Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/630 E. 2019/473 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/630 Esas
KARAR NO : 2019/473
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 16/06/2015
KARAR TARİHİ: 18/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketine sigortalı ——– plaka sayılı araç sürücüsü ve maliki davalı …’ın sevk ve idaresindeki aracın 30/07/2013 tarihinde saat 16:20 sıralarında yaya komunda olan davacı ..——- çarpması sonucu maluliyetine sebep olduğundan bahisle doğan maddi ve manevi zararının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yapılan yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, olayın meydana geliş şekli gözetildiğinde soruşturma aşamasında düzenlenen bilirkişi raporunun yeterli olduğu, bilirkişi raporuna göre asli kusurun yaya geçici bulunmayan yerde dikkatsiz ve özensiz bir biçimde karayoluna çıkan müştekiye ait olduğu, müvekkilinin ise tali kusurunun bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan aracın müvekkili şirket tarafından sigortalandığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte; yapılacak yargılamada kusur durumunun tespit edilmesi gerektiği, sigorta şirketinin ancak müterafik kusurlarında göz önünde bulundurularak hesaplanacak tazminattan indirim yapılması gerektiği ve maluliyetine ilişkin olarak rapor alınması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplandıktan sonda davacının maluliyetine ilişkin olarak alınan————- tarihli raporunda özetle, davacının 30/07/2013 tarihinde geçirildiği trafik kazası nedeniyle sürekli maluliyetine neden olacak herhangi bir arazın bulunmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davaya konu kazaya ilişkin kusur durumunun ve davacının var ise maddi zarar miktarının tespiti bakımından alınan 18/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı sürücü …’ın olayda %40 oranında tali kusurlu olduğu, davacının %60 oranında asli kusurlu olduğu, talep edilebilecek maddi zararın 30/07/2013 tarihi ile 30/04/2014 tarihine kadar 9 ay-270 günlük geçici iş göremezlik süresine ilişkin olarak davacının maddi zararının 4.880,13 TL olduğu, ——–tarafından davacıya yapılan ödemenin ise 7.844,24 TL olduğu, bu nedenle talep edilebilecek herhangi bir maddi zarar bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin trafik kazası nedeniyle doğan maddi zararın tazmini olduğu, davacı tarafça davalıların maliki ve sigortacısı oldukları aracın karıştığı kaza sonucunda maluliyetinin bulunduğundan bahisle maddi ve manevi zararının tazmini talep ettiği, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Dosyamız kapsamına alınan ——raporu ile davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, geçici maluliyetinin ise 9 ay sürebileceği kanaatine varıldığı, kazadaki kusur durumu bakımından alınan bilirkişi raporunun ceza yargılaması ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla bilirkişi raporu ile ——— raporu hüküm kurulurken dikkate alınmıştır. Aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen raporun da hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, raporda da davacının ——– geçici iş göremezlik ödeneği aldığı, bu hali ile davacının ödenmemiş ve talep edilebilecek nitelikte herhangi bir maddi zararının bulunmadığı anlaşılmakla davacı tarafça maddi zarara ilişkin açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının manevi zararı bakımından ise davacının iyileşme süresi, tarafların sosyo ekonomik durumları ile kazanın oluş şekli ile kazadaki kusur oranları dikkate alındığında davacının manevi zararının kısmen kabulüne karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacının maddi tazminat talebine ilişkin davasının REDDİNE,
1-Alınması gereken karar ve ilam harcı 44,40 TL olduğundan peşin alınan 119,55 TL’den mahsubuna,
2- Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT’ye göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
B) Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile,
1- 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2- Alınması gereken karar ve ilam harcı 341,55 TL olduğundan peşin alınan harçtan mahsuptan sonra kalan (119,55-44,40) 75,15 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 266,40 TL harcın davaıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat talebi bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat talebi bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2.maddesine göre belirlenen nin 10/2.maddesine göre belirlenen 1800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
C) Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 75,15 TL peşin harcın davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
D) Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 314,70 TL tebligat ve posta gideri ile 566,50 TL——-rapor ücretinden ibaret toplam 2.141,20 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 305,89 TL’sinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, geriye kalan kısım ile davalı … şirketi için yapılan tebligat giderlerine ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
E) Davacı tarafça iş bu dava için yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekillinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 18/04/2019