Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/439 E. 2018/959 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/439 Esas
KARAR NO : 2018/959

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 24/03/2015
KARAR TARİHİ : 04/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait ——— plaka nolu ——— marka 2009 model aracın davalı şirket nezdinde kasko sigortalı olduğunu, kasko bedelinin 397.000,00-TL olarak tespit edildiğini, ———plaka nolu aracın 25.05.2014 tarihinde tam hasarlı olarak pert olduğunu, davalı … şirketi tarafından görevlendirilen eksperin araç bedeli için 160.000,00-TL olarak tespitte bulunduğunu, bu tutarın müvekkili tarafından fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak ve itirazi kaydıyla kabul edildiğini, aracın kasko bedelinin 397.000,00-TL olarak tespit edildiğini ve primlerin buna göre ödendiğini, müvekkili şirketin poliçe ile kendisine yüklenen tüm edimleri yerine getirdiğini, dava konusu otobüsün yangın tarihindeki rayiç bedeli araştırıldığında 220.000,00-280.000.00-TL arasında olduğunun tespit edildiğini, aynı şekilde sigorta poliçesi yapılırken araç bedelinin 397.000,00-TL olarak gösterildiğini ve ona göre prim ödendiğinden bahisle hasar bedelinin hasar tarihine göre en az 220.000,00-TL olarak tespiti ile taraflarına ödenen 160.000,00-TL’den bakiye kalan 60,000,00-TL zararın meydana geldiği 24/08/2014 tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu ——– plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde birleşik kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, ancak poliçenin olması demek aracın uğrayacağı hasarların her durumda karşılanacağını göstermediğini, davaya konu hasar ile ilgili müvekkili şirkete yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açılarak araç üzerinde ekspertiz incelemesi yapıldığını, sigortalı aracın yanarak pert-tota) olduğunun tespit edildiğini, ekspertiz incelemesinde aracın hasar tarihindeki piyasa rayiç bedelinin 160.000,00-TL olduğunun belirlendiğini ve hu bedelin sigortalıya ödendiğini, bu nedenle, davanın reddini talep ettiklerini, davacının aracının sigorta bedelinin tamamının ödenmesi talebi kasko sigortası genel şartlarına aykırı olduğunu, sigortalı aracın kaza tarihindeki hasarsız emsalinin 2. el piyasa rayiç değerinin yani hasar anındaki gerçek değerinin karşılandığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına ilişkin olarak alınan 07/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; otobüsün trafiğe çıkış tarihi dikkate alındığında 5 yaşında olduğunu, şehirlerarası taşımacılık kapsamında kullanılan otobüsün yatırım maliyetini çıkartarak sahibini kara geçirmesi için yoğun olarak kullanılmak zorunda olduğunu, bu nedenle kullanılmış oranının yüksek olduğunu, 2014 yılında yapılan araç muayenesinde tespit edilen hafif kusurlar ile olay günü araç şoförünün beyanı dikkate alındığında otobüsün verimliliğini yitirdiğini, taşıtın özellikleri ve yakın süreçte satışa çıkartılmış otobüslerin fiyatları dikkate alındığında aracın rayiç değerinin 160.000,00 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı tarafın itirazı üzerine Mahkememizce alınan internet üzerinde yapılan araştırmada otobüsün rayiç değerinin 200.000,00 TL olduğu, ara hurdasının 8000,00 TL’ye satıldığı, bu hali ile davacının zararının 192.000,00 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyamız kapsamına alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması nedeniyle yeni bir bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş ve 29/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının maliki olduğu otobüsün 05/09/2014 kaza tarihinde hasarsız durumda piyasa rayiç bedelinin ortalama 160.000,00-TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin kasko poliçesi kapsamında oluşan zararın tazmini olduğu, davacı tarafça maliki olduğu davacıya kasko sigortalı aracın pert olduğu ve rayiç değerinin daha yüksek olmasına rağmen davalı tarafça tam zararının karşılanmadığından bahisle bakiye zararın tazmininin talep edildiği, davalı tarafa davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. Dosya kapsamına alınan ilk bilirkişi raporu ile aynı mahiyetteki son bilirkişi raporunun birbiri ile uyumlu olduğu, alınan son raporda ilk rapordaki tespitlere katılındığı, ilk heyet raporunda değer tespitinin hangi kriterlere göre yapıldığının ayrıntıları ile belirtildiği, ancak 2.bilirkişi raporunun rayiç değer belirlemesine ilişkin tek gerekçesinin internet ortamında yapılan araştırma olarak belirtilmesine rağmen somut herhangi bir dayanak bilgi ve belge sunulmadığı, bu hali ile birbirleri ile uyumlu olan 1. Ve 3. Bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu ve söz konusu raporlar doğrultusunda davacının zararının karşılandığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken karar ve ilam harcı 35,90 TL olduğundan peşin alınan 1.024,65 TL harcın mahsubu ile arta kalan 988,75 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ————‘ye göre belirlenen 6.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.. –