Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/393 E. 2021/474 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/393 Esas
KARAR NO: 2021/474
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/03/2015
KARAR TARİHİ: 05/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının ———- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında bir dönem mevcut bulunan ticari ilişki kapsamında, müvekkili şirketin davalı şirketten satın aldığı mallar karşılığında oluşan ——- cari hesap borcunu — tarihinde ödeyerek kapattığını, fakat müvekkili şirketin —-tarihinde aynı cari hesaba dayalı kapanmış olan borç için mükerrer ödeme yaparak —— kez ödediğini, mükerrer ödemenin tespit edilmesinden sonra davalı şirket yetkililerinin arandığını, bilgilendirme yapıldığını aynı zamanda mutabakat mektubu hazırlanarak ve yapılan ödemenin dekontları da eklenerek ———- tarihinde gönderildiğini, fakat davalı tarafın para iadesini yapmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine —— dosyası üzerinden ilamsız icra yolu ile takip başlatıldığını, ancak davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durduğunu, tüm bu nedenlerle davalının ———— dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağın ödendiği tarihe kadar asıl alacağa işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve icra masrafları yönünden takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; icra takibine konu borcun ödendiğini, müvekkili şirketin davacı şirkete bir borcu bulunmadığını, bu durumun muhasebe ve banka kayıtları ile sabit olduğunu, müvekkili şirket yetkilileri ile davacı şirket yetkilileri arasında yapılan görüşmeler sonucu borcun ödendiğini, davacı tarafa alacakları olmadığı konusunda yemin teklif ettiklerini, davacının davasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, tüm bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, ————- sayılı dosyası ile mahkememiz dosyası arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—— dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine — asıl alacak, — faiz alacağı olmak üzere toplam — alacağın tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya —- tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından —– tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —–tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde, ibraz edilen davacı defterlerinin yeni TTK 64.maddesine göre ve HMK 222.maddesi ve devamına göre —–yılına ait yevmiye ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin süresi içerisinde yaptırıldığı, yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığı, ticari defter ve kayıtların usulüne uygun olarak tutulduğu, dava konusu alacağın davacının —– yılında ödeme ile ilgili yevmiye kayıtlarının usulüne uygun olduğu, davaya asıl alacak yönünden konu olan —— ödemenin davalı tarafa mükerrer yapıldığının tespit edildiği, davalı tarafın davacı ticari defterlerine göre —- tarihinde mükerrer yapılan ödeme olan —- geri iade ettiğini, davacının asıl alacak yönünden davalıdan herhangi bir alacağının kalmadığı tespit edildiği, fakat takibin —— uyarınca vekalet ücreti, işlemiş faiz ve takip giderleri yönünden devamına karar verilmesi gerekliliğinin mahkemenin takdirine bırakıldığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Yargılama sürer iken davacı şirket iflas etmiş ve yargılamaya davacı müflise izafeten iflas idaresi devam etmiştir.
Hukuki Yarar Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür. Bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü de yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamışken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre; gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır.——–
Takibe konu borcun kısmen ödendiği durumlarda; ödenmeyen borç tutarına yönelik itirazın iptali davasında, itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından da itirazın iptalinin istenilmesinde hukuki yararın mevcut olmayacağı kuşkusuzdur. ——–
Davanın icra takip tarihinden sonraki ferilerine ilişkin olduğu ve davacının asıl alacak yönünden hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek sadece bu kısımlara (ferilerine) yönelik itirazın iptali ve takibin devamı şeklinde hüküm kurulmakla yetinilmesi gerekir.——-
Açıklanan nedenlerle davacının asıl alacak ödenmesine rağmen, alacağın ferileri için itirazın iptali davasına devam etme yetkisi olduğu anlaşıldığından, davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu kabul edilmiştir.
Takip tarihinden sonra yapılan ödemenin alacağın hangi bölümünden mahsubu gerektiği kanusunda TBK 100/1. madde hükmü gözetilmelidir. TBK 100/1. maddeye göre borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Bunun karşı anlamına göre borçlu faiz ve masrafları ödemede gecikmiş ve özellikle vadesinde borcu ödemediğinden temerrüt faizi işlemeye başlamış ise yapılan ödemelerin öncelikle masraf ve faizlerden mahsubu gerekir.——–
Borçlu tarafından, takipten sonra ancak davadan önce yapılan ödemenin icra dosyası borcunun tamamını karşılamadığının tespiti halinde, kısmı ödeme olarak kabulü ile TBK’nın 100. maddesi uyarınca öncelikle faiz ve masraflardan mahsubu ve kalan ana para alacağı için takibin devamı istenebilir ise de somut olayda davacı alacaklı, tercih hakkını bu yönde kullanmamış, ödemeyi ana para ödemesi olarak kabul edip, takibin ferileri —— için itirazın iptalini istemiştir. Taleple bağlılık esastır.
Davacı, davalının yaptığı ödemeyi ana paraya mahsup ettiğinden, icra müdürlüğünün yapması gereken hesaplamayı mahkemenin yapmasına gerek bulunmamaktadır. Çünkü davacı, itirazın iptalini sadece icra dosyasındaki feri alacaklar yönünden istemiştir. Mahkemece itirazın, icra takip giderleri, vekalet ücreti ve takip tarihiyle ödeme tarihi arasındaki temerrüt faizi yönünden iptaline karar vermekle yetinilmelidir ——–
—–dosya kapsamından gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun bilirkişi raporu hükme esas alınmış, davalının davacının yapmış olduğu mükerrer ödemeyi icra takibi yapıldıktan sonra sadece asıl alacak kısmı için icra dosyasına ödediği görülmüş , açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile borçlunun icra müdürlüğünün dosyasına yaptığı itirazın, asıl alacağa —— takip tarihinden ödeme tarihine kadar avans faiz işletilmesi, takip gideri, vekalet ücreti yönünden iptaline karar verilmiş ve asıl alacağın likit olduğu da mahkememizce değerlendirilmekle icra inkar tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
Davalı— dosyasında yaptığı itirazın asıl alacağa —–takip tarihinden ödeme tarihine kadar avans faiz, takip gideri ve vekalet ücreti yönünden iptali ile takibin bu alacak kalemleri üzerinden devamına,
2-Asıl alacak likit olduğundan ve davalının takip dosyasındaki itirazıyla davacı alacağına geç kavuştuğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 31,60 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davanın kabul edilen 500,00 TL dava değeri üzerinden davacı yararına Avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/2 madde hükmü gereğince hükmedilecek avukatlık ücreti asıl alacağı geçemeyeceğinden, takdir olunan 500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 27,70 TL peşin harç, 27,70 TL başvurma harcı ve 4,10 TL vekaletname harcı toplamı 59,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 256,10 TL posta ücreti olmak üzere toplam 856,1‬0 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair 6100 sayılı HMK ‘nın 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.05/04/2021