Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1218 E. 2021/973 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/1218 Esas – 2021/973

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1218 Esas
KARAR NO : 2021/973

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2016
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dış——– müvekkili arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının da sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını, kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini,—– dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, bu takipten rehin açığı belgesi alındığını,—dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının yetki itirazı üzerine takibe — devam edildiğini, işbu takibe de davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davaya dayanak olan kefalet sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davacı yana borcunun bulunmadığını, davacı tarafından icra takibinin kötü niyetli olarak başlatıldığını savunarak; davanın reddine ve %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, imza incelemesine esas asıl evraklar, kredi sözleşmesi, bilirkişi raporu ve —- dosyası, ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—– sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından kredi alacağına ilişkin olarak davalı —- alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %40 faizi birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 31/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 06/04/2016 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce kefalet sözleşmesinde davalı adına atılı imzaların davalıya ait olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 11/07/2018 tarihli raporda özetle; inceleme konusu belgelerde davalı adına atılı imzaların davalı eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı yanın itirazları üzerine yeniden inceleme yapılmak üzere —– rapor alınmasına karar verilmiş, — tarafından düzenlenen 22/12/2020 tarihli raporda özetle; inceleme konusu belgelerde davalı adına atılı imzaların davalı eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın—— rapor alınmasına karar verilmiş, — tarafından düzenlenen 30/04/2021 tarihli raporda özetle; inceleme konusu belgelerde davalı adına atılı imzaların davalı eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını savunularak davanın reddinin talep edildiği görüldü.
Dava ve icra takibine dayanak olan kredi sözleşmesinin Genel Kredi Sözleşmesi olduğu, kredinin ticari nitelikte olduğu, bu hali ile mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla, davalı yanın mahkememizin görevine ilişkin itirazı dikkate alınmamıştır.
Somut olayda, davacı tarafça dava dışı firma ile yapılan genel kredi sözleşmesine konu borcun ödenmediğinin ve davalı yanın da anılan krediyi kefil olarak imzaladığı iddia edilmiştir. Davalı tarafından ise sözleşmedeki imza inkar edilmiştir. Bu kapsamda kredi sözleşmesi aslı ile davalının incelemeye esas imza örnekleri toplanılmıştır. Mahkememizce hükme esas alınan —- raporları ile sözleşmede davalı adına—– arasında ——-farklılıklar bulunduğu, anılan imzanın davalının mukayese imzaları ile uyumlu olmadığı, imzanın davalı eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Bu hali ile davacı banka ile davalı arasında yapılmış geçerli bir kefalet sözleşmesinden söz edilemeyeceğinden, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava ve icra takibine dayanak Genel Kredi Sözleşmesi’ndeki kefalet imzasının davalı yana ait olmadığının sabit hale geldiği, —- davacı bankanın sözleşmeye imzalar atılırken imzaların atan—- noktasında gerekli dikkat ve ihtimamı göstermek mecburiyetinde olduğu ve kredi sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olup olmadığını da —- olduğu, bu hali ile davacı bankanın imzanın davalıya ait çıkmaması nedeniyle kötüniyetli olduğunun kabulü gerekmektedir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
Takip çıkış miktarı olan 171.639,85.-TL’nin %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2.Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 2.072,98.-TL harçtan tahsili ile hazineye irat kaydına, bakiye 2.013,68‬.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan 600,00.-TL bilirkişi ücreti ve 100,00.-TL posta gideri olmak üzere toplam 700,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— göre belirlenen 20.255,79.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.