Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/163 E. 2020/188 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/163 Esas
KARAR NO : 2020/188

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2015
KARAR TARİHİ : 25/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan …’a ait olup davalı …—— tarafından kullanılan —– plakalı aracın davacıya ait olan ——– tarihinde çarpması neticesinde hasara uğradığını ve davalı …’ın %100 kusurlu olduğunu, davacının aracının kaza sonucu değer kaybettiğini, davalı …’nın kaza tespit tutanağında “sol şeritte ilerlerken —- plakalı araç arkadan aracıma çarptı, çarpmanın etkisi ile önümdeki —– plakalı araca çarptım ” şeklindeki beyanı ile kusurlu davranışını kabul ettiğini, kaza sonucu 13.500,94 TL hasar onarımının sigorta şirketi tarafından ödendiğini, aracın onarımı yapılmış olsa bile değer kaybettiğini, davalılardan …’nın sürücüsü ve …’ın maliki olduğu —— plakalı aracın yargılama sonuçlanıncaya kadar 3. Kişilere devrini önlenmesi için ihtiyati tedbir şerhi konulmasını ve satışının engellenmesini, —– plaka sayılı araçta meydana gelen değer kaybı alacağı için 3.000,00 TL den az olmamak kaydıyla olay tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: açılan davanın yetkili mahkemede açılmadığını, açılan davanın meydana gelen trafik kazasında oluşan hasar bedellerine ilişkin olmadığını, davacı tarafın aracında meydana gelen değer kaybı nedeni ile açılan dava olduğunu, bu nedenle kazanın meydana geldiği yer değil davalıların yerleşim yeri olan mahkemede davanın açılması gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen davalıların adresinin —— ikamet ettiklerini, bağlı olunan yargı çevresi gereğince davanın—- Mahkemesi olduğunu, diğer 3. davalının adresinin de İstanbul olması nedeniyle davaya bakmaya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğundan yetki itirazları doğrultusunda karar verilmesini, davalı adına kayıtlı bulunan ——- plaka sayılı aracın tam kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, —— tarafından kaza sonrası kulanılamaz ve onarılamaz hale gelmesi nedeni ile “—— trafikten silindiğini ve “—- ile aracın olduğu gibi sigorta şirketine devrinin yapıldığını, bu nedenle hasar bedelleri dışındaki dava konusu benzeri taleplerin——- yapılmasını, davalıların bu davada hasım olarak yer alamayacaklarını bu nedenle davanın husumet nedeni ile reddini, davacı tarafından davalılara —- noterliğinden değer kaybı olarak 10.000,00 TL lik ihtarname gönderdiğini açılan davada ise 3.000,00 TL’lik değer kaybı talep ettiğini, bu nedenle davacı tarafın iyi niyetli olmadığını, kazanın meydana gelmesinde çarpmaya neden olan ilk aracın kusurlu olduğunu, davalı müvekkilleri tarafından —- sigorta ile yapılan kasko poliçesindeki hukuksal koruma klozu gereği davanın sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiğini davanın İstanbul mahkemelerinin yetkili olması nedeni ile öncelikle usul yönünden reddini, dava konusu talep nedeniyle davanın husumet ve esas yönünden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı ….—– vekili 16/05/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu olan —- plakalı aracın — tarihleri arasında meydana gelebilecek rizikolara karşı —- nolu KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, — tarihinde meydana gelen trafik kazasında sigortalının araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, poliçe sorumluluğu gereği kusur oranına göre araç başına azami 26.800,00 TL ile sınırlı olduğunu, maddi zararlardan ötürü sigortası poliçede gösterilen limit meblağının tamamından değil, üçüncü kişinin maruz kalacağı gerçek zarar miktarının araştırılması ve saptanması sonucunda bulunacak meblağdan, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kazaya karışan sigortalı aracın trafik poliçesi 03/09/2013 tarihinde akdedildiğinden işbu poliçe uyarınca müvekkil şirketin 23/07/2014 tarihli değer kaybı zararından sorumlu tutulamayacağını, bu beyanları saklı kalmak kaydıyla, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartlarına göre değer kaybının belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafın sigorta şirketine başvurmadığını, inceleme yapılmadığını ve ekspertiz raporu alınmadığından dosyanın bilirkişiye gönderilmesini ve kusur ve değer kaybı yönünden inceleme yapılmasını, dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru olmadığından yargılama gideri, faiz ve vekalet ücreti konusunda sorumluluğu bulunmadığını, başvuru talebine avans faizi talep etmesinin haksız olduğunu, yargılama gideri ve vekalet ücretinin dava üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davalı … şirketine müzekkere yazılarak hasar dosyası ve poliçe sureti celbedilmiştir.
Karayolları —– plakalı aracın davalı … şirketince—-tarihleri arasındaki dönem için — Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, sigorta limitinin maddi araç başına 25.000,00 TL olduğu görülmüştür.
Taraf delilleri toplanmış ve tarafların bildirdiği tanıklar dinlenmiştir.
Davacı tanığı … Mahkememizde alınan beyanında özetle; davacıyı komşusu olması nedeniyle tanığını, olay tarihinde Avrupa yakasına gittiklerini, —-gişelerinde kazanın meydana geldiğini, kaza tarihinde aracı davacının kullandığını, kendisinin ve babasının arka koltukta, annesinin ise ön koltukta oturduğunu, sol şeritte seyir halinde olduklarını, davacının hızının ne kadar olduğunu tam olarak bilemediğini, birden arkadan birinin araca çarptığını, daha sonra tekrar araca çarptığını ikinci çarpmada sersemlediklerini ne olduğunu anlayamadıklarını, aracın durduğunu, araçtan indiklerinde arkada iki tane araba olduğunu gördüklerini, tam arkalarındaki arabanın modelini hatırlamadığını ancak en arkadaki arabanın —-olduğunu ifade etmiştir.
Dosya kusur ve araçtaki değer kaybı konusunda değerlendirme yapılabilmesi amacıyla makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, 06/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle: davalılardan …’ın maliki olduğu ve —– trafik sigortalı —–plaka nolu otomobil sürücüsü davalı …’nın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı tarafa ait —- plaka nolu otomobil sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, davacı tarafa ait — plaka nolu otomobilin değer kaybı bedelinin dosyada eksik evraklar bulunması nedeniyle tespit edilmediği bildirilmiş, Mahkememizce alınan 02/05/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalılardan …’ın maliki olduğu davalı …—– plakalı otomobil sürücüsü davalı …’nın %100 kusurlu olduğu, davacı tarafa ait —- plakalı otomobil sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, davacıya ait —– plakalı aracın kaza nedeniyle uğrayacağı değer kaybı bedelinin 4.500,00 TL olduğu ve davalı tarafa ait araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğundan davalıların bu bedelin tamamından sorumlu olacakları, davacının davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilince 28/05/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; bilirkişi raporu ile müvekkilinin hak etmiş olduğu tazminat miktarının 4.500,00 TL olarak hesaplanmış olduğundan dava değerini ıslahen 1.500,00 TL artırarak 4.500,00 TL ‘nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah harcı yatırılmış ve ıslah dilekçesi davalılara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 24/02/2020 tarihli dilekçesi ile dosyaya sunulu bilirkişi raporu doğrultusunda taleplerinin davalılardan —— şirketi tarafından karşılandığını bu nedenle tarafların sulh olduğunu ve sulh doğrultusunda işlem yapılarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı zararının tahsili istemine ilişkindir. Davalı şahısların yetki ilk itirazı bakımından; davanın haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkin olduğu, bu itibarla zarar gören davacının yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu anlaşılmakla davalının yetkiye ilişkin itirazının mahkememiz ön inceleme duruşması ile reddine karar verilmiştir.Yargılama sırasında davacı vekili tarafından davalı taraf ile sulh olunduğunun, dava konusu değer kaybı zararının dava açıldıktan sonra ödendiği ve davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla talebin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davalı taraf dava açılmasına sebebiyet verdiğinden ve davacı dava açarken haklı olduğundan davacı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Dava konusuz kaldığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 54,40 TL olduğundan peşin alınan 51,24 TL ile ıslah harcı 26,00 TL nin mahsubu ile arta kalan 22,84 TL nin karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 51,24 TL peşin harç, 4,10 TL vekaletname harcı, 26,00 TL ıslah harcı ile 650,00 TL bilirkişi inceleme gideri, 337,30 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.096,34 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı yararına belirlenen 3.400 TL maktu avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair , bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içersinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.