Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1244 E. 2021/405 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1244 Esas
KARAR NO : 2021/405
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2016
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili—— işlettiğini, aynı zamanda —- yaptığını, ayrıca —- ile birlikte diğer davacı —– işlettiğini, davalı ——- adlı dükkanında —- satışı yaptığını, davalının müvekkilinden —- malzemesi siparişi verdiğini, müvekkilinin de başka toptancılardan sipariş vererek ürünleri davalı yana gönderdiğini, ürünlerin bir kısmının müvekkili şirket adına bir kısmının ise müvekkil şahıs adına fatura edildiğini, müvekkilince toptancı şirketlerden sipariş edilen malların davalı—— Aracılığıyla sipariş edildiğini, malların müvekkili deposuna girmeden doğrudan davalı—- teslim edilmesi talimatının verildiğini, dava konusu ürünlerin davalı taşıma şirketi tarafından —- tarihlerinde davalı — işçisi—- teslim edildiğini, teslim belgelerinin bu şahıs tarafından imzalandığını, ancak davalı —- mal bedeli olan —- müvekkiline ödemediğini, yapılan görüşmelerde ürünleri teslim almadığını iddia ettiğini, ancak davalı—-davalı—— ücretini ödediğini, bu nedenle savunmasının yerinde olmadığını, davalı—– malları teslim ederken, teslim alan kişinin davalı —- çalışanı olup olmadığını, mal teslim almaya yetkili olup olmadığını kontrol etmeden malları teslim ettiğini, müvekkilin uğradığı zararın davalı—–tanzim edilememesi halinde zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan—–sorumlu olduğu belirterek; davalı—- ödemediği kırtasiye ürünlerine ilişkin — ücreti şimdilik —– tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle beraber davalıdan tahsiline, aksi halde davalı —- haksız fiili nedeniyle uğradığı zararın şimdilik —– tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacılar ile bir dönem ticaret yaptığını, ancak davacıların iddia ettiği gibi davaya konu faturalar karşılığı davacılardan mal alınmadığını, müvekkilinin —- adında bir çalışanı olmadığını, müvekkilinin davalı ile sürümü yapılan ürünler hakkında konuştuğunu, ürünlerin listesini mail attığını, ancak bu ürünlerin hiç bir zaman davacılardan alınmadığını, davacıların kötü niyetli olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —– Aleyhine terdit istemli olarak açılan dava, taraflar arasında ilişkinin, iddia ve savunmaların değerlendirilmesi amacıyla birlikte yürütülmüş ise de, terditli davanın ancak aynı davalıya —- ilişkisi bulunan talepler için açılabileceği, işbu şirkete karşı yöneltilen taleplerin ancak davacılar ile davalı —– arasındaki uyuşmazlığın kesin olarak çözülmesinden sonra incelenebileceği dikkate alınarak; —- Aleyhine açılan davanın tefrikine karar verilmiş ve mahkememizin —– sayılı dosyasına kaydı yapılmıştır.
Dava, ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağının tahsiline yönelik kısmi davadır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller,—– mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce davacıların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için ilgili mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş, talimat mahkemesince alınan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacıların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulmadığı, davacı—- ticari defter ve kayıtlarında toplam —- tutarlı – adet mal alım faturası olduğu, davalı —- adına—– bedelli — tarihli faturanın düzenlendiği, ancak faturanın yevmiye defteri kayıtlarında —- tarihinde kayıt edildiği, düzenlenen sevk irsaliyelerinde teslim alan ve teslim eden kısımlarının boş ve imzasız olduğu, davacı —— ticari defter ve kayıtlarında dosyada yer alan mal alım faturalarının yer almadığı, davacıların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulmaması nedeniyle sağlık bir değerlendirme yapılamadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle farklı bir bilirkişiden rapor alınmak üzere yeninden talimat yazılmasına karar verilmiş, talimat mahkemesince alınan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı —– ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığı, davacı şirketin defterlerinde ticari alacaklarını ve borçlarını ilgili hesabında kayıt yapılmadığı, davalı — adına düzenlenen ——- faturanın yevmiye kaydının olmadığı, bu nedenle bakiyenin sıfır olduğu, davacı —— ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığı, defterlerinde ticari alacak ve borçlara ilişkin kayıtların tutulmadığı, sadece kasa hesabında takip edildiği, davalı—- adına düzenlenen—- faturanın yevmiye kaydının olmadığı, bu nedenle bakiyenin sıfır olduğu, Davalı —– ait ticari defter ve kayıtlarda davalı —- adına —- tarihli —- bedelli faturaların düzenlendiği, bu faturalar karşılığında —– havale yoluyla ödeme aldığı, davacı firmaların kesmiş olduğu faturalar ile ticari defterlerinin uyuşmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı yanın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ise de, belirlenen inceleme gün ve saatine davalı tarafından ticari defter ve kayıtlar ibraz edilmediğinden inceleme yapılamamıştır.
Mahkememizce davalı yanın işletme adresinde —- yapılmasına karar verilmiş, polis memurları tarafından düzenlenen — tarihli tutanakta belirtilen işyerinin adreste faaliyette olmadığı, yaklaşık – yıl kadar önce kapandığı, —- isimli kişinin yalnız çalıştığının bilindiği, —– isimli bir şahsın bu işyerinde çalıştığına dair bilgi sahibi olan kimsenin bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
Davacılar vekilince yemin deliline dayanıldığı bildirildiğinden; davalı asile dava konusu malların teslim alınıp alınmadığı hususunda yemin davetiyesi çıkarılmış, davalı asil tarafından mahkememizin—– tarihli celsesinde “Benim davacılar ile herhangi bir ticari ilişkim bulunmamaktadır, ben kendilerinden —– almadım, malların teslim edildiği belirtilen —–isimli kişiyi tanımam benim iş yerimde çalışmamaktadır, ticaretle uğraştığım için —— bazı ticari ilişkide bulunmuş olabilirim ancak davacılarla herhangi bir ticari ilişkim yoktur” beyanında bulunulmuş ve işbu beyanında ısrar ettiği belirtilerek yemin eda edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacılar tarafından, fatura konusu malların davalı yana teslim edildiği belirtilerek ödenmeyen fatura bedellerinin tahsilinin talep edildiği; davalı tarafça, ticari ilişki inkar edilerek malların teslim alınmadığının savunulduğu ve davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun —— kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi—– halinde alacaklının —– maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir.—–
Somut olay bakımından; davacı şirket tarafından davalı aleyhine —– tarihli —- bedelli faturanın düzenlendiği, davacı şahıs tarafından davalı aleyhine—- tarihli —- bedelli ve —— bedelli faturaların düzenlendiği ve fatura konusu malların davalı yana teslim edildiğinin iddia edildiği, işbu faturaların davalı yana tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir delilin dosyaya sunulmadığı, davacıların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığı, kendileri lehine delil teşkil etmediği, davacılar tarafından fatura konusu malların teslimine ilişkin ambar tesellüm fişleri altında yer alan —- isimli bir kişiye ait olduğu, davalı yanın bu kişinin çalışanı olmadığının savunulduğu,—— bu isimde davalı çalışanına rastlanılmadığı, yapılan emniyet araştırmasında da davalının bu isimli bir çalışanın tespit edilemediği, her ne kadar mahkememizce —– tanık olarak dinlenilmesine karar verilmiş ise de, adı geçen şahsın bilinen adreslerine yapılan tebligatların sonuçsuz kaldığı, isim ve soyisim bilgisinden başka bir kimlik bilgisine ulaşılmadığından adres araştırması yapılamadığı, dolayısyla bu kişinin davalı çalışanı olduğunun davacılar tarafından ispat edilemediği, bu hali ile faturaya konu malların davalı yana teslim edildiğinin ispat edilemediği, davalı yana teklif edilen yeminin de eda edildiği dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —— gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.KANITLANAMAYAN DAVANIN REDDİNE,
2.Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının, davacılar tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 30,10 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacılar tarafından yapılan masrafların kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan 33,95 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacılar Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde —– nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 23/03/2021