Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1208 E. 2018/327 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1208 Esas
KARAR NO : 2018/327
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2016
KARAR TARİHİ : 22/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı 08.11.2016 tarihli dilekçesinde; davalı şirketin, müvekkil şirketten iş güvenliği hizmeti ve işyeri hekimliği hizmeti aldığını, anacak bu hizmetlerin karşılığı olan 11.480 TL bakiye borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için Anadolu 7. İcra müdürlüğünün………… Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçilmiş ise de itiraz üzerine takibin durduruğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve %20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf adına usulüne tebliğ yapılmış duruşmalara katılmamış cevap da vermemiştir.
Dava itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğünün ……………Esas sayılı dosyası celp edilmiş, 5 adet faturaya istinaden takip başlatıldığı borçlu /davalı tarafından, kendilerinin de düzenlediği faturalar bulunduğu, ödemeler ve iadeler olduğundan bahisle itiraz itiraz dilekçesi sunulduğu, ne var ki yargılamada bu ödemelere ilişkin kayıt ve delil sunulmadığı görüldü.
Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, davalı tarafça defterleri ibraz edilmemiş, davalı tarafça defterleri ibraz edilmemiş, davacı defterlerinin incelenmesi neticesinde ise;
“Davacı ile davalı arasında 26/03/2014 tarihli “İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmet Sözleşmesi” düzenlenmiştir. Sözleşmenin konusu; davacı şirketin, davalı şirket adına, işyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığı hizmetlerinin sağlanması ve temin edilmesi hususunu içermektedir. Davacı tarafından, davalı adına düzenlenen Kasım 2015 – Mart 2016 dönemine ait 12.430 TL tutarlı (5) adet faturanın, işyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlık hizmetlerine ait olduğu, sözleşme bedeli üzerinden fatura bedellerinin tahakkuk ettirildiği görülmüştür.Davacının 31/03/2014 sözleşme tarihinden 31/03/2016 tarihine kadar davalı şirkete, her ay 2.200 + KDV = 2.486 TL üzerinden 62.150 TL tutarında (25) adet hizmet faturası kestiği, Davacının, davalıdan 50.670,00 TL tahsil ettiği, Davacının, davalı şirketten bakiye, (62.150 – 50.670) = 11.480 TL alacağın bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacının 09/06/2017 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu çalışma raporları son olarak Şubat 2015 tarihini taşıdığı, bu tarih sonrasına ilişkin iş güvenliği ve sağlık hizmetlerinin verildiği konusunda çalışma çizelgeleri olmadığı görülmüş ise de taraflar arasında; geçerlilik tarihi 22/04/2014 – 22/04/2020 olan “İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirme Tablosu”nun, davalı şirket vekilinin de hazır olduğu haziranda imzalanmış olduğu, bu tabloda, yapılacak işler, ayrıntılı bir şekilde tadat edildiği görülmektedir. Buna koşut olarak davalı, 2014 yılından bu yana devam eden borcunu da Ağustos 2015 ayı itibariyle davacı şirkete ödediği anlaşılmaktadır. Ancak, borcunu Ağustos 2015 ayı itibariyle sıfırladıktan (ödedikten) sonra, davacıya 20.05.2016 tarihine kadar kısmi ödeme yapmaya da devam ettiği izlenmektedir. İşte davalının bu ödeme eyleminin, davacıdan, Eylül 2015 ayında Mart 2016 ayına kadar kesintisiz hizmet aldığını teyit eder nitelikte bulunmaktadır. Bu durumda davalının itarazı; davacının kestiği faturala karşılık iade fatura kesildiği ve ödemeler yapıldığı yönünde olup, davalının salt bu iddialar üzerinde durulması gerekcektir. Davacının defterinde, davalının kestiği herhangi bir iade veya iade fatura kaydı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davacının, takip tarihi itbariyle davalıdan 11.480 TL alacağın olduğu, bu alacağın yıllık %9.75 ve değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği” kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde taraflar arasında mevcut hizmet sözleşmesine istinaden süre gelen ticari ilişki olduğu bu kapsamda davacı tarafça düzenlenen 5 adet faturaya istinaden takip başlatıldığı, davalı tarafça akti ilişkinin inkar edilmediği ancak ödemeler ve kendileri tarafında düzenlenen faturalar nedeniyle borçlarının bulunmadığından bahisle takibe itiraz edildiği buna karşın bu iddialara ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı gibi yapılan incelemede, davacı defterlerinde de iddia olunan faturalara rastlanmadığı alınan raporun da oluşa uygun, denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınabileceği kanaatiyle ve ödenmeyen bakiye fatura tutarları yönünden sübut bulan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğünün ……….. Esas sayılı takibine yapılan itirazın asıl alacak yönünden iptali ile takibin asıl alacağa ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 05.08.2016 tarihinden itibaren avans faizi işletilmek sureti ile 11.480,00 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
Asıl alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 784,20 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 196,05 TL ile takip dosyasından alınan 60,08 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 528,07TL nin davalıdan tahsiline,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 229,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 750,00 TL bilirkişi gideri ,127,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 877,50 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/03/2018