Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/308 E. 2022/468 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/308 Esas
KARAR NO: 2022/468
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 25/02/2015
KARAR TARİHİ: 26/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından asıl borçlu—- istinaden kredi kullandırılmış olduğunu, diğer davalıların müteselsil kefil olduğunu, hesabın ödenmemesi üzerine —- ihtarnamesi ile kredi hesabının kat edilmiş olduğunu, ihtara rağmen borç ödenmediğinden dolayı —– sayılı dosyasından icra takibine geçilmiş olduğunu, davalının mezkur icra dosyasında talep edilen borcun aslına ve işlemiş faizine itirazları üzerine işbu davanın açılması zaruretinin doğduğunu beyanla, davalıların—– sayılı icra dosyasına olan itirazlarının iptaline %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazmınatına, mahkeme masrafı ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde delillerin birer örneğinin usulüne uygun sunulmamış olduğunu, davanın HMK 121. maddesine uygun açılmamış olduğunu, davacının iddia ettiği gibi müvekkillerinin—— borçlu bulunmadıklarını, kefillerle olan kefalet ilişkisinin usul ve yasaya uygun kurulmamış olduğunu, kefalet akitlerinin kurulması sırasında taahhütname tutarı veya kefalet tutarının boş bırakıldığını, bahse konu bölümün sonradan davacı tarafından vekil edenlerinin iradesine aykırı olarak doldurulduğunu, ayrıca eş muvafakatinin da bulunmadığıyıı, bu savunmaları hakkında inceleme yapılması gerektiğini, davacının talep ve tahakkuk ettirdiği faiz oranının da fahiş olduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğunu, kötü niyet tazminatına ilişkin taleplerinin de yerinde olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan ——— iflas kararı verilmiş, iflas kararı sonrası iflas idare memurlarına tebligat çıkarılarak taraf teşkili sağlanmış, mahkemece verilen karar ——- tarafından bozularak davalı hakkındaki iflas kararı kaldırılmış, bozma sonrasında yapılan yargılama sonucunda —— iflas istemli davanın reddine karar verilmiş, davalı şirkete yeniden tebligat çıkarılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı bankacılık işlemlerinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekilince sunulan— tarihli dilekçe ve ——tarihli duruşmada alınan beyanı ile davalılar ile sulh olunduğu, sulh kapsamında dosya konusu alacağın müvekkili şirket tarafından haricen tahsil edildiğini, icra dosyalarının —— işlemden kaldırıldığını, davalarının konusuz kaldığını, tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığı, icra inkar tazminatı taleplerin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalılar vekilince sunulan ——tarihli dilekçe ile; davacı taraf ile sulh olunduğunu, vekil edenlerin talimatı ve onların adına yapılan protokol uyarınca davanın konusuz kaldığını, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını, davanın esası hakkında karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
HMK’nın 313 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 315/1.madde ve fıkrasında “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” düzenlemesine yer verildiği, davacı vekilince davalı ile yapılan sulh kapsamında tazminat ödemesinin yapıldığının beyan edildiği, davalı vekilince de ödeme yapıldığının belirtildiği ve dilekçe ekinde taraflar arasında yapılan sulh anlaşmasının bir örneğinin dosyaya sunulduğu, bu hali ile davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla talep doğrultusunda davanın sulh nedeniyle konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, taraf vekillerinin yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığının belirtildiği, bu nedenle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın sulh nedeni ile konusuz kaldığı anlaşılmakla, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2.Alınması gerekli 80,70.-TL peşin harçtan dava açılırken yatırılan 3.689,92.-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.609,22.-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4.Taraf vekillerince karşılıklı olarak vekalet ücreti talep edilmediği açıkça belirtildiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde —–nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 26/05/2022