Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1016 E. 2018/11 K. 09.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
İstanbul Anadolu
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1016 Esas
KARAR NO : 2018/11
DAVA : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 19/09/2016
KARAR TARİHİ : 09/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; …..Kurulu’nun….. tarih ve… sayılı kararı ile, Hazine adına kayıtlı olan; …. ili,…. ilçesi, …. köyü, …… ve … parsel numaralı taşınmazların özelleştirme kapsam ve programına alınmasına karar verildiği, Mezkur kararda ……ve… parsel numaralı taşınmazların “Satış”, … parsel numaralı taşınmazın ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki deniz yüzeyi, kıyı, dolgu ve mendiek alanının “İşletme Hakkının Verilmesi” yöntemiyle ve bir bütün halinde özelleştirilmesine karar verildiği, Müvekkil Şirket 369.000.000 TL teklifte bulunduğu, ihale 370.000.000 TL bedel ile en yüksek teklifi veren başka bir şirkette kaldığı, müvekkil Şirket verdiği teklif ikinci sırada yer aldığını, Sözleşmenin imzalanarak taşınmazların devir ve teslim alınacağı günü beklemeye başlayan Müvekkil Şirket, haricen ihale konusu taşınmazlarda anıt mezar olduğunu öğrenmiş ve Davalıya gönderdiği 18.04.2016 tarih ve M1 sayılı yazıda bu durumun sözleşme sürecini etkileyeceğini belirtmiş ve konu hakkında bilgi verilmesini talep ettiği, Davalı Kurum, Müvekkil Şirketin mezkur yazısına verdiği 26.04.2016 tarih ve 3069 sayılı cevap yazısında ; söz konusu bilginin doğru olduğunu, ihale konusu taşınmazlar arasında yer alan …..sayılı parselde kayıtlı taşınmazda kültür varlıklarına tabi anıtsal mezar bulunduğunu, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izninin alınması gerektiğini, bu sebeple sözleşme tanzim tarihinin ertelendiği ve sözleşme imza tarihinin daha sonra Müvekkil Şirkete bildirileceğini belirttiği, davalı Kurum, Müvekkil Şirketin 13.06.2016 tarihli yazısına cevap olarak verdiği 17.06.2016 tarih ve 4437 sayılı yazısında; ihale şartnamesinin çok açık olduğu, taşınmazların alıcıya “olduğu şekli ile bulunduğu yerde prensibi” çerçevesinde konulmuş ve konulacak tüm takyidatlarla birlikte, bulunduğu şekli ile devir ve teslim edileceğinin yer aldığı, bu sebeple belirlenen tarihte hazır olunması aksi halde teminatın irat kaydedileceği bildirildiği, davalı Kurumun çok iyiniyetli olmadığı, adeta ayıplı-işgalli bir taşınmazı çok yüksek bir bedelle Müvekkil Şirkete satmaya çalıştığı, vadeli ödeme planını seçerek, bir an önce proje geliştirip, inşaata başlayıp taşınmazı daire olarak satmayı ve elde edeceği gelir ile taksitleri ödemeyi düşündüğünü açık şekilde ortaya koyan müvekkil Şirkete karşı, davalı İdarenin işgal edilmiş, uzun süre hukuki ihtilaf yaşanabilecek ve yüzden inşaata başlanamayacak bir yeri adeta oldu-bittiye getirerek satmaya çalıştığı, bunu yaparken de Müvekkil Şirketi teminat mektubunu gelir kaydetmeyle üstü kapalı tehdit ettiği, davalı Kurumun, henüz kendisinin dahi tasarrufta bulunamadığı bir alanla ilgili olarak, Müvekkil Şirkete sözleşme tanzim ettirmesi, satış bedelini tahsil etmesi ve akabinde bu alanın kendisi tarafından kısa sürede teslim edeceği taahhüdüne itibar etmesini beklemenin imkanı bulunmadığı, müvekkil şirketten sözleşme tanzim etmesi ve satış bedelinin ödenmesinin istenmesi mümkün olmadığını, müvekkil Şirket, söz konusu ihaleyi almak için bankadan teminat mektubu aldığı, bugüne kadar taşınmazların alınamaması sebebiyle bankaya komisyon ödemeye devam ettiği, sırf bu sözleşmenin tanzimi için her ay birkaç kez uçakla ….’dan…..ya seyahat etmekte olduğu, ulaşım ve konaklama bedelleri ödediği, ihaleyi alacağı inancı ile taşınmazlarla ilgili teknik ve finansal birçok çalışma yaptırdığı, birçok kişi ve şirkete hizmet bedelleri ödediği, davalı Kurumun kusuru veya ihmali nedeniyle uzayan süreç müvekkil Şirkete zarar verdiği, Müvekkil Şirket tarafından Davalı Kuruma teminat amacıyla verilen …….. Bankası, ….Şubesi’nin ….. tarih ve ….Numaralı Ref No: ….. Referans numaralı ve …. TL tutarlı teminat mektubunun paraya çevrilmesinin engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Müvekkil Şirketin herhangi bir kusurunun olmadığının ve özellikle yasaya ve ihale şartnamesine aykırı, ihale şartnamesinde yer almayan ve Müvekkil Şirkete yeni mali, hukuki ve fiili yükümlülükler yükleyen yeni düzenlemelerin sözleşmede yer almasını talep eden ve taşınmazları teslime hazır halde bulundurmayan davalı Kurumun kusurlu olduğunun tespitini, sözleşmenin bugüne kadar tanzim edilememesi nedeniyle Müvekkil Şirketin uğradığı zararın fazlaya dair her türlü hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’sinin Davalı Kurumdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin Davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu taşınmazlarla ilgili olarak; hazırlanan 1/5.000 ölçekli …….İmar Planı Değişikliği ve 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği ÖYK’nın 25.04.2013 tarih, 2013/68 sayılı Kararıyla onaylandığı ve söz konusu imar planlan bir ay süreyle ilan edilmiş yapılan itirazlara ilişkin istihsal edilen ÖYK’nın 22.07.2013 tarih, 2013/122 sayılı Kararı 24.07.2013 tarih ve 28717 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak kesinleştiği, ….. ili,…ilçesi, …köyü, …. ve … parsel numaralı taşınmazların “Satış”, …parsel numaralı taşınmazın ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki deniz yüzeyi, kıyı, dolgu ve mendirek alanının “İşletme Hakkının Verilmesi” yöntemleriyle bir bütün halinde özelleştirilmesini teminen .arihinden itibaren yayımlanan ilanlarla ihaleye çıkılmış ve son teklif verme tarihi olan 22.12.2014 tarihi itibariyle 3 (üç) adet teklif alındığı, teklif sahipleriyle 27/03/2015 tarihinde pazarlık ve bilgilendirme görüşmeleri yapılmış ve ihale, teklif sahiplerinin katılımıyla kamuoyuna açık olarak gerçekleştirilen nihai pazarlık görüşmeleri sonucunda yapılan açık artırma suretiyle sonuçlandırıldığını, ihalede en yüksek teklifi veren …… Otelcilik Turizm Ve Acentecilik Limited Şirketi’ne sözleşmelerin imzalanmasını teminen gerekli bildirimler yapıldığı, anılan şirketin yükümlülüklerini yerine getirmeyerek sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi nedeniyle Başkanlık Makamının 10/02/2016 tarihli ve 117 sayılı Oluru ile geçici teminatı İdare lehine irat kaydedilerek, söz konusu ihalede 369.000.000.- Türk Lirası bedelli ikinci teklifi veren…….Geliştirme Ve İnşaat Anonim Şirketi’ne çağrıda bulunulması uygun görüldüğü, Alıcı 13/06/2016 tarihli yazısı ile işletme hakkının devrine konu 942 numaralı parselde ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde işgaller olduğunu, Sözleşme ve devir teslim işlemleri ile ilgili olarak ödeme işlemleri için hazır olduğunu, ancak işgallerin sonlanması akabinde taşınmazların kullanımı ve tasarrufu için gerekli olan ruhsat ve diğer aşamalara başlayabilecekleri için işgallerin sonlandırılması gerektiğini, dava konusu ihale ile ilgili olarak süreç devam etmekte olup, henüz sözleşme imzalanmadığını, Sözleşme imzalanmaması halinde ihaleye katılabilme koşullarından birisi olarak idareye verilen geçici teminatın idare lehine gelir kaydedilmesinin koşulları İhale Şartnamesinde belirtildiği, davanın konusu geçici teminatın ihale şartnamesinden kaynaklandığı, iş bu davanın idari yargı yerinde açılması gerekirken, adli yargı yerinde açıldığından ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiğini, davacı iş bu davayı açtıktan sonra ek geçici teminat vermesi kaydıyla sözleşme imzalamak için ek süre talep etmiş ve idare tarafından da ek süre verildiği, iş bu davanın konusuz kaldığı, yersiz ve yasal dayanaktan yoksun iş bu davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekilince 09/01/2018 tarihli celsede “dava açtıktan sonra davalıya şartname gereği sözleşme imzalandı tapu devri gerçekleşti davamız konusuz kalmıştır , yargılama gideri vekalet ücreti talebimiz yoktur ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekilince 09/01/2018 tarihli celsede “sözleşme imzalandı, davaya konu geçici teminatlarda iade olundu, davanın reddini talep ediyoruz, vekalet ücreti yargılama gideri talebimiz vardır davanın açılmaasına sebebiyet vermedik” şeklinde beyan sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde davacı vekilinin davalı idarece gerçekleştirilen ihale sonucu teklif veren davacı şirket ile sözleşme tanzimine karar verildiği, ne var ki ihaleye konu özelleştirme kapsamına alınan taşınmazlardan biri yönünden anıtsal mezar bulunması itibariyle bir takım izinler alınması gerektiğinin davacı tarafa bildirildiği, ayrıca başka bir taşınmaz yönünden ise işgal durumunun olduğu, bunun ceza yargılamasına konu edildiğini öğrendiklerini, gelinen aşamada davacı tarafça edimlerinin yerine getirildiği halde davalı idare tarafından ihale şartnamesi gereği davacı taraf ile sözleşmenin tanzim edilmediğinden bahisle uğradığı zararın tahsiline, şartnameye aykırı suretle yeni mali ve hukuki yükümlülükler yükleyen yeni düzenlemenin sözleşmede yer almasını talep eden ve taşınmazları teslime hazır bulundurmayan davalı kurumun kusurlu olduğunun tespitini talep ettiği; uyuşmazlığın davalı tarafça yapılan ihale sonucu ihaleye konu taşınmazların satış ve işletme hakkını davacı şirkete verilmesine karar verildiği halde teknik şartnameye uygun suretle sözleşmenin dava tarihi itibariyle yapılmamasından kaynaklı olduğu; taraflar arasında sözleşme imzalanana değin ortaya çıkan uyuşmazlıklarda idari yargı görevli olduğundan, davanın yargı yoluna yönelik dava şartı eksikliği yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın yargı yolunun caiz olması gerektiğine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 134,88 TL nin davacıdan tahsiline,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre takdir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/01/2018