Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1102 E. 2019/270 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1102 Esas
KARAR NO : 2019/270

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/10/2016
KARAR TARİHİ: 07/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mülkiyeti dava dışı ————- ait bulunan —- plaka sayılı otomobil 07.12.2014 vade tarihlijve — numarpı kasko sigorta poliçesi ile müvekkili şirket nezdinde sigortalandığını, söz konusu araç 24.12.2014 tarihinde sigortalı araç maliki sevk ve idaresindeyken —– ——-yabancı plakalı ve ——- isimli sürücünün sevk ve idaresindeki araç tarafından kırmızı ışıkta beklemekte iken arka taraflarından çarpılması sonucunda ağır derecede hasara uğradığını, hasar ihbarı üzerinde müvekkili şirket nezdinde ————- numaralı hasar dosyası açıldığını, sigortalı araçta meydana gelen hasar tespiti amacıyla görevlendirilen sigorta eksperi tarafından hazırlanan raporda sigortalı aracın KDV hariç hasar bedelinin 7.996,88 TL olarak belirlendiğini, belirlenen hasar miktarının KDV ilavesi ile 20.01.2015 talihinde 9.341,00 TL ve 23.01.2015 tarihinde 94,40 TL olmak üzere toplam 9.435,40 TL ödendiğini, sigortalının halefi olarak rücuen tazminat talebi bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından %100 kusur nispetine tekabül eden hasar ödemesinin tahsil edilmesi amacıyla ilgili kuruma başvuru yapılmış ise de 15.04.2015 tarihli yazıları ile talebin yerine getirilemeyeceği bildirildiğinden yasal yollara başvurmanın zorunlu olduğunu, davalının icra takibine itirazı da haksız olup iptali gerektiğini, davanın, kasko sigorta poliçeli nedeniyle müvekkili şirket tarafından ödenen sigorta tazminat bedellerinin rücuen tazminat isteğine iliştin olduğunu, davalı kurumun Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu’nun Çalışma Esas ve Usulleri Hakkındaki yönetmeliğe göre yabancı araçların Türkiye’de karıştıkları kazalarda kazaya karışan aracın geçerli bir yeşil sigortası var ise kaza tarihindeki trafik sigortası limiti ile sınırlı olarak sorumluluğu bulunduğunu, davalı ve davacı şirketler sigorta faaliyetinde bulundukları için aradaki uyuşmazlığın sigorta hukukumdan kaynaklandığını beyan ile, davalı/borçlunun icra takibine vaki haksız, yersiz ve dayanaksız itirazının iptali ile icra takibinin devamını, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmeİhe karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 28.06.2008 gün ve——- sayılı Resmi Gazetemde yayınlanan yönetmeliğe göre çalışma usul ve esasları düzenlenmiş olan müvekkili Büro, yabancı ülke ————(— Bürolar) ile yaptığı ———— çerçevesinde yabancı plakalı araçların — karıştıkları kazalarda şayet geçerli bir —sigortaları mevcutsa—- Sigortacıları adına kusur esasına göre sebebiyet verilen hasarları tedvir ettiğini, müvekkili Büronun, yabancı plakalı araçların ülkemizde sebebiyet verdikleri kazalarda ortaya çıkan hasarların tedvirinde bu araçların sahip veya sürücüleri adına hareket etmeyip kaza tarihini kapsayan geçerli —-sigortaları olması halinde bu sigorta şirketi adına hareket ettiğini, 24/12/2014 tarihinde—- plakalı araç ile — plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazasında, davacının rücuen tazminatı havi talebini Büro’ya iletmekle ——— numaralı hasar dosyası açıldığını, hasar dosyasının açılmasıyla birlikte gönderilen evrakların incelenmesi neticesinde kazaya sebebiyet veren aracın ——– plakalı araç olduğunun tespit edildiğimi, huzurdaki davanın Kasko Sigortasına dayalı rücuan tazminat davası olduğunu, müvekkili Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunun yabancı sigorta şirket adına devreye girerek sorumluluğunun doğabilmesi için yabancı plakalı aracın kazaya kusuruyla sebebiyet vermesi gerektiğini, 24/12/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yabancı plakalı aracın kusuru bulunmadığından Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunun da sorumluluğu bulunmadığını, bu sebeple aleyhe başlatılan icra takibine haklı sebeplerle İtiraz edildiğini, Sayın Mahkemece açılan itirazın iptali davasının reddi gerektiğini beyan ile davacının açmış olduğu itirazın iptali davasının reddini, davacının tüm taleplerinin reddini, tüm yargılama giderlerinin ücreti vekalet ile birlkte davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini, talep etmiştir.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, icra takibine konu İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün 2015/15707 Esas sayılı takip dosyası, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Davaya dayanak İstanbul Anadolu———. İcra Müdürlüğü’nün 2015/15707 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalı aleyhine 9.435,40 TL asıl alacak, 465,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.900,71 TL alacağın tahsiline yönelik ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının süresi içerisinde ödeme emrine itirazı üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz 09/01/2018 tarihli celsesinde dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi heyetinin 25/09/2018 tarihli raporu ile özetle; —- plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelişinde %100 kusurlu olduğu, davacı … şirketinin sigortalısının kusursuz olduğu, 24/12/2014 tarihli kaza nedeniyle ——————- — plakalı araçta hasara ilişkin tespitlerin meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, kazanın oluş şekline göre alınan darbelere uygun olduğu, araçta meydana gelen hasar tutarının KDV dahil 9.436,32 TL olabileceği, bu tutarın kaza tarihi itibari ile serbest piyasa koşullarında kabul edilebilir makul fiyat aralığında olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Her ne kadar bilirkişi raporunda icra takibi ile talep edilen işlemiş faiz miktarına ilişkin herhangi bir tespitte bulunulmamışsa da, yapılan ödeme miktarı ve tarihi, takip tarihi ve talep edilen faiz oranı dosya kapsamında belirli olmakla, işlemiş faiz hesabının basit bir matematik hesaplamasını gerektirdiği kanaatiyle; bu hususta yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması yargılamanın uzamasına sebebiyet vereceğinden mahkememizce aşağıdaki formül ile belirtilen şekilde hesaplama yapılmıştır.
İşlemiş Faiz=
(Takip Tarihi İle Ödeme Tarihi Arasındaki Gün Sayısı)x(Faiz Oranı)x(Ödeme Tutarı)
100×365
Buna göre;
Ödeme Tarihi
Takip Tarihi
Gün
Faiz Oranı
Ödeme Miktarı
İşlemiş Faiz
20.01.2015
08.08.2015
200
9
9.341,00 TL
460,69 TL
23.01.2015
08.08.2015
197
9
94,40 TL
4,62 TL
TOPLAM 465,31 TL

Yapılan hesaplama ışığında davacının talep edebileceği işlemiş faiz miktarının 465,31 TL olduğu, iş bu tutarın davacı tarafça icra takibinde talep edilen tutarla uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde özetle; davacı tarafça 24/12/2014 tarihli trafik kazası nedeniyle sigortalısı yapılan ödemenin davalıdan tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep ediliği, davalı tarafça yabancı aracın kusuru bulunmadığından bahisle sorumluluklarının bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur. Dosya kapsamında denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporundan da görüldüğü üzere; davacı … şirketine genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan——- plakalı araçta meydana gelen hasar miktarının, yabancı sigorta şirketine izafeten sorumluluğu bulunan davalının teminatı altında bulunan —- plakalı aracın olayda %100 oranında asli kusurlu bulunduğu da nazara alınarak, sigortalı aracında meydana gelen 9.435,40 TL hasar miktarının talep edilebileceği, icra takibi ile talep edilen işlemiş faiz tutarının ve oranının yerinde olduğu tespit edilmiş olmakla davanın kabulüne karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile
Sabit olan 9.435,40 TL asıl alacak 465,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.900,71 TL’ nin asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %9 oranını aşmayacak yasal faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün 2015/15707 Esas sayılı takip dosyasındaki borca itirazının iptaline, takibin devamına,
Likit bir alacak bulunmaması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 676,32 TL’den icra dosyasında peşin alınan ve dava açılırken mahsup ettirilen 49,50 TL, dava açılırken yatırılan 119,58 TL olmak üzere toplam peşin harç olarak alınan 169,08 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 507,23 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça icra dosyasında ve bu dosyada yatırılan toplam 169,08 TL peşin harç, 29,20 başvurma harcı, 4,30 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 202,58 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 101,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.401,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan ——– göre belirlenecek nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.