Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1205 E. 2020/628 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1205 Esas
KARAR NO: 2020/628
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2016
KARAR TARİHİ : 22/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sürücü kursu işlettiğini, kursiyerlerine direksiyon eğitimi verebilmek için davalı tarafın vekili ——- yevmiye sayılı araç satım sözleşmesi ile ——- araç devraldığını, müvekkilinin aracı devralmadan önce aracın herhangi bir ayıbının var olup olmadığını anlamak için aracı servise götürmek istediğini, fakat davalı tarafın aracın aküsünün olmadığını, aracın hiçbir kusuru olmadığını, sıkıntı olmadığını ve temiz bir araç olduğunu beyan ederek aracı inceletmediğini, davalının —–tarihinde noterden aracı devretmesine rağmen aracı— tarihinde teslim ettiğini, ayrıca devir tarihindeki kilometresi — aracın müvekkiline teslim edildiği tarihteki kilometresinin —————-olduğunu, müvekkilinin —- tarihinde aracı teslim aldıktan sonra aynı gün içinde aracı araç servis ustasına gösterdiğini, servis ustasının aracı inceledikten sonra aracın motorunda üfleme olduğunu müvekkiline söylediğini, bunun üzerine müvekkilinin arkadaşı olan——— birlikte aracı yine—-tarihinde davalı tarafa götürerek aracın motorunda üfleme olduğunu belirttiğini, davalının aracı tamir edeceğini, araca segmen atacağını söyleyerek aracı —tarihine kadar kendilerinde tutarak müvekkiline ait aracı —– tarihinde teslim ettiğini, müvekkiline aracı teslim etmelerine rağmen motordaki arızanın giderilemediğini, bu durumun ekspertiz raporlarında mevcut olduğunu, müvekkilinin davalı tarafa aracın arızasından dolayı geri vermek istediğini ancak davalının bunu kabul etmediğini, müvekkilinin davalıdan aldıktan sonra —- tarihinde —- şirketine götürerek aracın görsel ve fonksiyonel durumuna baktırdığını, ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere müvekkiline satılan araçta —- tarihinde kaza olduğunu, motordaki arızanın devam ettiğini, —- vuruntu olduğunu, aracın ön, arka tamponda ve bagaj kısmında boya olduğunu, yan kapılarda ise ezik olduğunu, süspansıyan ve frenler arasındaki dengenin olmadığını, fren balataları ve lastiklerin değişmesi gerektiğini, karter koruma plastiğinin yırtık olduğuna dair rapor çıkartıldığını, aracın ancak ——— gibi bir fiyata onarılacağını belirttiklerini, ayrıca ——— tarafından yapılan muayene raporunda da aracın ağır kusurlu olduğunun belirtildiğini, istasyon işletmesinin onay vermediğini, müvekkilinin kursiyerlerine direksiyon eğitimi verebilmek için———— pedallı olduğuna ve ders verileceğine dair izni almasına rağmen aracın ağır kusurlu olmasından, aracın kullanımının trafik güvenliğini tehlikeye sokabileceğinden bu durumun da suç oluşturması ve yasak olması nedeniyle müvekkilinin aracın kendilerine tescil tarihinden itibaren kursiyerlerine direksiyon eğitimi veremediğini,——- için sürücü kurslarına belirlediği direksiyon ders ücret saatinin —– olduğunu, bir araç ile günlük—- öğrenciye ikişer saatten —- saat direksiyon eğitimi verildiğini, müvekkilinin aracın tescil tarihinden itibaren kursiyerlere otomatik araç direksiyon eğitim dersi veremediğini, otomatik direksiyon eğitim kaydına gelen yeni öğrencilerin de davalıdan alınan aracın arızalı olmasından dolayı kursa kayıt yaptıramadığını, araçta birçok arıza olmasına rağmen davalının aracın temiz olduğuna yönelik beyanlarda bulunup ayıplarını söylemediğini, hem gizli hem de açık ayıp olan aracı müvekkiline sattığını, davalının dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiğini, davalının aracın ayııbından sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle —— yevmiye sayılı araç satış sözleşmesinden dönerek ayıplı araç karşılığında davalıya satış bedeli olarak ödenen ——– işleyecek faiz ile birlikte geri verilmesini, kursiyerlere ders verilememesinden dolayı aracın devir tarihinden itibaren doğan zararların hesaplanarak ve bu hesaba işletilecek faiz ile birlikte, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacının yasal ihbar sürelerine uymadığını ve iddia ettiği ayıbı süresi içerisinde taraflarına bildirmediğini, davacının aracın alımından önce aracın bir ayıbı olup olmadığı yönünde başka bir yere baktırmak istediği ve müvekkili şirketin bunu engellediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, —- tarihli oto satış sözleşmesine bakıldığında aracın —- olduğunun davacıya bildirildiğini ve aracın davacıya teslim edildiğini, davacının aracı —- götürdüğünde dahi bu şirketin kayıtlarına göre aracın —- olduğunu, yine aracın davacı tarafından —- tarihinde —-götürüldüğünde aracın —-olduğunu, hal böyle iken davacının aracın teslim anında kilometresinin —- yönündeki iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, ——— günde dahi aracın —– yaptığı göz önüne alındığında davacının aracı kullanamadıkları yönündeki iddialarının da gerçekten uzak olduğunu, —— tarihli oto satış sözleşmesinde aracın markası, plakası, motor şasi bilgileri, alıcı ve satıcıya ait bilgiler, satış bedeli ve ödeme şekline ilişkin bilgilerle birlikte araçta var olan sıkıntılara ilişkin not alındığını, bu sıkıntıların davacıya bildirilidğini ve karşılıklı olarak oto satış sözleşmesinin imza altına alındığını, bir nüshasının da kendilerine verildiğini, satış sözleşmesinde de görüleceği üzere aracın motorunda üfleme, şanzımanında vuruntu, tamponlarında boya, aracın muhtelif yerlerinde ezikler olduğunun davacıya bildirildiğini, davacnıın bilerek ve kabul ederek aldığı araca ilişkin müvekkilin bu bilgileri kendisinden sakladığı yönündeki iddiasını anlayamadıklarını, aracın davacıda kaldığı süre ve balataların tek frende dahi ciddi bir aşınmaya uğrayabileceği göz önüne alındığında davacının iddia ettiği bazı sıkıntıların araç kendisindeyken de meydana gelmiş olabileceğini, yine aynı şekilde karter yırtığının da tek seferde olabilecek bir hasar olduğunu, davacının aracın —— ağır kusurlu olduğu ve bu ayıbın müvekkili firmadan kaynaklandığı iddiasının kabul edilemeyeceğini, —- muayenesinde araca ilişkin tek ağır kusur olarak rot başı gösterildiği8ni, rot başının döküm bir malzeme olup sert bir kasiste tek seerde dahi bozulmasının ya da kırılmasının söz konusu olabileceğini, aracın alındıktan ———götürüldüğünü, bu süreç içerisinde arızanın meydana gelmiş olabileceğini, kaldi ki rot başının çok ucuz bir parça olduğu göz önünde bulundurulduğunda müvekkili firmanın böylesine bir maaliyetten kaçarak ayıplı bir araç teslim etmesinin mümkün olmadığını, aracın ağır kusurlu olmasından dolayı direksiyon derslerinde kullanılmadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının aracın ağır kusurlu olmasından dolayı trafiğe çıkartılamadığından bahisle bir ticari kaybı olduğunu iddia etmesinin kötü niyetli bir yaklaşım olduğunu, oto satış sözleşmesinde araçta var olan sıkıntıların davacıya bildirildiğini ve davacının bunları bilerek ve kabul ederek aracı satın aldığını, tüm bu nedenlerle davanın ihbar sürelerine uyulmadığından dolayı usulden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle satış bedelinin iadesi ile maddi zararın tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, sözleşmeler, ceza dosyası, mahkememizce alınan kök ve ek bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce Gramofoloji uzmanı bilirkişiden alınan —– tarihli bilirkişi raporunda özetle; ——– arasında —-ile ilgili olarak düzenlenmiş, —- nolu oto satış sözleşmesi sarı renkli fotokopili nüshasındaki el yazılarından;Sözleşmenin——– kısmında yazılı beyanların sayfanın diğer bölümlerindeki yazılara nispetle çok düşük —- gösterdiklerini, bu itibarla adres bölümündeki——– ibaresi ile bu ibarenin sağ üst köşesine doğru meyilli olarak yazılmış —— ibaresinin sözleşmedeki diğer metinlerle verdiği fulaj izleri itibariyle aynı şartlar altında ve aynı zamanda yazılmamış olduğunu tespit etmiştir.
Mahkememizce makine mühendisi bilirkişi —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu —– plakalı —— marka —- satış tarihinde —- yaşında olan kullanılmış otomobilde o tarihte görülen ve hemen giderilen motorda üfleme ve—- vuruntu var şeklindeki bazı sorunların ayıp niteliğinde olmadığı, dava konusu ——— plakalı otomobilin kaportasında herhangi bir hasar olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı üzerine dosya yeni bir makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmesi istenmiştir.
Mahkememizce makine mühendisi bilirkişi —– tarihli bilirkişi raporunda özetle; davaya konu —– tarihinde düzenlenen —-yevmiye numaralı ——– numaralı —— şasi numaralı aracın satın alınmasından hemen sonra ortaya çıkan,——- zamanla ve aracın kullanılması ile ortaya çıkacağı, aynı zamanda normal ortalama bir alıcı tarafından satın alma esnasında fark edilmesinin mümkün olmadığı bu nedenle dava konusu araçta ortaya çıkan ve de sürüş konforunu, sürüş güvenliğini ve araçtan beklenen performansı önemli ölçüde azaltan arızaların gizli ayıplı mal olarak değerlendirilmesi gerektiği, aynı zamanda tahkikat evrakına ibraz edilen —– ekspertiz raporunun incelenmesinde aracın gerekli onarımlar yapılmaksızın trafiğe çıkmasının dahi uygun olmadığı gibi aracın onarılmış hali ile sürücü kursu otomatik vites eğitim aracı olarak da kullanılmaması gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi ve dosya kapsamına ilişkin olarak rapor düzenlenmesi için yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Mahkememizce bilirkişi—— alınan — tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyada bulunan ekspertiz raporu, —- tarihli bilirkişi raporları ve dava konusu —– aracın onarım faturaları birlikte değerlendirildiğinde ; dava konusu aracın 2.el olarak satın alındığı tarihten yerinde incelemenin yapıldığı tarihe kadar —- olduğu, yerinde inceleme ve test sürüşü esnasında dava konusu araçta —— şanzıman vuruntusunun tespit edilmediği, onarım faturaları içeriğinin motor üflemesi arızası sonucunda değişmesi gereken parçalardan ve onarım içeriğinden oluşması nedeniyle dava konusu —— plakalı araçta olduğu belirtilen arızanın ayıp niteliğinde olmadığı ve ayıplı mal olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; —– yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile satın alınan —— plakalı aracın ayıplı olması sebebiyle sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi ve tazminat talebine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu 219. maddesi uyarınca genel olarak ayıptan sorumluluk; “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” şeklinde düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanunu 23. maddesinde ” Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava konusu —- plaka sayılı aracın davacı tarafından ——- davalı şirketten —— bedel karşılığı —- alındığı, davacı tarafından yaptırılan —- tarihindeki ekspertiz incelemesinde ———-davacı tarafından yaptırılan —- tarihindeki ————- tarihindeki bilirkişi incelemesinde de —— olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Mahkememizce alınan —— tarihli bilirkişi heyet raporunda, aracın asıl probleminin motor üflemesi ve —— vuruntu problemi ile ilgili olduğunun anlaşıldığını, motor içerisinde bulunan pistonların, segmanların, silindirler ve yatakların zaman içerisinde aşındığını, segman aşınmasının asıl etkenlerinin araçların yağ değişim periyodik bakımlarına riayet edilmemesi, araçların motor performans kriterleri üzerinde zorlanarak kullanılması ve yakıt kalitesizlikleri olarak sıralanabileceğini, araçta meydana gelen segman aşınması ve motor üflemesi problemleri neticesinde araçta güç kaybı, motor verim düşüklükleri yaşandığını,—–tarihindeki ekspertiz raporundaki — grafikleri incelendiğinde motor gücünün ——— ölçülmüş olduğunu, aktarma organlarındaki kayıp gücü —- olduğu ve tekerlek gücü/motor gücü kaybının ise —- olduğunun görüldüğünü, dosya kapsamındaki ruhsat bilgilerinden dava konusu aracın maksimum gücünün —-anlaşıldığının, —–vuruntusunun şanzuman sistemi içerisinde vites geçişleri esnasında kavrama problemi nedeniyle oluşan sarsıntılı çalışma olduğunu, bu problemin asıl etkeninin ise aracın kullanımı süresince ani kalkış ve aracın performans kriterleri üzerinde kullanılması olduğunu, —– araç muayene istasyonlarında motorlu araçlardaki güç/performans ölçümleri yapılmadığını ve bu testlerin yapıldığı teknik ekipmanlarında bulunmadığını, bu nedenle dava konusu aracın —- muayenesi esnasında kontrol kriterleri içerisinde yer almayan motor üfleme problemi ile — vuruntusunun belirtilmemiş olmasının normal olduğunu, —- muayene raporunda belirtilen rot başı probleminin ise, aracın güvenli sürüşü ile ilgili bir problem olduğunu, parça değişimi ile giderilebilecek ve kısa süreli çözümü olduğunu, dava konusu aracın — tarihinde yerinde incelemesinde düzenlenen—- bilikrişi raporunda dava konusu aracın yapılan incelemesinde ve test sürüşünde motorunda üfleme görülmediği ve ——– şanzımanında vuruntu duyulmadığının belirtildiğini, dosya kapsamında yer alan onarım faturalarında ise silindir kapağında taşlama yapıldığı, yakıt pompası ve enjektör revizyonlarının yapılmış olduğu, triger seti ile devir daim değişimlerinin yapılmış olduğunun görüldüğü, onarım faturalarında yer alan parça değişimlerinin dava konusu araçta var olduğu belirtilen motor üflemesi sonucunda değişimi yapılması gereken segman, piston vb parçalar olmadığının görüldüğünü, değişimi yapılan parçaların yakıt sistemi ve yakıt sistemine bağlı arızalar sonucunda değiştirilmiş olduğunun net bir şekilde anlaşıldığını, dosya kapsamında yer alan ekspertiz raporundaki tespitler ile onarım faturaları arasında arızanın tanımı ile onarım ve değişimi yapılan parçalar arasında teknik bir bağlantı kurulamadığını, dava konusu aracın 2. El olarak satın alındığı tarihten yerinde inceleme yapılan tarihe kadar —– kullanılmış olduğu, yerinde inceleme ve test sürüşü esnasında dava konusu araçta güç ve çekiş güçlüğü ile ilgili bulgulardan bahsedilmeyerek —— şanzıman vuruntusunun tespit edilmediği, onarım faturaları içeriğinin motor üflemesi arızası sonucunda değişmesi gereken parçalardan ve onarım içeriğinden olmaması nedeniyle dava konusu araçta olduğu belirtilen arızaların ayıp niteliğinde olmadığı ve ayıplı mal olarak değerlendirilemeyeceğinin tespit edildiği, bu hali ile 6098 sayılı TBK’nın 219 ve devamı maddeleri gereğince davacı tarafça davaya konu araçta davalı satıcı tarafından bildirilen niteliklerin araçta bulunmadığı, aracın nitelik veya niteliğini etkileyen niceliğine aykırı olan kullanım amacı bakımından değerinin ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan nitelikte aracın ayıplı olduğunun usulen kanıtlanmaması sebebiyle aracın satışına ilişkin sözleşmeden dönülmesi için öngörülen şartların gerçekleşmediği kabul edildiğinden davacının tüm talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 54,40 TL maktu harcın dava açılışı esnasında peşin alınan 835,09 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 780,69 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 29,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 7.157,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan avansların karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —— nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 22/10/2020