Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/67 E. 2021/258 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1543 Esas
KARAR NO: 2021/64
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 25/11/2014
KARAR TARİHİ: 25/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —– yargılama yapmaya görevli ve yetkili ——–yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde meydana gelen—- sonucu davalılardan —-adına kayıtlı olan ——– plakalı aracın seyir halinde yandığını ve içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkillerinin yaralandığını, kazada kusurlu araca ait —– tarihleri arasında geçerli —-numaralı —–olduğunu, aynı zamanda artan—-teminatı yer aldığını, teminat limitinin —- olduğunu, manevi tazminata yönelik taleplerinden araç maliki ile birlikte poliçe limiti ile sorumlu bulunduğunu, kusurlu araca ati davalı — tanzim edilmiş—–numaralı — bulunduğunu poliçe limitinin —— olduğunu, müvekkilinin tedavi sürecinin halen devam ettiğini, kaza tarihinde bu yana çalışamadığını ve bakıma muhtaç halde yaşadığını, müvekkilinin kalıcı şekilde sakat kaldığını, müvekkilinin kazadan sonra —- yatağa mahkum olduğunu, kendi özel ihtiyaçlarını dahi göremediğini, tedavi sürecinin ve kalıcı sakatlığın yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar ve hayatını özürlü olarak geçireceği gözetilerek davalı —- diğer davalılardan —- manevi tazminatın davalılardan ———- müştereken ve müteselsilen tahsilini, tüm bu nedenlerle trafik kazasında bedensel zarar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6100 sayılı yasanın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminat miktarına ileride artırmak kaydıyla şimdilik —maddi tazminatın —– hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihinde itibaren işleyecek —- avans faizi ile birlikte tahsiline, ——-olmak üzere toplam —–manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek—- ticari avans faizi ile birlikte davalılardan ——– müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı —-cevap dilekçesinde özetle ; davaya konu —– plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, KTK 86.maddesi gereğince araç işleteninin ve sürücünü kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü olmayacağını, kabul anlamına gelmemekle birlikte kazaya neden olan olayda öncelikle kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, davacının ticari avans faizi talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini italep etmiştir.
Davalı ——cevap dilekçesinde özetle ; davaya konu —— plakalı aracın müvekkili şirket tarafından düzenlenen ——– olduğunu, dava konusu olayın ticari iş niteliğinde olmadığından davacının avans faizine yönelik taleplerinin reddi gerektiğini, dava konusu olayda taşımanın niteliğinin menfaat karşılığı olmadan yapılan hatır taşımasına dair —— uyarınca değerlendirilmesini, bu itibarla taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı, yani olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte —– gereği manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılmamasının esas olduğunu, manevi tazminata hükmedilirken ülkenin ekonomik koşulları tarafların ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlı, olay tarihi, eylemin niteliği, zarar görenin zarar verenin kişilikleri gibi özelliklerin göz önünde tutulmasını, tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılırken malul ile sigorta ettirenin ekonomik durumlarının araştırılmasının, müvekkili şirketin davanın tarafı olduğunu ancak sigorta ettirenin üçüncü kişilere karşı doğacak sorumluluklarını teminat altına aldığını, davacının dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir başvuru yapmadığını, temerrüt süresinin delillerin tümünün müvekkili şirkete tebliğ tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın haksız fiil mahiyetinde olduğunu, tarafların birinin tacir olmaması nedeniyle ve kanundaki diğer sebeplerden dolayı eldeki davanın ticari bir iş olmadığını, bu nedenle görev itirazları bulunduğunu ve dosyanın Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini, ———- —– sayılı dosyasında verilmiş olan ifadeler ve tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere meydana gelen kaza ve yangından ötürü müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, davalı müvekkilinin şoförü ——- kullanırken şoför mahallindeki —–altında oluşan sıcaklıkla birlikte ayaklarında yanma hissetmeye başladığını, sonrasında ise yolcuların şoföre aracın arkasından duman çıktığını söylediğini, bunun üzerine şoförün fren yaparak emniyet şeridinde durmak istediğini ancak yangın nedeniyle frenlerin arızalandığını ve çalışmadığını, kaza mücbir sebepten dolayı vuku bulduğunu, müvekkilinin her türlü tedbiri almasına rağmen kazanın gerçekleşmesinin önüne geçemediğini, bu nedenle sorumluluğu bulunmadığını, çıkan yangın sonrası müvekkilinin şoförünün hemen yangın tüpüyle müdahale ettiğini, ancak yangını söndürmeyi başaramadığını, yolcuları kurtarmaya çalışırken kendisinin de el ve ayaklarının yandığını, kaza yapan aracın tüm bakımlarının süresinde yaptırıldığını, aracın en son —– tarihinde yani kazadan bir gün önce bakıma girdiğini, müvekkilinin de aracın tüm bakım ve onarımlarını süresinde yaptığını, aracın —– model bir araç olduğunu, periyodik bakımlarının yapılmasına rağmen ve daha bir senesi dolmuşken aniden arızalanıp yangın çıkarmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu nedenle davalının değil —–üreticisinin kazadan sorumlu olduğunu, araçta meydana gelen yangının çarpma nedeniyle değil, çarpmadan önce başladığını, bu hususun aracın ayıplı olduğunun göstergesi olduğunu, yangın neticesinde elektronik sistemlerin zarar gördüğünü, frenlerin işlevsiz hale gelip tutmadığını, mücbir sebep veya üçüncü kişilerin sorumluluğundan dolayı müvekkilinin sorumlu olmadığını, davacının her ne kadar destekten yoksun kalma, yaralanma sebebiyle uğradığı zarar ve manevi zarar talep etmiş olsa da davalı işleten müvekkilinin sorumlu olmadığını, davacı tarafça talep edilen ticari avans faizinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle görev itirazları doğrultusunda görevsizlik kararı verilerek dosyanın —–gönderilmesine, kusur ve sorumlulukları bulunmayan müvekkili aleyhine açılmış haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, poliçe ve hasar dosyası,—————— sayılı dosyası ve bu dosyada ceza mahkemesince alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——- tarihli maluliyet raporunda özetle; davacı —– hastanede yapılan muayeneleri sonucu şahsın —- tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda oluşan —– sayılı ——– takdir hakkı kullanıldığında yüzde—- olduğu, olay tarihindeki yaşı olan — yaşına göre halihazırda ——- kazanma gücü kayıp oranına sahip olduğu, psikiyatrik açıdan herhangi bir tedavi almadığı, ancak poliklinik takip ve tedavisi önerildiği kişinin tedavisini tamamladıktan sonra psikiyatrik açıdan değerlendirilebileceği, geçici iş göremezlik süresinin —- ay olarak kabulü gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir .
————tarihli maluliyet raporunda özetle; davacı —— hastanede yapılan muayeneleri sonucu şahsın —– tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda oluşan —– sayılı ———- takdir hakkı kullanıldığında yüzde —–olduğu, olay tarihindeki yaşı olan —-yaşına göre halihazırda —– meslekte kazanma gücü kayıp oranına sahip olduğu, psikiyatrik açıdan herhangi bir tedavi almadığı, ancak poliklinik takip ve tedavisi önerildiği kişinin tedavisini tamamladıktan sonra psikiyatrik açıdan değerlendirilebileceği, geçici iş göremezlik süresinin —- ay olarak kabulü gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir .
Mahkememizce aktüer bilirkişiden alınan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; olay; —- tarihinde dava dışı sürücü——– seyrettiği —– —- taşıt yolunun sağ şeridi yanındaki orta şeritten —– şeride yöneldiği,——- geçtikten sonra—- sağ şeridi devamında ise emniyet şeridine girdiği, bu şerit değiştirmeleri sırasında herhangi bir yanma ve duman görülmediği, yeni yapılan yol köprü ayaklarının bulunduğu yerlere yaklaştığında otobüsün emniyet şeridine girerek ilerlediği, devamında —— tamamen yolun sağ tarafına yanaştığı ve bariyerlere çaptığı ve yanmaya başladığı ve çok kısa sürede yangının büyüdüğü ve otobüsün alev topuna dönüştüğü, —– bulunup dışarıya çıkamayan —- yanarak vefat ettiği, —- orta derecede ve —- müdahale ile giderilebilecek düzeyde yandıkları ve —– yaşadıkları, davacı—– de içinde yolcu konumunda olduğu dava konusu kazanın meydana geldiği, kusur;——-gerekçeli kararında —— yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen ——— tarihli raporunda —— numara yağ kullanımının söz konusu olmadığı, yangının çıkış nedeninin elektriksel arıza olup olmadığının bilinemeyeceği, sanığın ifadesinde belirttiği gibi fren arızası olması durumunda bile sanığın aracı yüksek riskli olabilecek biçimde beton bariyerlere çarptırarak durması yerine —— durmaya çalışması gerektiği, kazanın sanığın sevk ve idaresindeki aracı ———- sonucunda meydana geldiği, çarpmanın etkisiyle sağ tekerin yerinden çıktığı ve yakıt deposunu parçaladığı, bu nedenle araçta oluşan yangının bariyerlere çarpmasından sonra başladığı kanısına varıldığı, bu nedenle asli kusurlu olduğu” görüşüne yer verildiği, davacı——– olay günü —– içerisinde yolcu konumunda olması nedeniyle kazada kusurunun bulunmadığı görüşü ile hesaplama yapıldığını, geçici iş göremezlik ve sürekli maluliyet oranlarının tespiti; dosyada mübrez ——- Raporlarında; —– geçirdiği trafik kazası sonucunda oluşan —–sayılı———-hükümlerinden yararlanılmak suretiyle ——olunarak; olayın olduğu tarihteki yaşına göre —- yaş ve halihazırda meslekte kazanma gücünde azalma oranı —— olduğu, geçici iş göremezlik süresinin — ay olduğu kanaatine varıldığı, maddi tazminat hesabı; davacı ——- tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu —— maluliyet oranı ile —olmak üzere toplam maddi zararının—- olduğu, davalı —- tanzim edilen—- dahilinde bulunduğu, temerrüt tarihi ve faiz türü; davalı —- dava dosyasına sunulan hasar dosyası dilekçesinde davacının dava öncesi davalı —– talepte bulunmadığı, bu itibarla —– temerrüt tarihi olarak kabul edilebileceğinin ve yasal faiz talep edebileceğinin takdir ve hukuki münakaşasının mahkemeye ait olduğu, manevi tazminat talebi; davacı —————– olmak üzere toplam —-manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek —- avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği, davalı ——manevi tazminat taleplerinden sorumluluğunun bulunmadığı, manevi tazminat talebinin tüm takdir ve hukuki münakaşasının mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilince sunulan —- tarihli talep arttırım dilekçesi ile — olan dava değeri —— tamamlama harcı yatırılmış ve talep artırım dilekçesi davalılara tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, bir kısım davacıların yolcu konumunda olduğu, davalı tarafa ait ticari yolcu—– taraflı trafik kazası yapması nedeniyle yaralanan davacılar ve yakınları tarafından açılan, bir başka ifade ile taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taşıma sözleşmesi TTK’da düzenlenmişse de, —— tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Eldeki dava, 6502 sayılı kanunun yürürlük tarihi olan ——— tarihinden sonra açılmıştır. Buna göre davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacıların ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, buna göre yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca işbu davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu açıktır. Davalı olan sigorta şirketleri ile davacılar arasında bir sigorta sözleşmesi ilişkisi de yoktur. Dolayısıyla anılan davalılar yönünden uyuşmazlığı inceleme görevi ticaret mahkemesine ait ise de işbu dava, araç sürücüsü olan davalılara karşı da birlikte açılmıştır.
Bu durumda davalılar arasında bağlantı olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği de muhtemeldir. Hal böyle olunca usul ekonomisi, daha isabetli bir karar verilmesi açısından, davaların birlikte görülmesi gereklidir. Ayrıca davalı ——hakkındaki davanın da ticaret mahkemesine göre daha özel nitelikteki tüketici mahkemesinde görülmesi, göreve ilişkin usul kurallarına da uygun düşecektir. Öte yandan bu davalar, aynı Kanun’un 23/2. maddesi hükmüne göre harçtan muaftır. Bu açıklamalar çerçevesinde, dava konusu uyuşmazlıkta tüm davalılar yönünden davaya bakma görevi tüketici mahkemelerine aittir.——–
Bu kapsamda, yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli ——- Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———-nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/01/2021