Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1132 E. 2022/680 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1132 Esas
KARAR NO : 2022/680

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan), Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2016
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan), Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —–yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
ASIL DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan —- tarihli —- tarihli —- sözleşmesine göre davalının ———– taşınmaz üzerine 1 adet bodrum kat + zemin + birinci kat + —– ve kapalı — üstlendiğini, müvekkilleri tarafından istenilen ilave işlerin birim fiyat üzerinden ücretlendirileceğinin ayrıca sözleşmede kararlaştırıldığını, sözleşme süresinin iş yeri teslim tarihinden itibaren — kararlaştırıldığını, müvekkilinin davalıya bu kapsamda toplam 526.153,73 TL ödeme yaptığını ve sözleşmede öngörülen sürenin sona ermiş olmasına rağmen davalı tarafça ——— tamamlanmadığını, — boşluğunun çevresindeki — haricindeki —- kısmının müvekkili tarafından başka bir yükleniciye yaptırıldığını, —-ücreti, —-müvekkili tarafından ödendiğini, bu sebeple müvekkili tarafından — sayılı dosyasında delil tespiti yaptırıldığını, bu tespitte, taraflar arasında imzalanan sözleşme eki teknik şartname uyarınca —–teslimi için gereken —– öngörüldüğünü, bu çerçevede davalının temerrüte düşmesi sebebiyle müvekkilinin seçimlik haklarından aynen ifadan vazgeçip müspet ve munzam zarar talep etme hakkını seçtiğini, —-sözleşme ve eki teknik şartnameye uygun olarak tamamlayıp teslim etmesi için davalı şirkete —– yevmiye sayılı ihtarnamesi ile mehil verildiğini, ancak bu aşamada davalının —— sayılı fatura bedelinin ödenmemesi sebebiyle sözleşmeyi feshettiğini müvekkiline bildirdiğini, davalının yapmış olduğu feshin haksız fesih olduğunu, taraflarına herhangi bir fatura gönderilmediğini, fatura bulunmadığı gibi bu faturanın ödenmesi talebini içerir herhangi bir talepte de bulunulmadığını, dolayısıyla faturanın müvekkiline tebliğinin davalı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, taraflarına davalı tarafından gönderilmeyen bir faturanın ödenmemesinden ve dolayısıyla muaccel olmasından ve müvekkili şirketin temerrüte düşülmesinden bahsedilemeyeceğini, müvekkilinin inşaatın durmaması amacıyla iyi niyetli olarak davalıya ödeme yapmaya devam ettiğini, sözleşme bedelinin ——–ödeme yapıldığını, hali hazırda inşaatın %70 seviyesinde olduğu halde davalı—- ödemelerle birlikte toplam —–ödendiğini, sözleşme bedelinin tamamen ödenmesine rağmen davalının inşaatı bitiremediğini, bu sebeple haksız olarak sözleşmeyi feshettiğini, müvekkilinin bu fesihten sonra ——- kendi imkanları ile tamamlamak zorunda kaldığını, bu tamamlama evresinde eksik işlerin yanı sıra ayıplı birçok imalat ile karşılaşıldığını, tüm bu sebeplerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının taahhütlerini yerine getirmediğinin tespiti ile yöne sözleşme gereği şimdilik 10.000 TL tazminatın sözleşmenin haksız fesih tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVADA CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili şirketin ————– sözleşmenin türü ve bedeli başlıklı 5.maddesinin birinci fıkrasında ”Bu sözleşme birim fiyat sözleşme olup, teklif dokümanlarında yer alan ön veya — ve bunlara ilişkin mahal listeleri ile birim fiyat tariflerine dayalı olarak, yüklenici tarafından hazırlanmış cetvelde yer alan her bir iş kaleminin miktarı ile bu iş kalemleri için yüklenici tarafından teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan tutarların toplamı olan —–akdedilmiştir” denildiğini, sözleşme açık ve —- olan birim fiyat üzerine kurulduğunu, davacı tarafın iddia ettiği şekilde götürü usule dayalı bir sözleşme olmadığını, sözleşmenin türünün, sözleşme metninde ve yapılan işin gereği olarak da birim fiyat üzerine kurulu sözleşme olduğunu, davacının dava dilekçesindeki iddialarına katılmadıklarını, süresinde tamamlanmamış bir iş bulunmadığını, davacı tarafın yaptığı bilirkişi tespit raporlarında —-bittiğinin sabit olduğunu, davacı şirketin birim üzerine dayalı müvekkili şirkete iş yaptırdığından, davacının talebi doğrultusunda sözleşme dışında davacıya iş yaptırdığını, yine sözleşme gereği imalatta hazır olup getirilmesinde sakınca olan ve yapılan mevcut işin ne olduğu hususunda müvekkili tarafından—— dosyasında tespit yaptırıldığını, bilirkişi raporunda sözleşme kapsamında yapılan imalatların sözleşme kapsamında yapılıp montajı yapılmayan, sözleşme kapsamı dışında yapılan imalatların toplam bedeli olarak 654.861,81 TL iş yapıldığının tespit edildiğini, inşaat yapım sözlemesine ek revize maddisi başlıklı ek sözleşmenin 6.maddesinde ” Ödemelerin gecikmesinde…———– yapım süresinin duracağı, 30.günün sonunda ödeme yapılmaması durumunda sözleşme yüklenici tarafından feshedilecektir” denildiğini, müvekkilinin ——- ödenmemesi sebebiyle haklı olarak sözleşmeyi feshettiği halde, davacının sözleşmenin gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle kendilerinin sözleşmeyi feshettiği noktasındaki savunmalarına katılmadıklarını, davacıya tüm faturaların iyi niyet kuralları çerçevesinde elden verildiğini, davacının son faturaya kadar ödemeleri yaptığını, son faturanın davacıya elden teslim edildiği halde davacının haksız olarak faturayı almadığını beyan ettiğini, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen ——- revize sözleşmesinin haklı olarak fesh edildiğini,davalının hakkedişlerden doğan bakiye ücret alacağının ve sözleşme dışı fazla iş bedelini ödemediğini söz konusu tutarların tahsili amacı ile eldeki davanın mahkememize ikame edildiğini bildirmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında—- sayılı dosyasının derdestlik teşkil ettiği bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği Mahkeme aksi kanaat ise davacının dava konusu yaptığı tüm hususların birleştirme talep edilen dosyada savunma konusu yapıldığı belirtilerek davaların birleştirilmesi talep edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Asıl dava, taraflar arasında akdedilen —— ——-haklı fesh edilip edilmediğinin tespiti ve davacının müsbet zararının tahsili talepli, birleşen dava ise birleşen dosya davacısının faturaya dayalı hak edişlerden doğan bakiye ücret alacağı ile sözleşme dışı fazla iş bedelinin tahsili talebine ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —– mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—– numaralı dosyası mahkememizin iş bu dosya ile— numarası ile birleştirilmiş mahkememizce birleşen dosya içinde yargılamaya devam olunmuştur.
—– tespit dosyasından alınan bilirkişi raporunda; taraflar arasındaki sözleşme tarihinin 12/03/2015 tarihi olduğu, yüklenicinin —- sonunda işi bitirmesi ve kabule hazır hale getirmesi gerektiği, bu tespitlere göre işin bitirilmesi gereken tarihin; işe başlama tarihinin —- inşaatın bitmesi gereken tarihin —– düzenlendiği, yerleşik—– İçtihatlarına göre —–, bu nedenle sürenin ruhsat tarihinden itibaren başlaması gerektiği, buna göre inşaatın bitim tarihinin, ruhsat tarihi —- olması gerektiği, yapımı devam eden inşaatta; —— bitirildiği, ince işlere ilişkin—- başlandığı, bir kısım malzeme ihzaratı yapıldığı ve bu aşamaya kadar yapılan imalatlarda fen ve —- görülemediği ve işin —— uygun şekilde iyi işçilik ile yapılmakta olduğu, taraflar arasında sözleşme ile yapımı kararlaştırılan işin fiili durumu itibariyle nakdi ve fiziki olarak imalatın %70 oranında gerçekleşmiş olduğu, —- sözleşme ile yapımı kararlaştırılan işin fiili durumu itibariyle nakdi ve fiziki olarak imalatın %70 oranında gerçekleşmiş olduğu, —–, projenin tamamının serbest piyasa malzeme ve işçilik rayiçlerine göre toplam tutarının; —— olabileceği, bu tespite göre fiziki olarak tespit tarihindeki seviyesi itibariyle inşaatta —– —-olabileceği hesap ve tespit edilmiş olduğu, kalan imalat tutarının ise; —, kalan imalatların normal hava ve çalışma koşullarında yeterli ekip ve düzenli malzeme temini sağlanması suretiyle 2,5 aylık sürede bitirilebileceği, geçen süre içerisinde inşaat maliyetlerinde olağanüstü bir değişiklik gözlenmediğinden, fiyatlarda da bir değişiklik olmayacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
—–sayılı tespit dosyasından alınan bilirkişi raporunda; Sözleşme kapsamında yapılan——— miktarları bulunmuş ve sözleşme birim fiyatları ile — hesaplandığı, sözleşme kapsamında yapılıp da montajı yapılmayan imalatlar: —-üzerinde —-çıkarılarak imalat miktarlar bulunduğunu ve sözleşme birim fiyatları ile KDV dahil toplam bedelleri —– olarak hesaplandığı, bu imalatların şantiyede zarar görmeden muhafaza edilmeleri mümkün olmadığından, imalatlardan kısmen sipariş veriler —— kısmen ——— kısmen de yüklenicinin —— muhafaza edildiği, sözleşme kapsamı dışında yapılan imalatlar:—- çıkarılarak —— sözleşme birim fiyatları ile—- olarak hesaplandığı, sözleşme kapsamında yapılan imalatların—– kapsamında——— olarak hesaplanmıştır.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişi, inşaat mühendisi bilirkişi, makine mühendisi bilirkişi ve elektrik mühendisi bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapılmak üzere rapor alınmasına karar verilmiştir.
10/05/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacının, davalı şirket yaptığı toplam ödeme tutarının ——- olduğunun kabulü gerektiği, davalının davacı şirkete, —— tarihi itibariyle bakiye ——borcu bulunduğu, bu durumda davacının açıkta kalmış ve hakediş faturalarından kaynaklı herhangi bir gecikmiş ödeme borcu bulunmadığı, bilakis davalının, sözleşmenin feshine neden olan —-sonra bile davacıya bakiye —– borcu olduğunun tespit edildiği, davalının——faturasının ödenmediğinden bahisle —– tarihli ek revize sözleşmenin feshedilmesinin haksız bir fesih sayılacağı, bu nedenle de davacının müspet zarar talebine hak kazanacağı kanaatine varıldığı, davacının müspet zararının 86.951,22 TL olarak ayıplı işler bedelinin —- görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, akabinde davalı vekilinin rapora karşı itirazı nedeniyle itirazın değerlendirilmesi için dosya hesap bilirkişisi de eklenmek suretiyle bir önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
10/01/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; uyuşmazlık konusunun, sözleşmenin TBK m.470 vd. Hükümlerinde düzenlenmiş ”eser sözleşmesi” dolasıyla davacının ‘——-olduğu uyuşmazlığın ——– süresinde yapılmamasına rağmen davalı yüklenici tarafından sözleşmenin haksız olarak sonlandırıldığının tespitine ve şimdilik 10.000 TL’lik maddi tazminatın ödenmesine ilişkin olduğu, ilk raporda da belirtildiği üzere davalının feshinin haklı gerekçeye dayanmadığı, defter incelemesi neticesinde ilk raporda tespit edildiği üzere davacının açıkça kalmış ve hakediş faturalarından kaynaklı herhangi bir gecikmiş ödeme borcu bulunmadığı, davalı yüklenici, ——— davacıya gönderdiğinden ve bu faturanın ödenmediğinden bahisle sözleşmeyi sonlandırdığını iddia etmiş olsa da dosya kapsamında davalının davacıya faturayı yazılı-sözlü olarak tebliğ ettiğini ispatlayamadığı, davacının dilekçelerinde olumlu zararını istediği ve fakat açıkça görüleceği üzere eksik işler bedelinin tahsilini talep etmediği, talebinin olumlu zararın giderilmesi yönünde sadece ” müvekkilinin müspet zararı ——–tarihteki bitmiş halde rayiç bedelleri kadar olup” şeklinde olduğu, göz önüne alındığında bu talebin ”tazminatla kimse zenginleştirilemez” şeklindeki hukukun temel ilkesine aykırılık gösterebileceğ,i bu temel kural gereğince iş sahibi davacının TBK M.125/II hükmü gereğince aynen ifadan vazgeçtiğini bildirerek olumlu zararının tazmini kapsamında bu türden bir talebinin yerinde olmayabileceği, davacı iş sahibinin dilekçesinde ” açıkça eksik işler bedelini talep etmeyerek sadece—– teslimi gereken tarihteki bitmiş haldeki rayiç bedelini talep etmesi” karşısında iş sahibi davacının anılan talebinin kabulü halinde iş sahibi davacının hem davalının haksız fesih tarihi olan 14/03/2016 tarihinde eser teslim edilmiş olsa idi ——— davalı yükleniciden tahsil etmiş olacağı, hem de eksik ifa edilmiş olsa da —- imal edilmiş kısmına sahip olacağı bu halde açıkça görüleceği üzere davacının talebinin ”tazminat yoluyla zenginleşmesine yol açacağından bahisle” reddinin gerekebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, akabinde taraf vekillerinin rapora karşı itirazları nedeniyle itirazların değerlendirilmesi için dosya yeni bir ek rapor düzenlenmek üzere bir önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
26/02/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ilk raporda belirtildiği üzere davalının feshinin haklı gerekçeye dayanmadığı, defter incelemesi neticesinde ilk raporda tespit edildiği üzere davacının açıkta kalmış ve hakediş faturalarından kaynaklı herhangi bir gecikmiş ödeme borcu bulunmadığı, davalı yüklenicinin —- son hakediş faturasını davacıya gönderdiğinden ve bu faturanın ödenmediğinden bahisle sözleşmeyi sonlandırdığını iddia etmiş ise de dosya kapsamında davalının davacıya faturayı yazılı-sözlü olarak tebliğ ettiğini ispatlayamadığı, davacının rapora itirazında talebini açıklayarak teslim tarihindeki tam ve eksiksiz haldeki dava konusu ——- rayiç değerinin hesaplanarak davalı yüklenici tarafından yapılan işlerin mahsup edilmesiyle ortaya çıkan bedelin, olumlu zarar olduğunu ve bunu talep ettiklerini belirtmiş olduğundan davacının —–sonra mahkemece bu beyan dikkate alınacak olursa ——–davalı tarafından yapılmış işlerin hakediş bedelinin de ——- tespit edildiği ve davacının —- sonrasında olumlu zarar olarak istediği bedelin—– olarak hesaplanabileceği bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, akabinde taraf vekillerinin rapora karşı itirazları nedeniyle itirazların değerlendirilmesi için dosya yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
19/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı/işveren ile davalı/yüklenici arasında 12.03.2015 tarihli eser sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmeyle davalı/yüklenici, davacı/fişverene ait arsa üzerinde —- borçlandığı, sözleşmenin 5 nolu maddesi hükümlerine göre, işin bedelinin yaklaşık —— kararlaştırıldığı, dolayısıyla sözleşmenin, götürü bedelli değil, yaklaşık bedelli eser sözleşmesi olduğu, sözleşme konusu işin bitirilmesi gereken tarihin 15.01.2016 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı/yüklenicinin işi bu tarihte bitiremediği ve dolayısıyla da borcunu ifada temerrüte düştüğünün anlaşıldığı, davalının temerrüde düşmesinden sonra davacının, davalıya keşide ettiği 22.02.2016 tarihli ihtarname ile, davalıya işi bitirmesi için 2,5 ay süre verdiği,“bu süre içinde inşaat tamamlanmadığı takdirde müspet zararlarının tazminini talep edeceğini” beyan ettiği, davalının, davacıya keşide ettiği 15.03.2016 tarihli ihtarnamesi ile ”sözleşmeyi feshettiğini” bildirdiği, davalının fesih gerekçesi olarak, “—— fatura tutarının davacı tarafından ödenmediğini” gösterdiği, ne var ki, gerek —— Kök Bilirkişi Raporundaki mali tespitlere gerekse işbu raporun —– davalının bu faturayı düzenlediği tarih itibariyle davacıya — borcu bulunduğu, dolayısıyla davalının, bu faturayı düzenlediği tarih itibariyle davacıdan—- muaccel alacağı olduğunu ispat edemediği, kaldı ki ispat ettiği farz edilse bile, davalının sözleşmeyi feshe hak kazanması için, bu faturayı davacıya göndermesi ve bu fatura bedelini ödemesini davacıdan talep etmesi, bu surette davacıya bu fatura bedelini ödemesi hususunda temerrüde düşürmesi gerektiği, fakat davalının bunları yapmadığı, bu nedenlerle davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiği kanaatine varıldığı, davalının sözleşmeyi feshettiği tarih itibariyle, sözleşme konusu işin %70’lik kısmını tamamlamış olduğunun anlaşıldığı, davalının, hem sözleşmeyle üstlendiği borcun ifasında temerrüde düştüğü ve davacının verdiği mehil içerisinde de borcunu ifa etmediği, hem de sözleşmeyi haksız olarak feshettiği için, davacının uğradığı müspet zararının tazminini davalıdan talebe hak kazandığı kanaatine varıldığı, davacının sunduğu beyan dilekçesinde;—– teslim tarihi itibariyle davacıya teslim edilmesi gereken —bitmiş haldeki piyasa serbest rayiçlerine göre bedelinin saptanması suretiyle davacının müspet zararının hesaplanması gerektiği ve bu şekilde hesaplanacak olan zararının tazminini talep ettiğini beyan ettiği, davacının bu talebinin yerinde olduğunu, davacının bu şekilde hesaplanacak olan müspet zarar kaleminin tazminini talep edebileceği, ancak doğru hesaplama yönteminin; Önce — teslim edilmesi gereken tarihteki piyasa fiyatının tespit edilmesi, sonra da bu piyasa fiyatı tutarından, davacının davalıya sözleşme bedeline istinaden yapmış olduğu ödemelerin düşülmesi gerektiği, — davacının zararının bu yöntemle hesaplandığı, — davacının talep ettiği müspet zarar farklı bir yöntemle hesaplandığı, bu hesaplama yönteminin kurullarınca yerinde görülmediği, takdirin mahkemeye ait olduğu, —–tespite göre; sözleşmeye göre işin bitirilmesi gereken———– raporun mali kısmındaki tespitlere göre, davacının davalıya yapmış olduğu ödemelerin toplam tutarının—- davacının talebi doğrultusunda talebe hak kazanmış olduğu müspet zararın tutarının—— olarak hesap edildiği, davalının bazı ayıplı işler yaptığı ve bunların davacı tarafından masraf yapılmak suretiyle giderildiği hususuna ilişkin dosyada somut bir delile rastlanmadığından, davacının ayıplı işlerden kaynaklanan bir zarar kaleminin tazminini davalıdan talebe hak kazanamadığı kanaatine varıldığı, —— herhangi bir ayıplı işin varlığı tespit edilmediği, davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 134.964,77 TL tazminat alacağının bulunduğu, alacağın talep gibi avalının sözleşmeyi feshettiği 14/03/2016 tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerekeceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
ISLAH :
Davacı vekili 03/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile 10.000,00 TL olan dava değerini —— ıslah harcını yatırmış ve ıslah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; asıl davanın taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesi niteliğindeki 12/03/2015 tarihli “anahtar teslimi ———- davalı yüklenicinin yaptığı feshin geçerli olup olmadığı ve davacı olan eser sahibinin müsbet zararının oluşup oluşmadığı eğer oluştuysa davalı yükleniciden talep edilip edilmeyeceği hususlarında olduğu, birleşen davanın ise yine aynı eser sözleşmesi ve eki niteliğindeki revize sözleşmesi gereğince yapılan imalatlar için davalı-asıl dosya davacısı iş sahibi namına düzenlenen —— tahsili talepli alacak davası olduğu, tarafların arasında eser sözleşmesi niteliğindeki sözleşmenin mevcudiyeti hakkında herhangi bir ihtilaf olmadığı, ihtilafın asıl davada sözleşmeyi fesheden davalı/yüklenicinin feshinin koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda olduğu, birleşen davadaki ihtilafın ise davacı/yüklenicinin feshine gerekçe gösterdiği faturaya dayalı mal ve hizmetten dolayı birleşen davalı/işsahibinden alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı, asıl davada davacı/işveren ile davalı/yüklenici —– eser sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmeyle tarafların davalı/yüklenicinin davacı/işverene ait arsa üzerinde —— hususlarında anlaştıkları, taraflar arasında anlaşılan sözleşme incelendiğinde sözleşmenin—— bedelinin yaklaşık 418.738,38 TL + KDV olarak ilk başta belirlendiği, bu hüküm çerçevesinde sözleşmenin bedeli nitelenecek olursa bedelin asıl dosya davacısı iş sahibinin belirttiği gibi götürü bedelli olmayıp yaklaşık bedelli olduğu, sözleşme hükümleri çerçevesinde davaya ——– işinin bitirilmesi gereken tarihin —— tarihi olduğu, ne var ki asıl dosya davalısı/yüklenicinin —- yapım işini bu tarihte bitiremediği ve temerrüte düştüğü, asıl dosya davalısı/yüklenicinin temerrüdünden sonra asıl dosya davacısı/iş sahibinin, davalıya —- ihtarname keşide ederek işi bitirmesi için 2,5 ay ek süre verdiği, ihtarnamenin içeriği incelendiğinde verilen ek süre içerisinde inşaat tamamlanmadığı takdirde müspet zararlarının tazminininin talep edileceğinin de iş sahibi tarafından beyan edildiği, bunun üzerine birleşen dosya davacısı/yüklenicinin —- numaralı ihtarname ile birleşen davanın konusunu oluşturan —- fatura tutarının iş sahibi tarafından ödenmemesini dayanarak kılarak sözleşmeyi feshettiğini bildirdiği, her ne kadar birleşen davanın açılış tarihi 09/12/2020 tarihli olsa da birleşen davaya konu edilen ——– asıl dava dosyasında başından beri yapılan hesaplamalarda ve bilirkişi raporlarında dikkate alındığı, mahkememizce alınan ilk rapor olan 10.05.2018 tarihli kök bilirkişi raporunda ve bu rapora ek olarak alınan —- raporlarda—– olarak birleşen davaya konu edilen faturaya bağlı alacağın taraf defterlerinin incelenmesi neticesinde asıl dosya davacısı yüklenicinin defterlerinde kayıtlı olmadığı, birleşen dosya davacısı/yüklenicinin iş sahibinden alacaklı olmayıp —— borçlu olduğunun ve bu sebeple faturaya konu alacağın isbat edilemediğinin rapor edildiği, mahkememizce son olarak alınan ——- tarihli bilirkişi heyet raporunda da tarafların ilgili yıllara ———- olarak ticari defterlerinin incelendiği, her iki tarafın defterleri de mevzuata uygun tutulup tasdikleri tam olmakla sahibi lehine delil kudretine sahip olduğu, birleşen dosya davacısı yüklenicinin asıl dosyada feshine dayanak olarak belirttiği, birleşen dosyada ise tazminini talep ettiği faturanın asıl dosya davacısı eser sahibi şirketin defterlerinde mevcut olmadığı, sadece faturanın düzenlenmesinin faturayı düzenleyeni alacaklı duruma geçiremeyeceği,—- belirtildiği üzre taraf defterlerinin incelenmesinden, birleşen dosya davacısının davasına ve feshe konu ettiği faturayı düzenlediği tarih itibariyle asıl dosya davacısı iş sahibinden iddia ettiği gibi alacaklı olmayıp ——— olduğu, dolayısıyla asıl dosya davalısı/——, davasına ve sözleşmeyi feshine konu ettiği bu faturayı düzenlediği tarih itibariyle davacıdan—— muaccel alacağı olduğunu ispat edemediği, kaldı ki bir an için böyle bir alacağı olduğu ve ispat edildiği varsayımında dahi, asıl dosya davalısı/yüklenicinin sözleşmeyi haklı olarak feshedebilmesi için düzenlediği bu faturayı davacı/iş sahibine tebliğ edip bu fatura bedelinin ödenmesini talep etmesi ve bu surette davacı/iş sahibini bu fatura bedelini ödemesi hususunda temerrüde düşürmesi gerektiği, oysa dosya incelendiğinde birleşen dosya davacısı yüklenicinin bu şartları yerine getirmediği, bu sebeple asıl dosya davalısı yüklenicinin yapmış olduğu feshin haksız fesih olarak değerlendirilmesinin gerekeceği, davalı yüklenicinin sözleşmeyi feshettiği tarih dikkate alındığında sözleşmeye konu işin %70’lik kısmını tamamlamış olduğu, asıl dosya davalısı yüklenicinin hem sözleşmeyle üstlendiği borcun ifasında temerrüde düştüğü ve eseri süresinde teslim edemediği hem de davacının verdiği ek süre içerisinde de ——— isbat edemediği tek taraflı düzenlemiş olduğu faturayı dayanak göstererek sözleşmeyi haksız olarak feshettiği, tüm bunlar karşısında asıl dosya davacısı iş sahibinin uğramış olduğu müspet zararını yükleniciden talep edebileceği, asıl dosya davacısı eser sahibinin sunmuş olduğu —– itibariyle teslim edilmesi gereken—– bitmiş haldeki değerinin serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenerek müspet zararının hesaplanmasını talep ettiği, davacının bu talebinin de gerçek müsbet zararın hesaplanması doğrultusunda mahkememizce de yerinde bulunduğu, asıl dosya davacısı —–bu şekilde hesaplanacak olan müspet zarar kaleminin tazminini talep edebileceği, hesaplama yönteminin ise önce—– edilmesi gereken tarihteki piyasa fiyatının tespit edilmesi, sonrasında ise bu piyasa fiyatı tutarından, davacının davalıya sözleşme bedeline istinaden yapmış olduğu ödemelerin düşülmesi sonucunda müsbet zarar kaleminin bulunacağı, sözleşmeye göre işin bitirilmesi gereken —- piyasa değerinin 630.187,50-TL olduğu, asıl dosya davacısı eser sahibinin birleşen dosya davacısı yükleniciye yapmış olduğu ödemelerin toplam tutarının ————- doğrultusunda, asıl dosya davacısı eser sahibinin ——– mahkememizce kabul edilmiş, öte yandan yüklenici olan asıl dosya davalısının yapmış olduğu imalatların bir kısım ayıplı işler barındırdığı ve bunların eser sahibi tarafından masraf yapılarak izale edildiği iddiası yönünden ise dosyada kapsamında ayıplı işlere ait somut bir delilin ve tesbitin olmaması ve 01.02.2016 tarihli delil tespiti raporunda da herhangi bir ayıplı işin varlığından söz edilmemesi karşısında ayıplı iş bulunmadığı mahkememizce kabul edilmiş, 19/01/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu gerekçeli,—– hükme esas alınmış ve neticeten feshin haksız olduğu, haksız fesih sebebiyle müsbet zararın —–olduğu , birleşen dosya açısından ise faturaya konu mal ve hizmetin gerçekleştiğinin isbat edilememesi nedeniyle asıl davanın ——-birleşen davanın ise reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Açılan davanın KABULÜ ile,
—-tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-BİRLEŞEN——DOSYASI YÖNÜNDEN
1-Açılan davanın REDDİNE,
4-HARÇLAR
a-Asıl Davada Harç
Alınması gerekli 9.219,44 TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78 TL peşin harç ve yargılama sırasında yatırılan 2.134,09 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik bakiye 6.914,57-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Birleşen —- Dosyasında harç;
Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 790,38 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 709,68‬ TL’nin dava karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-VEKALET ÜCRETİ
a-Asıl Davada Vekalet Ücreti
—-ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan —- nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Birleşen—– Karar Sayılı Dosyasında vekalet ücreti;
—–davalı vekili için takdir olunan 6.816,63 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
a-Asıl Davada
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 170,78 TL peşin harç, 2.134,09 TL ıslah harcı, 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.334,07‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 13.200,00-TL bilirkişi ücreti ve 267,95‬-TL posta ücreti olmak üzere toplam 13.467,95-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Davalı tarafça herhangi bir masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
b-Birleşen—- Karar Sayılı Dosyasında;
a-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
b-Davalı tarafça herhangi bir masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
c-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.