Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/71 E. 2018/825 K. 19.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/71 Esas
KARAR NO : 2018/825

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/01/2015
KARAR TARİHİ : 19/07/2018 (Tefhim Tarihi) – 07/08/2018 (Yazılma Tarihi)

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesine özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiye binaen teslim ettiği mala ilişkin olarak düzenlediği 22/05/2014 tarihli ……. numaralı 53.089,38 TL bedelli faturaya karşılık 25.000,00 – TL ödeme yaptığı, bakiye kalan borcu ödememesi üzerine davalı aleyhine takip başlatıldığı, ancak davalının haksı olarak itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yapılan yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkil şirketin yüklenici olduğu ihalede alt işveren olarak soğuk oda yapım işini üstlendiği ancak davacının üstlendiği işin yapımı sırasında çalıştırdığı işçilerin sigorta prim borçlarını ödememesi nedeniyle müvekkili şirketin hak edişini almak için söz konusu prim borçlarını ödemek zorunda kaldığı, prim borçları nedeniyle takibe konu faturadan kalan borcu için mahsup defi ileri sürdüğünü fakat davacı şirketin takibe devam ettiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında cevap dilekçesini tekrar etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak defter incelenmesine karar verilmiş, Mahkememize sunulan 19/02/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; tarafların 2014 yılına ait ticari defterlerinin TTK ilgili maddeleri gereği açılmış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, bu nedenle sahipleri lehine delil teşkil ettiği, davacı yanın davalı yandan 05/09/2014 tarihi itibariyle 28.089,38 TL alacaklı olduğu, davalının yaptığını iddia ettiği sgk prim ödemesine ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı, yapılan ödeme var ise takipte düzenlenen ödeme emrinin tebliğinden önce olup olmadığı ve önce ise yapılan ödemeden bir gün öncesine ait davacı tarafın çalıştırdığı işçiler ile ilgili prim borcu bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği, akabinde borç miktarından mahsup yapılıp yapılmayacağına ilişkin olarak takdirin Mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin fatura alacağı nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali olduğu, davacı tarafça fatura bedelinin bakiye kısmının ödenmediğinin iddia edildiği, davalı tarafça davacıya ait primin kendileri tarafından ödendiğinden bahisle mahsup yapılması gerektiğinin savunulduğu görülmüştür. Taraflar arasında davacı tarafça soğuk odanın yapılıp teslim edilidği hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık taraflar arasındaki ilişkinin alt işveren ve asıl işverenlik ilişkisi mi yoksa eser sözleşmesi mi olduğu, dolayısıyla davalının ödediğini iddia ettiği prim borçlarının davacının alacağından mahsup edilip edilmeyeceği noktasındadır. Dosya kapsamında yer alan belgelerin incelenmesinde; dosyamız davalısının ……. tarafından ihale edilen işi aldığı ve akabinde işi bölümlere ayırarak farklı şirketlere verdiği, söz konusu şirketlerin…. cevabi yazasında alt taşeron olarak bildirilmesi nedeniyle davalı aleyhine asgari işçi cezası uygulandığı ve davalı tarafça söz konusu cezanın ödendiğinin savunulduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki ilişkinin niteliği bakımından; davalının ihale ile aldığı işe ilişkin olarak iş yerinde kendi sigortalısını çalıştırmadığı, işi bölümlere ayırarak başkalarına devrettiği, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, eser sözleşmelerinin niteliği itibariyle iki tarafa borç yükleyen sözleşme niteliğinde olduğu ve davacı tarafa yüklenen edimin yerine getirildiği, ancak davalı tarafça bedel ödenmesine ilişkin edimin yerine getirilmediği, davalının, davacının sözleşmeden kaynaklı yan edimlerini yerine getirilmediğinden bahisle kendisine ait bedel ödemeye ilişkin asli edimini yerine getirmekten kaçınamayacağı, bu hali ile fatura bedelinden sorumlu olduğu ve bakiye kısmı ödemesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Ayrıca davalının savunmalarını ispat etmesi gerektiği, ancak davalının kendisinden prim ödenmesinin talep edildiğine ilişkin yazıları dosyaya ibraz etmesine rağmen yaptığını iddia ettiği ödemeye ilişkin herhangi bir dekont veya başkaca belge sunmadığı, davalının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve ticari defterlerine göre davacıya borçlu olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin işveren ve taşeron olarak kabulü halinde de davalının ihale aldığı iş için birden fazla alt taşeron çalıştırdığının görüldüğü, dolayısıyla hangi alt taşeronun kaç kişiyi bildirmediğinin ve davalıya uygulanan asgari işçilik cezasının ne kadarlık kısmının davacının sorumluluğunda olduğunun ispat da edilemediği dikkate alınarak davanın kabulüne karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalının İstanbul Anadolu ……… İcra Dairesinin 2014/16612 Esas sayılı icra takibine yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile TAKİBİN KALDIĞI YERDEN DEVAMINA,
2- Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, takip talebindeki asıl alacak tutarının %20’si oranında belirlenecek olan icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3- Alınması gereken karar ve ilam harcı 1918,79 TL olduğundan peşin alınan 339,30 TL harç ile takip için yatırılan 140,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1439,09 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 339,30 TL peşin harç, 140,40 TL takip için yatırılan harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti ile 196,10 TL tebligat ve posta giderinden ibaret toplam 1375,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ……’ye göre belirlenen 3371,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. .