Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/943 E. 2018/1072 K. 23.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/943 Esas
KARAR NO : 2018/1072

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20/10/2015
KARAR TARİHİ : 23/10/2018 (Tefhim Tarihi) – 23/11/2018 (Yazılma Tarihi)

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı şirketten … kapı ve pencere profli satın aldığı ve bedeli olarak 10 adet sıralı senet verildi, kapı ve pencere profillerini yapıp üç ayrı müşterisinin binasına monte ettikten bir müddet sonra her üç müşterisinden de malzemenin dış yüzeylerinde güneşten kaynaklı yanmalar nedeniyle şirkayetler olduğu, montaj yaptığı evlerde yaptığı inceleme neticesinde şikayetlerin haklı olduğu, malzemelerin dış yüzeylerinde güneşten yanma tespit edildiği, bu durumu davalı tarafa iletmesine rağmen davalı tarafın profilleri bugün yarın değiştireceğini söylemesine rağmen değiştirmediği, kendi imkanları ile müşterilerinin sorunlarını çözdüğü, yanan profilleri yenisi ile değiştirdiği ve zarara uğradığı, bu nedenle verdiği sıralı senetlerin son üç adedini ödemediğini ancak davalı tarafça senetlerin takibe konu edildiğinden bahisle senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş ve davacı vekilince dava dilekçesi tekrar edilmiştir.
Davalı vekili 26/11/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının borcuna karşılık senet düzenleyip müvekkili firmaya verdiğini, senetler vadesinde ödenmediğinden icra takibine başlanıldığı, davacının iddialarının hiç birisini kabul etmediklerini, davacının iddialarının zaman aşımına uğradığı ve iddialarını yazılı delil ile ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında sunduğu 25/01/2018 tarihli ıslah dilekesi ile cevap dilekçesini ıslah ettiklerini beyanla; cevap dilekçesinde zuhulen senetlerin borca karşılık alındığının beyan edildiğini, oysa ki bonoların ciranta …… ile mevcut olan ticari ilişki çerçevesinde mal satışları sonucunda müvekkiline geçtiğini, ticari ilişkinin lehdar ile ciranta arasında olduğu davacının senetlerin keşidecisi olması sebebiyle borçtan sorumlu olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Menfi tespit davasına konu senedin takibine ilişkin İstanbul Anadolu …. İcra Dairesi’nin 2014/5478 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davalısı tarafından davacısı aleyhine 13/01/2012 keşide tarihli, 20/11/2012 vadeli 2000,00 TL bedelli, 20/10/2012 vadeli 2000,00 TL bedelli ve 20/09/2012 tarihli 1000,00 TL bedelli senetler nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığı, takibin ödeme emrinin davacıya tebliği ile kesinleştiği ve devam ettiği görülmüştür.
Dava dosyası taraf beyanları doğrultusunda inceleme yapılmak üzere inşaat bilirkişisine tevdi edilmiş ve inşaat bilirkişisi tarafından yerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen raporda özetle; davacının, davalıdan 2012 yılı Ocak ayında aldığını beyan ettiği profillerin takılı olduğu dairelerde yapılan inceleme neticesinde pencere pervazının güneşten kaplama folyesinin yandığını, renk değişikliğine uğradığını, tespit ettiğini, davaya konu bonoların davalıdan satın alınan malzemelerin bedeli olarak verildiğinin kabulü halinde davacı tarafça inceleme yapılan dairelere takılan söz konusu malzemelerin gizli ayıplı olduğu, malzemenin güneşe maruz kalmadan basit bir muayenesi ile farkedilebilecek nitelikte olmadığı, davacının ayıplı malları yenisi ile değiştirmek zorunda kaldığını, davacının toplam 5700,00 TL zararının bulunduğu, davaya konu senet toplam bedelinin 5000,00 TL olduğu ve davacının davalıya borçlu olmadığına kanaat getirdiğini bildirmiştir.
Davalı vekilince bilirkişi raporuna itirazlarını bildirir beyan dilekçesinde; raporu kabul etmediklerini, bonoların borç ikrarını içerir senet olduğunu ve illetten bağımsız olduklarını, bu nedenle bilirkişi incelemesine başvurulmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafça senetlerin, müvekkilinden alınan malların bedeli olarak verildiği iddiasına karşılık savunmalarının senetlerin borca karşılık alındığı olması nedeniyle bilirkişi tarafından yapılan incelemenin kabul edilebilir nitelikte olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin icra takibinden sonra açılan kambiyo senedi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti olduğu, davacı tarafça takibe konu senetlerin mal alışverişi için davalıya verildiği, ancak davalı tarafça verilen malların ayıplı olması nedeniyle bedelsiz kaldığının iddia edildiği görülmüştür. Davalı tarafça ilk sunulan cevap dilekçesi ile senedin illetten mücerret olduğu beyan edilmiş, yargılama sırasında sunulan ıslah dilekçesi ile cevap dilekçesi ıslah edilerek, senetlerin dava dışı üçüncü kişiden mal alışverişine karşılık alındığı ve davacının senedin keşidecisi olması nedeniyle borçlu olduğu savunulmuştur. Davaya konu senetlerin incelenmesinde; keşidecisinin dosyamız davacısı, lehdarının dava dışı ……. ve son hamilinin dosyamız davalısı olduğu, senetlerin metinlerinde malen kaydının bulunduğu görülmüştür. Senet metninde yer alan malen veya nakden kaydı, ispat yükü bakımından önemlidir. Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü alacaklı davalı tarafta olmakla birlikte, eldeki davamız gibi alacağın kambiyo senedine dayanması halinde alacaklı alacağını senet ile ispat etmiş sayıldığından ispat yükü davacı taraftadır. Dosyamız davacısı, senetlerin mal alışverişi karşısında verildiğini iddia etmiş, dosyamız davalısı ise ilk sunduğu cevap dilekçesinde senedin illetten mücerret olduğunu beyan etmiş ancak yargılama sırasında sunduğu ıslah dilekçesi ile cevap dilekçesini ıslah etmiş ve dava dışı lehdardan mal alışverişine karşılık aldığını savunmuştur. Her ne kadar dosyamız davacısı tarafından cevap dilekçesinin süresinde verilmediğinden bahisle ıslah talebi kabul edilmemiş ise de, dava dilekçesinin 12/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve cevap dilekçesinin muhabere yolu ile 26/11/2015 tarihinde süresi içerisinde sunulduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf senetleri dava dışı lehdardan mal alışverişine karşılık aldığını ıslah ettiği cevap dilekçesi ile savunduğundan ve senetlerde malen kaydı bulunduğundan ispat yükü davacı taraftadır. Ancak davalı tarafça Mahkememizdeki yargılama sırasında alınan inşaat bilirkişisi raporuna karşı sunulan itiraz dilekçesinde senetlerin borç karşılığı alındığı beyan edilmiş ve söz konusu beyana ilişkin herhangi bir ıslah dilekçesi de sunulmamıştır. Her ne kadar davalı cevap dilekçesini ıslah etmiş ise de, yargılama sırasında sunulan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde borca karşılık alındığını beyan ettiğinden ve senet metinlerinde malen kaydı bulunduğundan, senedin ihdas nedenini talil ederek ispat yükünü üzerine almıştır. Mahkememizin 02/11/2017 tarihli celsesinde; ispat yükünün davalıda olduğundan bahisle yemin deliline dayanıp dayanmayacağının bildirilmesine ihtarlı olarak karar verilmiş, duruşma zaptı davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça verilen kesin süre içerisinde yemin deliline dayanılacağına ilişkin herhangi bir beyanda bulunulmadığı, bu hali ile davalının yemin deliline başvurmaktan vazgeçmiş sayılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Davalı tarafça ispat yükü kendi üzerine alınmakla birlikte yemin deliline dayanılmamış olması ve dosya kapsamına senetlerin borca karşılık verildiğine ilişkin herhangi bir delil sunulmamış olması nedeniyle davalı tarafça aksi ispat olunamadığından davanın kabulüne karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
Davacının İstanbul Anadolu …. İcra müdürlüğünün 2014/5478 Esas sayılı takibine konu edilen ;
13/01/2012 tanzim tarihli 20/09/2012 ödeme tarihli keşidecisi …, lehtarı …. yapı olan 1000 TL bedelli
13/01/2012 tanzim tarihli 20/12/2012 ödeme tarihli keşidecisi …, lehtarı ……. yapı olan 2000 TL bedelli
13/01/2012 tanzim tarihli 20/11/2012 ödeme tarihli keşidecisi …, lehtarı……. yapı olan 2000 TL bedelli SENETLER NEDENİYLE DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2- Alınması gereken karar ve ilam harcı 341,55 TL olduğnudan peşin alınan 105,95 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 235,60 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ……’ye göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinin altında olamayacağından 2180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davacı tarafça yapılan 105,95 TL peşin harç, 1600,00 TL bilirkişi ücreti ile 151,50 TL tebligat gideri ve posta giderinden ibaret toplam 1857,45 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.