Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/562 E. 2018/514 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/562 Esas
KARAR NO : 2018/514
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2015
KARAR TARİHİ : 03/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; taraflar arasında…… Noterliği’nin …… tarih ve…… yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, müvekkilinin toprak sahibi, davalı …’in ise müteahhit sıfatı ile hareket ettiğini, davalı … tarafından diğer Davalı … aleyhine İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı dosyası ile……TL bedelli bonoya dayalı takip başlatıldığını, davalı alacaklı tarafından, takipten dolayı müvekkiline 17/03/2014 tarihinde İ.İ.K. 89/1. maddesi uyarınca birinci haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, müvekkilinin sözleşme edimlerinin tamamını yerine getirmesi ve borçlu olmaması nedeniyle itiraz etmesine rağmen İ.İ.K. 89/2. fıkrası uyarınca 2. Haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, itiraz etmesi üzerine İ.İ.K. 89/3. fıkrası uyarınca haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, fakat müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediği halde, usulsüz olarak müvekkilinin ….. İli, …… İlçesi’nde bulunan taşınmazlarına haciz konulduğunu ve taşınmazların satıldığını, yapılan tüm işlemlerin usulsüz olması sebebiyle icra takibinin tedbiren durdurulmasını, icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararı üzerine yargılamaya Mahkememizde devam olunmuştur.
Dava İİK nun 89. Maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamesinden sonra takip alacaklısına karşı açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı taraf, kendisine takip dosyasından gönderilen haciz ihbarnamesine usulsüz tebliğ nedeniyle, süresinde itiraz edemediği ve borç zimmetinde sayılması üzerine bu davayı açmıştır. Dolayısıyla uyuşmazlığın temelinde, davacıya gönderilen haciz ihbarnamesinin yasaya ve gerçeğe uygun olup olmadığı konusu yatmaktadır.
Bu durumda uyuşmazlığın bir ticari dava olduğundan söz edilemez. Zira dava ne tarafların ticari işletmeleri ile ne TTK’nunda düzenlenen konulardan ne de TTK’nun 4. Maddesinin alt bendlerinde sayılan hususlarla ilgilidir. Net olarak uyuşmazlık İİK’nun uygulanması konusu ile ilgili bulunmaktadır.
Kısaca uyuşmazlık TTK’nun 4. Maddesinde tarif edilen nitelikte bir ticari iş olmadığından, TTK’nun 5. Maddesine göre Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülemez.
Görev kuralları yasa ile belirlenmekte olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından resen gözetilmek zorundadır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/3568 esas ve 2016/6425 karar sayılı ve 2015/7065 esas ve 2015/17162 karar sayılı ilamları gözetilerek davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Dosyanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde görevli İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Kararın İstinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde meydana gelen görev uyuşmazlığı nedeni ile mercii tayini yönünden dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, Davacı ve Vekilinin ve Davalı …’un yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/05/2018