Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1267 E. 2023/167 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2016/1267 Esas
KARAR NO: 2023/167
DAVA: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/11/2016
KARAR TARİHİ: 23/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (kooperatif aidat borcundan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı —– müvekkili —- olduğunu, —- tarihleri arasında üyelik aidatlarını ödemediğini, bu nedenle——- numaralı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibinin takip çıkışının 22.277,87 TL olduğunu davalı borçlu tarafından icra takibine itiraz edildiğini, Davalı tarafın yaptığı itiraza yönelik itirazın iptali davasının açıldığını, 22.277,87 TL lik itirazına ilişkin kısmın iptali ile %20 İcra İnkar tazminatının davalı tarafça ödenmesini yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafına yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesine özetle; davacı tarafın açmış olduğu aidat alacaklarının tahsili amacı ile yapılan icra takibine itiraz sonucu itirazın iptali için dava açıldığını, ancak bu davanın kabul edilmesinin imkanı olmadığını, müvekkilinin kendinden önceki üye olan —–üyeliği devralarak kooperatif/olduğunu, bu durumun ——— sözleşmesi ile gerekse kooperatifin üyeliği onaylaması ile belgelerle sabit olduğunu, üyeliği devraldığı—– kooperatifin peşin üyesi olduğunu, bu durumun gerek kooperatif kayıtları ile gerekse —-Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- Sayılı dosyası ile sabit olduğunu, —– kooperatife açmış olduğu menfi tespit davası ile —-Ticaret Mahkemesinin—— sayılı dosyasından önceki üye —— peşin üye olduğunun mahkemece kabul edildiğini kararın kesinleştiğini, üyenin —– ile peşin ödemeli üye olduğunun sabit olduğunu, kooperatifin yönetim kurulunun —– tarihli genel kurulda verilen yetkiye istinaden daha önceden ortaklık kararı alınmış olan —- dairenin —– peşin bedelle satıldığını, dolayısı ile önceki üyenin peşin ödemeli üye olduğunun sabit olduğunu, bu üyeden devralan müvekkilinin de aynı koşullarda üyeliği devralması nedeniyle peşin ödemeli üye olduğunun sabit olduğunu, bu nedenle icra takibine bu hükme aykırı olarak müvekkilinden diğer üyelerden istenen aynı miktarda aidat istenmesinin, bunun kabul edilemez olduğunu, bu nedenle takibin haksız olduğunu diğer yandan müvekkiline devir yapan önceki üye —– kooperatifin kendisinden diğer üyelerden istediği gibi aidat istenemeyeceğini, zorunlu giderler altında herhangi bir borcu olmadığını, kooperatife 18.10.2004 tarihinde 30.000 TL çekle ödeme yapmış olmasına rağmen kayıtlarda 8.126 TL geri iade gösterilmiş olduğunu ancak böyle bir iadenin yapılmadığını beyan ettiğini dolayısı ile bu yanlışlık düzeltilmeden istenen aidatın kabulünün mümkün olmadığını, izah edilen nedenler uyarınca yapılan inceleme neticesi müvekkiline borç çıkması halinde ödemeye hazır olduğunu, bu hesaplamanın müvekkilinin yapabilmesinin mümkün olmadığını, haklı olarak takibi tümüne itiraz ettiğini bu nedenle kötü niyetli olunmamakla eğer bir ödeme çıkarsa icra inkar tazminatına hükmedilmesinin kabul edilemez olduğunu, ancak davacı kooperatifin——— sayılı kararları göz önüne alınarak önceki üyenin yapmış olduğu 30.000 TL ödemenin kayıtlara eksik geçirilmesi nedeni ile kötü niyetli olduğu açık olmakla davacının niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmektedir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, kooperatif üyeliği nedeniyle aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edilmesini müteakip açılan İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili 17/11/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle, davalı müvekkili kooperatif üyelerinden davalı —— tarihleri arasındaki kooperatif üyelik aidatlarını ödemediğini, bu nedenle — başlatılan takibe itiraz edildiğini belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline ve davalı aleyhine inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı vekili ise 13/12/2016 tarihli cevap dilekçesinde , müvekkilinin kooperatif üyesi olduğu hususunun doğru olduğunu, müvekkilinin kooperatif üyeliğini dava dışı ——tarihli hisse devir senedi ile edindiğini, üyeliği devralınan —-peşin ödemeli üye statüsünde olduğunu, bu durumun ——-sayılı dosyası ile sabit olduğunu, üyeliğin devir marifetiyle aynı koşullar ile edinilmesi nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığını, ayrıca —- kendisinden normal bir üye gibi aidat isteyemeyeceği gibi zorunlu giderler adı altında bir borcunun bulunmadığını ve kooperatife yaptığı ödemelerin kayıtlara eksik geçtiğini beyan ettiğini belirterek davanın reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İtirazın iptali davası, takip borçlusunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesi halinde, takibin devamını sağlamak amacıyla, takip alacaklısı tarafından 2004 sayılı Yasanın 67 nci maddesine göre, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılan ve genel hükümler çerçevesinde incelenen bir eda davasıdır.
Borçlunun itirazı, icra dairesi tarafından alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça bir yıllık süre işlemeye başlamaz; yüksek mahkeme kararlarına göre alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir ——— Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açmaması halinde takip düşer ise de alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece genel hükümlere göre alacağını dava edebilir.
Davanın kabul edilmesi halinde, borçlu tarafından yapılan itiraz iptal edildiğinden, itiraz üzerine duran takibe (haciz) devam edilebilir. İtirazın iptali davası devam ettiği sürece, bir yıllık haciz talebi süresi işlemez.
İspat yükünün -kural olarak- davacıda olduğu itirazın iptali davasında, alacaklı (normal bir alacak davasında olduğu gibi) alacağının varlığını usul muhakemesinde caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Davanın reddi halinde, itiraz ile duran takip iptal edilmiş sayılır ve ilam kesin hüküm teşkil ettiğinden takip alacaklısı tarafından konusu aynı olan bir dava tekrar ikame edilemez. Ayrıca borçlunun talep etmesi halinde, mahkeme, alacaklının kötüniyetle icra takibinde bulunduğu kanısına varırsa alacaklıyı yüze yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum eder (67/II). Kötüniyet olgusunu ispat yükü, tazminat talep eden davalı borçludadır. Tazminatın, asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir.
Davanın kabulü halinde, itiraz üzerine duran takibe devam edilir; (varsa) ihtiyati haciz, kesin hacze dönüşür. Ayrıca, alacaklı tarafça talep edilmesi halinde, takip konusu alacağın belirlenebilir (likit) olduğu durumlarda davalı (takip borçlusu) alacak miktarının asgari yüzde yirmisi oranında inkar tazminatına mahkum edilir. Yüksek mahkemenin yerleşik uygulamasına göre hüküm altına alınacak inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir ——-sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkememiz davacısı tarafından 22.277,87.-TL aidat alacağı ve işlemiş yasal faizinin takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 faiz ile birlikte tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 01/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 21/09/2016 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce uyuşmazlık konusu 18/10/2017 tarihli ön inceleme duruşmasında, davalının üyesi olduğu davacı kooperatife —-arasındaki üyelik aidatı nedeniyle borçlu olup olmadığı, borçlu olduğu iddiasıyla başlatılan ——- takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali gerekip gerekmediği, davalı borçlu ise borcun miktarı olarak belirlenmiş, aynı celsede ——müzekkere yazılarak mahkemenin ——Esas sayılı dosyanın incelenip iade edilmek üzere fiziki olarak mahkememize gönderilmesi, fiziki gönderilmesinin mümkün olmaması halinde tüm evrakların belirlenecek olan inceleme gününden evvel uyap sisteminden gönderilmesini istenilmiştir.
Ayrıca dosya, kooperatif alanında uzman bir bilirkişi ve mali müşavirden oluşacak bilirikişiye tevdi edilerek takip tarihi itibariyle davalının aidat borcu bulunup bulunmadığı var ise miktarına ilişkin olarak rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir. 22/6/2018 havale tarihli raporda özetle, belirtilen ve uyuşmazlığın esası bakımından gerekli olan evrak ve dosyanın temi edilmesini izleyen süreçte dava konusu hakkında görüş bildirilebileceği belirtilmiştir.
Raporda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra dosya aynı heyete tevdi edilmesine karar verilmişse de beklenen dosyanın temyiz aşamasında olması, pandeminin etkisiyle aradan uzunca zaman geçmesi ve önceki raporda yer alan bilirkişilerden ——- aktif olarak bilirkişi listesinde artık yer almaması nedeniyle 10/6/2021 tarihli duruşma ile yeni bir heyete tevdi ile uyuşmazlık konularında rapor tanzimi istenilmesine karar verilmiştir. Temin edilen raporda;
“(…) Davalı .———Ortağı olduğu,
Davalının Kooperatif Hissesini —- devraldığı, ——borcunun olmadığının mahkeme karanı ile sabitolduğu,
Davalının Kooperatife giriştarihi olan ——— aylariçin kooperatif’giderlerine katılmasının gerektiği, Kooperatife 2.540,00’TL anapara ve 184,19’TL işlemiş föizle birlikte Toplan 2.724,19’TL borçlu olduğu” belirlemelerine yer verilmiştir.
Müteakip celsede davacı vekilinin rapora karşı itirazları da göz önünde bulundurularak, önceki bilirkişi heyetine tevdi edilerek taraf vekillerinin rapora karşı itirazları madde madde değerlendirilmek sureti ile davalının peşin ödemeli ortak statüsünde olduğunun kabulü halinde davacı kooperatif tarafından davalıdan aidat talep edilip edilemeyeceği, edilebilecek ise takip talebi ile sınırlı olarak talep edilebilecek aidat miktarlarının tespiti, üyeliğini devreden dava dışı ———- var ise fazla yapılan ödeme miktarının tespiti, ve bunun davacı alacağından mahsubunun gerekip gerekmediği, gerekiyor ise davacının bakiye alacak miktarının tespiti ile uyuşmazlık konularına ilişkin rapor alınmasına karar verilmiş, heyetin 2/1/2021 tarihli ek raporunda, “(…) Davalı ——–olduğu, davalının —-devraldığı, genel gider borcu bulunduğu, üyeliği—– peşin ödemeli üye olarak devralan —— tarihi itibariyle ödenmemiş tüm boçtan ve ferilerinden sorumlu olduğu, sitede oturum başlamamış ise kök raporda ki görüşümüzde herhangi bir değişiklik bulunmadığı” belirlemelerine yer verilmiştir. Taraflar bu (ek) rapora da itiraz ve beyanlarını sunmuşlardır.
Mahkememizce temin edilen raporlar denetime ve hüküm tesisine elverişli olmadığı düşünülerek dosya, 15/2/2022 tarihli celse ara kararı gereği, yeni seçilecek bir mali müşavir ile kooperatif alanında uzman bir bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek davalı tarafından davacı yana ödenmeyen aidat borcunun bulunup bulunmadığı, dava dışı şahıs tarafından davacıya yapılan ödemelerin davacı alacağından mahsubunun gerekip gerekmediği hususlarında tarafların beyan ve itirazları da değerlendirilerek uyuşmazlık konularına ilişkin rapor alınması istenilmiştir.
19/8/2022 tarihli heyet raporunda;
“(…) > Davacı yanın 05.02.2015 tarihli —- Noterliğinin —–devir sözleşmesi Dava dışı —–davacı kooperatifte bulunan 10 no.lu üyeliğini devraldığı,
> Dava dışı —— ise dava konusu taşınmazı davacı kooperatif ile aralarında akdedilen 23.04.2004 tarihli “Daire Satış Sözleşmesi” ile, Konut inşaat Maliyetinin tamamının peşin ödenmek suretiyle 34.000 USD bedelle aldığı,
> 23.04.2004 tarihli Daire Satış Sözleşmesinde “Dairenin şu anki aşmadan anahtar teslim olarak alıcılara verilmesi aşamasına kadar satıcı, ortak alan, site içerisinde yapılacak çevre düzenlemesi, havuz, kamelya vb. sosyal aktivite alanları içinde alıcıdan yukarıda belirtilen satış bedeli haricinde ücret ve ödeme talebi için önceden bilgi vermek suretiyle mutabakat sonucu peşin veya taksitlendirilmek suretiyle alıcıdan talep edilebilecektir. (Sözleşmenin Şartları Madde 5)” hükümlerinin bulunduğu,
> Satışın yapılmasında yönetim kuruluna yetki veren, Davacı Kooperatifin 22.06.2002 tarihli ————Maddesinin f bendinde “f) KONUT MALİYETLERİNİN tamamına karşılık olmak üzere defaten toptan ödeme yapmak suretiyle kooperatife ortak olmak istenilmesi halinde, bu tür ortaklık başvurularının kabul edilmesi hususunda kooperatif yönetim kuruluna oy birliğiyle yetki verildi” hükmünün bulunduğu,
> Uyuşmazlık konusu konutun, “Konutun İnşaat Bedeli” peşin ödenerek davacı kooperatiften alındığı, konutun huzurdaki davaya konu takip döneminden önce alıcısına teslim edildiği, bu hususun genel kurul kararları ile sabit olduğu, takibin dayanağının —— tarihleri arası 60 aylık aidat bedeli” alacağı olduğu,
> Devreden ortak — tarafından ——dosyadan ikame edilen davada ——- aralık dönemine kadar Kooperatife aidat borcu olmadığına hükmedildiği, yapılan yargılamanın huzurdaki davaya konu takibin dayandığı dönemi kapsamadığı,
> Davacı yan tarafından takibe konu aidat tutarlarının, davalı yandan genel kurullarda kararlaştırılan şekilde doğru tutarla ve haklı yere talep ettiği ödeme noktasında ispat külfetinin borçlu davalıya ait olduğu,
> Uyuşmazlık dönemi genel kurullarda çevre ve altyapı düzenlemesi, tahsil edilemeyen site aidatları için takip ve mahkeme giderleri, sitenin ortak giderleri için belirlenen aidat tutarları dışında takibe konu dönem için ortaklardan (inşaat vb maliyetler için) aidat alınmadığı,
> Her ne kadar davacı yanın kooperatif ortaklığını, 05.02.2015 tarihli ——- Kooperatif hisse devir sözleşmesi ile almış olsa da, kooperatif ortaklığını devralan kişinin o ortaklığı tüm hak ve vecibeleri ile devralmış olduğundan, varsa eski borçlardan dahi sorumlu olduğunun izahtan vareste olduğu, kanaatine tarafımızdan varılmıştır.
Dosyaya sunulu tüm belgeler üzerinde yapılan incelemede, davacı kooperatifin davalı ortaktan ———- tarihleri arası 60 aylık aidat bedeli” yönünden takip tarihi olan 07.09.2016 tarihi itibarıyla 17.216,00 TL asıl alacaklı olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı yan 07.09.2016 tarihli icra takibinde 5.061,87 TL işlemiş faiz talep etmiştir.
Yukarıda izah edildiği gibi davacı yanın davalı yandan —- asıl aidat alacağı için, Davacı kooperatifin 19.06.2011 tarihli Olağan Genel Kurulunda kararlaştırıldığı gibi (madde 8.- Bent 3), yıllık 96 9 yasal faiz üzerinden talep edebileceği işlemiş faiz tutarının 5.061,87 TL olduğu, tarafımızdan tespit edilmiştir.
Davacı yanın davalı yandan icra takip tarihi olan 07.09.2016 tarihi itibarıyla 17.216,00 TL asıl, 5.061,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.277,87 TL alacaklı olduğu tarafımızdan tespit edilmiştir.
Davacı yanın 17.216,00 TL alacağı için 3095 sayılı yasaya (Md.1) istinaden icra takip tarihi olan; 07.09.2016 tarihinden itibaren yıllık 96 9 oranında yasal faiz talep edebileceği, sonuç ve kanaatine varılmaktadır. Takdir Sayın Mahkemenize aittir.
Sonuç;
– Raporumuz içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası ve dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
– Davacı yanın davalı yandan icra takip tarihi olan 07.09.2016 tarihi itibarıyla 17.216,00 TL asıl, 5.061,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.277,87 TL alacaklı olduğu,
– Davacı yanın 17.216,00 TL alacağı için 3095 sayılı yasaya (Md.1) istinaden icra takip tarihi olan; 07.09.2016 tarihinden itibaren yıllık % 9 oranında yasal faiz talep edebileceği,
– Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin muhterem Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı” tespitlerine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve özellikle 19/8/2022 tarihli denetime ve hüküm tesisine elverişli nihai rapor içeriği birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlığın davalının devraldığı kooperatif üyeliği bakımından dava konusu takip ile talep edilen miktarda borcunun bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı; davalının—– Kooperatif hisse devir sözleşmesi dava dışı —— davacı kooperatifte bulunan —- no.lu üyeliğini devraldığı, dava dışı —– ise dava konusu taşınmazı davacı kooperatif ile aralarında akdedilen —— tamamının peşin ödenmek suretiyle 34.000 USD bedelle aldığı; konutun, “Konutun İnşaat Bedeli” peşin ödenerek davacı kooperatiften alındığı, konutun huzurdaki davaya konu takip döneminden önce alıcısına teslim edildiği, bu hususun genel kurul kararları ile sabit olduğu, takibin dayanağının “Eylül 2011 – Ağustos 2016 tarihleri arası 60 aylık aidat bedeli” alacağı olduğu, devreden ortak —- tarafından —— Sayılı dosyadan ikame edilen davada —- Sayılı karar ile, —— aralık dönemine kadar ——- aidat borcu olmadığına hükmedildiği, yapılan yargılamanın huzurdaki davaya konu takibin dayandığı dönemi kapsamadığı; davacı yan tarafından takibe konu aidat tutarlarının, davalı yandan genel kurullarda kararlaştırılan şekilde doğru tutarla ve haklı yere talep ettiği ödeme noktasında ispat külfetinin borçlu davalıya ait olduğu, uyuşmazlık dönemi genel kurullarda çevre ve altyapı düzenlemesi, tahsil edilemeyen site aidatları için takip ve mahkeme giderleri, sitenin ortak giderleri için belirlenen aidat tutarları dışında takibe konu dönem için ortaklardan (inşaat vb maliyetler için) aidat alınmadığı, her ne kadar davacı yanın kooperatif ortaklığını, hisse devir sözleşmesi ile almış olsa da, kooperatif ortaklığını devralan kişinin o ortaklığı tüm hak ve vecibeleri ile devralmış olduğundan, varsa eski borçlardan dahi sorumlu olduğu; dosyaya sunulu tüm belgeler üzerinde yapılan incelemede, davacı kooperatifin davalı ortaktan ——– yönünden takip tarihi olan 07.09.2016 tarihi itibarıyla 17.216,00 TL asıl alacaklı olduğu; takibe konu aidat tutarlarının genel kurul kararları ile kararlaştırıldığı, davacı yanın davalı yandan 17.216,00 TL asıl aidat alacağı için, davacı kooperatifin 19.06.2011 tarihli ——– yasal faiz üzerinden talep edebileceği işlemiş faiz tutarının 5.061,87 TL olduğu; davacı yanın davalı yandan icra takip tarihi olan 07.09.2016 tarihi itibarıyla 17.216,00 TL asıl, 5.061,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.277,87 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiş, devrin söz konusu olması nedeniyle alacak miktarının tespiti davalı bakımından yargılamayı ve teknik incelemeyi gerektirdiğinden inkar tazminatı şartlarının (davalı bakımından) oluşmadığı değerlendirilmekle davacı yararına inkar tazminatına hükmedilmemiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.-Davanın KABULÜ ile;
——– sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 17.216,00.-TL asıl ve 5.061,87.-TL faizi olmak üzere toplam 22.277,87.-TL üzerinden devamına,
Koşulları oluşmayan inkar tazminatı talebinin reddine,
2.-Alınması gerekli 1.521,80-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 270,68‬ TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 1.251,12‬.-TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.-Davacı tarafça yatırılan 270,68.-TL peşin harç, 29,20.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 299,88‬.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.-Davacı tarafından yapılan 4.900,00.-TL bilirkişi ücreti ve 151,70.-TL posta gideri olmak üzere toplam 5.051,70.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6.-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki (2) hafta süre içerisinde——–Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 23/02/2023