Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/966 E. 2019/889 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1429 Esas
KARAR NO : 2019/894

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2016
KARAR TARİHİ : 19/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı 28.12.2016 tarihli dava dilekçesinde özet olarak; müvekkil şirketin, davalı şirketle ticari ilişkisi olduğunu ve bu kapsamda davalının müvekkil şirketten makine, makine parçası vb gibi mallar satın aldığını, müvekkilinin davalı borçlu firmaya 73.483,70 TL tutarında makina ve makina parçası sattığını, davalının bunun karşılığında 15.000,00 TL ödediğini ancak bakiye 58.483.70 TL borcunu ödemediğini, davalıya Beyoğlu —– Noterliğinin 04/11/2016 tarih ve —–yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini buna rağmen borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine Anadolu——.icra müdürlüğünün—- sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, haksız itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, takip talebinde talep ettiği faturadaki mal/hizmetin teslim edildiğini ispat etmesi gerektiğini, faturanın tek başına akdi ilişkinin ispatı olamayacağını, bir an için davaya konu faturaların müvekkiline tebliği edildiği düşünülse dahi bu durumun sadece alacağın miktarını açıklayan bir bildirim niteliğinde olacağını, temerrüt için ayrıca bir ihtarda bulunulması gerektiğini savunarak davanın reddini ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 06/12/2016 tarihinde cari hesaba dayalı olarak 58.483,70 TL asıl alacak, 358,15 TL ihtarname masrafı, 490,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 59.332,74 üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu icra dosyası arasında Beyoğlu—-. Noterliğinin 04.11.2016 tarih ve —- yevmiye numaralı ihtarnamesinin ve noterlik makbuzunun olduğu görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan 05.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının cari hesap alacağını 4 adet faturadan oluştuğunu, davacının ————–antetli sevk irsaliyesi ile—– firmasının —- numaralı ambar tesellüm fişini dosyaya sunduğunu, —- antetli —- numaralı— tarihli sevk irsaliyesindeki sevk adresinin davalının —- adresi olduğunu ve ——- imzasına teslim edildiğini, teslim edilen malın faturadaki kalemlere göre 31.05.2016 tarih ve 13.675,73 TL’lik malın davacı tarafından davalıya ortaya koyduğunu ancak fatura üzerinde isim ve imzası bulunan —- davalı şirket yetkilisi veya çalışanı olması gerektiğini, bununla ilgili dosyada belge olmadığını, —- düzenlediği —- seri numaralı —-fişinde mal göndericisinin dava dışı ——.. Şirketi, alıcısının davalı olduğunu ——-fişine göre bu fatura bedellerini talep etme hakkının olmadığını, davacının işlemiş faiz talebi için ihtarnamenin 07.11.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, davalıya tanınan 5 günlük önel sonrası 12.11.2016 tarihinde temerrüdün oluştuğunu, takip tarihi ile temerrüt tarihi (12.11.2016-06.12.2016) arasındaki 25 gün için 426,44 TL talep edebileceğini davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten 58.483.70 TL alacağının tespitine varılamadığını, bununla beraber davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, kayıtlarının birbirini doğruladığı, buna karşın davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılmasına göre mal teslimlerinin davacı tarafından davalı şirket yetkilisine yapıldığı hususlarının benimsemesi halinde davacının, takip tarihi itibariyle davalıdan 58.483.70 TL ana para 426.44 TL faiz olmak üzere toplam 58.910.14 TL alacağın olacağını mahkememize bildirmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz etmiş olup 10.04.2018 tarihli celsede tarafların bağlı olduğu vergi dairelerinde BA ve BS formlarının celbini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bağlı olduğu vergi dairelerinden —-formları celbedilmiş ayrıca davalının 2016 çalışan listesi —celbedilmiştir.
—————-gönderdiği cevabi yazıda—- antetli —– numaralı 15/02/2016 tarihli sevk irsaliyesinde isim ve imzası bulunan ——- yılında davalı çalışanı olduğu görülmüştür.
————————-dairesinin Gönderdiği cevabi yazıda davalının 2016 yılında 3 adet begeye dayalı olarak 60.873.00 TL bildirimde bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce 19/09/2019 tarihli celsede davacı vekiline cari hesap alacağını oluşturan 4 adet faturaya ait sevk irsaliyesi asıllarını sunması için 2 haftalık kesin süre verilmesine, sunulduğunda davalı —— davetiyesi çıkarılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili 814060 numaralı 15/02/2016 tarihli sevk irsaliyesinin aslını sunmuştur. Sevk irsaliyesinin tetkikinde ——isim ve imzasının teslim alan kısmında bulunduğu ve—– cevabi yazısında —- davalı çalışanı olduğu görülmekle bu ara karardan dönülmüştür.
Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı cari hesabı oluşturan 4 adet fatura içeriği malın kendisine teslim edilmediğini savunmuştur. İspat yükü kendisinde olan davacı cari hesabı oluşturan tüm faturalara konu malların teslim edildiğini ispat etmelidir. Mahkememizce taraf defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerine göre 58.483,70 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir ancak davalının defterlerini sunmaması nedeniyle taraf defterleri karşılaştırılamamıştır. Davacı vekilinden cari hesap alacağını oluşturan 4 adet faturaya ait sevk irsaliyesinin aslını sunması istenilmiş davacı vekilince sunulan——- numaralı —– sevk irsaliyesinin tetkikinde isim ve imzası bulunan —-yazısına göre davalı çalışanı olduğu ve ————– tutarlı faturada belirtilen emtiadan 7′ şer adet emtianın davalıya teslim edildiği görülmüştür. Diğer yandan ——————- gönderdiği davalıya ait 2016 BA formlarının incelenmesinde davacı adına 3 adet belge toplamı 60.873,00 TL mal alımı beyan edildiği görülmüştür. Davalı vekili her ne kadar 19.09.2019 tarihli celsede dosyanın bilirkişiye tevdiini talep etmiş ise de davalı vekilinin cari hesap alacağını oluşturan fatura içeriği malların kendisine teslim edilmediğini savunduğu, dosya arasına alınan sevk irsaliyesinde isim ve imzası bulunan— davalı çalışanı olduğu ve davalıya ait BA formlarında 3 adet belgeye dayalı olarak 60.873,00 TL bildirimde bulunulduğu görülmekle davacının cari hesap alacağını oluşturan fatura içeriği malların teslimini ispatladığı mahkememizce tespit edilerek usul ekonomisi de gözetilerek dosyanın bilirkişiye tevdii talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili he ne kadar 490,89 TL işlemiş faiz talep etmiş ise de Beyoğlu —–. Noterliğinin 04.11.2016 tarih ve ——-yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalıya 7.11.2016 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede 5 iş günü mehil verildiği buna göre 12.11.2016 tarihinde temerrüdün oluştuğu temerrüt tarihi ile takip tarihi arasındaki 25 gün için bilirkişi raporunda hesaplanan 426,44 TL işlemiş talep edebileceği bunun yanında dosyaya sunulan noterlik makbuzuna göre 358,15 TL ihtarname masrafı talebinde haklı olduğu görülmekle davanın kısmen kabulüne, alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün 2016/25872 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 58.483,70 TL asıl alacak, 426,44 TL işlemiş faiz, 358,15 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 59.268,29 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına,
Aşan istemin reddine,
2-Alacak likit olmakla, kabul edilen 59.268,29 TL alacağın %20’si oranında belirlenen icra inkar tazminatının davacı lehine davalıdan tahsiline,
3-Red edilen kısım yönünden, alacaklı takibi başlatmakta haksız ise de, kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalı yararına ayrıca tazminat taktirine yer olmadığına,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 4.048,61 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 716,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.332,01 TL’nin davalıdan tahsiline hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 6.869,51 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 64,45 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
6-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 716,60 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarfedilen 850,00 TL bilirkişi ücreti ve 106,00 TL posta ücretinin toplamda 956,00 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 954,96 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 1,04 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından sarf edilen 33,55 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 0,04 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan 33,51 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.