Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/797 E. 2021/922 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/797 Esas
KARAR NO : 2021/922
DAVA: Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 27/07/2015
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —- adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin su pompaları imal ve satışı ile iştigal eden bir firma olduğunu, — geneline ürün satışı yaptığını,—— gösteren firmaya muhtelif tarihlerde — gerçekleştirdiğini, —-isimli firmadan ödeme aracı olarak —— bedelli bono teslim alındığını, keşidecisi —– bononun müvekkili çalışanlarına söz konusu firmanın ortağı olarak bilinen —– tarafından önceden tanzim ve imza edilmiş olarak teslim edildiğini, vadesi geldiğinde ödenmeyen bono için protesto çekildiğini ve sonuç alınamayınca söz konusu alacağın tahsili için —– tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, fakat davalı —– sayılı dosyası ile borca ve bonodaki imzaya itiraz davası açıldığını, yapılan yargılamada imzanın davalı—– ait olmadığının tespit edildiğini ve başlatılan icra takibinin iptal edildiğini, bunun üzerine davalı — tarafından—— Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatılarak yargılama gideri ve kötü niyet tazminatı, vekalet ücreti ve faizlerinin talep edildiğini, müvekkili şirket tarafından icra dosyasına —- ödeme yapıldığını, bonodaki imzanın davalı —–olmadığının İcra Hukuk Mahkemesi tarafından tespit edilmesi üzerine —- bulunulduğunu ve —- bonoyu tanzim edilmiş olarak müvekkili şirkete teslim eden davalı — diğer davalı —– bankalarda işlem yapma ve evrak tanzim ve imza yetkisi içeren vekaletname verdiğini ve bu vekaletname ile müvekkiline teslim ettiği bonoyu davalı —– borcuna istinaden kendisinin imzaladığını beyan ederek vekaletnamesini soruşturma dosyasına ibraz ettiğini, davalı ——- müvekkili şirkete olan borcundan kurtulmak için borcu ve imzayı inkar yoluna giderek takibi iptal ettirdiğini, diğer davalı—– soruşturma dosyasında müvekkili şirketin bonodan kaynaklanan alacağını ve bu bononun vekaletnameden kaynaklanan yetki ile tanzim edildiğini ikrar ettiğini, alacağın varlığı ve ödenmediğinin anlaşıldığını, müvekkili şirketin alacağının varlığı hususunda herhangi —-rağmen diğer davalı —- hukuku dolandırmak suretiyle borçtan kurtulmak için hakkındaki icra takibini iptal ettirdiğini ve müvekkilini — uğrattığını, bu miktarın—bonodan kaynaklanan alacak, — —-, davalı ——— olduğunu, müvekkilinin alacağından her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle bonodan kaynaklanan —-vade tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, —- Esas sayılı dosyasına ödenen—— ödeme tarihi olan — itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, ———- itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı —- dilekçesinde özetle ; davaya konu edilen bir kısım alacak iddiasının kesinleşmiş bir mahkeme ilamında yer alan vekalet ücreti ile kötü niyet tazminatına ilişkin olduğunu, kesinleşmiş mahkeme ilamında yer alan kısımlar yönünden mahkeme nezdinde bir yargılama yapılmasının mümkün olmadığını, bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzanın kime ait olduğundan ve bononun tanzim edildiğinden müvekkilinin haberinin olmadığını, müvekkilinin kimseye kendisini borçlandırma ve adına bono keşide etme yetkisine haiz bir vekaletname vermediğini, müvekkilinin ismi altında kurulu şahıs şirketinin ortağı olmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin tanzim etmediğini bildiği bonoyu bu hali ile icra takibine konu eden kötü niyetli davacının sonrasında kesinleşen —-müvekkiline vekalet ücreti ve kötü niyet tazminatı ödemesinin zaten olağan bir durum olduğunu, kesinleşen mahkeme ilamına dayanılarak yapılan bir ödeme nedeni ile başka bir mahkeme nezdinde yeniden dava açılmasının düşünülemeyeceğini, davacı vekilinin kendi vekalet ücretini de bu dosyadan tahsil ettiğini, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir ilişki olmadığını, bononun müvekkili tarafından tanzim edilmediğini, tüm bu nedenlerle davanın reddini, haksız dava açan davacıdan —–kararlaştırılan vekalet ücretinin alınmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, takibe konu belgeler,———- mahkememizce alınan bilirkişi raporu, ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce tarafların sunduğu deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmak üzere bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce aldırılan —– tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin dosyaya sunulan tüm bilgi ve belgeleri ile ticari defterleri, muavin kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda, alacak davasına konu olan cari hesabın—– satışından oluşan cari hesap bakiyesinden kaynaklandığı, dosya kapsamında mali tespitler neticesinde bir ticari ilişkinin var olduğu, davalının önce — defterlerinde borcunun —– vadeli bir senet ile ödeme yaptığı , bu senet tarafında tarafların takip ve takip sonrasında imza yönünden yaşanan ilgili icra mahkemesi ile imzaya bağlı itirazın yerinde olduğu, daha sonrada bu imzanın vekalet kapsamında davalı çalışanı tarafından imzalandığının kabul ve beyan edilen vekaletini de bu kapsamda önceki mahkemeye sunan diğer davalı—-imzaladığı, bu durumda senedin davalı kayıtlarında bulunduğu, senedin ve faturaların fiilen var olduğu, önce— davalı cari hesabından düşüldüğü,—-yılında karşılıksız kalarak davalı cari hesabın borçlandırıldığı, bu senetle sınırlı değerlendirmede davacının bu senet tutarı karşılığında alacağının olduğunun bu bedel karşılığında mal teslim ettiğinin fatura, irsaliye ve ambar tesellüm makbuzları ile ispatlandığını, mal teslimleri yönünde dosya kapsamında bir itiraza rastlanmadığı, irsaliye ve ambar tesellüm makbuzlarının bunu teyit ettiği, ayrıca faturalar tarafında —– günlük itiraz süresi içinde davalı tarafından bir itirazda bulunulmadığının görüldüğünü, bu durumda mal karşılığı davalının borcunun varlığının mali açıdan sabit olduğu, davalı firmanın defter ve belgelerini ibraz etmediği, dosyada cari hesap ektresi-muavin defter sunmadığı, icra dosyasına yapılan itiraz ekinde cari hesapla ilgili bir belgeye rastlanmadığı, bu nedenle kati mutabakat veya teyit yapılamadığını, davacı şirketin davalı —- fatura, irsaliye, ambar tesellüm makbuzları ile yevmiye kayıt bilgilerinin dosya kapsamında bir bütün olarak irdelendiğinde —- davalı—- tarafından davacıya verilen senet ile ilgili bir ödemenin davacı tarafa yapıldığı yönünde bir bilgi veya belgeye , davacı kayıtlarında bir kayda rastlanmadığı, davalı tarafın da defter ve belgelerini dosya verileri dışında ibraz etmediğinden, dava konusu senet bedeli—- kadar davacının davalıdan mal karşılığı alacağının sabit olduğu, davacının edimini yerine getirdiği, davalının senet tarafında imza yönünden yapılan itirazları neticesinde davacıya ——— giderini davacının ödemek zorunda kaldığı, bu ödemelerin dosya kapsamına sunulan belgelerde görüldüğü, başka bir deyişle davacının mal teslimini yerine getirdiği, davalının bu yönde bir itirazının olmadığı halde senet bedelini ödemediği, bu sebeple de ilave olarak davacının —- bedelleri ödediğinin tespit edildiğini, dava tarihi itibariyle davacının davalı —– alacaklı olduğu, dava dilekçesinde talep ettiği şekli ile ödeme günü itibariyle —– vade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi hesaplanarak ödenmesi gerektiği, davacı tarafından icra mahkemesinin hükmettiği ve davacının ödemek zorunda kaldığı banka dekontu ile ödemenin görüldüğü —- tazminat bedeli kadar alacaklı olabileceği, dava dilekçesinde talep ettiği şekli ile ödeme günü itibariyle —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz hesaplanarak ödemesi gerektiği konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı tarafından ödenen —- belgelendirildiği protesto masrafı kadar davacının alacaklı olabileceği, dava dilekçesinde talep ettiği şekli ile —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz hesaplanarak ödenmesi gerektiği konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu, ödeme günü hesaplanacak faizler hariç bu durumda davacı şirketin davalılardan toplam —- alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın alacak davası olduğu, mahkememizce aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda davacı defterlerinin incelendiği davalı defterlerinin ise incelemeye sunulmadığı, buna göre yapılan incelemede davaya konu olan cari hesabın —– yapılan ticari mal satışından oluşan cari hesap bakiyesinden kaynaklı olduğunun anlaşıldığı, yine dosya kapsamında taraflar arasında ticari ilişkinin de inkar edilmediği gibi davacı defterlerinden de aşikar olduğu ,davalı —davacı defterlerinde bulunan borcunun — için yine aynı miktarda —- vadeli bono ile ödeme yaptığı ,ancak bononun vadesinde ödenmemesi üzerine bononun icraya konulduğu, davalı—– yapılan takip üzerine icra hukuk mahkemesinde borca ve imzaya itiraz ettiği, İcra mahkemesince imzaya yapılan itirazın yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde kabul edildiği ve neticeten takibin iptal edildiği, diğer davalı olan —- bono üzerinde bulunan imzanın vekalet kapsamında diğer davalı —- yanında geçmişte çalışırken kendisi tarafından atıldığını —- soruşturma numaralı dosyasında kabul ettiği, davalı —- diğer davalı —yanında çalıştığını da kabul ettiği bu durumda davalı — diğer davalı——- çalıştığı hususunda da ihtilaf bulunmadığı, ayrıca davacıya davaya konu bononun imzalanmış ve eksiksiz tanzim edilmiş şekilde verildiğinin yani huzurda atılan bir imzanın da bulunmadığı, ayrıca davalı —- firmasının kaşesinin de davaya konu bononun üzerinde bulunduğu ,davaya konu alacağın temeli incelendiğinde ise alacağın önce—cari hesabından düşüldüğü, akabinde — karşılıksız kalarak davalı cari hesabının borçlandırıldığı, davaya konu faturaların ve irsaliyelerin değerlendirilmesinde ise davacının davaya konu bono bedeli kadar alacağının olduğunun ve bono bedeli kadar mal teslim ettiğinin —- ispatlandığı, ayrıca davalılar tarafından mal teslimleri yönünde dosya kapsamında bir itiraza da rastlanmadığı gibi ,davalı —- imzaların kendisi tarafından diğer davalı —-bilgisi dahilinde atıldığını da kabul ettiği, irsaliye ve ambar tesellüm makbuzlarının da bunu teyit ettiği, ayrıca faturalar tarafında — günlük itiraz süresi içinde davalı tarafından bir itirazda bulunulmadığının görüldüğü,
Mahkememizce tekmil dosya kapsamında mal karşılığı davalıların borcunun varlığının mali açıdan sabit olduğunun kabul edildiği , ayrıca davalıların defter ve belgelerini de ibraz etmekten ısrarla kaçınarak, dosyada —- sunmadıkları, icra dosyasına yapılan itiraz ekinde cari hesapla ilgili bir belgeye rastlanmadığı, davacı şirketin davalı — cari hesap, fatura, irsaliye, ambar tesellüm makbuzları ile yevmiye kayıt bilgilerinin dosya kapsamında bir bütün olarak irdelendiğinde —- davalı tarafından davacıya verilen senet ile ilgili bir ödemenin davacı tarafa yapıldığı yönünde bir bilgi veya belgenin davacı kayıtlarında bulunmadığı, davalı tarafın da defter ve belgelerini dosya verileri dışında ibraz etmediğinden, dava konusu senet bedeli —- kadar davacının davalıdan mal karşılığı alacağının sabit olduğu, davacının edimini yerine getirdiği, fatura ve irsaliyelerle sabit olduğu üzre malların davalılara teslim edildiği, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı, —- herkesin hem haklarının kullanırken hem de borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu , davalı—- davaya konu bonodaki imzayı inkar etmesi ve icra mahkemesince imzanın davalı —-olmadığının anlaşılarak itirazın kabul ediilmesi neticesinde davacıya —tazminat ile öncesinde —- senet protesto giderini davacının ödemek zorunda kaldığı,—-mahkeme olması ,mahkememizin ise geniş yetkili mahkeme olarak taraflar arasındaki ticari ilişkiyi maddi hukuk manasında değerlendirdiği, —– imzaya itirazın düzenlendiği, maddenin —-mahkemesi itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere para cezasına mahkum eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa , para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan para cezası kalkar. ” şeklinde hükmün bulunduğu, davalılardan —kendi yanında çalıştığının diğer davalı—- tarafından da kabul edildiği, önceden tanzim edilmiş ve davalı — da imzaladığını kabul ettiği davaya konu bononun altında davalı —- kaşesi bulunmakla davacıya teslim edildiği, davacının mal teslimini yerine getirdiği, davalının bu yönde bir itirazının da olmadığı halde senet bedelini ödemediği, bu sebeple de ilave olarak davacının —- ödediğinin dosya kapsamında sabit olduğu, dava tarihi itibariyle davacının davalı —alacaklı olduğu, dava dilekçesinde talep ettiği şekli ile ödeme günü itibariyle —- vade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi hesaplanarak ödenmesi gerektiği, davacı tarafından icra mahkemesinin hükmettiği ve davacının ödemek zorunda kaldığı banka dekontu ile ödemenin görüldüğü — tazminat bedeli kadar da alacaklı olduğu , dava dilekçesinde talep ettiği şekli ile ödeme günü itibariyle — tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz hesaplanarak ödemesi gerektiği , davacı tarafından ödenen —– belgelendirildiği protesto masrafı kadar davacının alacaklı olduğu, talep gibi —–tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz hesaplanarak ödenmesi gerektiği mahkememizce anlaşılmış ve açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
—- vade tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
—- dosyasına ödenen — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — tahsili ile davacıya ödenmesine,
—- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI;
2-Alınması gerekli —- harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan — harcın mahsubu ile bakiye —–davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan — maktu vekalet ücretinin—- davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan — davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen –bilirkişi ücreti, — posta ücreti olmak üzere toplam—- davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı —- yüzüne karşı 6100 sayılı HMK ‘nın 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı 16/09/2021