Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/72 E. 2018/619 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/72 Esas
KARAR NO : 2018/619
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/01/2015
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVA
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili sigorta şirketine ticari paket sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, 18.09.2013 tarihinde meydana gelen etkili yağışlar sebebi ile ……..Alışveriş Merkezi’ nin çatısından akan suların sigortalı işyerine sızması ile dekorasyon ürünlerinde hasara sebep olduğundan 7.800,00 TL hasar bedelinin davacı şirketçe sigortalısına 25.11.2013 tarihinde ödendiğini ancak davalının meydana gelen hasarla ilgili işyerinin kullananı olması nedeniyle sorumluluğu bulunmadığından bahisle ödenen hasar bedelinin tazmini için İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün ………Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ……. Geliştirme LTD. ŞTİ. vekili cevap dilekçesinde özetle; eldeki davanın bir taşınmaza ilişkin olduğundan yetkili Mahkemenin Antakya Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu beyan ederek, yetki itirazında bulunmuştur. Davaya konu husumetin müvekkili şirkete yönlendirilemeyecek olması,…….Gayrimenkul Yatırım LTD. ŞTİ.’ ye yönlendirilmiş olması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
DAVA: Müvekkili şirket nezdinde …… San.ve Tic. Ltd. Şti.’nin kulananı olduğu …… AVM K:2 Antakya adresindeki işyeri……. nolu, …….. vade tarihleri arasında ……Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, 18.09.2013 tarihinde etkili olan yağışlar nedeniyle …….. AVM çatısından akan suların, sigortalı iş yerine sızması neticesinde işyerinde hasara neden olduğunu, hasar bedeli olan 1.600,00 TL’nin sigortalıya ödendiğini, bunun üzerine davalıya ihbardu bulunulduğunu, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, hasarla ilgili olarak ekspertiz incelemesi ile 7.800,00 TL hasar tespit edildiğini ve sigortalıya ödendiğini ve tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 9.İcra Müdürlüğünün ………. E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Öncelikle davanın derdestlik ve yetki nedeniyle usulden reddini, bu talebin yerinde görülmemesi halinde birleştirme talebinin reddi ile bekletici mesele yapılmasını, ayrıca açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davacı tarafça mahkememezi dosyasıyla birleştirilmesine karar verilen İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/649 E sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesinde de davamıza konu su basması nedeniyle dava dışı sigortalıya sonradan ödenen 7.800 TL asıl alacak ve 936,64 TL işlemiş faizin tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 9. İcra dairesinin ,,,,,,,5 E. Sayılı icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiği, davalı tarafça mahkememiz dosyasına sunulan cevap dilekçesindeki beyanlarla benzer nitelikteki nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep edildiği, yargılama sırasında mahkemece 23/11/2015 tarihli ……. E ,,,,,,, Karar sayılı ilamı ile söz konusu dosyasının mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek, deliller toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 30/01/2017 tarihli raporda özetle ;” Asıl davanın davalısının taşınmaz maliki adına vekaleten kira sözleşmesi akdettiğinin anlaşıldığını, vekilin imzaladığı sözleşmeden doğan hak ve borçların vekil eden üzerinde doğacağı, bu kapsamda asıl davanın davalısının sorumluluğunun olmadığı, davalının AVM’nin yöneticisi olsa bile yöneticinin kat malikleri adına vekil sıfatıyla hareket ettiği bu nedenle sorumluluğunun gündeme gelmeyeceği
Dava dosyasına sunulan tapu senedi içeriğine göre hasar tarihi itibari ile taşınmazın malikinin birleşen dava davalısının AVM’nin malikini olması sebebiyle sorumluluğunun gündeme gelebileceği,
Hasar dosyası içeriğinde Hatay Meteoroloji Müdürlüğü’nün 26.09.2013 tarihli yazı içeriğinde 17.09.2013 günü saat 13:15 ile 23:59 arası yağış miktarının 80 kğ/metre kare olduğu; 18.09.2013 günü 00:00 ile 05:15 saatleri arasında aralıklarla gök gürültülü sağnak yağış olduğu; yağış miktarının 1,2 kğ/metre kare olarak gösterildiği,
Yerleşik yargıtay uygulamasına göre TBK’ nın 69. Maddesi hükmü uyarınca, bir bina veya imal olunan herhangi ibir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurdan dolayı sorumludur. Bu maddedeki sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan “ağırlaştırılmış” bir kusursuz sorumluluk halidir. Binanın çatısı da madde de açıklanan imal olunan şey kavramına dahildir,
Birleşen davanın davalısının TBK’ nın 69. Maddesi gereği sorumlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Alınan ilk rapora karşı taraflarca yapılan itiraz üzerine mahkememizce bilirkişi heyetine inşaat mühendisi de dahil edilerek bilirkişi ek raporu alınmıştır. Bilirkişi heyetince sunulan 10/12/2015 tarihli ek raporda özetle; Dosyanın bu kez yapılan incelemesinde davada yaslanılan poliçede ( sayfa 5’de muafiyetler-koasüranslar- istisnalar bölümünde) “sel ve su basmasına ilişkin hasarlarda her bir hasarda aşağıda belirtilen gurupların her birinde toplam sigorta bedeli üzerinden %2’si oranında tenzili muafiyet, bu gurupların her biri için ayrı ayrı uygulanacağı, her bir hasardan (a) bina, sabit tesisler ve dekorasyon (b) emtia; (c) makine, techizat, demirbaş ve diğer tesisatlar ancak her halükarda uygulanacak toplam muafiyetin 50.000,00 Euro veya karşılığı TL’sini aşmayacağı” hükmü bulunduğu görüldüğünü,
Muafiyet bir sigorta hukuku terimi olup, sigortalının riskin bir bölümünü üstlenmesi anlamına geldiği, somut olayda poliçede, sel ve su basmasına ilişkin hasarlarda her bir hasar için toplam sigorta bedeli üzerinden %2 oranında tenzili muafiyet uygulanacağı, bir başka anlatımla, hasar bedelinden %2 tenzili muafiyet olmayıp, sigorta bedeli üzerinden %2 tenzili muafiyet uygulanacağı; buna göre, sigorta bedelinin %2’sini aşmayan ya da 50.000,00 Euro’yu geçemeyen hasarlar sigortalı üzerinde bırakmak suretiyle müşterek sigorta düzenlendiği, bir başka anlatımla, %2’yi ya da 50.000,00 Euro ya da karşılığı Türk Lirası’nı aşan zararlar yönünden ise, sigortacının sorumluluğunun başlayacağının benimsendiği; sel ve su basması yönünden sigorta bedelinin tüm gruplarda 38.000.000,00 TL olmasına hasar tutarının %2’sinin çok altında 7.800,00 tl belirlenmesine göre, ödemenin poliçe kapsamında değerlendirilmediği; sigorta şirketinin lütuf ödemesi yaptığı sonucuna varılmakla, rucu hakkı bulunmadığı sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Asıl dava yönünden davanın hukuki niteliği itibariyle, hasar bedelinin rücun tahsili sebebiyle başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafça yöneltilen itirazın iptali ve takibin devamına ilişkindir. İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün ……… Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınarak incelenmiştir. Asıl davanın davalısının taşınmaz maliki adına vekaleten kira sözleşmesi akdettiğinin anlaşıldığı, vekilin imzaladığı sözleşmeden doğan hak ve borçların vekil eden üzerinde doğacağı, bu kapsamda asıl davanın davalısının sorumluluğunun olmadığı, davalının AVM’nin yöneticisi olsa bile yöneticinin kat malikleri adına vekil sıfatıyla hareket ettiği bu nedenle sorumluluğunun gündeme gelmeyeceği bu nedenle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Birleşen dava yönünden davanın hukuki niteliği itibariyle, hasar bedelinin rücun tahsili sebebiyle başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafça yöneltilen itirazın iptali ve takibin devamına ilişkindir. İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğünün…….5 Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınarak incelenmiştir. 8501300008879 numaralı poliçe nin 5 . Sayfasında seylap muafiyet başlığı altında toplam sigorta bedeli üzerinden %2 oranında tenzili muafiyet uygulanacağı, bir başka anlatımla, hasar bedelinden %2 tenzili muafiyet olmayıp, sigorta bedeli üzerinden %2 tenzili muafiyet uygulanacağı hükmüne yer verildiği, sel ve su basması yönünden sigorta bedelinin tüm gruplarda 38.000.000,00 TL olmasına, hasar tutarının %2’sinin çok altında 7.800,00 TL belirlenmesine göre, ödemenin poliçe kapsamında değerlendirilmediği; sigortacı tarafından sigortalıya yapılan ödemenin lütuf ödemesi olduğu belirlenmekle davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Asıl ve birleşen davaların REDDİNE,
ASIL DOSYA YÖNÜNDEN;
2.Dava açılırken peşin olarak yatırılan 137,60 TL harçtan karar tarihi itibari ile alınması gerekli 35,90 TL harcın tahsili ile bakiye 101,70 TL harcın davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan 28,00 TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
BİRLEŞEN DOSYA YÖNÜNDEN;
7.Dava açılırken peşin olarak yatırılan 149,20 TL harçtan karar tarihi itibari ile alınması gerekli 35,90 TL harcın tahsili ile bakiye 113,30 TL harcın davacıya iadesine,
8.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10.Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11.Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29.06.2018