Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/657 E. 2021/978 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/657 Esas
KARAR NO : 2021/978

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/06/2015
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şahsın — plakalı aracın hakimiyetini kaybederek —kaldırımda yürüyen müvekkiline çarptığını,bu kazaya sebebiyet veren davalının yüzde yüz kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin ise , davalı şahsın kullandığı araca– yapan şirket olup, maddi tazminat taleplerinden teminat miktarına kadar sorumlu olduğunu,müvekkilinin bu kaza neticesinde — konulduğunu— kırığı teşhislerinin konulduğunu, omurlarında meydana gelen hasarın müvekkilinin kalan ömrü boyunca sıkıntılak çekmesine neden olacağını,bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00.TL. maddi tazminatın davalılardan (sigorta şirketinden sorumluluğu oranında) kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00.TL. manevi zararın davalı şahıstan kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline,yargılama giderleri ile karşı vekakalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya — müvekkil sigorta şirket nezdinde —- Poliçesi ile teminat altında olduğunu, davacı tarafın sigortalısının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde olduğunu, —tarafından davacının maluliyet oranının tespitinin yapılmasını, davacının —- kurumdan rucüya tabi herhangi bir ödeme alıp almadığının tespiti ile hesaplanacak olan tazminattan tenzilinin gerektiğini, tedavi giderleri zararlarından 6111sayılı yasa gereği sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını, talep edilebilecek faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olabileceğini, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı—- vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen iddiaların gerçeği yansıtmadığını, aracın— ile yokuş aşağıya kaydığını ve kazanın oluştuğunu, kazada kusur oranlarının tespiti için rapor alınması gerektiğini, tutulan kaza tutanağının gerçeği yansıtmadığını, tedavi giderleri talebinin yerinde olmadığını, —altında tedavi edilebilecekken —talebi doğrultusunda özel hastanede tedavisine devam edildiğini ve bu nedenle tedavi giderleri zararı talep edemeyeceğini, davacının maluliyetinin tespiti için — talep ettiklerini, davacı tarafın emekli olması nedeni ile maddi zararından söz edilmeyeceğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, müvekkilinin kaza sonrası davacıyı —-, sık sık ziyaret ettiğini — çocukları olan ve kirada oturan müvekkilinin işbu manevi tazminat talebi karşısında ekonomik olarak dara düşeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; davacı vekilinin vermiş olduğu tüm dilekçeler ve— mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
— düzenlenen poliçe ve hasar dosyasının incelenmesinde; — plakalı aracın— tarihli —- olduğu, poliçede sakatlanma ve ölüm teminatı ile sağlık gideri teminatının yer aldığı, poliçe limitinin 268.000,00 TL olduğu görülmüştür.
Davacının maluliyet oranının tespiti — tarihli raporda özetle; — Hükümleri’ne göre davacının %45.2 oranında meslekte kazanma gücü kaybı oranına sahip olduğu, geçici iş göremezlik süresinin dokuz ay olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacının maluliyet oranının tespiti —- tarihli raporda özetle;—-verilecek sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleine göre davacının davacının engellilik oranın %23 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin dokuz ay olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
—- tarihli raporunda özetle; Maluliyet tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre davacının %24,2 oranında meslekte kazanma gücü kaybı oranına sahip olduğu, geçici iş göremezlik süresinin dokuz ay olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
—- plakalı araç sürücüsü — kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğu, davacı yaya — kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce aktüer bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 06/07/2020 tarihli raporda özetle; ——– tablosuna göre yapılan hesaplamada taraflar arasında yapılan sulh protokolünde davacıya 67.650,00 TL ana para, 22.350,00 TL yasal faiz olmak üzere toplam 90.000,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı dikkate alındığında; ödenen 67.650,00 TL ana para ile davacının toplam 57.739,39 TL geçici ve sürekli üş göremezlik zararının karşılandığı, davacının davalı sigorta şirketi yönünden almış olduğu tazminat nedeni ile davada feragat ettiği, davalı araç işleteni ve sürücüsü olan — yönünden davaya devam edildiği, ancak ödenen işbu sulh anlaşması ile davacının toplam maddi zararının karşılandığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi zararlarının tazminatının talep edildiği; davalılar tarafından, davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Yargılama devam ederken davacı vekili tarafından 04/04/2020 tarihli celsede sigorta aleyhine açılan maddi tazminat davasından feragat edildiği bildirilmiş ve vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, feragat beyanının davayı sonuçlandıran işlemlerden olduğu, karşı tarafın veya mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı, HMK’nun 311. maddesinde “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile Mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla, sigorta yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulan 08/11/2018 tarihli “Sulh Protokolü ve İbraname” başlıklı belgenin incelenmesinde; sigorta şirketi tarafından davacı yana, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak ödeme yapıldığı, karşılığında ibraname düzenlendiği, düzenlenen ibraname ile araç işleteni ve sürücüsünün de ibra edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 29.12.2020 tarihli dilekçesi ile davalı sigorta şirketi ile yapılan sulh protokolü gereği maddi tazminat davasının konusuz kaldığını beyan etmiştir.
Davalı işleten ve sürücü —diğer davalı sigorta şirketi ile birlikte davacının maddi zararından müteselsil olarak sorumlu olduğu, alacaklının müteselsil borçlulardan biriyle yaptığı ibra anlaşmasının diğer borçluları da ibra edilen borçlunun borca katılma payı oranında borçtan kurtaracağı, davalı sigorta şirketi tarafından davacı yana maddi tazminat, işlemiş faiz, vekalet ücreti ve yargılama giderleri dahil toplamda 106.000,00 TL ödeme yapıldığı, ancak poliçe limitinin 268.000,00 TL olduğu, yapılan ibraname ile davalı araç işleteninin de poliçe limiti kadar sorumluluktan kurtulduğu, ancak poliçe limitini aşan bir kısım var ise bundan sorumlu tutulabileceği,—-. Sayılı İlamı), alınan aktüer bilirkişi raporu ile davacının zararının poliçe limiti dahilinde kaldığının ve yapılan ödeme ile davacı zararının kalmadığının anlaşıldığı, bu hali ile davacının davalı — edebileceği maddi bir zararının kalmadığı, davanın sigorta şirketi ile yapılan ibraname ile konusuz kaldığı anlaşılmakla davalı — aleyhine açılan maddi tazminat davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Manevi tazminat istemi bakımından ise; davacının davaya konu kazada kusursuz olduğu, davalı araç sürücüsünü tam kusurlu olması, davacının kaza tarihinde yürürlükte bulunun maluliyet tespit işlemleri yönetmeliğine göre % 24 oranın malul kaldığı, iyileşme süresinin 9 ay olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, kazanın meydana geliş şekli, olayın ağırlığı ve tarihi, davacıların çektiği acı ve duymuş oldukları üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi hep birlikte değerlendirilerek; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Yargılama giderleri yönünden; davalı sigorta şirketi ile yapılan ibranamede mahkeme yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil edildiğinden, yapılan yargılama giderleri taraflar üzerinde bırakılmış, yalnızca manevi tazminat yönünden vekalet ücreti takdir edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı —–aleyhine açılan maddi tazminat davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalı —-aleyhine açılan maddi tazminat davasının konusu kalmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Davalı — aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 20.000,00 TL manevi tazminatın 10/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4.KARAR HARCI
a) Maddi tazminat davası yönünden alınması gerekli 59,30.-TL harç ve manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 1.366,20 TL harç olmak üzere toplam 1.425,50 TL nispi karar harcına karşılık davacı tarafından dava açılırken 204,3 TL peşin yatırıldığından, geriye kalan 1.221,20 TL harcın davalı — tahsili ile hazineye irad kaydına,
5.AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a) Maddi tazminat davası yönünden, yapılan feragat ve ibraname uyarınca taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
b) Davanın manevi tazminat davası yönünden kabul edilen 20.000 TL dava değeri üzerinden davacı yararına belirlenen 4.080,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalı — tahsili ile davacıya verilmesine,
c) Davanın reddedilen 30.000 TL manevi tazminat davası yönünden — ücret tarifesinin 10/2 madde hükmü gereğince davalı — yararına belirlenen 4.080 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalı —ödenmesine,
6.DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a) Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
b) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 204,30 TL peşin harçtan maddi tazminat davası için alınması gerekli 59,30 TL maktu harcın mahsubundan sonra bakiye kalan 145,00 TL harcın davalı — tahsili ile davacıya ödenmesine,
c) Davalılar tarafından masraf yapılmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
7- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.