Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/307 E. 2018/1219 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/307 Esas
KARAR NO : 2018/1219

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/02/2015
KARAR TARİHİ : 27/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesine özetle; müvekkili bankanın ——– Şubsi ile davalılardan ————arasında imzalanan Kredi Sözleşmesine istinaden hem nakdi hem de gayri nakdi kredi kullandırıldığı, diğer davalı borçlu——- ise söz konusu kredi sözleşmesi gereği Bankamıza ipotek vermek suretiyle borcun sorumluluğunu üstlendiğini, imzalanan Kredi Genel Sözleşmesi gereğince davalı lehine 15 adet ve 15.805,08 TL bedelinde çek yaprağı verildiği, davalılarla akdedilen sözleşme ve anlaşma hükümlerine göre davalıların talep halinde çek yaprağı bedellerini o tarihteki faiz komisyon Banka muamele vergisi ve diğer masraflarıyla beraber nakden ve defaten getirmeyen bir hesapta bloke edilmek üzere bankaya depo edileceğini taahhüt ettiği, ancak davalı borçluların müvekkil bankanın talebine rağmen dava konusu çek bedellerini depo edilmediğinden bahisle 15.805,08 TL tutarındaki çek yaprakları bedellerinin müvekkili Bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine ve çek bedellerinin tazmin edilmesi halinde tazmin tarihinden itibaren sözleşme ve anlaşmalar hükümlerince belirlenen oranlar üzerinden temerrüt faizi uygulanarak kanuni gider vergisiyle birlikte tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmış, ancak davalılar tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamış, davalı ——— Mahkememizde alınan beyanında; diğer davalının eski eşi olduğunu, kendisini üzerine şirket kurduğunu daha sonra da kaçıp gittiğini beyan etmiştir.
Dosya kapsamına ilişkin olarak ve banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ve bilirkişi tarafından Mahkememize sunulan raporda özetle; davalı ————— davacı banka nezdindeki vadesiz ticari mevduat hesaplarına bağlı olarak verilmiş olan çek karnesi yapraklarında 2 adedininin hiç ibraz edilmemiş olduğu, ibraz edilen ve karşılıksız kalan 12 adet çek için banka yasal sorumluluk bedellerinin henüz ödenmediği, 2014 yılı için her bir çek yaprağı tazmin bedellerinin 1.120,000 TL, 2015 yılı için her bir çek yaprağı tazmin bedellerinin 1200,00 TL olduğu, davalılar aleyhine keşide edilen ihtarname ile 15 adet çek için sorumluluk bedellerinin bankaya bloke edilmesinin istenildiği ancak herhangi bir ödeme yapılmadığı, davadan sonrasına ait olan 05/03/2015 tarihli ———– seri numaralı çekin karşılıksız çek-iade kodu ile bankaya döndüğü için bankanın talep edebileceği çek sayısının 14 adede indiği, iş bu toplam 14 adet çekin yasal sorumluluk bedeli toplamının 15.920,00 TL olduğu, temerrüt tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren %39 temerrüt faiz ve faizin %5 gider vergisi talep hakkının doğduğu, davalı———— ile ilgili olarak dava dilekçesinde ipotek borçlusu olduğu belirtilmesine rağmen buna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, genel kredi sözleşmesinde de kefil olarak imzası bulunmadığından sorumluluğunun tespit edilemediği kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin, davacı ile davalılardan ———- arasında imzalanan kredi sözleşmesine binaen davalıya tanımlanan gayri nakdi kredi niteliğindeki çek sorumluluk bedelinin tahsili talebi olduğu, davacı tarafça davalıda bulunan 15 adet çekin sorumluluk bedelinin tahsilinin talep edildiği, davalı tarafça davaya ilişkin olarak süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesi bulunmadığından davanın inkar edildiği anlaşılmıştır. Dosyamız kapsamına alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, bilirkişi raporu ile davalı————– ödemesi gereken sorumluluk bedelinin tespit edildiği, davacı tarafça 15 adet çeke ilişkin istemde bulunulmuş ise de 1 adet çekin dava tarihinden sonra karşılıksız olarak bankaya iade edildiği ve davacı bankanın sorumluluğunun sona erdiği, dolayısıyla sadece 14 adet çeke ilişkin olarak talepte bulunulabileceği, bununla birlikte dava edilen miktar ile bilirkişi tarafınca tespit edilen değer dikkate alındığında davalı ——– bakımından taraflar arasındaki sözleşme de dikkate alınarak çek bedelinin depo edilmesi ve davanın kabulü gerektiği kanaatine varılmıştır. Davalı —- bakımından ise; davacı tarafça sözleşmeye ipotek vermek suretiyle sorumlu olduğu belirtilmesine rağmen ipoteğe ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı gibi, davalı ———- ile banka arasında yapılan sözleşmeyi de imzalamadığı, bu hali ile davalı ——- sorumluluğunu doğurur herhangi bir neden ispat edilemediğinden davalı aleyhine açılan davanın reddine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı ———– aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2- Davalı————aleyhine açılan davanın KABULÜ ile, 15.805,08 TL’nin 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek %39 oranında temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3- Alınması gereken karar ve ilam harcı 1079,65 TL olduğundan peşin alınan 269,92 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 809,73 TL harcın davalı———— tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ————-‘ye göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinin altında olamayacağından 2180,00 TL vekalet ücretinin davalı ————- tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 269,92 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti ile 117,00 TL’den ibaret toplam 1086,92 TL yargılama giderinin davalı —— ———– tahsili ile davacıya ödenmesine, geriye kalan diğer davalı bakımından yapılan yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekli ile davalı —————- yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.