Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1001 E. 2020/225 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1001 Esas
KARAR NO: 2020/225
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/06/2016
KARAR TARİHİ: 05/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının ———- İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine ———takibi yapıldığını, takibe konu edilen—– tanzim ——– vade tarihli ————bedelli ———senedinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, icra dosyasında tebligatın müvekkiline usulüne uygun yapılmadığından müvekkilinin dosyadan haberdar olmadığını ve itiraz etme imkanı bulamadığını, bilahare takibin iptali için icra hukuk mahkemesinde açtığı davanın, hatalı değerlendirme ile süre yönünden reddedildiğini, Yargıtay temyiz sınırı altında kalması sebebiyle temyiz itirazlarının değerlendirilmediğini, müvekkilinin takibe konu edilen bonolarda imzasının olmaması, böyle bir senet tanzim etmemesi ve senede ilişkin herhangi bir borcu olmaması nedeniyle haksız ve mesnetsiz takibin iptali için menfi tespit davası açılması ve haksız tahsil edilen paraların da istirdadının talep edilmesi gereği doğduğunu, takibe konu bono asılları üzerinde yapılacak imza incelemesinde imzaların müvekkiline ait olmadığının görüleceğini, bono ile ilgili ——– Cumhuriyet Başsavcılığı’na ——-Soruşturma sayılı dosya ile şikayet ettiklerini, tüm bu nedenlerle ———İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespiti ile müvekkilinden tahsil edilen ——– davalıdan istirdadına, davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili ön inceleme duruşmasında davanın reddini talep etmiştir.
Davanın tevzi edildiği ———– Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ——– tarih,——- Esas ve ———– Karar sayılı görevsizlik ilamı üzerine dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
————–İcra Dairesinin ——— icra dosyası dosya arasına celp edilmiş, incelenmesinde; alacaklısının ———- borçluların dosyamız davacısı ——- ve dava dışı ——- olduğu, —- asıl alacak, —- işlemiş faiz ve ——protesto masrafı olmak üzere toplam ——- üzerinden ———senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
———-Ağır Ceza Mahkemesi’nin ——— Esas sayılı dosyası —- sisteminden celbedilmiş, dosyanın incelenmesinde; soruşturma aşamasında———–tarihinde Grafoloji uzmanı bilirkişiden alınan raporda ———- düzenleme tarihli —— ödeme tarihli——– bedelli borçlusu —————– olan senedin ön yüzü üzerindeki el yazılarının ve borçlu———- adına atılı imzaların ve arka yüzü üzerindeki ———— unvanlı işyeri kaşesi üzerine atılı birinci ciranta imzasının; müşteki——— dosya kapsamında şüpheli———– isimli şahısların eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce, dosya senet aslı ile temin edilen imza örnekleri ile birlikte inceleme yapılmak üzere ———————– gönderilmiş olup, ———– tarihli raporunda özetle; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu senedin ön yüzde —————- adına atılı borçlu imzaları ile ——- mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın ———-senedi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti olduğu, davacı tarafça davaya konu bonoda davacı adına atfen atılan imzanın davacıya ait olmadığından bahisle icra dosyasından borçlu olmadığının tespiti ile davacıdan tahsil edilen ——— istirdadı talebinde bulunduğu, davalı tarafça iyiniyetli hamil olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Dosyamız kapsamına alınan ——- dikkate alındığında davacıya atfen atılan imza ile davacının mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği saptanmıştır. Her ne kadar dosyamız davalısı iyiniyetli hamil olduğunu savunmuş ise de; Yargıtay———- Hukuk Dairesi’nin ———- tarihli, ———- Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere imza inkarı mutlak def’ilerden olup herkese karşı ileri sürülebilir nitelikte olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davacının dava konusu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ödenen bedelin davacıya iadesine, davalı şirket aleyhine kötü niyet tazminatı talebinin, şartları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davacının ——— İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas sayılı takip dosyası üzerinden takibe konulan —— tanzim tarihli —- ödeme tarihli ——– bedelli bono nedeniyle davacının davalıya borçluya olmadığının tespitine,
2-İcra takibi nedeniyle dava açılmadan önce davacı tarafından ödenen 421,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının tazminat talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken karar ve ilam harcı 58,06 TL olduğundan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 28,87 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 286,85 TL tebligat ve posta giderinden ibaret toplam 349,55 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT nin 13/2 maddesi gereğince takdir olunan 850,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 05/03/2020