Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/712 E. 2018/498 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/712 Esas
KARAR NO : 2018/498
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2015
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı tarafın Kadıköy 7 İcra Dairesinin …………. E sayılı dosyası ile ¿imsiz takiplerde haciz yolu ile takibe başladığını, Tebligat Kanununun 35 md göre ödeme emri tebliğ edilerek takibin kesinleştiğini ve daha sonra müvekkili şirketin sahibi olduğu taşınmazın üzerine haciz uygulandığım, müvekkili şirketin takipten bu şekilde haberi olduğunu, takibe itiraz etmesi mumkun olmadığından borcu ödemek zorunda kaldığını, takipte borcun sebebinin 28.12.2011 tarihinde …… Gemi Acenteliğinin sahibi olduğu ……………. no.lu konteynır ile yapılan taşıma sonucu zarar doğduğundan bu zararı tazmin eden sigorta şirketi olarak kusurlu olan borçluların bu zararı gidermesi gerektiğinin gösterildiğini, Takibin herhangi bir belgeye dayanmadığı gibi likit de olmadığını, icra takibinin alacağı teyit eder hiçbir belgeye istinat ettirilmeden yapıldığını, itiraz etmemekle kesinleşmiş olduğu takdirde, borçluyu, borcu olmadığını ispata zorlamanın hakkaniyet kuralları ve mantık ile teklif edilemeyeceğini, ‘Böyle bir durumda alacaklı alacağını, müspet bilumum delillerini ibraz etmeye borçluda bunlara yönelttiği iddia ve itiraz sebeplerini ve paranın ödenmesi lazım gelmediğim ispat etmeye mecburdur’ demek suretiyle açık bir şekilde belgesiz olarak yapılan ilamsız icra kovuşturmalarına itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleşmesi sonucunda, takip konusu borç ödendikten sonra açılan geri alma davalarında ispat yükünün davalı durumundaki alacaklıda olacağı vurgulandığını (YHGK 200773-18 e 2007/172 K 28.03.2007 T) alacağın likit olmadığını ve yargılamaya muhtaç olduğunu, olayın nasıl olduğu, hasarın miktarı, bu hasardaki kusurun kime yükleneceği gibi hususların açıklığa kavuşturulması gerektiğini, açıklanan ve izah edilen nedenlerle kesinleşen icra takibi sonucunda müvekkil tarafından ödenmek zorunda kalınan 3.200,00 TL’ sının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiği, ancak davalı tarafın davaya yanıt vermediği anlaşılmıştır.
Davalı … şirketi vekili 01.03.2016 tarihli ön inceleme duruşmasına katılmış vekaletnamesini UYAP üzerinden gönderdiği söylemiş, duruşmada; ‘Hasar dosya numarasını bildirelim, dosya bilirkişiye gitsin, icra takibinde haklı olduğumuzu düşünüyoruz’ şeklinde beyanda bulunmuştur.
Ön inceleme duruşmasında taraf vekillerine HMK 140/5 md gereğince eksik delillerini sunmaları için süre verilmiş, davalı vekilince bu süre içinde de herhangi bir delil sunulmamıştır.
Mahkememizin 14/12/2016 tarihli alınan bilirkişi raporunda; Dava ve icra takip dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler/deliller üzerinde yapılan inceleme sonucu, Davacı tarafın gerçekte borçlu olmadığı parayı haciz tehdidi altında ödemek zorunda kaldığından, ödemiş olduğu 3.200,00 TL tutarın kendisine geri verilmesini/istirdadını talep edebileceği, Davacının ödemiş olduğu 3.200,00 TL tutara ödeme tarihinden dava tarihine kadar 75,20 TL yasal oranda işlemiş faiz hesaplandığı, Davacının istirdadını taleple haklı olduğu 3.200,00 TL tutara dava tarihinden itibaren taleple bağlılık ilkesi gereği %9 ve değişen oranlarda kademeli olarak yasal faiz yürütülebileceği, kanaatini bildirmiştir.
Davaya konu icra dosyası celp edilmiş, davalı tarafça davacı şirket aleyhine rücuen tazminat talepli ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin davacı şirket yönünden kesinleştiği görülmüştür.
Davacı vekilince dava dilekçesi ekinde sunulan takip dosya numarası yazılarak ibranamedir başlıklı, alacaklı vekili isim ve imzası taşıyan belgeden, davaya konu takip kapsamında borçlu Merden şirketi tarafından 3.200,00 TL ödeme karşılığında borçlu davacının ibra edildiği anlaşılmış, aynı alacaklı vekili tarafından mahkememiz 19/04/2018 tarihli celsesinde, ödeme yapıldığı hususu teyit edilmiştir.
Dava; icra takibi kapsamında davacı tarafça davalı tarafa yapılan ödemenin istirdadı istemine ilişkindir.
Dayanak icra takibi, davalı tarafça ödenen tazminat tutarının rücuen davacı/borçludan tazmini istemine ilişkin olup, işbu davada da borcun varlığını ve tutarını ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı tarafça cevap dilekçesi verilmemiş, ön inceleme duruşmasında verilen süre içinde de herhangi bir delil sunulmamış, davacı tarafça ise sonradan sunulacak herhangi bir delile muvafakat edilmemiş olmakla, ispat yükü üzerinde olan davalı tarafça, takip dayanağı alacağın varlığı ve miktarı ispat olunamamış olmakla, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 3.200,00 TL’ nin 31.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 218,60 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,65 TL ile takip dosyasına yatırılan 14,10 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 149,85 TL nin davalıdan tahsiline,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 82,35 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 400,00 TL bilirkişi gideri , 152,80 TL posta gideri olmak üzere toplam 552,80 TL yargılama giderlerinin haklılık oranına göre davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davalı Vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/04/2018