Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1081 E. 2022/220 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1081 Esas
KARAR NO : 2022/220

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/02/2015
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—tarih ve—– sıralarında, yolcu sıfatıyla — içerisindeyken — ağır kusurlu sebebiyle meydana gelen kazada ağır bir şekilde yaralandığını, davaya konu kaza da — sahibi davalı — olduğu, ayrıca kazada belirtilen– davalı — sevk ve idaresi altında iken gerçekleşmiş olup, aracın davalı —- tarafından sigortalı olduğunu, Maddi ve manevi tazminat taleplerimizin neticesiz kalmasını önlemek amacıyla kazaya karışan aracın devrini engellemeye yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin yaptığı ve yapmak zorunda kalacağı hastane ve tedavi masrafları, çalışma gücünün kaybı ve ekonomik geleceğinin sarsılması sebebiyle düçar olduğu ve belirsiz alacak davası şeklinde iİkame ettiğimiz maddi zararların tazmini amacıyla 5.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi poliçe limitleri dahilinde sorumlu kalmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, müvekkilinin uğradığı kaza sebebiyle manevi zararların kısmen de olsa hafifletilmesi amacıyla 50.000,00 TL manevi tazminat talebimizin kaza tarihinden itibaren işletilecek ticari reeskont faizi ile birlikte sigorta şirketi haricinde diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı –vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu — müvekkilinin — — olarak bulunan davacının yaralandığı gerekçesi ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulduğunu, müvekkilinin — plakalı– seyir halinde iken yola aniden çıkan yaya çarpmamak için ani fren yapması sonucu– içinde bulunan davacının yaralandığını, kazada yola çıkan yayanın tam kusurlu olduğunu, tedavi giderlerinden –olacağından — dosyaya dahil edilmesi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinden kusurları olamamakla birlikte, müvekkilinin maliki olduğu araç –ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, — Manevi Tazminat bulunduğundan manevi tazminat yönünden de davanın bu sigorta şirketine ihbar edilmesini yargılamada belirecek durumlar karşısında; haksız ve yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddini, davanın — ihbarını yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsili talep etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle ; davaya konu– Müvekkil şirketin — —-dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti (— ve –araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçe üzerindeki limitten müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, müvekkili şirketten istenilen maddi tazminatın tahsili için davacının iddialarının kanıtlanması gerektiğini, davaya konu— tarihinde meydana gelmiş olduğundan ve kaza üzerinden henüz — olduğundan davacının maluliyet iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, yukarıda açıklanılan nedenlerde davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı— vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan araç–olduğunu mülkiyetinde ve işletiminde olduğunu, araç diğer davalılar tarafından işletildiğini ve onun mülkiyetinde olduğunu, müvekkilim idare ile— sahibi aracındaki ilişkiyi düzenleyen belgelere göre diğer davalı aynı zamanda işletici olduğunu, —- işletici vasfı bulunmadığını, –adından da anlaşılacağı üzere kendi nam ve hesabına kar ve zararı kendisine ait olmak üzere faaliyette bulunduğunu, İdaremiz sadece—- denetlendiklerini, manevi tazminat: olarak — talep edildiğini istenilen tazminatın abartılı olduğunu mahkum edilen tarafında ekonomik gücün yıkıma —- haksız davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, bakıcı ve tedavi gideri tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin davacıya ait tedavi evrakları dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı –tarafından düzenlenen — plakalı aracın sigortalandığı, kazanın anılan poliçe geçerlilik süresi içerisinde gerçekleştiği, kişi başına sakatlanma ve tedavi teminatının ayrı ayrı– olduğu görülmüştür.
Davalı tanığı —olay tarihinde kazaya karışan– içersindeydim —- duruyordum,–doğru ilerliyorduk, durağa varmadan bir yaya yola atladı bunun üzerine ———– kapıyı açarak aşağıya indi, —- çarptığı kişiye baktık kişi bir şeyim yok diyerek ——- konuştuğunu görmedim. Aracın içersindekiler aracın sallanması nedeniyle–ne oldu diyerek çıkıştılar ancak ben—– herhangi bir şekilde dikkatsiz davrandığını görmedim, aksine –dikkatli olmasaydı çarptığı kişiyi aracın altına alırdı, ben —— görebilecek yerdeydim ve görüyordum ve şoförün telefonla konuştuğunu görmedim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda özetle;—- kaza anında araç dışında ve yaya olarak karşıdan karşıya geçtiği veya taşıt yolu üzerinde bulunduğu sırada kazanın meydana geldiği, kaza mahallinde — dışında bir noktadan yolun karşısına geçmek istendiği, karşıdan karşıya geçme kurallarına aykırı davranışı sebebiyle kendisini son anda fark eden sürücünün ani fren yapmasına sebep olduğu, bu sebeple de aynı zamanda müşteki yolcunun da araç içerisinde düşerek yaralanmasına dolaylı olarak sebebiyet verdiği, — plakalı –sürücüsünün gereken dikkat, tedbir ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olarak Karayolları Trafik Kanununda ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinde gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk ve yükümlülüklere uymadığı, kaza mahallinin konumu itibariyle yaya yoğunluğu sebebiyle kontrolsüz ve trafik kurallarına aykırı olası yaya hareketleri sebebiyle yeteri kadar dikkatli, tedbirli ve öngörülü olamadığı, kullandığı—– verdiği yolcularının ve özellikle ayakta yolculuk yapan ——- ani hareketlerden sakınacak ve koruyacak şekilde tedbirli davranmadığı, ——- üzerinde bulunan yayayı kendi ifadelerine göre bir anda fark ettiği, yayanın koşarak veya ani bir hareketle aracın önüne çıktığına dair herhangi bir beyanın olmadığı, kaza anında müşteki –ayakta yolcu olarak bulunduğu söz konusu —-veya el tutamakları şeklinde bulunan —– gibi ve yeteri kadar kullanmaması neticesinde kendisinin de tedbirsizliği sebebiyle araç içerisinde düşerek yaralanması ile neticelenen trafik kazasının oluşumunda kusurlu olduğu buna göre yaya– kusurlu olduğu, sürücü — tali kusurlu olduğu, yolcu–tali kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Ceza dosyasında — alınan kusur raporunda özetle; —– tarihinde Sanık sürücü — plaka sayılı — ile — istikametine doğru seyretmekte iken olay mahalline geldiğinde karşıdan karşıya geçmek isteyen yayaya çarpmamak için fren yapması —–yolculardan müşteki —–içerisine düşmesi sonucunda dava konusu kaza meydana geldiği, sürücü — —– ile yola gereken dikkati vermemiş,—–yapması neticesi karıştığı olayda kusurlu olduğu,—sanık —- temin edecek tarzda —, sanığın sert fren tatbiki akabinde araç içerisine düşmesi neticesi karıştığı olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmış olmakla olayda kusurlu olduğu, yayanın kontrolsüz bir şekilde yola girip sanığın ani bir şekilde fren yapmasına sebebiyet vererek olayın meydana gelmesine katkı sağlamış olup anılan bu husus sonuç üzerine müessir olduğu mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce — alınan kusur raporunda özetle; davalı—– ile olay mahallinde seyri sırasında yola gereken dikkatini vermediği, dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde seyri neticesinde olay mahallinde kaplamaya giren yayayı zamanında fark edememesinin de etkisiyle yaptığı ani —- karıştığı kazada kusurlu olduğu, olay mahallinde kontrolsüzce kaplamaya girerek seyir halindeki — kapatarak seyir dengesini bozan yayanın kazanın meydana gelmesinde etken olduğu, davacı — davalı —- kendi can güvenliğini temin edecek şeklide tutunmamasının etkisiyle, davalının aldığı ani ve sert fren tatbiki akabinde araç içerisine düşmesi ile karıştığı kazada kusurlu olduğu, buna göre sürücü — %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, yayanın kontrolsüz bir şekilde yola girmesinin sonuç üzerinde %65 (yüzde altmışbeş) oranında etken olduğu, davacı — %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
— raporunda özetle; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre davacının sürekli maluliyetinin % 6 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 45 gün olduğu, bakıcı ihtiyacının olmadığı belirtilmiştir.
Aktüer bilirkişi ve doktor bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; Davacının bakıcı ihtiyacının olmadığı,– tarafından karşılanmayan ve tedavi kapsamındaki ulaşım gideri yardımcı tıbbi malzemeler—- talep edebileceği maddi zararının davalıların % 90 kusur oranına göre 585,00 TL olduğu, geçici iş göremezlik zararının—-iş göremezlik zararının 82.599,42 TL olduğu mütala edilmiştir.
Davacı vekili — tarihli dilekçesi ile; tedavi masrafları ve ulaşım giderleri 875 TL, bakıcı gideri—-ve sürekli iş göremezlik 125 TL olmak üzere toplam 5.000 TL maddi tazminat talep ettiğini açıklamıştır.
TALEP ARTIRIM DİLEKÇESİ:
Davacı vekili talep artırım dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatı için 82.474,42 TL talep ettiklerini bildirmiştir.
—– vekilinin husumet itirazı yönünden; 2918 sayılı Kanun’un 85. maddesinde araç işleteninin sorumluluğu düzenlenmiş, işletenin ve —- —- sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına — kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı belirtilmiştir. Somut olayda davalı — her ne kadar –maliki olmasa da —– tamamen bağımsız olmayıp, davalı —– denetim ve kontrolündedir. Bu nedenlerle davalı —— kusurundan kendi kusuru —- maliki ile birlikte işleten sıfatı ile sorumlu olacağı gözetilerek davalı —— husumete yönelik itirazı yerinde görülmemiştir. (–
Somut olayda, —tarihinde davalı sürücü — yönetimindeki — plaka sayılı — ile seyretmekte iken olay mahalline geldiğinde karşıdan karşıya geçmek isteyen yayaya çarpmamak için fren yapması — davacı — — içerisine düşmesi sonucunda dava konusu kazanın meydana geldiği, sürücü — yönetimindeki — ile yola gereken dikkati vermediği, yola—-yapması neticesi karıştığı olayda kusurlu olduğu,—— kendi can güvenliğini temin edecek tarzda sıkıca tutunmadığı, davalının—- araç içerisine düşmesi neticesi karıştığı olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmış olmakla olayda kusurlu olduğu, yayanın kontrolsüz bir şekilde yola girip sanığın ani bir şekilde fren yapmasına sebebiyet vererek olayın meydana gelmesine katkı sağlamış olup anılan bu husus sonuç üzerine müessir olduğu, davalı sürücü– %25 oranında kusurlu olduğu, yayanın kontrolsüz bir şekilde yola girmesinin sonuç üzerinde %65 oranında etken olduğu, davacı — %10 oranında kusurlu olduğu, bilirkişi raporunun davacı ve sürücü beyanlarının değerlendirilerek düzenlendiği, raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu görülmekle rapor hükme esas alınmıştır.
Birden çok kişinin aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumluluğu söz konusu olabilir. Aynı zararı doğuran çeşitli sebepler kusur sorumluluğu (haksız fiil), sözleşme veya kusursuz sorumluluk (kanun) olabilir. Bu suretle birden çok zarar verenden biri aynı zararı haksız fiil diğeri sözleşme bir başkası da özen veya tehlike sorumluluğuna göre tazmin zorundadır. Örneğin bir—–tarafından —- birine zarar vermişse —— Karayolları Trafik Kanunu madde 85 gereğince tehlike sorumluluğuna (kusursuz sorumluluk) göre, aracı kullanan şoför Türk Borçlar Kanunu madde 49 uyarınca kusur sorumluluğuna (haksız fiile), sigortacı ise sözleşme (poliçe) ilişkisine göre gerçekleşen zararı tazmin etmek zorundadır. Somut olaya gelince, davacı yolcu olup kusurunun bulunmadığını ileri sürerek tazminat talebinde bulunmuştur. Kazanın oluşumunda araç sürücüsünün % 25 oranında kusurlu olduğu, yayanın kontrolsüz bir şekilde yola girmesinin sonuç üzerinde % 65 oranında etken olduğu, davacının ise, % 10 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir. Müteselsil sorumluluk kanundan doğan bir sorumluluk türüdür. Müteselsil sorumluluk ilkesi gereği, davacı % 10 oranında kusurlu olduğuna göre zararını % 90 kusur oranı üzerinden isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebilir. Davacı vekilinin dilekçe içeriğinden müştereken ve müteselsilen talepde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının talep miktarı da dikkate alınarak % 90 kusur oranı üzerinden davalılar oluşan zarardan sorumlu tutulmuştur.–
Davacı tarafça kaza nedeniyle oluşan geçici ve sürekli iş göremezlik zararı, bakıcı ve tedavi gideri zararı ile manevi tazminat talep edilmiştir. Bu kapsamda mahkememizce alınan maluliyet raporlarında; davacının sürekli maluliyetinin % 6 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 45 gün olduğu, bakıcı bakımına ihtiyaç duymadığı belirtilmiştir.– tarihleri arası Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerine göre rapor alınması gerektiği, davaya konu kazanın ——- meydana geldiği, Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nde maluliyet oranlarının tespitine ilişkin ayrıntılı cetvel bulunmadığından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemeleri Yönetmeliği ekindeki cetveller esas alınarak rapor düzenlendiği anlaşılmakla maluliyet raporu hükme esas alınmıştır.
Maddi tazminat talepleri için doktor bilirkişi ile aktüer hesaplama uzmanı bilirkişi heyetinden alınan raporda davalıların % 90 kusur oranı üzerinde yapılan hesaplamada davacının geçici iş göremezlik zararının 1.336,00 TL olduğu, davacının bakıcıya ihtiyacının bulunmadığı, ancak — tarafından karşılanmayan ve tedavi kapsamındaki ulaşım ve ilaç gideri nedeniyle talep edebileceği maddi zararının 585,00 TL olduğu, sürekli iş göremezlik zararının 82.599,42 TL olduğu, —– ve ——- hesaplamanın yapıldığı, raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, oluşan zarardan davalıların kusur oranına göre sorumlu olduğu, davacı tarafından davalı sigorta şirketine dava tarihinden önce başvurulmadığı bu nedenle davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 09/02/2015 tarihinde temerrüdün oluştuğu, diğer davalılar yönünden haksız fiil hükümlerine göre kaza tarihi olan 05/11/2014 tarihinde temerrüdün oluştuğu, kazaya neden olan aracın ticari amaçla kullanılan — olduğu bu nedenle davacının avans faiz talebinin yerinde olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Davalı sigorta vekili tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarını savunmuş ise de 6111 sayılı Kanun’un 59. Maddesi ile KTK 98. Maddesinde yapılan değişiklik ve geçici 1. maddesi gereği, trafik kazasından kaynaklanan tedavi giderlerinden — sorumludur. Ancak, — kalan belgeli tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden ve kanun kapsamında olmayan tedavi giderlerinden– sorumlu olmayıp, sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir. Geçici iş göremezlik tazminatının 6111 Sayılı yasa kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu tazminattan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Diğer yandan davacı tarafça bakıcı gideri tazminatı talep edilmiş ise de davacının bakıcı bakımına ihtiyaç duymadığının belirtildiği görülmekle bu talebi reddedilmiştir.
Manevi tazminat istemi bakımından ise; Müteselsil sorumluluğa ilişkin hukuki sonuçlar BK’nun 61, 62, 106, 155, 162, 163, 166, 168. maddelerinde düzenlenmiştir. Müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur.(BK 162/1). Borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder.(BK 163/2). Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir.(BK163/1). Borçlulardan birinin yaptığı ödeme kadar, müteselsil sorumluların alacaklıya karşı sorumlu oldukları toplam miktar eksilmiş olur (BK 166/1). Borcun tamamı borçlulardan biri tarafından ödenirse, diğer borçlular da alacaklıya karşı borçtan kurtulur. Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra anlaşması, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.(BK 166/3). Müteselsil borçlu, alacaklıyı tatmin ettiği oranda diğer müteselsil borçlulara karşı alacaklının halefi olur.(BK 168/1) ve alacaklının hakları ona geçer. Borçlu yalnızca kendi payına düşen kısmı ödemişse, diğer müteselsil borçluya rücu edemez. Somut olayda; davacının 19/07/2018 tarihli “— feragat ve sulh anlaşması” başlıklı ibraname ile — ödeme karşılığında mahkememiz dava dosyasına konu kaza nedeniyle dava dışı– limitine kadar ibra ettiği, sigortalıdan veya sürücüden manevi tazminat talebinde bulunmayacağını taahhüt ettiği,— olduğu, davanın 50.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği, ibraname kapsamında yapılan ödeme ile manevi tazminat isteminin konusuz kaldığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Yargılama giderleri yönünden; davacı tarafın maddi tazminat için tüm davalılardan tedavi masrafları ve ulaşım giderleri 875 TL,–, talepte bulunduğu, mahkememizce maddi isteminin kısmen kabulüne karar verilerek toplam 84.520,42 TL tazminata hükmedildiği, buna göre kabul oranının % 96,62 olduğu dikkate alınarak bu oran üzerinden yargılama giderlerine hükmedilmiştir. Manevi tazminat istemi yönünden ise sulh kapsamında vekalet ücreti ödendiğinden davacı yarına vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, tedavi gideri için 585,00 TL, geçici iş göremezlik tazminatı için 1.336,00 TL, sürekli iş göremezlik tazminatı için 82.599,42 TL olmak üzere toplam 84.520,42 TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 09/02/2015 tarihinden, diğer davalılar yönünden 05/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat davasının KONUSU KALMADIĞINDAN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
KARAR HARCI
3- Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 5.773,59 TL harcın, davacı tarafından dava açılışı sırasında peşin harç olarak yatırılan 187,86 TL, tamamlama harcı olarak yatırılan 288,53 TL olmak üzere toplam 476,39 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 5.297,20 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
5-Maddi tazminat davasının kabul edilen 84.520,42 TL yönünden– nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat davasının red edilen 2.954,00 TL yönünden — kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar vekili için taktir olunan 2.954,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7- Manevi tazminat davası yönünden, sulh kapsamında davacıya vekalet ücreti ödendiğinden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
YARGILAMA GİDERLERİ
8-Davacı tarafından dava açılışı sırasında harç olarak yatırılan 219,66 TL ve tamamlam harcı olarak yatırılan 288,53 TL olmak üzere toplam 508,19‬ TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından sarf edilen — Bilirkişi ücreti, 1.331,45 TL –posta ücreti olmak üzere toplam 4.138,1‬0 TL yargılama giderinden sulh kapsamında ödenen 300,00 TL yargılama giderinin mahsubundan sonra kalan 3.838,10 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 3.708,37 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan 129,73‬ TL’nin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı — tarafından sarf edilen 100,00 TL posta ücretinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 3,38 TL’nin davacıdan alınarak davalı —verilmesine, kalan 96,62 TL’nin davalı– üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı — tarafından sarf edilen 18,00 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek taktiren davalı — üzerinde bırakılmasına,
12-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar — vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.