Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1037 E. 2018/68 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1037 Esas
KARAR NO : 2018/68
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 23/09/2016
KARAR TARİHİ : 23/01/2018 (Tefhim Tarihi) – 23/02/2018 (Yazılma Tarihi)
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılama sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının dava dilekçesinde özetle; 07/08/2017 tarihinde ….. ile birlikte araç kiralamak üzere ……… A CAR’dan ……… plakalı …..markalı aracı kiraladıklarını, araçta oluşan sebebini bilmediği mekanik bir sesten sonra direksiyon hakimiyetini kayıp ettiğini ve kaza yaptığını, kazaya araç sahibinin bakımsız ihlallerinden kaynaklandığını, kazadan sonra ailesinin davalı ile uzlaşmak için gittiğinde aracın kaza öncesindeki hasar bedelinin 2.000 TL olduğunu beyan ettiğini ancak aracın hasar kaydı bilgilerine giöre toplam 41.437,00 TL’lik 2 adet ağır hasar kaydının mevcut olduğunu, davalının geçmişinin ağır hasar kaydı olan aracı kasıtlı olarak kiralayıp kaza yapmasına sebebiyet vererek yeni bir araç aldırma isteğinin kendisini maddi ve manevi sorunlar yaşamasına sebep olduğunu, mekanik hataların görmezden gelinmesinin, bastırılmaya çalışılmasının ağır bir kaza yapmasına ve önemli kayıp vermesine sebep olduğunu, bütün bu durumlara yanında bulunan …….’ın şahit olduğunu, arkadaşınında kaza sonrası yaralandığını, kolunda ve kaburgasındaki kırıklardan dolayı ameliyet olduğunu, normal yaşamını devam ettiremediğini, kazadan sonra hasar kaydı olan araç için kendisinden 30.000,00 TL’lik açık senet talep ettiğini, açık senedin kazadan sonra doldurulduğunu, hatta kazadan sonra çekici masraflarının dahi kendisi tarafından ödendiğini, kendisine kiraya verilen aracın bakımlarının tamam olduğunun sözlü beyan ile güvence verildiğini ve aracı kiraladığını, İstanbul Anadıolu 10. İcra Müdürlüğü’nün ……E. sayılı dosyasıyla talep edilen meblağın haksız ve yersiz olduğundan bahisle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiş, 23/01/2018 tarihli celsede alınan beyanında; davalıdan araç kiraladığını ve karşılığında takibe konu senedi verdiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya araç kiralama usulü ile aracın 3 günlük olarak kiralandığını, GPS takip sisteminde aracın …..’te olduğunun görüldüğünü, GPS takip sistemi incelendiğinde 13/08/2016 tarihinde saat 09:02:30’da 116 KM hızla kaza yaptığını, davacının kaza yapma nedeneninin aşırı hız, uykusuzluk ve yorgunluktan kaynaklandığını, aracın halen teslim edilmediğini, nedere olduğunun belli olmadığını, aracın gerekli tüm bakımlarının yetkili servisde yapıldığını, davacının kendi kusurunu örtbas etme çabası içine girdiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, 20/06/2017 tarihli celsede alınan beyanında; davacıya araç kiralandığını, davacının kiraladığı araç ile kaza yaptığını, bu nedenle araçta oluşan hasar ve kira bedeline ilişkin olarak takip başlattıklarını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlekte değerlendirildiğinde; talebin kambiyo senedine binaen başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti olduğu, davacı tarafça davalıdan araç kiralar iken verilen senedin haksız olarak takibe konulduğundan bahisle borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği, davalı tarafça senedin davacı tarafından yapılan kaza nedeniyle araçtaki hasar ve kira bedeline ilişkin olarak takibe konulduğunun beyan edildiği anlaşılmıştır. HMK’nın 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiş ve Mahkemenin görevi dava şartı olarak belirtilmiş, 115.maddesinde de dava şartı yokluğu halinde davanın usulden reddedileceği hükmüne yer verilmiştir. Menfi tespit talepleri bakımından özel görevli Mahkeme düzenlenmediğinden görevli Mahkeme belirlenir iken taraflar arasındaki temel ilişkiye bakılmalıdır. Eldeki dava bakımından taraflar arasında takibe konu senedin, davacı tarafça davalıdan kiralanan ….. plakalı aracın kiralanması sırasında, kira ilişkisi nedeniyle verildiği hususunda anlaşmazlık bulunmadığı, anlaşmazlığın davacının kiraladığı araç ile kazaya karışıp karışmadığı, kazaya karışmış ise teminat olarak verilen senet nedeniyle borçlu olup olmadığı ve borç miktarı hususlarında olduğu ve araç kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı, 6100 sayılı HMK’nın 4-(a) maddesinde “Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar..”ın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiğinin düzenlendiği, bu hali ile eldeki dava bakımından Mahkememizin görevsiz olduğu (Yargıtay 20. HD’nin 13/06/2016 tarihli 2016/4920 – 6859 Esas ve Karar ) ve davanın usulden reddi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK nın 115/2. Mad uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3- Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair davacının ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğıinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 23/01/2018