Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/596 E. 2019/1212 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/596 Esas
KARAR NO: 2019/1212
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/06/2015
KARAR TARİHİ: 17/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin asli ve yegane iştigal konusunun taşıma, emtia depolanması, emtiayı konsolide etme, ambalajlama, emtianın elden geçirilmesi, elleçlenmesi veya markalanması gibi hizmetlerin tamamının veya bir kısmının sunulması olduğunu, ———————-yayımlanan iş kolu tespit kararında müvekkili şirket tarafından yürütülen hizmetlerin yardımcı iş olduğunun belirtildiğini, müvekkili ile davalı arasında taşıma işi dışındaki hususlar için ——– tarihinde her bir depo için ——— adet alt işverenlik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 3. Maddesi ile işin konusu belirlenmiş ve müvekkile ait depo işyerinde davalı şirket çalışanlar üstlenilen bu iş kapsamında ve sadece bu iş için çalıştırıldığını, müvekkilinin asıl işverenin alt işveren ile birlikte işçinin kanundan doğan tüm alacaklarından birlikte sorumlu olduğunu, 5510 Sayılı Kanunun 12., 31. ve 87. maddesi uyarınca asıl işverenin, alt işverenin işçinin prim ödeme borcunu yerine getirmemesinden de sorumlu olduğunu, ayrıca asıl işverenin ile alt işverenin borçlarının yanı sıra Kurum tarafından uygulanan idari para cezalarından da asıl işverenin birlikte sorumlu olduğu, 6183 sayılı kanunun 55. Maddesine göre alacağa ilişkin ödeme emirlerinin hem asıl işverene hem de alt işverene aynı anda gönderilerek icra takibi yapıldığını, 5510 Sayılı Kanunun 81. maddesinde herhangi bir prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası borcu bulunmaması durumlarında işverene belli oranda indirim yapılacağının yer aldığını, müvekkili şirketin söz konusu indirimden yararlanamayacağını internet üzerinden öğrendiğini, müvekkilinin yararlanamama sebebini öğrenmek için ————- tarihinde yazılı açıklama talebinde bulunduğu, ilgili kurumun cevap yazısında müvekkili ile çalışan taşeronun borçları bulunduğundan ve müvekkilinin bu borçlardan sorumlu olduğundan bahsedildiğini, müvekkilinin işlerinde çalıştırılan işçilerin ödenmeyen prim borçları nedeniyle söz konusu indirimin yapılmadığını, ilgili kurum tarafından gönderilen evraklardan alt işverenin ödemediği ———– TL prim borcu bulunduğunun anlaşıldığını ve bu borçtan asıl işverenin de kuruma karşı müteselsil sorumluluğunun bulunduğu, müvekkilinin davalı şirketin bu borcu ödeyememesi durumunda hem icra takibine uğrayacağı korkusu hem de yasada yer alan indirimden yaralanma isteği nedeniyle söz konusu borcu ———tarihinde peşin ödeme başvurusunda bulunduğunu, bu tarihte ödemenin yapıldığını, bu ödemenin müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan alt işverenlik sözleşmesinin 5. maddesi 9. bendi kapsamında yüklenicinin söz konusu borçtan sorumlu olduğunu ve müvekkilin ödemek zorunda kaldığı bu bedelin tamamı açısından davalıya rücu edilebileceğini, bu rucünun dayanağının sözleşme olduğunu beyan etmiş olup müvekkilinin kuruma yaptığı ——– TL asıl prim borcu ile ———TL peşin ödemeli yapılandırma faizi olmak üzere birlikte toplam ———– TL’nin şimdilik ———– TL sinin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Dosya kapsamında davalı tarafa ———– tarihinde dava dilekçesinin TK.35. Md. göre tebliğ edilmiş olup, Davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128 madde hükmü gereği davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Dava, alt işverenlik sözleşmesi kapsamında ödenen prim borcunun ve ferilerinin rücuen tahsiline ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, ———— kayıtları ile mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişi heyetinde rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan ———– tarihli kök rapor ve ————tarihli ek rapor ile birlikte özetle; davacı tarafça ödenen ——– tarihinde toplam ——– TL’nin davalıdan rücuen tahsilinin talep edilebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; davacı tarafça, davalı ile yapılan alt işverenlik sözleşmesi kapsamında———- ödenen prim borcu ve ferilerinin rücuen davalıdan tahsilinin talep edildiği; davalı tarafça, davaya cevap verilmeyerek dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında alt işverenlik sözleşmesi yapıldığı ve asıl işveren- alt işveren ilişkisi kurulduğunun dosya kapsamı itibari ile sabit olduğu, İş Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak kanundan, sözleşmeden veya alt işverenin sorumlu olduğu yükümlülüklerinde alt işveren ile birlikte sorumlu olduğu, yine bu kapsamda, işçilik haklarının yerine getirilmemesi nedeniyle alt işverenin sorumlu olduğu prim, ceza ve yaptırımlardan da asıl işverenin alt işveren ile birlikte müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu, asıl işverenin bu sorumluluk kapsamında yaptığı ödemeleri iç ilişkide alt işverene rücu edebileceği, TBK madde 167 kapsamında aksi kararlaştırılmadıkça müteselsil borçluların her birinin, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumlu olduğu, ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.9 maddesine göre; davalının, bu kapsamda yapılan ödemelerin tamamında sorumlu tutulacağının düzenlendiği, dosya kapsamı itibari ile davacı tarafça, alt işveren konumunda olan davalının prim borçlarının ödendiğinin sabit olduğu, anılan sözleşme hükümüne göre ödenen bu bedelin davalıya rücu edilebileceği, iş bu bedelin dosya kapsamında alınan ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporu ile ———-TL olarak tespit edildiği, ancak davacı tarafça, davanın kısmi dava olarak açıldığı, davacı tarafça ıslah dilekçesi sunulmadığı, bu nedenle davanın, dava değeri olarak belirtilen ——– TL üzerinden kabulünün gerektiği, tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklanması dikkate alınarak iş bu bedele, davacı tarafın talebi gibi dava tarihi olan ——— tarihinden itibaren avans faizi işletilebileceği, dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile,
Sabit olan ———TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 683,10 TL’den dava açılırken peşin olarak yatırılan 170,78 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 512,32 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça bu dosyada yatırılan 170,78 TL peşin harç ve 27,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 198,48 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 2.300,00 TL bilirkişi ücreti, 138,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.438,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde —————nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.17/12/2019