Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1006 E. 2018/359 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1006 Esas
KARAR NO : 2018/359
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2016
KARAR TARİHİ : 29/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı firmanın üreticisi ve satıcısı olduğu ……numaralı fotokopisi makinesi ile ….. ve ……. numaralı ekipmanın müvekkili tarafından ilişkin olarak …ile müvekkili arasında finansal kiralama sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin bu makine ile ticari faaliyetlerini yürüttüğü ….. matbaacılık kullanılmak üzere kiraladığını, teslim alına makine ve ekipmanları için 18.750,00 Euro +KDV olarak toplam 22.125,00 Euro kullanım bedeli ödeneceğini, makineden beklenen faydda sağlanamadığından, makine ve ekipmanların ödemelerini yapmaya devam etmesinin müvekkiline zarar verdiğini, bu nedenle, ödemelerin tedbiren durdurulmasını talep ettikleri, makinenin tesliminden hemen sonra sürekli olarak arızalandığını, Aralık 2012’den Haziran 2013 tarihine kadar benzer hata ve problemlerden dolayı 15 kez teknik servis tarafından tamir edildiğini, ancak bu servis tutanaklarının 7 adedinin alına bildiğini, dava konusu makine ve ekipmanları konusunda noter kanalıyla davalı firmaya ayıp ve iade talebinde bulunulduğunu, açılan davanın …ye ihbar edilmesini, bu nedenlerle davalarının kabulünü üretim hatası ile ayıplı niteliği taşıyan ve……. numaralı fotokopi makinesi ile …………. ve…… numaralı ekipmanın davalıya iadesini ve KDV olarak dahil toplam 22.125 Euro bedelin ihtarname tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın kural olarak, davacı kendisine finansal kiralama şirketi tarafından yetki verilmeden böyle bir davayı açamayacağını, davacı davaya ilişkin finansal kiralama şirketinin kendisine muvafakatname verdiğini belirtmiş ise de, kendilerine sözleşme ve diğer belgelerin ulaşmadığını, finansal kiralama kanuna göre, sözleşme konusu makinenin mülkiyetinin finansal kiralama şirketine ait olduğunu, müvekkilinin davacıya bir makine satmadığını, davacının taleplerinin müvekkil şirkete yöneltmesinin söz konusu olmadığından davalı müvekkiline yöneltilen davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının talep ve hakkının zamanaşımına uğradığını, makinedeki arızanın kullanım hatasından kaynaklandığının tutanakla tespit edildiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin………… Esas sayılı dosyası üzerinde yapılan yargılama sonucu “Davanın kabulüne , dava konusu …… ve……numaralı fotokopi makinesi ile ………………………. ve…………..numaralı ekipmanın davalıya verilmesine ve bedeli olan 22,125 Euronun Türk Lirası karşılığının 28/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,”dair karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2015/14842 Esas 2016/2743 Karar sayılı ilamı ile ” Dava, ayıplı mal nedeniyle ayıplı mal bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda alınmış olup ayıplı olduğu iddia edilen makinada herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Davalı açıkça bu hususta bilirkişi raporuna itiraz etmiş olmasına rağmen mahkemece itiraz değerlendirilmemiştir. Alınan bilirkişi raporu yetersiz olup hükme elverişli değildir. Mahkemece matbaa işinden anlayan bir bilirkişi ve makine mühendisinin de aralarında bulunduğu 3 kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla makinenin bulunduğu yerde keşif yapılmak suretiyle tarafların iddia ve savunmaları, davalının rapora karşı itirazları ve dosya içeriğindeki tüm deliller değerlendirilerek düzenlenecek bilirkişi kurulu raporu da gözetilerek oluşa göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde bozulmuş olup yargılamaya mahkememizin iş bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememiz yeni esası üzerinden yargılamaya devam olunduğu sırada davacı vekilince sunulan 12/01/2017 tarihli dilekçe ile; davaya konu cihazın davalı tarafa teslim edildiği, davalı tarafça bedelinin kendilerine ödendiği bildirilmiş; cihaz teslimine ilişkin 27/05/2015 tarihli tutanak eklenmiştir.
Davalı vekilince sunulan 09/11/2017 tarihli dilekçe ile kendilerince yapılan ödemeye ilişkin beyan dilekçesi ve ekinde dekont sureti sunulmuştur.
Dava, ayıplı mal nedeniyle mal bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu cihaz davacı tarafça davalı tarafa iade edilmiş, davalı tarafça da mal bedeli, yargılama gideri ve vekalet ücreti davacı tarafa ödenmiş olmakla dava konusuz kalmıştır.
Bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 2.914,20 TL nisbi karar harcının 766,30 Türk liralık bölümü dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan geriye kalan 2.147, 90 TL karar harcının davalıdan alınmasına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.992,76 TL vekalet ücreti davalı tarafça yargılama aşamasında ödenmiş olmakla bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Bozma öncesi harç, yargılama gideri ve bilirkişi incelemesinden kaynaklı giderler davalı tarafça yargılama aşamasında karşılanmış olmakla bozma sonrası 1.000 TL bilirkişi ücreti ve 325.00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.325.00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/03/2018