Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1028 E. 2019/1110 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1028 Esas
KARAR NO: 2019/1110
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/09/2016
KARAR TARİHİ: 19/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine———–İcra Müdürlüğü’nün ——- E. sayılı dosyasından müvekkili şirketin kendisine satıp teslim ettiği malların bedelinden bakiye kalan —— TL’nin tahsili için icra takibi başlatıldığını, ancak davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazında müvekkiline borçlu olmadığını belirtmişse de ekte sundukları faturalardaki malların davalı firmanın daimi çalışanına imza karşılığı teslim edildiğini, faturalarda belirtilen malların davalının adresindeki işyerinde daimi çalışanı ——-imzasına teslim edildiğini, davalının esasında faturalara hiçbir itirazının bulunmadığını, icra takibinden önce malları ve faturaları teslim almadığı yönünde bir itirazının olmadığını ve müvekkiline ödemede de bulunduğunu, ödemelerin cari hesap ekstresinde görüldüğünü, davalı tarafın icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde müvekkiline borcunun takip talebinde belirtilen miktar kadar olmadığını beyan ederek müvekkili firma ile olan ticari ilişkisinin ve aynı zamanda borcunun da varlığını kabul etmiş bulunduğunu, hal böyle iken davalının borcu olmadığı yönündeki itirazının yerinde olmadığını, müvekkili şirketin defter ve kayıtları incelendiğinde bu durumun açıklığa kavuşacağını, davalının faize olan itirazına bir diyeceklerinin bulunmadığını, asıl alacak olan ——— TL için takip tarihinden itibaren mahkemece kabul edilmemesi halinde dava tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep ettiklerini, takibe konu müvekkili alacağının faturaya dayalı alacak olduğundan likit bir alacak olduğunu, bu nedenle davalının asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine mahkum edilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, asıl alacak olan ——-TL için takip tarihinden itibaren mahkemece kabul edilmemesi halinde dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış, HMK 128 madde hükmü gereği davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, ———–İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——— İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış tetkik edilmiş, dosyanın incelenmesi neticesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —— TL asıl alacak ve —— TL işlemiş faiz olmak üzere toplam ——- TL’nin, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %10,5 oranında avans faizi ile tahsili amacıyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin ——- tarihinde borçlu davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafça icra takibine ——— tarihinde takibe itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, asıl davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ——– tarihli raporda özetle; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı tarafça ticari defter ve kayıtlarının ibraz edilmediği, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre —— tarihi itibari ile ——- TL cari hesap alacağının bulunduğu, cari hesaba dayanak irsaliyeli faturalarda teslim alan kısmında ————- isimli kişilerin imzalarının bulunduğu, bu kişilerin davalı şirket yetkilisi veya çalışını olup olmadığının dosya kapsamından tespit olunamadığı, davacı tarafından davalı borcuna kaydedilen ——– TL’nin mahiyetinin anlaşılamadığı, mahkemece davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının geçerli kabul edilmesi halinde davacının —– TL alacaklı olduğu, ancak icra takibi ile ——-TL’nin talep edildiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce gelen —— kayıtlarının ve davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi için önceki bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ——– tarihli ek raporda özetle; davacı tarafından düzenlenen irsaliyeli faturalarda teslim alan kısmında imzaları bulunan kişilerin —— kayıtlarına göre davalı şirket çalışanı olduğu, davacı tarafça ——TL tutarlı alacağa ilişkin fatura örneğini sunduğu, açıklanan nedenlerle davacının takip tarihi itibari ile davalıdan ——– TL alacağının bulunduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; davacı tarafça, davalıdan olan cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın asıl alacak yönünden iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davaya cevap verilmeyerek dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarının usulün uygun tutulduğu, kendisi lehine delil teşkil ettiği, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların belirlenen inceleme gün ve saatinde usulüne uygun çıkarılan davetiyeye rağmen ibraz edilmediği, bu hali ile; davalı yanın HMK md. 222/5 uyarınca ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış sayıldığı, davacı tarafça fatura konusu malların davalı şirket çalışanları imzasına teslim edildiği, bu hususun——- kayıtları ile de sabit olduğu, sonuç itibariyle; davacı tarafça taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve malların teslim edildiğinin ispatlandığı, davalı tarafça ödeme iddiasında bulunulmadığı gibi davaya da herhangi bir cevap verilmediği, alınan rapor ile davacının takip tarihi itibari ile davalıdan —— TL cari hesap alacağının bulunduğu, ancak davacı tarafça icra takibi ile ——– TL’nin tahsilinin talep edildiği anlaşılmakla; taleple bağlılık ilkesi uyarınca, davacı yanca başlatılan icra takibinin ———- TL üzerinden devamına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafça icra takibi ile işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de; dava dilekçesi ile iş bu talebe ilişkin itiraz kabul edilerek dava konusu edilmediğinden bu hususta değerlendirme yapılmamıştır.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu anlaşılmakla; icra takibi ile talep edilen avans faizinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacı tarafça takip talebinde ve ödeme emrinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 oranında avans faizi isteminde bulunmuştur. Bu hali ile davacının talebi HMK md. 26 uyarınca aşılamayacağından (Yargıtay —–. Hukuk Dairesi’nin ——- Esas ——- Karar Sayılı İlamı, Yargıtay —-Hukuk Dairesi’nin ——– Esas ——- Karar Sayılı İlamı, Yargıtay—–Hukuk Dairesi’nin ——- Esas ———– Karar Sayılı İlamı); taleple bağlılık ilkesi gereğince; asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %10,50 oranında avans faizi oranını aşmayacak şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
Sabit olan ———-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %10,50 oranını aşmayacak avans faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının ——-İcra Müdürlüğü’nün ——– esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 916,38 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 158,96 TL peşin harç ve icra müdürlüğüne yatırılan ve mahsup ettirilen 70,14 TL harcın toplamı 229,10 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 687,28 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça icra dosyasından ve iş bu dosyadan alınan toplam 229,10 TL peşin harç ve 29,20 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 258,30 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti, 180,05 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.080,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.19/11/2019