Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1273 E. 2018/566 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1273 Esas
KARAR NO : 2018/566
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 23/11/2016
KARAR TARİHİ : 17/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin şirketin %99 hissesine sahip olan ortak …….29/06/2014 tarihinde vefat ettiğini ve hisselerinin mirasçılarına kaldığını, müteveffanın ölene kadar münferiden imza yetkisine sahip şirket müdürlüğünü ….. ile birlikte yaptığını, müteveffa öldükten sonra mirasçılar arasında meydana gelen ihtilaflar sonucu mirasçıların tasfiye davası açtığını, şirkete kayyım atandığını, tüm mal varlığına tedbir uygulandığını, söz konusu dava dosyasının Yargıtayda olduğunu, şirketin karar defterinin şirketin hissedarı ve imza yetkilisi olan müteveffada olduğunu, karar alınacağı zaman karar defterinin müteveffa tarafından şirkete getirip geri götürdüğünü, mirasçıların arasındaki anlaşmazlıklardan sonra karar alınamadığını, mirasçı ve ortaklar tarafından genel kurul kararının iptali talepli İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanlığına ……. Esas sayılı dava açıldığı ve Mahkemece karar asıllarının bulunduğu defterin arandığı ancak bulunamadığını, defterin şirket müdürü ve müteveffa tarafından muhafaza edildiğini ve diğer yetkili ve çalışanların bilmediğinden bahisle defterin bulunamaması nedeniyle zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Müdahiller vekili yargılama sırasında sunduğu beyanları ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin…….Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; müdahiller tarafından dosyamız davacısı şirket ve dava dışı ortak ile müdür aleyhine bir kısım genel kurul kararlarının iptali istemi ile dava açıldığı, yargılama sırasında davacı şirket karar defterinin incelenmesine karar verildiği, ancak şirket defterinin mahkemeye henüz sunulmadığı ve yargılamanın halen devam ettiği görülmüştür.
Mahkememizin ……. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; müdahiller tarafından şirketin tasfiyesi için dosyamız davacısı ve dava dışı ortaklar aleyhine şirket hakkında tasfiye istemli dava açıldığı, yapılan yargılama sırasında davanın kabulüne ve şirketin tasfiyesine karar verildiği, ancak verilen kararın temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderildiği ve henüz dönmediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin ticari defterin zayi belgesi olduğu, davacı tarafça, şirket karar defterinin dava dışı ortakta bulunduğu, ortağın vefatından sonra defterin bulunamadığından ve yeri bilinmediğinden bahisle karar defterinin zayine karar verilmesinin talep edildiği, müdahiller tarafından davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. Defter zayini düzenleyen 6102 sayılı TTK’nın 82/7.maddesinde “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Madde metninde zayinin öğrendiği tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü süre öngörülmüştür. Eldeki dava bakımından davacının zayi iddiasını ne zaman öğrendiğine ilişkin herhangi bir beyanı bulunmadığı, her ne kadar şirket defterini elinde bulundurduğu iddia edilen ortağın 2014 yılında vefat ettiği bildirilmiş ise de zayinin öğrenilmesine dair herhangi bir beyanda bulunulmaması nedeniyle davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı kanaatine varılmış ve yargılamaya devam olunmuştur. Zayi talep edilme nedenleri madde metninde sayılmakla birlikte söz konusu sebepler tahdidi olarak belirlenmemiştir. Bununla birlikte zayiye sebep olduğu iddia olunan olayın, tacirin gerekli dikkat ve özeni göstermemesinden kaynaklı olmaması gerekmektedir. Ancak eldeki davada şirket defterlerinin şirkette bulundurulmak yerine dava dışı hissedarda bulunduğunun iddia edildiği, defterlerin şirket dışına çıkartılması için geçerli hukuki bir sebep veya ispat aracının ileri sürülmediği, davacı şirketin, ticari defterlerin korunması, saklanması ve zayinin önlenmesi bakımından üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği anlaşılmakla ispat olunamayan davanın reddine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken karar ve ilam harcı 35,90 TL olduğundan peşin alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 6,70 Tl harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafa yapılan yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve müdahiller vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
17/05/2018