Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/109 E. 2021/378 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/109 Esas
KARAR NO : 2021/378
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2016
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile borçlu—-bu sözleşmeleri diğer davalılar ——– müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, ancak davalılar tarafından sözleşmede belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, bu nedenle borçlulara,———–yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, mevcut borçların yasal süresi içinde ödenmesi ve aksi takdirde tüm alacağın tahsili için yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini, ancak ihtarnameye herhangi bir itirazda bulunmayan ve borçları da ödemeyen borçlulara karşı, —– sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak üzere ilamsız icra takibine geçildiğini, davalı/borçluların söz konusu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin haksız olarak durdurulmasına sebebiyet verdiklerini, davalıların borçlu olmadığına ilişkin vaki itirazı yerinde olmamakla birlikte, haksız ve kötü niyetli olup, Sayın Mahkemenizce iptali gerektiğini, belirterek; Netice itibariyle, açıklanan sebeplerden dolayı, davalı tarafından, ——- dosyası ile açılmış takibe ve ferilerine ilişkin itirazının iptaline, %20 icra inkar tazminatına, takibin devamına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı —-cevap dilekçesinde özetle; firmaları adına alınan kredilerin kalan bakiyesinin kapanması için —- görüşüldüğünü, şirketlerine ait ————– marka araçlarından bir tanesine——— çıkartıldığını, aracın teslim edildiğini,———- bu aracın parası ile borçlarının biteceğini söylediklerini ama aracın satılmasına rağmen avukatların arayarak borcun iki katına çıktığını söylediklerini, avukatlarla aralarında konuşmalar geçtiğini, gerçek borcun çıkartılarak bakiyesinin ödeneceğini beyan etmiştir.
Davalı ——cevap dilekçesinde özetle; firmaları adına alınan kredilerin kalan bakiyesinin kapanması için banka müdürü ile görüşüldüğünü, şirketlerine ait ——– marka araçlarından bir tanesine—-yakalama çıkartıldığını, aracın teslim edildiğini, banka müdürünün bu aracın parası ile borçlarının biteceğini söylediklerini ama aracın satılmasına rağmen avukatların arayarak borcun iki katına çıktığını söylediklerini, avukatlarla aralarında konuşmalar geçtiğini, gerçek borcun çıkartılarak bakiyesinin ödeneceğini beyan etmiştir.
Davalı ———- cevap dilekçesinde özetle; firmalarının yurt dışı tekstil ihracatı yapan 3 yıl evveline kadar yılda —————- ortalamalırın olduğunu, yurt dışındaki büyük bir marka olan müşterilerinin batması sonucu alacağından dolayı sıkıntıya düştüklerini, buna rağmen firmanın iflas vermediğini çalışarak eleman maaşları dahil herşeyi ödediklerini kalan borçlarını da taksitlendirdiklerini ve ödemeye devam ettiklerini, firmaları adına alınan kredilerin kalan bakiyesinin kapanması için banka müdürü ile görüşüldüğünü, şirketlerine ait ——– marka araçlarından bir tanesine ——- yakalama çıkartıldığını, aracın teslim edildiğini, ———– bu aracın parası ile borçlarının biteceğini söylediklerini ama aracın satılmasına rağmen avukatların arayarak borcun iki katına çıktığını söylediklerini, avukatlarla aralarında konuşmalar geçtiğini, gerçek borcun çıkartılarak bakiyesinin ödeneceğini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
——————————————————————- incelenmesinde; davacı banka ile davalı asıl borçlu —————— imzalandığı, davalı ———————limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduğu, davalıların krediyi kendi el yazısıyla imzaladığı görülmüştür.
Sözleşme tarihi itibariyle uygulanması gereken TBK’nın 583. maddesine göre kefalet sözleşmesinin geçerli olması için; yazılı şekilde yapılması, kefilin sorumlu olduğu azami miktar ile kefalet tarihinin belirtilmesi, müteselsil kefalet halinde bu ibarenin kefilin el yazısı ile yazılması zorunludur. Bu kapsamda davalı kefillerin imzaladığı kefalet sözleşmesinin yasanın aradığı tüm şekil şartlarını taşıdığı ve geçerli olduğu sabittir. Dolayısıyla müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davalı, asıl borçlunun borcundan kefalet limiti ile ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sorumludur.
——————– sözleşmesinde asıl borçlu ——— plakalı,——–numaralı aracın kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçlar için rehin verildiği görülmüştür.
——————– sözleşmesinde asıl borçlu ——————– numaralı aracın kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçlar için rehin verildiği görülmüştür.
——sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklısının—— borçlularının asıl borçlu ve müteselsil kefiller olduğu, toplam—-alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların itirazı sonucu takibin durduğu görülmüştür.
—– sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklısının—— borçlunun asıl borçlu ———– olduğu, toplam–alacak üzerinden taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Bankacılık alanında uzman bilirkişiden alınan raporda özetle; Davacı bankanın ——- ile davalı——arasında,—-tarihli ve —- bedelli -imzalandığı, davacı ile davalı asıl borçlu—-. Arasında,-tarihinde,-Plakalı, —-imzalandığı, davalılar ———utar üzerinden müteselsil kefil oldukları, -at tarihi itibariyle, —— üzere toplam — hesaplandığı, — yevmiye no.lu ihtarnamesinin müteselsil kefillerin sözleşmedeki adresine tebliğ edilmediğini buna göre temerrüt tarihinin takip tarihi olduğunu, takip tarihine kadar akdi faiz işletilmesi gerektiğini, davacı bankanın ihtar tarihinden sonrası için de akdi faiz işlettiğini, genel kredi sözleşmesinin 10. Maddesinin ” Müşteri’nin Kredi borcunu —— komisyon, masraf, bilumum vergi, resim ve harçlarını veya diğer bir tutarı—— Tarihinde /vadesinde ödemeyerek temerrüde düşmesi ve ayrıca işbu ———– temerrüt hallerinden birinin vuku bulması nedeni ile temerrüde düşmesi halinde Müşteri, temerrüdün doğduğu tarihten itibaren fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler için ——- edilmiş en yüksek kredi faiz oranının yıllık %50 (yüz.de elli) fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizini (teşvik kapsamındaki kredilerde ayrıca mevzuat ile öngörülen ceza faizini ödeyecektir. ” hükmünü içerdiğini, sözleşme hükmüne göre, bankanın tesbit edilmiş en yüksek kredi faiz oranı yıllık— olduğu, bunun– fazlası üzerinden temerrüt faiz oranı;– olarak belirlendiğini,
Takip tarihi itibari ile— numaralı ticari kredi için;
– Asıl Alacak
-İşlemiş Faiz

-Toplam davacı alacağı hesaplandığı, ancak davacı banka talebinin tespitin altında kalması nedeniyle, taleple bağlılık gözetilerek bu defa;
Asıl Alacak
—İşlemiş Faiz
—- Faizin –
— olarak belirlendiği,
Takip tarihi itibari ile——————– için;
—– Asıl Alacak
—- İşlemiş Faiz
—-
—Toplam davacı alacağı hesaplandığı, ancak davacı banka talebinin tespitin altında kalması nedeniyle, taleple bağlılık gözetilerek bu defa;
— Asıl Alacak
–İşlemiş Faiz
—–
— olarak belirlendiği,
Takip tarihi itibari—-için;
—Asıl Alacak
— İşlemiş Faiz
—- Toplam davacı alacağı hesaplandığı, ancak davacı banka talebinin tespitin altında kalması nedeniyle, taleple bağlılık gözetilerek bu defa;
— Asıl Alacak
—- İşlemiş Faiz
— olarak belirlendiği,
Davacının toplam alacağının — olduğu, davalı kefillerin sözleşmedeki kefalet tutarları —– olduğu, hesaplanan toplam ——– ve takip tarihinden itibarende, yukarıda belirlenen asıl alacak tutarları üzerinden yıllık —- temerrüt faizi ve faizin——————– istenebileceği,—– sayılı dosyasında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte dava tarihinden sonra——- tahsil edildiği mütalaa edilmiştir.
Davalı kefiller vekili bilirkişi raporuna itirazında;Davacının —-Numaralı dosyasında —-müvekkil ——– sahibi, diğer müvekkil——– yetkilisi olduğu——- aleyhine REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA takip başlattığını, bu takip ——-plakalı aracın—–bedelle,——plakalı aracın —–bedelle satıldığını, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip derdest iken alacaklının bir de mükerrer takip başlatması kötü niyetli olduğunu, bu satış neticesinde elde edilen alacağın——–dosyasına bildirilmediğini,— numaralı dosyasından ilk araç satış tarihi —–tarihinden sonra ve ikinci araç satış tarihi olan—-tarihinden sonra ilgili icra müdürlüğünden borç miktarına ilişkin kapak hesabı alınması gerektiğini, İİK 45/1madde hükmü “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflâsa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflâs veya haciz yolu ile takip edebilir” gereği davacının öncelikle araçları rehnin paraya çevrilmesi yolu ile satarak kalan borç bakiyesi üzerine usulüne uygun bir rehin açığı belgesi alarak ilk takibe devam etmesi gerektiğni, ancak bu yolu tüketilmeden ———yetkisiz icra müdürlüğünde- ilamsız takip başlatıldığını, başlatılan haksız ikinci takipte ilk takipte yapılan tahsilatlar düşülmediğini, faiz miktarının fahiş olduğunu beyanla ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Bilirkişi ek raporunda kök rapordaki görüşlerinin değişmediğini mütalaa edilmiştir.
————-yönünden; İİK’nın 45/1. maddesi hükmüne göre, “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak rehin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alcağını iflas veya haciz yolu ile takip yapabilir.” davacı banka lehine davalı asıl borçlu —— borcu nedeniyle—- plakalı, ——— aracın kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçlar için rehin verildiği ve davacı bankanın buna dayanarak—–sayılı takip dosyası alacağını tahsil için taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı banka alacağının tümü rehinle teminat altına alındığına göre taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmalıdır. Bu takipten sonra alacağına yetecek kadar tahsilat yapılmaması halinde geri kalan alacak miktarı için genel haciz yolu ile takip yapabilir. Davacı banka rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıp sonuçlandırmadan veya rehin açığı belgesi almadan———- ilamsız icra yolu ile davalı asıl borçlu —– aleyhine takip yapması yasaya uygun olmadığından davacı bankanın itirazın iptali davasının İİK’nın 45. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
Müteselsil kefiller yönünden; davacı banka ——–limitli————imzalandığı, davalıların —-limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduğu, sözleşmeyi kendi el yazısıyla tarih ve kefalet tutarı yazarak müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalı şirketin kullanmış olduğu kredinin ödenmemesi üzerine —— yevmiye numaralı kât ihtarıyla hesabın kât edildiği, kât ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için yapılan ilamsız takibe davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğu, itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davalı şirketin davacı bankadan krediler kullandığı, kullanılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine hesabın ————kât edildiği, davalı asıl borçlu ——-çıkarılan tebligatın –tebliğ edildiği tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre davacının takip tarihi itibariyle, taksitli ticari kredilerden ve cari hesap kredisinden —–asıl alacak,– işlemiş faiz,——-olmak üzere toplam —- olduğu, genel kredi sözleşmesinin 10. Maddesinin hükmüne göre, bankanın tesbit edilmiş en yüksek kredi faiz oranı yıllık —olduğu, bunun– fazlası üzerinden temerrüt faiz oranı; — olarak belirlendiği, davacı bankanın faiz talebinin sözleşme hükmüne uygun olduğu tespit edilmiştir. Davalılar vekili —- numaralı dosyasında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip varken aynı alacak ile ilgili ikinci takip yapılamayacağını savunmuş ise de taşınır rehninin sadece asıl borçlu———- borcu için verildiği anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla kefilin borcunu teminat altına almamaktadır. İİK. m. 45/f. I uyarınca, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflâsa tabi şahıslardan olsa bile, alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilmekte, rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse, kalan alacağını iflâs ya da haciz yoluyla isteyebilmektedir. Bu madde hükmü asıl borçlular ile ilgili getirilmiş olup, alacağın rehinle temin edilmiş olması hâlinde, alacaklının asıl borçlu hakkında doğrudan doğruya genel haciz ya da iflâs yoluyla takip yapmasına engel teşkil etmektedir. Anılan madde hükmünün asıl borçlu dışında, kefiller hakkında uygulanma olasılığı bulunmamaktadır. Ancak rehin, asıl borçlunun borcu dışında kefalet borcunu da teminat altına alıyorsa, aynı hüküm kefiller hakkında da uygulanmaktadır.———- nedenlerle davacının müteselsil kefiller hakkında ilamsız icra takibi yapması usulsüz bulunmamıştır.
Dava tarihinden sonra yapılan tahsilatlar yönünden; — sayılı dosyasında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte dava tarihinden sonra ——- tahsil edildiği tespit edilmiştir.. Dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin Borçlar Kanunu 100. Maddeye göre icra müdürlüğü tarafından infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği dikkate alınarak davacı alacağından düşülmemiştir.
Dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, davadan sonra yapılan — tutarındaki ödemenin infazda dikkate alınacağı, icra takibinde talep edilen faiz oranın genel kredi sözleşmesindeki belirlemelere uygun olduğu, raporundaki hesaplamalar dikkate alınarak davanın müteselsil kefiller yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı bankadan kullanılan kredilerin miktarı belli olup davacı bankanın alacak miktarı likit——– olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince %20’dan aşağı olmamak üzere davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı asıl borçlu———- aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Davalılar müteselsil kefiller —- aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE, davalıların——- takibe vaki itirazlarının—-asıl alacak,—-işlemiş faiz, —— olmak üzere toplam —-üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren –temerrüt faizi ve bu faize ——faizi uygulanmak sureti ile, tahsilde tekerrür olmamak üzere takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit olmakla kabul edilen —-alacağa %20’si oranında belirlenen — icra inkar tazminatının davalılar ———— müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 2.889,26 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 519,27 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 2.369,99 TL’nin davalılar ——- müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 6.298,54 TL nispi vekalet ücretinin davalılar ———- müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar ————- vekili için takdir olunan 697,84 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılar —————- verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
6-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 552,77 TL’nin davalılar ———-müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarfedilen 750,00 TL bilirkişi ücreti ve 333,50 TL posta ücreti toplamda 1.083,50 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.065,91 TL’nin davalılar ———-müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan 17,59 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin, davalı ——– yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile -Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/03/2021