Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/505 E. 2018/1183 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/505 Esas
KARAR NO : 2018/1183
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/05/2015
KARAR TARİHİ : 15/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 20/04/2015 tarihli sözleşme düzenlendiğini, bu kapsamda davalı şirketin, müvekkili şirkete, ———- fuarında yer alacak ———firması için kurulacak olan standa çatı yapım işini üstlendiğini, davalının çatı yapım işine —— günü başlayıp —- günü öğlen saat 13:00 da teslim etmeyi taahhüt ettiğini, müvekkilinin, sözleşme bedelinin % 50’sine isabet eden 1.825,00 Euro bedeli davalı şirkete ödediğini, davalının çatının yapımını 29/04/2015 tarihinde tamamladığını, ancak 01/05/2015 gecesi ——— yağan yağışla birlikte davalının inşa ettiği çatı sisteminin, tüm yağmur suyunu çatı merkezinden içeri alarak, müvekkilin konstrüksiyonun tüm —– yüzeylerine aktığını, konstrüksiyon zeminini tamamen sular altında bıraktığını, çatıdaki elektrik tesisatını fuar alanı açısından ciddi tehlike yaratacak biçimde kullanılmaz hale getirdiğini, müvekkilinin fuar standını, çatı ve konstrüksiyonu ile birlikte müşterisi—–firmasına—–günü saat 11:00’de teslim etmeyi üstlendiğini, davalı şirket ise ustalarını, olayın yaşandığı——– alanına —– günü saat 16:00’da ulaştırdığını, davalının olaya geç müdahale ettiği gibi sadece koli bandı getirdiğini, müvekkili şirketin işi sağlam ve zamanında teslim edebilmek için piyasada toplam 27.063,00 TL masraf yaptığından bahisle yaptığı masrafların ve davalıya yapılan ödemenin 29/04/2015 teslim tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ve 5.000,00 TL manevi tazminat bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların dava konusu işin yapım bedelini 3.658,00 Euro + KDV olarak anlaştıklarını, davacının yaptığını beyan ettiği 1.825,00 Euro bedelli ödemenin 24/04/2015 tarihinde müvekkili şirketin hesabına geçtiğini, bu ödemenin geç ve eksik yapıldığını, davacının ödemesini yapmadığı işin acil ve hızlı yapılması için müvekkili şirketin zor durumda kaldığını, standın aşırı yağmur yağması nedeniyle su sızdırması meydana geldiğini, müvekkili şirket teknisyeninin derhal olaya müdahale ettiğini ve su sızdırmazlığın çözüme kavuşturulduğunu, davacının 27.000 TL maddi zararın olduğu iddiasının anlaşılabilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın edimini yerine getirmediğinden bahisle aleyhine açılan davanın reddine ve davacının ödemesi gereken bakiye bedelin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraf delilleri toplanmış ve tanıklar dinlenmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri ve dosya üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından sunulan 02/10/2017 tarihli raporda özetle; davacı-karşı davalının defterlerinin onaylarının yaptırıldığı, davacının yevmiye defterinin incelenmesinde 20/04/2015 tarihinde 1.825 Euro (5299,25 TL) bankalar hesabından çıkış yapıldığı, tazminata konu edilen faturalardan———–.. tarafından düzenlenen faturanın 25.783,00 TL olarak kayıtlı olduğu, ancak Mehmet Mamuk tarafından düzenlenen 1180,00 TL bedelli faturanın kayıtlarda olmadığı, Tanlar Mobilya’ya ilişkin başkaca kayıtlar bulunması nedeniyle dava dışı söz konusu şirket ile davacı arasında öncesinde ve sonrasında ticari ilişki bulunduğu, davalı ticari defterleri bakımından davalıya ait yevmiye kayıtlarında davacının 10/04/2015 tarihinde 1.825,00 Euro (5283,20TL) davalı banka hesabına ödeme yaptığı, davacı adına 12.866,44 TL bedelli fatura düzenlendiği, davacıya ait cari hesabın 7.583,24 TL alacak bakiyesi ile 2016 yılına devrettiği, teknik olarak taraflar arasında teklif formu imzalandığı, teklif formu dışında imzalanan bir sözleşme bulunmadığı, taraflar arasında işin bedeli ile davalı tarafça yapılan çatının 01/05/2015 gecesi yağan yağmur nedeniyle hasar gördüğü hususunda anlaşmazlık bulunmadığı, davalı tarafın cevap dilekçesi il tarafların anlaşmasının aksine imalatın ellerinde bulunan hazır alüminyum profiller ile işin yapıldığını beyan ettiğini, davalının basiretli davranarak işin yapılması için gereken süreyi davacıya bildirmesi uygun imalatı yapamayacaksa işi feshetmesi gerekirken aksi yönde davarınmış olduğu, davalının imalatının gizli ayıplı olduğu, kilitli sistem çatıların yağmur yağınca su sızdırmasının mümkün olmadığını, davalının ayıplı ifası nedeniyle ortaya çıkan hasarın giderilmesi için davacının mdf stand ve çatının vinil kaplamasına ilişkin bedelinin talep edildiği, davacı tarafça sunulan fotoğraflar dikkate alındığında elektrik standında hasar meydana geldiği, döşemelerin şişerek zarar gördüğü, zarar gören parlak suntalamların sökülerek atıldığı, vinil döşenmek suretiyle su yalıtımı sağlanmaya çalışıldığı, söz konusu tamiratlara ilişkin olarak davacı tarafça dosya kapsamına sunulan faturaların kesilmiş olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Tarafların alınan rapora itirazları dikkate alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve yeni bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda özetle; taraflar arasında ——– tarihli sözleşmenin düzenlendiğini, davacı tarafça sözleşme tarihinin 20/04/2015 olarak belirtildiğini, taraflar arasındaki yazışmalar dikkate alındığında davalının davacıya 17/04/2015 tarihinde fiyat teklifi vermesi nedeniyle sözleşme tarihinin 20/04/2015 olarak kabulü gerektiği, sözleşme bedelinin %50’sinin peşin %50’sinin ise 30 günlük vadeli çek ile ödeneceğinin belirlendiğini, davacının 20/04/2015 tarihli dekont ile davalıya 1.825 Euro gönderdiği, davalı tarafça yaptığı işe ilişkin düzenlenen hak ediş faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi dikkate alındığında davalının yaptığı imalatı 2 yıl süreyle garanti taahhüdü altında olduğu, garanti süresi dolmadan ayıp ihbarı zorunluluğunun doğmayacağı, davalının imalatında ayıp veya kusur var ise bedelsiz olarak onarması gerektiği, davalının su sızdırma işine müdahale ettiği ancak su sızması nedeniyle zarar gören diğer imalatlara ilişkin olarak davacı tarafça yapılan masrafların davalıdan talep edilebileceği, taraflar arasındaki anlaşmaya göre polycarbonat malzemenin kanallarının nem ve toz girişini önlemek amacıyla alüminyum antidust bant ile kapatılacağı şeklinde yapılacağının yazılmış olmasına rağmen tanık anlatımları dikkate alındığında birleşim yerlerinin koli bandı ile kapatılmış olduğu, bu nedenle de yağmur sularının aşağıya akmış olduğu, davalının yaptığı iş dikkate alındığında nefaset kesintisi yapılması gerektiği ve buna göre belirlenen hesaplama neticesinde davalının bakiye alacağının 4.209,87 TL olduğu, davacının, davalının ayıplı imalatı nedeniyle yaptığı harcamaları davalıdan isteyebileceği, davacının sunduğu 1180,00 TL bedelli masrafın vinil afiş yapımı ile ilgili olduğu, 25.783,00 TL’lik masrafın ise yapılan çatı işindeki ayıpların giderilmesine ilişkin olmadığı, ancak ayıplı imalat nedeniyle doğan mobilya hasarının giderilmesine ilişkin olduğu, davacının taleplerinin kabul edilmesi halinde alacak miktarının 26.963,00 TL olduğu, karşı dava bakımından ise davalının alacağının 4.209,87 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; asıl davanın, taraflar arasındaki sözleşme ile belirlenen işin davalı tarafça ayıplı olarak yapılması nedeniyle doğan zararların tazmini, sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve manevi zararın tazmini, karşı davanın ise bakiye alacağın tahsili talebi olduğu görülmüştür. Davacı tarafça davalının yaptığı işin gizli ayıplı olduğu, davalının ayıplı ifası nedeniyle başkaca işlerin zarar gördüğü ve onarılması için yapılan masrafların ödenmesi talep edilmiştir. Dosya kapsamına alınan bilirkişi raporları ve davalının cevap dilekçesinin içeriği dikkate alındığında, davalı tarafça davacının peşinatı geç ödemesinden kaynaklı olarak sözleşmeye göre kullanılması gereken malzemenin kalan süre içerisinde ayarlanması mümkün olmadığından, sözleşmede belirlenmeyen ve davalının elinde bulunan hazır malzemeler ile imalatın yapıldığı ve yağan yağmur nedeniyle su akıntısına neden olduğu anlaşılmıştır. Davacının sözleşme nedeniyle ödenen peşinatın iadesini de kapsadığından sözleşmeden dönme iradesini ortaya koyduğu görülmekle, sözleşmeden dönmenin mümkün olması halinde davacı hem ödediği peşinatı iade alabilecek hem de doğan menfi zararlarının tazminini talep etme hakkına sahip olacaktır. Eldeki davamız bakımından; davalının yapacağı işin yaklaşık bitirilme süresini tam olarak tespit etmesi ayrıca ödemenin geç yapıldığı iddiasında ise kalan süre içerisinde yapım işinin anlaşıldığı şekli ile tamamlanamayacağını öngörmesi gerekirken basiretli tacir gibi davranmadığı, ayrıca banka havale dekontuna göre davacının peşinatı sözleşmenin yapıldığı tarihte gönderdiği, ödemede herhangi bir gecikme olmadığı, buna rağmen davalı tarafça imalatın sözleşmeye uygun olmayan malzeme kullanılmak suretiyle ayıplı olarak yapıldığı dolayısıyla da davacının sözleşmeden dönme hakkı bulunduğu ve davalıya peşinat olarak ödediği paranın iadesini talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Davacının sunduğu faturaların alınan bilirkişi raporları dikkate alındığında; davalının ayıplı imalatı nedeniyle zarar gören malzemelerin onarılmasına ilişkin oldukların, dolayısıyla davalı ile hiç sözleşme yapılmamış olsa idi doğmayacak menfi zarar niteliğinde olduğu ve davacının sözleşmeden dönmesi nedeniyle söz konusu menfi zararlarının tazminini de davalıdan isteyebileceği kanaatine varılmıştır. Davacının manevi tazminat talebi bakımından ise; davalı tarafça yapılan ayıplı imalat nedeniyle doğan zararların fuar tarihinden önce tamamlandığı ve davacının işi süresinde teslim ettiği, davalının salt ayıplı ifada bulunmasının manevi zarara neden olmayacağı, manevi zararın doğması için davalının eyleminin davacı şirketin kişilik haklarını, ticari itibarını etkileyecek nitelikte olması gerektiği, ancak davacı tarafça buna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı da dikkate alındığında davacının manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır. Davalının karşı davası bakımından ise; talebin bakiye alacağın tahsiline ilişkin olduğu, ancak davacının sözleşmeden ayıplı ifa nedeniyle döndüğü dolayısıyla ödediği bedelin iadesi talep hakkı doğduğu gibi davacının bakiye bedeli ödeme yükümlülüğünün de bulunmadığı ve bu hali ile karşı davanın reddi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacı tarafça davalı aleyhine açılan ASIL DAVA BAKIMINDAN ;
1-Maddi tazminata ilişkin talebinin KABULÜ ile, 5.354,27 TL’nin 20/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek, 27.063,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- Davacının manevi tazminata ilişkin talebinin REDDİNE,
3- Maddi tazminat davası bakımından alınması gereken karar ve ilam harcı 2.214,42 TL olduğundan peşin alınan 639,00 TL ‘nin mahsubu ile eksik kalan 1575,42 TL harcın davalı-karşı davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Reddedilen manevi tazminat talebi bakımından alınması gereken 35,90 TL harcın davacı-karşı davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 3.890,07 TL nisbi vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya ödenmesine,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat talebine ilişkin olarak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/3. Maddesine göre belirlenen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya ödenmesine,
7- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 639,00 TL peşin harcın davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya ödenmesine,
8- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 1350,00 TL bilirkişi ücreti ile 181,50 TL tebligat ve posta giderinden ibaret toplam 1531,50 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre belirlenen 1326,85 TL’sinin davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya ödenmesine, geriye kalan kısmının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
B- Davalı tarafça davacı aleyhine açılan KARŞI DAVA bakımından;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken karar ve ilam harcı 35,90 TL olduğundan peşin alınan 153,00 TL harcın mahsubu ile arta kalan 117,10 TL’sinin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalı-karşı davacıya iadesine,
3- Davalı-karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinin altında olamayaacğından 2180,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya ödenmesine,
4- Davalı-karşı davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 15/11/2018