Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1103 E. 2021/455 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1103 Esas
KARAR NO : 2021/455
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2016
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili şirtkette —— tarihleri arasında çalışmış olduğunu, son olarak pazarlama müdürü görevinde çalışıldığı, davalının iş sözleşmesi —— tarihinde müvekkili şirketi tarafından geçerli nedene dayandırılarak son erdirildiğini, davalının çalıştığı süre içerisinde kendisi ile ——-imzalandığını, sözleşme hükmünde davalı tarafça rekabet yasağına aykırı davranılmayacağı davranılması halinde cezai şartın ödeneceği hüküm altına alındığını, davalı tarafın —- tarihli itibarı ile müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösteren—— firmasında işe başladığının tespit edildiği, davalının sözleşme hükümlerine aykırı davranışının tespit edilmesi ile birlikte—— yevmiye sayılı işlemi ile ilgili husus davalıya ihtar edildiğini, cezai şart ödemesinin yapılmasının talep edildiğini, taraflar arasında geçerli bir gizlilik ve rekabet sözleşmesi olduğunu, müvekkili ile davalı arasında gizlilik ve rekabet sözleşmesi uyarınca davalının rekabet yasağı hakkında düzenleme yapıldığını, sözleşmenin 4. Maddesi uyarınca davalının 1 yıllık net ücreti tutarında cezai şart bedelinin tespit edildiğini, davalının müvekkilinin ticari bilgilerine erişme imkanının bulunduğunu, son görevinin pazarlama müdürlüğü olduğunu, davalının —— işe başlamasını takip eden süre içerisinde — kişinin müvekkili firma çalışanın işi bırakarak—- çalışmaya başladığını, şimdilik —- cezai şart alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının belirsiz alacak davası açmasında herhangi bir hukuki yarar bulunmadığını, belirsiz alacak davasının reddini, huzurdaki davanın iş mahkemesinin görevli olduğunu, davacı tarafın müvekkilinin iş akdi haklı bir neden olmaksızın sona erdirdiğini, davacı tarafın —– yıldır aynı sektörde çalışmakta olduğunu taraflar arasında mevcut bulunan rekabet yasağı sözleşmesi TBK 445’de yer alan sınırlandırma maddesine aykırı olarak düzenlendiğini, davacı tarafın taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, müşteri çevresinin kendi bilgisi ve yeteneği sayesinde sağladığını, rekabet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacı ile imzalanan rekabet sözleşmesinin geçerli olduğunun kabulü halinde hakim tarafından sözleşmede öngörülen cezai şart miktarının takdirin indirilmesini talep ettiğini, davacı tarafından açılmış olan ve talep edilen dava zamanaşıma uğramış olduğundan davanın zamanaşımından reddini, —–sayılı işe şade dava dosyasının bekletici mesele yapılmasını yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali iddiasına dayalı cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, davacı tarafın bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Uyuşmazlık konusu cezai şartın geçerli olup olmadığı ve davacının cezai şart isteme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
Taraflar arasında imzalanan ———– sözleşmesinin, işverene ait kusurlu davranışından dolayı kendisi tarafından derhal feshedilmesi dışındaki sebeplerle işveren tarafından derhal veya bildirimli feshedilmesinden sonra, şirket tarafından kendisinin davranışından dolayı haklı sebeple derhal derhal veya bildirimli feshedilmesinden yahut tarafların anlaşmasıyla sona erdirilmesinden, ya da istifa ile sona ermesinden itibaren —- illerinde işverenin faaliyet alanında yer alan firmalar ve kurumlarda , şirketin işyerinde (işyerlerinden) ürettiği mallardan bazılarını ve/veya tamamını üreten ve/veya stratejik planlamaya göre üretilmesi planlanan ve programa alına ürünleri üreten ve ticaretini yapğan bir işyeri kurmamayı, belirtilen malların üretildiği başka bir işverene ait işyerinde çalışmamayı, aynı malları üreten bir ortaklığa doğrudan veya dolaylı olarak ortak olmamayı, danışmanlık yapmamayı veya sair bir surette doğrudan ve/veya dolaylı olarak rekabet etmemeyi kabul ve taahhüt eder. Çalışan , rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğinde, derhal yasal takip başlatılacağını, aşağıda belirtilen cezai şart dışında ayrıca şirketin uğradığı/uğrayacağı tüm doğrudan ve/veya dolaylı zararın kendisinden tazmin edileceğini peşine kabul eder” hükmünü içerdiği, sözleşmenin cezai şartlar başlıklı — ——– taahhütlere uymadığı takdirde, işveren şirketin tazminat talep hakkı saklı kalmak üzere şirkete 1 (bir) yıllık net ücreti bir cezai şartı, ilk talepte , herhangi bir itirazda bulunmaksızın ve icra takibine gerek olmaksızın ödemeyi peşinen kabul eder.” hükmünü içerdiği görülmüştür.
— kayıtlarında davalının davacı şirketten çıkış tarihinin—- tarihi olduğu, davalının pazarlama müdürü olarak çalıştığı görülmüştür.
—kayıtlarında davalının dava dışı—– tarihinde proje yöneticisi olarak çalıştığı görülmüştür.
—— dosyasında davacının işe iade istemli dava açtığı, davanın reddedildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Davacının ve dava dışı — —-kayıtlarına göre —- gibi aynı alanlarda faaliyet gösterdiği görülmüştür.
Davacı tanığı —- ; “Ben — tarihinden itibaren davacı şirkette —- olarak çalışmaya başladım, akabinde —-arihinde — olarak çalıştım, —- yılında —- geliştirme müdürü olarak çalışmaya devam ettim, davalı benden önce işe girmişti, hangi sebeple işten çıktığını bilmiyorum, ancak—- başı gibi işten ayrıldı, davalı pazarlama ve satış müdürü olarak çalışmaktaydı, işten ayrıldıktan sonra bizimle aynı sektörde çalışan başka bir firmada çalışmaya başladı, sosyal çevremizden bu şekilde duyduk, davalı satış ve pazarlama müdürü olarak çalıştığı için davacı şirketin müşteri — tamamen hakimdi, bunlara ulaşma imkanı vardır, davalı işten ayrıldıktan sonra —- olarak bildiğim —olan firmanın — firmasına geçtiğini biliyorum ayrıca halen —- firması ile çalışmaktadır, ayrıca bunun dışında büyük hacimli iş yaptığımız bayilerimizde davalının——firması ile çalışılması yönünde kendilerine telkinde bulunduğu söylenilmiştir, ancak —- geçip geçmediklerini bilmiyorum, davacı firmada çalışmaya başladığım aşağı yukarı ilk 3 ay içerisinde ürün mühendisi olduğum için davacıya bağlıydım, 3 aydan sonra organizasyon şemasında değişikliğe gidildi, davalıyla alt üst ilişkimiz sona erdi, davalı—- olarak çalıştığı dönemde genel müdüre raporlama yapardı, üstünde başka çalışan yoktu.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı —-; “Ben— tarihinden bu yana—— firmasında çalışıyorum. Ancak —- yılları arasında davacı firma olan— şirketin çalışıyordum. Davalıyı da bu şirkette çalışırken tanıdım. Davalı ise tam emin olmamakla birlikte– sonlarında veya— yılının başlarında —– firmasında çalışmaya başladı, davalının davacı firmadan neden ayrıldığı konusunda bir bilgim yoktur. Davalı—– firmasında ısıtma departman müdürü unvanı ile çalışmaktadır.—- satış yapılmaktadır. Davalı —- firmasında ise — olarak çalışmaktaydı, davalı tarafın —- ve—- firmasındaki görevleri birbirine benzer nitelikteydi. Davalı—- firmasında çalıştıktan sonra — firmasında çalışan işçiler—- firmasına geçmiştir. Ancak bunun davalının yönlendirmesiyle olduğu söylenemez çünkü sektör içerisinde rakip firmada çalışan işçiler başka firmalara geçmektedirler,—- firmasında çalışan işçiler davalı taraftan önce — firmasında işe girmekteydiler. Aynı şekilde farklı firmalarda da çalışmaktadırlar, davalının bununla ilgili bir yönlendirmesi olmadığını düşünüyorum. Daha önce —– çalışıp şuanda — işe giren personel de var, — firmasının satış bölümünde çalışan personel sürekli olarak değişmektedir.— yıl periyotlarında değişim olmaktadır. Personel de —- ayrıldıktan sonra sektörde iş aramaya devam eder. Davalı tarafın herhangi bir bayiiyi— firması ile olan ilişkisini sonlandırıp — firması ile çalışması için yönlendirdiğine şahit olmadım. ayrıca sektörde bayilik konusunda tekelleşme de yoktur. Bir bayi birden fazla markanın ürünlerini satabilir, ben — firması ile karşılıklı anlaşarak iş akdimi sonlandırdım, benimle ilgili herhangi bir dava açılmadı. Ayrıca davalı tarafın iş akdinin —— firması tarafından sonlandırıldığını duydum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Rekabet yasağının ihlalini tespit için davacının somut bir zarara uğramış olması gerekmediği gibi davalının da somut olarak ticari sır niteliğindeki bilgilere sahip olması ve bu bilgileri davacı aleyhine kullanmasının da gerekmediği, davalı işçinin bu bilgilere ulaşabilme ve davacı işverene zarar verebilme ihtimal ve riskinin mevcut olup olmadığının tespiti gerekmektedir.
TBK’ nın 444 maddesinde rekabet yasağına ilişkin olarak taraflar arasında düzenleme yapılabileceği, 445 maddesinde sözleşmenin şekline ve içeriğine ilişkin geçerlilik şartları ile hakim tarafından yapılacak sınırlamaya ilişkin hükümlerin yer aldığı görülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, davalının, davacı işyerinde —- olarak çalıştığı, davalının—- tarihinde davacı şirketteki işine son verildiği,—— dosyasında davacının işe iade istemli dava açtığı, mahkemenin —-numaralı karar ile davayı reddettiği ve kararın kesinleştiği, davacı ile aynı faaliyet alanında çalışan dava dışı—— proje yöneticisi olarak çalıştığı, davacı işyerindeki sıfatı itibariyle davacıya ait müşteri çevresine ulaşma, bu müşterileri kazanma imkan ve ihtimalinin bulunduğu, yapılan sözleşmenin yer, zaman ve işlerin türü bakımından kanuna uygun olarak sınırlandırıldığı görülmüştür. Sözleşmede belirlenen bu sınırlamaların davalı işçinin ekonomik geleceğinin mahvına yol açabilecek bir düzenleme olmadığı değerlendirilmiştir.
Sözleşmede cezai şart — yıllık net ücret tutarı olarak kararlaştırılmış olup, davalının son net maaşının — olduğu, buna göre – yıllık net ücretin—- olduğu ve iş bu dava kısmi alacak davası olarak açılmış ve —- cezai şart talep edilmiş olmakla, TBK 182.m. uyarınca talep edilen—– tutar dikkate alındığında tenkisi gerektirir durum olmadığı değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,—– cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 683,10 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 512,32 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 204,28 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 244,50 TL posta ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—–Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/03/2021