Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/464 E. 2018/937 K. 27.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/464 Esas
KARAR NO : 2018/937
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2015
KARAR TARİHİ : 27/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin her türlü kağıt mukavva karton ve bunların benzeri maddelerden imal edilen kutu, ambalaj ve bunların benzeri mamul, yarı mamul ve maddelerin imalatı, ithalatı, ihracatı, alımı, satımı, toptan ve perakende ticaretini yaptığını, davalı ile müvekkili arasında alım-satım ilişkisi olduğunu, müvekkilinin gönderdiği malları davalının herhangi bir itirazı olmadan kabul ettiğini, ancak fatura edilen miktarların davalıca ödenmediğini, müvekkili nezdindeki ödeme kayıtlarının tetkiki ile; davalının dayanağı olan; 12.03.2014, 03.04.2014, 24.04.2014, 17.05.2014, 09.06.2014 tarihli faturalar sebebiyle doğmuş ve vadesi geçmiş olan 32.765,57 TL borcu bulunmasına rağmen davalının borcunun ödenmediğini anlaşıldığını, müvekkilinin davalının ödeme yapmaması nedeniyle İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü………. E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının 05.03.2015 tarihinde takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı her ne kadar alacağa ve faize itiraz etse de bu itirazların kabulünün mümkün olmadığını, davalının asıl alacak için yaptığı itirazının iptali gerektiğini, davalının vadesi gelen ödenmeyen faturalar olmasına rağmen davalının borcu kabul etmemesinin hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını, müvekkilinin ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda iş bu davanın haklılığının ortaya çıkacağından bahisle davalının asıl alacak için yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere aşağı olmamak üzere müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takip dayanağının fatura alacağı olduğunu, faturalarda belirtilen malların teslim edildiğinin belirttiğini, ancak malların teslim alındığına dair şirket yetkilisi tarafından imzalanmış sevk irsaliyelerini dosyaya ibraz edemediğini, takip dosyası incelendiğinde görüleceği üzere davacının; müvekkili şirketi daha önce fatura alacağı nedeniyle temerrüde düşürmediğini, bu neden haksız olarak 2.757,60 TL işlemiş faiz talep ettiğini, davacının ancak takip tarihinden sonra faiz talep edebileceğini, takip dosyası incelendiğinde görüleceği üzere davacının, icra takibi itibariyle avans faizi % 10,50 olmasına rağmen, yıllık % 11,75 olarak faiz talebinde bulunduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’ nun 67/1. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu 22. İcra Dairesinin ………. Esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, tetkik edilmiştir.
Mahkememiz 19.01.2017 tarihli celsesinde verilen ara karar doğrultusunda taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi 13.03.2017 tarihli raporu ile Dava ve icra takip dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan nedenlerle, Sayın Mahkemenin kabulü halinde, davacı tarafın davalıya kestiği ve alacağına dayanak ettiği 5 adet ve toplam tutarı 30.007,97 TL olan faturaların içeriği “koli” ürünlerin davalıya ad/soyadı ve imza karşılığında teslim edildiğinin belirlendiği, Davacının davalıdan 06.02.2015 icra takip tarihinde davalıdan 29.937,34 TL alacaklı olduğunun belirlendiği, takipten önce temerrüt oluşmadığından davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, ……. verilerinden 06.02.2015 icra takip tarihi itibariyle %10,50 olduğu görüldüğünden davacının belirlenen 29.937,34 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren % 10,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faiz yürütülebileceği, alacağın faturaya dayandığı, belirli ve bilinebilir (likit) olduğu, sonuç ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizce 08/06/2017 tarihli celsesinde davacı vekilinin itirazları doğrultusunda dosya ek rapor düzenlenmesi için mali müşavir bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi08/08/2017 tarihli ek raporu ile davacının takip konusu 5 adet faturasının 30.007,97 TL olduğu konusunda herhangi bir şüphe olmadığı, ancak kök raporda belirtildiği gibi takip tarihi itibari ile davacı tarafın davalı tarafa …… kodlu alınan sipariş hesapları hesabında 70,63 TL borcu bulunduğundan bu hesap mahsubu sonrası davacı alacağının (30.007,97 – 70,63 TL) 29.937,34 TL olduğu, davacı şirket muhasebecisi ……… tarafından şirket kaşesi ile teslim edilen davalı ile olan ……… kodlu alıcılar hesap dökümünün mahkemeye sunulduğu, bu muavin dökümünde de davacının davalı taraftan 29.937,34 TL alacaklı olduğunun göründüğü, faize ilişkin kök rapordaki görüşün aynen muhafaza edildiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
05/04/2018 tarihli celsede davacı vekiline takibe konu faturaları sunması için iki hafta kesin süre verilmiş olup davacı vekilince fatura asılları dosyaya sunulmuştur. Davalı asile fatura suretleri de eklenerek usulüne uygun isticvap davetiyesi çıkarılmış olup 27/09/2018 tarihli celsede davalı şirket yetkilisi isticvap davetine rağmen duruşmada hazır olmamıştır
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; talebin ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali olduğu, davacı tarafça faturaya dayalı alacağı nedeniyle davalı aleyhine takibe başlandığı, davalı tarafça malların teslim alındığına dair şirket yetkilisi tarafından imzalanmış sevk irsaliyelerini dosyaya ibraz edemediğini, takip dosyası incelendiğinde görüleceği üzere davacının; müvekkili şirketi daha önce fatura alacağı nedeniyle temerrüde düşürmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Alınan bilirkişi raporuna göre, inceleme günü davalı tarafın defterlerini ibraz etmemiş olup, davacı taraf defterlerinin usulüne uygun olarak tasdik edildiği, bu hali ile sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu anlaşılmıştır. Takibe konu olan 30.07,97 TL alacağın davacının davalıya kestiği faturalardan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Düzenlenen asıl ve ek bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetine elverişli olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi asıl ve ek raporunda davacının alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı tarafa takibe konu 5 faturanın ekli olduğu isticvap davetiyesi tebliği edilmiş olup, 27.09.2018 tarihli celsede yapılan sesli yoklamada davalı şirket yetkilisinin mahkeme koridorunda olmadığı anlaşılmıştır. Dosya içeriğinde davalı tarafın icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişki bir noter ihtarı ve/veya benzeri bir temerrüt ihtarının olmaması nedeniyle temerrüdün icra takibi ile oluştuğu kanaatine varılarak davacı tarafın işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile
1.Davalının İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün ………. Esas sayılı takibe yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 29.937,34 TL üzerinden devamına,
Asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına,
Aşan istemin reddine,
2.Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacak miktarının %20′ si oranında belirlenen icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3.Alınması gerekli 2.045,02 TL peşin harçtan davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 395,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.649,29 TL harcın davalıdan tahsiline,
4.Davanın kabul ve ret oranı gözetilerek davacı tarafından yapılan icra dosyasına yatırılan 163,83 TL peşin harç da dahil olmak üzere 591,36 TL harç gideri, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 205,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.696,86 TL yargılama giderinin, 1.550,42 TL’ sinin davalıdan tahsiline, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranı gözetilerek 3.592,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın ret oranı gözetilerek 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12.10.2018