Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/318 E. 2019/1101 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/318 Esas
KARAR NO : 2019/1101
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/02/2015
KARAR TARİHİ: 19/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- parseller ile —- mevkiinde — parsel nolu taşınmazlarının bulunduğu, — parsel no.lu taşınmazda bulunan — m21ik alanda — adet—- çeşidi elma ağacının–nolu; — parsel nolu taşınmazda bulunan —-çeşidi eima ağacının — parsel nolu taşınmazda bulunan —çeşidi elma ağacının — nolu, — adet — çeşidi elma ağacının — adet—- çeşidi elma ağacının —-parsel nolu taşınmazda bulunan — çeşidi elma ağacının — nolu poliçeler ile davalı — tarafından sigorta kapsamına alındığı, söz konusu elma ağaçlarının yağan kırağıdan ve dondan zarar görüp görmediğinin tespiti amacıyla Niğde Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —- D.İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığı, yapılan tespitte, sigorta kapsamtnda bulunan — parsel nolu taşımazlarda bulunan —- çeşitlerinde herhangi bir hasann mevcut olmadığı, ancak iki parselde bulunan —- çeşidi elma ağaçlarının dondan zarar gördüğünün, çiçek ve yeni meyvelerinin bir kısmının kurumuş olduğunun, —-çeşidi elmalarda ortalama %40 oranında zarar olduğunun belirtildiği, buna göre —parsetde — m2’lik alan üzerinde bulunan —- çeşidi elmalarda don nedeniyle meydana gelen zarar toplamının – TL, – parselde — m2’1ik alan üzerinde bulunan— çeşidi elmalarda don nedeniyle meydana gelen toplam zarar miktarının —-TL olduğunun tespit edildiği, —- nolu parselde bulunan —- çeşitlerinin dondan zarar gördüğünün, çiçek ve yeni meyvelerin bir kısmının kurumuş olduğunun, bu elmalarda ortalama %40 zarar olduğunun belirtildiği, bu elmalarda meydana gelen toplam zarar miktannm—TL olduğunun tespit edildiği, –nolu parselde bulunan — elma çeşidinin (tondan zarar gördüğünün, çiçek ve yeni meyvelerin bir kısmının kurumuş olduğunun, bu elmalarda ortalama %40 zarar olduğunun belirtildiği, bu elmalarda meydana gelen toplam zarar miktarının —TL olduğunun tespit edildiği, — Poliçesi’nin tazminat hesabi bölümünde belirtilen doğrultuda yaptlan hesaplamaya göre —-nolu parsellere ilişkin tazminat miktarlannın taşınmazlara ait poliçelerde belirlenen sigorta bedellerini aşmakta olduğu, poliçede kısmi hasarlara ilişkin ödemelerin hiçbir zaman tam hasar halinde ödenecek tazminat miktannı aşamayacağının ve %100 don hasarının meydana gelmesi halinde maksimum ödenecek tazminatın poliçede don tazminatı için yazılı olan sigorta bedelinin %54’ü olacağının belirtildiği, bu çerçevede– parsel için toplam— TL’nın %54’ü — TL,—parsel için — TL’nın %54’ü—- nolu parseller için tazminat miktarlan poliçe belirtilen sigorta bedellerini aşmadığı için poliçede belirtilen sigorta bedeli üzerinden muafiyet ve sigortalının üzerindeki pay düşüldükten sonra– parsel için —- parsel için -TL olmak üzere toplam da — TL tazminatın tespit tarihi olan — itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının —- tarafından kendi adına, müvekkili —- hesabına düzenlemiş—- sigortalısı olduğu, —– parsellerde yer alan elma bahçeleri için -adet bitkisel ürün sigorta poliçesinin tanzim edildiği, davacının bu parsellerde düzenlenmiş olan -adet poliçeden -adedi olan ——— nolu poliçelere ilişkin tazminat kapsamında bir hasarın söz konusu olmadığı, —- tarihinde sigortalı ürünlerin tomurcuklanma dönemi olduğu, poliçe şartları gereği tomurcuklanma dönemi hasar açısından müvekkili şirketin tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı, sigorta poliçeleri her ne kadar beyana göre hazırlanmışsa da, omca başına gerçek verim değerinin ekspertiz incelemesi neticesinde ortaya çıkmış olduğu ve poliçelerin de tespit edilen gerçek verim değeri üzerinden zeyil edildiği, zeyil neticesinde de sigortalıya prim iadesinin yapıldığı, davacının dayandığı Niğde Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —– D.İş sayılı tespit dosyasında tek taraflı olarak ve müvekkilinin yokluğunda düzenlenen bilirkişi raporunun delil olarak değerlendirilmesi olanağının bulunmadığı, söz konusu raporda tespit bilirkişisi tarafından her nedense poliçeli olmayan elma çeşitlerinin hiçbirinde don hasarına rastlanmazken sadece poliçe olan iki çeşit üzerinde don hasarının tespit edildiği, bu durumun düşündürücü olduğu, ayrıca görevi ilgili parseldeki ürünlerin verimi, hasar oranı, ağaç sayısı, zarar tespiti iken bilirkişilerin hasarların sigorta kapsamında olup olmadığı hususunda beyanda da bulunarak kendilerinden talep edilen ve görevlerinin dışındaki bir konuda beyanda bulunduktan, bu durumun bölgenin insanı olmaları nedeniyle taraflı bir rapor hazırladıkları konusunda kendilerinde şüphe uyandırdığı, —- tarihinde keşfe giden bilirkişilerin hasar gördüğü iddia edilen elma çeşitlerinin —- tarihinde çiçeklenme sonu meyve tutumu evresinde olduğunu ifade etmelerinin aslında bu konuda pek de uzman olmadıklarını gösterdiği, tespit tarihi ve bahçelerin gelişme durumu yeterli oranda incelenmiş olsa idi, hasar bildirilen tarihte ürünlerin çiçeklenme sonu evresinde olmayacağının ortaya çıkacağı, bilirkişi raporunun tamamen davalıyı tatmin eden nitelikte taraflı bir rap-or olduğu, hasar olduğu iddia edilen—-tarihinde ürünlerin tomurcuklanma döneminde olduğu, tomurcuklanma döneminde oluşan hasarların da teminat kapsamı dışında olduğu, tespit bilirkişisi tarafından hazırlanan raporun teknik olarak hatalı olduğu, yapılan hesaplama işleminin de hatalı olduğu, tarım sigortaları sisteminin diğer sigorta sisteminden farklı olduğu, bu sistemin işleyişinde kar amacının güdülmediği, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, tazminat hesabı yapılacak ise poliçelerin zeyil edildiği ve sigortalıya prim iadesi yapıldığı hususunun da dikkate alınarak hesaplanan tazminat tutarından sigortalıya iade edilen zeyil tutarının düşürülmesi ve poliçe hükümleri olan muafiyet ve müşterek sigorta hükümlerinin uygulanmasının gerektiği belirtilerek, davanın usul ve esas yönünden reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava,—– kaynaklanın tazminat istemine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Hangi davaların ticari dava olduğu hususu ise aynı kanunun 4.maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari davalardır.
— tarihinde kabul edilerek, — tarihinde yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesinde “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı” belirtilmiştir.
Durum böyle olunca; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesine göre “görev” dava şartlarından olup, mahkemece res’en ve davanın her aşamasında değerlendirilebilecektir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkiline ait elma bahçesinin—- tarafından Bitkisel Ürün Sigortası ile sigortalandığını, bunların don sebebiyle zarar gördüğü halde zararın davalı tarafından karşılanmadığını belirterek mahkememizde bu davayı açmıştır.
Davanın dayanağı olan 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu ile üreticilerin bu kanunda belirtilen riskler nedeniyle uğrayacağı zararların karşılanması amacıyla tarım sigortaları uygulamasına geçilmiş olup, tarım sigortaları ile ilgili sistem normal sigortalara göre farklılıklar göterdiğinden ve davacı çiftçi olup, tacir sıfatı bulunmadığından, taraflar arasındaki ilişki ve uyuşmazlığın TTK’dan kaynaklanmadığı, uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde çözülmesi gerektiği anlaşıldığından, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ( —: Yargıtay —. Hukuk Dairesinin —- tarih ve – E – — K. numaralı kararı )
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinink ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi. 19/11/2019