Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/153 E. 2022/41 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/153 Esas
KARAR NO: 2022/41
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 29/01/2015
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafa sigortalı sürücü —- tarihinde sürücü —- plakalı araca çarpması neticesinde çift taraflı ölümlü yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada ——yaralandığını, müvekkillerinin geçirdikleri trafik kazası neticesinde sürekli sakat kaldıklarını, kazadan sonra uzun süre tedavi görmek zorunda kalan müvekkillerinin aylarca hastanede kaldıklarını, tedavi süresi boyunca sakatlıklarının %100 olarak kabul edilerek buna göre hesaplama yapılmasını talep ettiklerini, —- araç sürücüsünün kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunun kaza tespit tutanağında ve savcılık soruşturma dosyasında sabit olduğunu, araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerine kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkili———— sürekli sakatlık tazminatının davalı sigorta şirketi bakımından azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; —- müvekkili şirket nezdinde —– sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacıların kusurunun irdelenmesini ve belirlenebilecek tazminatta indirim sebebi yapılmasını, davacı tarafın maluliyetlerinin bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere davacı tarafın maluliyeti var ise tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın söz konusu olaydan dolayı —- herhangi bir ödeme alıp almadığının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüte düşmediğini, faiz talep edilemeyeceğini, tüm bu nedenlerle davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen maddi ve manevi zararının tazmini talebidir.
Mahkememizce; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, sigorta poliçeleri, hasar dosyaları, tedavi evrakları , maluliyet raporu, bilirkişi raporu ile dosya içerisindeki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Davacılarının Maluliyetinin tespiti için —- talimat yazılmasına karar verilmiş, —-bilirkişi heyeti ön raporu ile; davacı——— alan, —- ——- kaldığı trafik kazası ile —– arasında illiyet bağı tesisine yetecek bilginin mevcut olmaması nedeniyle illiyet bağı kurulamadığı, olayla ilgili başka belgelerin dosyaya eklenmesi durumunda yeniden değerlendirmede bulunulabileceği, davacı —- tanımlanan arazlardan herhangi birine sebep olacak mahiyet ve derecede sekel bırakmadan iyileşmiş bulunduğunun tespit edildiği, maluliyet tayinine mahal olmadığı, yüzdeki yüzeysel yaraların—- gün geçici iş göremezliğe neden olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı — maluliyetinin tespit için —– tarihli maluliyet raporunda özetle; davacı —– tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde —— meydana geldiği, opere olmadığı, toplamda iki hafta kadar yatarak —- gördüğü ve şahsın yaralanmalarının herhangi bir anatomik ya da fonksiyonel araz bırakmadan iyileştiğinin anlaşıldığı, şahısta maluliyet oluşturacak bir sekel olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
—- tarihli maluliyet raporunda özetle; —- tarihli müzekkeredeki kişinin muayene olabilmesi için iki kez randevu verildiği, fakat kişinin gelmediğinin anlaşıldığı, dolayısıyla mevcut tıbbi belgelere göre yapılan değerlendirmede; davacı——– hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren dört aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin —-tarihli celsesinde dosyanın yeniden —- davacının muayenesi için randevu günü de verilerek davacı asilin muayene edilmek suretiyle maluliyetine ilişkin rapor düzenlenmesine karar verildiği, —- maluliyet raporunda özetle; davacının muayene olabilmesi adına kurullarınca bir çok kez randevu verildiği, ancak kişinin gelmediğinin anlaşıldığı ve en — tarihine verilen randevu gününde de muayeneye gelmemesi nedeniyle mevcut belgelere göre yapılan değerlendirmede kurullarının —- eklenecek ve değiştirilecek bir husus bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava devam ederken davacı —- olmakla vekaleti dosyaya sundurulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat talepli olduğu, davacılar vekilinin dava dilekçesi ile her iki müvekkili için de sürekli iş göremezlik tazminatı talep ettiği, dosyamızda ilk aldırılan maluliyet raporunun—– rapor olduğu, bu rapora göre davacı—- bulunmadığı ve iyileşmesinin ise —- süreceğinin rapor edildiği, diğer davacı—- iddia edilen yaralanmasının ise meydana gelen kaza ile illiyetinin bulunmadığının belirtildiği, akabinde mahkememizce davacı — maluliyeti için bu kez —-tarihli raporda davacı —meydana gelen kaza sebebiyle maluliyetinin bulunmadığının rapor edildiği, mahkememizce bu kez dosyanın — gönderildiği ve davacı —-maluliyetin tesbitinin istenildiği,—– sürekli maluliyetinin bulunmadığı ve iyileşmesinin ise —– süreceğinin rapor edildiği, davacı vekilinin itirazı üzerine bu kez davacı—–muayene edilerek rapor tanzim edilmesi için dosyanın tekrar — sevk edildiği ancak davacı — randevu gününde muayeneye gitmemesi sebebiyle — tarihli raporuyla —-tarihli raporlarına eklenecek bir husus olmadığının belirtildiği , kaza tarihi itibariyle maluliyetin tesbitinde uygulanacak olan yönetmeliğin ——-maluliyet raporu alındığı, her üç raporun da kaza tarihi itibariyle maluliyetin tesbitinde uygulanacak yönetmelik olan —- düzenlenen raporda davacı —– tanımlanan arazlardan herhangi birine sebep olacak mahiyet ve derecede sekel bırakmadan iyileşmiş bulunduğunun tespit edildiği, maluliyet tayinine mahal olmadığı, yüzdeki yüzeysel yaraların —- gün geçici iş göremezliğe neden olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, diğer davacı——tarafından düzenlenen —– tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde intrakranial hemoraji meydana geldiği, opere olmadığı, toplamda iki hafta kadar yatarak medikal tedavi gördüğü ve şahsın yaralanmalarının herhangi bir anatomik ya da fonksiyonel araz bırakmadan iyileştiğinin anlaşıldığı, şahısta maluliyet oluşturacak bir sekel olmadığı,——- müzekkeredeki kişinin muayene olabilmesi için iki kez randevu verildiği, fakat kişinin gelmediğinin anlaşıldığı, dolayısıyla mevcut tıbbi belgelere göre yapılan değerlendirmede; davacı —- kazasına bağlı gelişen yaralanmasının—— hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren dört aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, her iki davacı içinde eldeki davada sürekli maluliyet için maddi tazminat talep edildiği oysa her iki davacının da kaza tarihinde geçerli olan yönetmeliğe göre alınan maluliyet raporlarında sürekli
maluliyetinin bulunmaması nedeni ile herhangi bir bakiye maddi tazminat alacağının bulunmadığı anlaşılmakla, davacıların davalıdan bakiye maddi tazminat alacağı olmadığı mahkememizce anlaşılmış ve açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiş, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine HMK 304 gereği tashihen düzeltilebileceğinden, her ne kadar mahkememizce kısa kararda kanun yolunun sehven ”Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde—— nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. ” şeklinde yazılmış ise de , dava değerinin —— olması ve istinaf sınırının altında kalması nedeniyle, hüküm fıkrasının son cümlesinin “Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK ‘nın 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.” şeklinde gerekçeli kararda tashihen düzeltilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan davacı tarafından dava açılışı esnasında peşin olarak alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 53,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça herhangi bir masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK ‘nın 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 20/01/2022