Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/761 E. 2020/312 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/761 Esas
KARAR NO: 2020/312
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/07/2015
KARAR TARİHİ: 25/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı ile ticaret yaptığını, buna ilişkin dava dilekçesi ekindeki ——- tarih ve —–nolu ——— faturayı kestiğini, ancak davalının ödeme yapmadığını, davalı hakkında ———İcra Müdürlüğü’nün ———— Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının borca itiraz ettiğini, itiraz dilekçesinde sözkonusu faturalara herhangi bir itirazının olmadığını ve fatura bedellerini ödediğini iddia ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu davalının borca itirazında kötüniyetli olduğunu, zira faturaları kabul ettiğini, tüm bu nedenlerle vaki haksız itirazının iptaline, müvekkilinin alacağının takip tarihinden itibaren reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın yasal sürelerde açılmamış olması durumunun re’sen tetkik edilerek davanın süresinde açılmamış olması durumunda usulden reddini talep ettiğini, davacının dava dilekçesinde davalının icraya itiraz dilekçesinde faturaya itiraz edilmediğini iddia etmesinin faturayı kabul anlamına geldiğinin düşünülemeyeceğini, icraya ve davaya dayanak irsaliyeli faturayı davalının icra dosyası vasıtası ile ilk defa gördüğünü, davalının davacıyı dahi tanımadığını, davacıdan ne mal ne de fatura aldığını, davalı müvekkilinin beyanlarına göre davacı tarafın irsaliyeli faturayı kendinin düzenlediğini, hatta teslim alan kısmına davacının davalı adına kendi kendine imza attığını düşündüğünü, duruma icra dosyasında vakıf olduğunu, fakat itirazla takip durduğundan herhangi bir yasal işleme başvurmadığını, davalının davacı taraf ile herhangi bir tanışıklığı, ticari ilişkisi olmadığı, mal alışverişi bulunmadığını, davacıyı tanımadığını ve hatta arz edilen nedenlerle davacı hakkında suç duyurusunda bulunacağını, davalının mermer işçisi olduğunu, faturada adı geçen malı alıp mesleki olarak kullanmasının mümkün olmadığını, davaya dayanak faturadaki imzanın bilirkişi marifeti ile incelenmesinin talepleri arasında olacağını, tüm bu nedenlerle davanın reddini, davacının takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklandığı bildirilen alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik davalı itirazının İİK.nun 67/1-2 maddesi uyarınca iptaline ilişkindir.
Davaya dayanak —— İcra Dairesi’nin ——— Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalısı aleyhine —– asıl alacak, ——– işlemiş faiz olmak üzere toplam ——— üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafça süresi içerisinde itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, eldeki davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflara ait deliller toplanmış ticari defter ve dayanak belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, dosya üzerinden ve taraflara ait ticari defter ve dayanak belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizce alınan ——– tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirkete ait ticari defter ve belgelerin sunulmadığı, davacı şirket tarafından sunulan davaya konu fatura bedeli ve tatbik edilen imzanın davalı tarafından kabul edilmediği, davalının ticari defterinin TTK 64. madde hükümlerine göre dönem başı noter onaylarının yapıldığı ve ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu ve defterin sahibi lehine delil kudretini haiz olduğu, sunulan vergi levhasına göre davalının ———- tarihinde işe başladığı ve iştigal konusunun şehir içi, banliyö ve kırsal alanlarda kara yolu ile personel öğrenci vb. grup taşımacılığı——— olduğu, davalı tarafa ait ticari defter ve belgelerde dava konusu faturaya ait kayıt bulunmadığı, davacı şirketin icra takibine ve davaya konu miktarda alacaklı olduğu yönündeki iddialarını ispatlayamadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı tarafça inceleme gününde defterlerin hazır edilemediği, defterlerin ———– Asliye Ticaret Mahkemesinin ——— E. Sayılı dosyasında olduğunun bildirilmesi üzerine —— Asliye Ticaret Mahkemesinin ———- E. Sayılı dosyasından davacının defterlerinin celbine karar verilerek, bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizce alınan ———- tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı ve davalı şirketlere ait ticari defterlerin sunulduğu, TTK 64. Madde hükümlerine göre dönem başı noter onaylarının yapılmış olduğu, davacı taraf ticari defterleri yönünden davalı tarafa ait borç bakiyesinin icra takibine konu asıl alacak tutarı ile örtüştüğü görülen ——oluştuğu, alacağa konu faturanın irsaliyeli olarak tanzim edildiği, teslim alan kısmında ——– yazdığı ve imzaya havi olduğu, davacı şirket tarafından ilgili döneme ait BS formu ile beyan edildiği, davalı taraf ticari defterleri yönünden davacı şirket ile ilişkili bir kayda rastlanmadığı, davalı tarafça sunulan vergi levhasına göre davalının——— tarihinde işe başladığı ve iştigal konusunun şehir içi, banliyö ve kırsal alanlarda kara yolu ile personel öğrenci vb. grup taşımacılığı(şehir içi personel ve okul servisleri vb) işi olduğu, davalı tarafın davacı tarafça düzenlenen faturaya konu emtiayı almadığını beyan ettiği ve faturadaki imzaya itiraz ettiği, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı ve davalının söz konusu borçtan sorumlu olup olmadığına dair verilecek kararın takdirinin mahkemeye ait olduğu, davalı tarafın takibe konu borçtan sorumlu olduğu yönünde karar verilmesi halinde takip tarihinden evvel davalı şirketin temerrüte düşürüldüğüne dair ihtarname vb belge bulunmadığı görülmekle ilgili mevzuat hükümlerine göre asıl alacak tutarı için takip tarihi itibariyle ticari avans faizi yürütülebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalının faturadaki imzaya itirazı nedeniyle davacı vekiline takibe ve davaya konu irsaliyeli fatura aslını sunmak üzere süre verilmiş ve mahkememizce imza incelemesine karar verilmiş ise de davacı vekili ——– tarihli celsede davalının adı yazmakta ise de irsaliyeyi imzalayanın başka kişi olduğunu, ancak davalının ismini yazarak imzaladığını, imzanın davalıya ait olmadığını, taraflar arasında bu hususa ilişkin herhangi bir imza incelemesi yapılmamasını, bu nedenle fatura aslını sunmadıklarını, dosyadaki mevcut deliller dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise yemin delili olduğunu ve yemin metnini sunmak üzere süre verilmesini talep etmiştir.
İlgili ——— müzekkere yazılarak BA formu celbedilmiş; yapılan incelemede uyuşmazlığa konu faturanın davalı tarafça BA bildiriminin yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından davalıya yemin teklif edilmiş mahkememizce dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanıldığı gözetilerek davalıya yemin davetiyesi çıkarılmış olup ——- tarihli celsede davalı—— tarihli ———- bedelli faturayı kesinlikle teslim almadığını ve ismini yazıp imza atmadığını, bir başkasının da kendi adına teslim almadığını ve kendi adına ismini yazıp imza atmadığını, faturaya konu tuğlaları almadığına ve kendi adına da kimsenin almadığına dair yemin eda etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin, fatura nedeniyle doğan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali olduğu, davacı tarafça davalıya satılan malın bedelinin ödenmediğinden bahisle başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğinin iddia edildiği, davalı tarafça davacı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığından bahisle davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davacının alacağını dayandırdığı fatura kapsamında tüm belge kayıt ve ticari defterler sunulduktan sonra dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacı tarafın dayandığı irsaliyeli faturaya konu malların davalıya teslim edildiğine ilişkin her ne kadar imza bulunsa da davalının imzaya itirazı üzerine davacı vekilinin —– tarihli celsede irsaliyeyi imzalayanın başka kişi olduğu, imzanın davalıya ait olmadığını beyan ettiği, davacı tarafça takip dayanağı yapılan —– tarihli ———– bedelli faturanın ve faturaya konu malların davalıya teslim edildiğine ilişkin herhangi bir belgenin dosyaya ibraz edilmediği, salt fatura düzenlenmiş olmasının davacının davalıdan alacaklı olduğu anlamına gelmediği, bu hali ile davacının takip konusu fatura içeriğinde yer alan malların davalıya teslim edildiğini ispatlayamadığı, ispat külfeti kendisinde olan davacının yemin delilini kullandığı, davalının usulüne uygun olarak yemin eda ettiği, davacının davasını ispatlayamadığı kanaatine varıldığından davanın reddine, takibin kötü niyetli başlatıldığı sübuta ermediğinden davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine dair aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken karar ve ilam harcı 54,40 TL olduğundan peşin alınan 232,39 TL’nin mahsubu ile arta kalan 177,99 TL nin istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre belirlenen 3.400,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yatırılan 4,10 TL vekalet harcı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı ——— yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———————- nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/06/2020