Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/711 Esas
KARAR NO: 2021/977
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 28/12/2020
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde — tanzim edilen ve bir örneği dilekçemiz ekinde sunulan — ayrıntıları yazılı olduğu üzere; — sıralarında, — işleteni ve sürücüsü olduğu ———giderken, yine aynı istikamete doğru seyreden sürücülüğünü —- çekici cinsi aracı—- geçmek için gidiş yönüne göre sol şeride geçtiği, geçmeyi tamamlamadan karşı istikametten aynı şeritte gelen sürücülüğünü —yaptığı —–ederek frene bastığı ve tekrar geçmeye çalıştığı çekicinin arkasına kendi şeridine geçtiğini; bu sırada — istikametinden —yönüne doğru kendi şeridinde seyir —- —- basarak durmaya çalıştığı, ancak yolun zemininin ıslak olması nedeniyle duramayarak, direksiyon hakimiyetini kaybedip karşı şeride geçerek çekici ile karşılıklı çarpışması sonucu —ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, —- yolcu olarak bulunanlardan— olay yerinde vefat ettiğini, — plakalı —dosyasında yer alan bilirkişi raporlarından anlaşıldığı üzere,—şahsa ait olup, —-müteveffanın çalıştığı — kiralanmak suretiyle—–olarak kullanıldığını, bahse konu trafik kazasının meydana geldiği esnada da sürücülüğünü aynı şirkette — olarak istihdam edilen —- yaptığını, evli, bir kızı ve bir oğlu olan— vefat ettiğinde — yaşında olup, geride — yaşındaki eşi ile — yaşındaki kızı ve —- yaşındaki oğlu mirasçı olarak kaldığını, müvekkillerinin destekten yoksun kalma zararlarının ve cenaze giderlerinin hesap edilerek tazminat olarak ödenmesi talebiyle, kazada kusurlu bulunan sürücülerin kullandıkları araçları sigortalayan — tarihinde gönderilen dilekçelerle başvuru yapıldığını, ancak bu güne kadar herhangi bir cevap verilmediğini, üvekkillerin uğradıkları ve miktarları toplanacak delillere göre tam ve kesin olarak belirlenebilecek maddi zararlarına karşılık, tutarları sonradan artırılmak kaydıyla,— uyarınca şimdilik asgari; eşi —kızı— Oğlu — olmak üzere,toplam —destekten yoksun kalma tazminatı ile,- —- dışındaki diğer davacılar için toplam ——, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen; Müvekkillerin uğradıkları manevi zararlara karşılık eşi — için –kızı –oğlu —torunu — —,torunu —- olmak üzere, toplam —– manevi tazminatın ise sigorta şirketleri dışındaki diğer davalılardan —–müştereken ve müteselsilen; işletenler ve sürücüler yönünden olay tarihinden; sigorta şirketleri yönünden ise sigorta limitlerini aşmamak üzere temerrüt tarihlerinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline, Araç işletenleri ile sürücülerinin taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine, Karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı ——- cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin görevine ve yetkisine açıkça itirazda bulunduklarını müvekkili şirketimizin—–olduğunu, Tüm alacaklar ve ferileri yönünden zamanaşımı itirazında bulunduklarını, işbu davaya konu ölümlü trafik kazası açısından—- kusur oranlarına dair daha sonra rapor aldırılacak ise de —–dosyasında alınan raporda müvekkili şirket —- kusurunun olmadığı tespit edildiğini, eylemle zarar arasındaki uygun neden-sonuç bağı, işçinin veya üçüncü kişinin kusuru ile kesilmişse, istihdam eden tazminatla sorumlu tutulamayacağını, davalı şirketin kusurlu olduğu hususu doğru olmadığını, sunacağımız delillerle kusur incelemesinin yeniden yaptırılmasına kazanın meydana gelmesinde davalının eylemiyle bir ilgisi olmayıp tamamıyla davalı —–sürücüsünün hatasından meydana geldiğini, müvekkilli şirket ve araç sürücüsünün hatasından ileri gelmediği hususunu ispatlamak anlamda tanıklarının bulunduğunu, yetki itirazımın değerlendirilmesini, davalı müvekkili —-kusurlu olduğu hususu doğru olmadığını açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortalı araç sürücüsünün iş bu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından haksız davanın reddi gerektiğini, haksız fiil sonucu kusur konusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yer, kaza şekli ve nedeni hususlarının bilinmesi gerektiğini,
—plakalı —- hakimiyetini kaybederek karşı yönden kendi şeridinde gelen—- çarpması sonucu meydana geldiğini,
——-sigortalı araç sürücüsü, —- önünde seyreden —- plakalı çekiciyi geçmek için karşıdan gelen araçların şeridine geçtiği esnada önünde seyreden aracı geçemeyeceğini anlaması üzerine frene basarak ve yavaşlayarak tekrar kendi şeridine —çekicinin arkasına geçtiğini, ancak —— görünce frene bastığı anda aracının kontrolünü kaybederek karşıdan gelen araçların şeridine geçmiş ve karşı yönden gelen —plakalı çekici ile çarpışmıştır—– hızının, aracın teknik özelliklerine, görüş ve yol şartlarına göre yüksek olması nedeniyle kontrolden çıktığı ve kazaya neden olduğu anlaşıldığını bu nedenle —— kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunu, somut olayda müteveffanın müterafik kusuru bulunup bulunmadığının tespitini, akabinde belirlenecek tazminat tutarından indirim yapılması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin manevi tazminata ilişkin bir sorumluluğu bulunmadığını, Her halükarda —- müterafik kusuru nedeniyle tazminat tutarından indirim yapılmasını davacının talebi olan manevi tazminatı, cenaze ve defin gideri teminat dışı olması sebebiyle reddini, davacının faize ilişkin taleplerinin reddini, müvekkil şirketin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını, Fazlaya dair taleplerin reddini, arz ve talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; kusura ilişkin itirazlarımız mevcut olduğunu, isimlerini daha sonra bildireceğimiz tanıkların keşif mahallinde dinlenmesine ve dosyanın kusur yönünden ——gönderilerek kusur yönünden rapor alınmasına karar verilmesi gerektiğini, gerçekleşen kaza sonrası —-sayılı soruşturma dosyası incelendiğinde dosya kapsamında — ayrı bilirkişi tarafından kusur raporu alındığını ve alınan tüm raporlarda ayrı kusur oranı bulunduğunu, kaza dosyası incelendiğinde kaza sonrasında tutulan kaza tespit tutanağı ve sonrasında alınan —- tarihli bilirkişi raporunda sanık —-asli kusurlu olduğu belirtildiğini ve müvekkilimin kendi isteğiyle şerit ihlali işlediğine dair hiçbir delil bulunmadığını, kaza anında müvekkilinin sürüş esnasında yolda dikkatli bir şekilde ilerlediği, kendi şeridinden karşıdan çıkan aracı gördüğü, karşıdan gelen araca vurmamak için frene bastığı görülmektedir. Kazanın gerçekleştiği anda müvekkilimde hiç bir dalgınlık bulunmamakta olduğunu yolu dikkatlice seyir ettiğini, müvekkili aleyhine açılan davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —-Vekili cevap dilekçesinde özetle; —tarihinde gerçekleşen olayda; kazaya karışan—plaka sayılı aracın ruhsatı müvekkili—-adana tescil edildiğini, araç maliki müvekkili —- olduğunu, Söz konusu araçta müvekkili ——– bulunmadığı gibi müvekkil şirketin söz konusu araç ile herhangi bir hukuki bağlantının söz konusu olmadığını, gerçekleşen olayda müvekkil – davalı —–bir tazminat sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili aleyhine açılmış olan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, araç maliki müvekkil – davalı olduğunu, müvekkili söz konusu aracı —– —kiralamış olup, müvekkilin söz konusu araç üzerinde işleten olarak tazminat sorumluluğu bulunmamaktadır.Eldeki davaya konu kazanın oluşumunda — sayılı araç sürücüsü davalılardan — asli ve tam kusurlu olduğunu, —- sayılı araçta, kazayı etkileyebilecek herhangi bir bozukluk bulunduğunu, müteveffanın müterafik kusuru bulunup bulunmadığının tespitini, akabinde belirlenecek tazminat tutarından indirim yapılması gerektiğini, tazminat sorumluluğu açısından müteveffanın, davacılara gerçekten destek olması gerekmekte olduğunu, davacı tarafın müvekkili aleyhine ikame ettiği haksız davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini, müvekkili aleyhine ikame ettiği haksız davanın her halükarda esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafından, dava öncesi müvekkil şirkete başvuru şartı yerine getirilmemiş, bu suretle müvekkili şirketin temerrüde düşmesi söz konusu olmayacağı gibi, henüz miktarı ve niteliği belirlenmemiş bir alacağa dair talep hakkının borcu muaccel hale getirmesinin imkansız olduğunu, —- tarihinde meydana gelen kazada, müvekkil sigorta şirketi nezdinde sigortalı, sürücü — sevk ve idaresindeki —plaka sayılı araç ile sürücü — sevk ve idaresindeki — plaka sayılı araç ve sürücü — sevk ve idaresindeki — plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazasında, — vefat ettiğini, davaya konu kazanın meydana gelişinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı araç sürücünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, müteveffanın kaza esnasında —– olmadığını, müteveffanın davacılara gerçekten destek olduğunun ispatı gerekmektedir davacıya ait —- kazandırılarak başkaca destekçisi olup olmadığı ile destekçilikten çıkanların tespiti gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken vergilendirilmiş kazanç esas alınması gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili — istikametinden –istikametine seyir halinde iken —plakalı aracı sollamaya çalışmış ancak karşı yönden gelen—görmesi üzerine sollamayı iptal etmiş ve çekicinin arkasına doğru geri kendi şeridine geçtiğini, — çok hızlı olması sebebiyle frene basması ve aracı kaydırması nedeniyle de çarpma gerçekleştiğini, Bilirkişi raporu , tanık ifadeleri, kaza tespit tutanağından da görüleceği üzere müvekkilinin kazada bir kusuru olmadığını, müvekkilim sollama yasağının olmadığı bir yolda, önünde —– olduğundan —- tehlikeye sokmamak için temkinli ve tedbirli davranarak geri şeridine geçtiğini, sonuç olarak olayda müvekkilimin kusuru yok denecek kadar az olduğunu, —-adeta intihar edercesin , savcılık soruşturma dosyasında da belirtiği gibi gerekli bakımları yapılmamış bir araç ile çok hızlı seyir halinde olduğunu, tazminat talebinin haksız olduğunu, müvekkilim kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu ——–seviyede bir sürücünün kaçınamayacağı bir kaza meydana geldiğini, tedbirsiz ve trafik güvenliğini hiçe sayarak araç kullanan bir kişinin kusuru nedeniyle meydana geldiğini, Ancak müvekkillinin hayatının adeta kabusa döndüğünü, müvekkilinin bu kaza nedeniyle, evde engelli ve bakıma muhtaç çocuğu olduğu ve hatta kazada bir kusuru olmadığı halde tutuklanarak cezaevine götürüldüğünü, Müvekkilimin bu kazada yaşadığı hezimet ölçülebilir olmadığını, davanın reddini, maddi ve manevi tazminat talebinin reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini davalı adına talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, —tarihli dilekçesi ile davaya konu trafik kazası nedeniyle vefat edenlerden —mirasçıları tarafından—– Esas sayılı dosyasında tazminat davası açıldığını bildirmiştir.
—dosyasının incelenmesi neticesinde; — tarihli kaza ile ilgili dava dışı — tarafından, dosyamız davalıları aleyhine aynı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepli dava açıldığı, davanın derdest olduğu, mahkememiz dosyasının — tarihinde— Esas sayılı dosyasının — tarihinde saat —- açıldığı anlaşılmıştır.
HMK.166.maddesi uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir. Yine aynı maddenin 4.fıkrası uyarınca, davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da birini hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; Mahkememizin iş bu dosyası ile ——- sayılı dosyasında davalılarının aynı olduğu, dava konusunun aynı kaza olduğu, dolayısıyla her iki davada verilecek kararın kusur oranı ve diğer istemler yönünden birbirlerini etkileyici nitelikte olduğu, bu hali ile davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşılmakla usul ekonomisi de gözetilmek suretiyle eldeki dava ile —– dosyasının birleştirilmesine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin—- esas sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan — ayılı dosyası ile birleştirilmesine,
2-Birleştirme kararının birleşen dosyada taraflara tebliğine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
4-Yargılamanın —— sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
5-Yargılama giderlerinin birleşen dosyada değerlendirilmesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/09/2021