförün de davacı tarafça temin edildiğini ifade etmiş, yargılama sırasında beyanlarını tekrar etmiş ve kendisini vekil ile temsil ettirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali olduğu, davacı tarafça, davalı adına düzenlenen faturaların ödenmediğinden bahisle haksız itirazın iptaline karar verilmesinin talep edildiği, davalı tarafça, dava dışı şirketin personelinin taşınması için davacıya ait aracın yine davacı tarafça temin edilen şoför tarafından kullanılması nedeniyle aralarında ticari ilişki bulunduğu ve bu kapsamda düzenlenen tüm faturaları ödediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. Davacı tarafça sunulan sözleşmenin incelenmesinde; davalı taşıyıcı ile ile dava dışı taşıtıcı…. Oto.. A.Ş arasında, dava dışı şirketin personelinin taşınmasına ilişkin olarak taşımacılık hizmetleri sözleşmesi imzalandığı ve davacının da söz konusu sözleşmede şirket kaşesinin bulunduğu, davacı ile davalı arasında imzalanan müstakil bir yazılı sözleşmenin bulunmadığı, ancak davalı tarafça yapılacak taşımada kullanılacak aracın davacıya ait olduğu, dava dışı şirketinin personelinin taşınması için davacının maliki olduğu aracın kullanılması hususunda dosyamız tarafları arasında anlaşma bulunduğu, bu hali ile davacının aracının davalı tarafça kiralanmış oluğu ve takibi konu olan bedelin de davacının aracının davalı tarafça kullanılmasına ilişkin olarak düzenlendiği, aracı kullanan kişinin de davacı tarafından belirlenmesinin taraflar arasındaki ticari ilişkinin niteliğini değiştirmeyeceği anlaşılmıştır. HMK’nın 4/1.madde ve fıkrasının (a) bendinde “Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları..”nın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde bakılacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı tarafça davacının aracının kiralandığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın araç kiralama ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmakla Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 18/05/2017 tarihli, 2017/2106-7547 Esas ve Karar sayılı ilamı ile İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesi’nin 22/11/2017 tarihli 2017/780 – 733 Esas ve Karar sayılı ilamları da dikkate alınarak Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK nın 115/2. Mad uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3- Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğıinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 14/02/2018