Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/916 E. 2018/242 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/916 Esas
KARAR NO : 2018/242
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2015
KARAR TARİHİ : 06/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı 01.09.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasındaki yüklenici-taşeronluk hizmet sözleşmesi gereğince, müvekkil tarafından, davalının …………’taki firmasına ait konutların prefabrike kurulumları konusunda anlaşma sağladığını ve müvekkilinin bu konuda davalı firmaya hizmet verdiğini, müvekkilinin sözleşme gereğince yeterli sayıda elaman bulundurduğunu, dava konusu olayda, davalı firmanın Irak’taki yetkilisinin de imza ve onayı ile davalı firma ile iş yaptığı ……… şirketi arasındaki parasal uyuşmazlık nedeniyle ve davalının sağlamış olduğu iş makinelerindeki arızalar nedeniyle işlerin aksadığını ve müvekkilinin çalışanlarına bu süre içinde günlük yevmiye ödemesi yapmak zorunda kaldığını, böylelikle müvekkilinin ücretini davalıdan alamamasına rağmen kendi hesabından işçilerine ödeme yaparak zarara uğradığını,Vefa firması şantiye sorumlusu …’in imzalı tutanağı ve diğer tanıkların da huzurunda belirlendiği üzere 24.01.2012 tarihinden itibaren …………. firmasının tahsis etmiş olduğu iş makinelerinin teslim alındığı tarihten itibaren belli periyotlar halinde devamlı arızalanması, Irak firmasının tamir ekibinin bu duruma kalıcı bir çözüm bulamaması nedeniyle iş kaybı yaşandığını, diğer taraftan Irak firmasının tahsis ettiği iş makinesi operatörlerinin olmaması nedeniyle çalışan personelin, operatör olarak da çalıştırıldığını, buna göre ekstre yevmiye ödendiğini, müvekkilinin, davalının bu zararlandırıcı işlemleri nedeniyle çalışanlarına toplam 858 yevmiye ödemek zorunda kaldığını, öne sürerek; şimdilik 40.000 TL yevmiye alacağının davalıdan reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı cevabında; davacının, müvekkil şirketin taşeronu olduğunu, 19.07.2013 tarihli sözleşme uyarınca davacıya montaj işlerinin verildiğini, aylık olarak düzenlenen ve taraflarca mutabakata varılan hakkedişler sonunda taşeron davacı tarafından fatura kesildiğini ve faturalara istinaden müvekkilince ödeme yapıldığını, müvekkil şirketçe, davacının çalışma uslübünü benimsememesi nedeniyle 2014 sonu itibariyle kendisine yeni bir iş verilmediğini, davacının bu durum karşısında, daha önce kabul etmiş olduğu durumları yeniden öne sürmeye başladığını,eski hesaplarının yeniden görülmesini istediğini, iddiaları,hakedişleri düzenlenirken değerlendirildiğini ve kabul edilen miktar üzerinden davacı tarafından fatura kesildiğini, davacının alacağının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasında mevcut yüklenici sözleşmesi dosyaya sunulmuş olmakla mahkememizce tetkik edilmişmiştir.
Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş 06/09/2017 tarihli alınan bilirkişi raporunda; Davacının ibraz ettiği 2013-2014 yılı ticari defterlerden, zorunlu kapanış tasdikine tabi 2013 yılı Yevmiye defterinin noter kapanış tasdiki süresinde yapılmış ise de, Kebir ve Envanter defterinin ibraz edilmediği, 2014 yılı Yevmiye defterinin süresinde noter kapanış tasdiki yapılmış ise de, envanter defterinin ibraz edilmediği, bu nedenle davacının sunduğu 2013-2014 yılı ticari defterlerin delil olarak kabul edilemeyeceği, taraflar arasında hakediş fatura ve ödemeleri yönünde bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlık; davacının bünyesinde çalıştırdığı işçilerin, davalının kusuru (sözleşmeye aykırı davranışı) yüzünden boşta kalması (çalışamaması), bu nedenle kendilerine davacı tarafından, sanki çalışmış gibi ücret ödemesi nedeniyle davacının zarara uğradığı, ayrıca davalının ödemelerini nakit ile yapması gerekirken çek ile yapmaması nedeniyle zarara uğradığı yönündeki iddiasından kaynaklandığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede; davalının şantiyesinde işçi çalıştırılması ve bu işçilere ait özlük haklarının ödenmesi, davacı tarafa yüklenmiş bulunduğu, davacının ticari defterlerinde; bünyesindeki işçilere, ücret bordrosu açıklamasıyla ücret ödendiği, sözleşme kapsamında, davacının iddia ettiği işlerin durması anlamında dosyaya, davacı vekilinin 22.12.2015 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu 28.04.2013 tarihli 2 adet tutanak bulunduğu, bu tutanaklardan biri davacı tarafından tutulan tutanak, diğer tutanak ise davalı firmanın şantiye sorumlusu … tarafından imzalanan tutanak olduğu, yanlar arasında düzenlenen sözleşmenin 18. maddesinde, montaj için vinç gerektiğinde, yüklenicinin (davacının) işverenden (davalıdan) yardım isteyebileceği, vinç ücretinin işveren (davalı) tarafından ödeneceği, vinç kiralanması halinde vinç operatöre ile kiralanmış olacağı, düzenlendiği, vinç operatör ücretinin, davalı işverene ait olduğu hususu anlaşıldığı, bu durumda, vinç’i kullanan kişiye ödenen ücretin davalıdan tahsili gerekli olacaktır. Ne var ki davacının, kendi istihdam ettiği işçiye, vinç operatörlüğü yaptırdığı anlaşılmaktadır. Davacı şirket, istihdam ettiği personele, zaten bordro mukabili aylık ücret ödemektedir. Buna göre, haricen ödeme yapmış ise bu ödemeyi ayrıca kanıtlaması gerekmektedir. Davacının ticari defterlerinde, bu harici ödemeye ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya raporunun değerlendirilmesinde ; taraflar arasında ” yüklenici (montajcı) sözleşmesi” düzenlendiği, bu kapsamda davacının davalının ………….’taki inşaatında prefabrike kurulumu konusunda davalıya hizmet sunduğu, ancak davalının sağladığı iş makinalarındaki arızalar nedeniyle işlerin aksadığı, bu süreçte davacının çalışanlarına günlük yevmiye ödemek zorunda kaldığı, davacının ücretini davalıdan alamamasına rağmen kendi hesabından işçilere ödeme yaparak zarara uğradığı, çalışanlarına toplamda 858 yevmiye ödeme yapmak zorunda kaldığı, ayrıca taraflar arasında hak edişleri, ödeme şekil ve zamanı açıkça belirtildiği halde davalının ödemesini vadeli çeklerle ile yaparak çeklerin faktoring firmasında tahsili nedeniyle davacının bu konuda zararı uğradığından bahisle şimdilik 40.000 TL’nin tahsilini talep ettiği, taraf defterlerinin incelenmesinde hak ediş fatura ve ödemeleri yönünde bir uyuşmazlık bulunmadığının belirlendiği, sözleşme gereği davalı şantiyesinde işçi çalıştırılmasının ve özlük haklarının ödenmesinin davacı tarafça yüklenildiği, davacı tarafca iş makinelerinin arıza iddiası ile ilgili iki adet tutanak sunulduğu, bunlardan birinin davacı tarafça tek taraflı tutulduğu, ve içeriği itibariyle de iş kayıpları nedeniyle kaç personel çalıştırılmadığı halde ücret ödendiği, hangi tarih aralığında ne gibi eksiklik meydana geldiğinin denetime elverişli suretle tespit edilmediği, bu yönden davacı tarafça alacağına dayanarak iddiasının ispat olunamadığı davalı tarafça ödemenin çekle yapılıp faktoring aracılığıyla tahsili nedeniyle doğan zarar kalemi yönünden ise davacı tarafça vadeler görülerek ödemelerin çekle yapılması kabul edildikten sonra bu yönde zarar iddiasında bulunamayacağı, ödemenin çekle yapılmasının benimsendiği, taraflar arasında bu hali ile bir ifade uğruna edim anlaşması kurulduğu kanaatiyle sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sübut bulmayan davanın reddine,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 683,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 647,20 TL nin davacıya iadesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı ve Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/03/2018