Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/853 E. 2018/427 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/853 Esas
KARAR NO : 2018/427
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/08/2015
KARAR TARİHİ : 10/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 06/08/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketine sigortalı …….. plaka nolu aracın 18/05/2013 tarihinde karıştığı kazada müvekkilinin sakat kaldığını, müvekkilinin……… plaka nolu aracın sürücüsü olduğunu, müvekkilinin kaza sonucu hem geçici ve hemde kalıcı sakatlığı mevcut olduğundan bahisle doğan maddi zararının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesine özetle; ………..plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu, davacı tarafın sigortalı araç sürücüsü ile anlaştığından da va hakkı bulunmadığını ve davanın reddi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazada kusurunun olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamız kapsamına alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı … şirketine trafik sigortalı…………… plakalı otomobil sürücüsü ……..’in %75 oranında, davacı tarafa ait ……. plaka nolu motosiklet sürücü … ‘un %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bucak Cumhuriyet Başsavcılığı’nın………… soruşturma numaralı dosyasının incelenmesinde; dosyamız davalısına sigortalı araç sürücüsü hakkında, dosyamız davalısının yaralanmasına sebebiyet verdiğinden bahisle soruşturmaya başlanılıdğı, soruşturma sırasında davacı ile dava dışı sürücünün uzlaşmak istemesi üzerine, uzlaştırıcı…………. tarafından düzenlenen uzlaştırma raporundu, dosyamız davacısının “…tedavisinin halen devam ettiğini, müşteki şüpheli ……….. kendisi ile ilgilendiğini, karşı taraftan herhangi bir maddi talebinin bulunmadığını..:”beyan ettiğinin belirtildiği ve uzlaştırma formunun taraflarca imzalandığı, akabinde soruşturma neticesinde de Bucak Cumhuriyet Başsavcılığı’nca tarafların CMK’nın 253. Maddesi uyarınca uzlaştığından bahisle …… tarihli, ………. soruşturma ve karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı verildiği görülmüştür.
2571 sayılı CMK’unun 253/19 madde ve fıkrasında “Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, 171 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin trafik kazası nedeniyle doğan zararın tazmini talebi olduğu, davacı tarafça kaza neticesinde yaralandığından bahisle doğan maddi zararının tazmininin talep edildiği, davalı tarafça, davacının davadan önce dava dışı ara sürücüsü ile uzlaştığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Kazaya ilişkin olarak Bucak Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan soruşturma sırasında davacı ile dava dışı sigortalı araç sürücüsünün uzlaştıkları ve soruşturmanın uzlaşma ile sonuçlandığı, davacının araç sürücüsünden herhangi bir tazminat talebinde bulunmadığını beyan ettiği ve davalı … bakımından tazminat hakkını saklı tuttuğuna ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı, ayrıca 5271 sayılı yasa hükmüne göre yapılan ve Cumhuriyet Savcısı tarafından onanan uzlaşmanın hukuki sonucu olarak davacının işlenen suç nedeniyle tazminat davası açamayacağı ve CMK’nın 253/19.maddesi dikkate alınarak davacının tazminat talep hakkı bulunmadığı ve davanın reddi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken karar ve ilam harcı 35,90 TL olduğundan peşin alınan 27,20 TL ve ıslah harcı 130,00 TL’den mahsubu ile arta kalan 121,30 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
3- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4567,34 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4- Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 10/04/2018