Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1248 E. 2018/1246 K. 04.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1379 Esas
KARAR NO : 2019/18
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla
308/h))
DAVA TARİHİ : 15/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasında;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15.10.2018 tarihinde müvekkili şirketin ———————– Projelerindeki üç adet kıymetli dairesinin icra kanalıyla satıldığını, bu taşınmazların her birinin değeri 5-6 milyon TL civarında olduğu halde yaklaşık 15-18 milyon TL değerinde olan üç taşınmaz icra dairesinin tespit ettiği düşük değerin altında ihaleye çıkartıldığını ve taşınmazların satıldığını, müvekkiline karşı açılan davalar ve başlatılan icra takiplerine ilişkin her türlü tebligatların şirket merkezi yerine muhtarlara bırakıldığından müvekkilinin haciz ve satış işlemlerinden haberdar olamadığını, icra ve dava dosyalarında savunma imkanlarını kullanamadan taşınmazlarının satılmaya başladığını, bu gün itibariyle şirket tüm bilgi defter ve kayıtlarıyla mali verilere ulaşamadığını, kuruluşundan bu yana istikrarlı ve düzgün ticari faaliyetten aslı vazgeçmeyen, ciddi projeleri tamamlayarak teslim eden, yatırımcısını memnun eden, ülkemizin tahvil ihraç edebilen nadir firmalarından olan, süreli bağımsız dış denetimden geçen bir firma olmasına rağmen ekonomik kriz nedeniyle şirketin ödeme güçlüğüne düştüğünü, müvekkili şirketin ürettiği varlıkları yani daire ve dükkanları satamadığı için finansman döngüsünde nakit akışında ödemeler dengesinde sıkıntıya girdiğini, şirketin borç tasfiyesinin 4-5 yıllık süre içerisinde yapılabileceği ön görüldüğünü, müvekkile şirketin borçlarının tamamını konkordato kararıyla 4-5 yıl içerisinde kapatabileceğini, gerekli mühletin verilmesi halinde müvekkili şirketin borçlarını rahatlıkla ödeyebileceğini, alacaklıların böylece alacaklarını mahkemenin uygun göreceği iskontoyla birlikte tahsil etmiş olacaklarını, şirketin iflas etmesi halinde ise bankalar muhtemel alacaklarının % 80-% 90’ını tahsil edebilecek iken, müvekkili şirketten daire ve iş yeri satın alıp parasını ödemiş olan 528 kişi dahil muhtemelen hiç bir alacaklı alacağından herhangi bir tutar tahsil edemeyeceklerini, öncelikle esas hakkında karar verilinceye kadar tensiple birlikte ihtiyati tedbir kararı verilerek İİK. 287 maddesi uyarınca müvekkili şirket hakkında üç ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibariyle 7101 sayılı kanun ile değişik icra iflas kanunu 285 ve devamı madde hükümleri gereğince konkordato geçici mühleti, kesin mühleti ve sonucunda konkordatonun onanmasına karar verilmesi isteğine ilişkindir.
HMK 115.madde hükmü gereğince mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Konkordato talebi, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
Konkordato; vade konkordatosu ve tenzilat konkordatosu olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu ayrım İcra ve İflas Kanununda yer almamakla birlikte öğretide genellikle kabul edilen bir ayrımdır. Tenzilat konkordatosunda alacaklılar, borçluya karşı, alacaklarının belirli bir yüzdesini tahsil etmekten vazgeçerler ve borçlu borçlarını konkordatoda kabul edilen kısmını (yüzdesini) ödemek suretiyle borçlarının tamamından kurtulur. Vade konkordatosunda ise borçlu borcunun tamamını ödemek için alacaklılarından bir vade ister veya borçlarını taksitlendirir. Uygulamada borçlu tarafından hem vade, hem de tenzilat istemekte ve böylece karma konkordato teklif edilmektedir. Borca batık olmamakla birlikte borç ödemeden aciz halinde bulunan bir borçlunun vade konkordatosu istemesi mümkündür. Diğer bir deyişle mevcudu borçlarının tamamını ödeyebilecek durumda olan bir borçlunun mallarını o anda satarak vadesi gelmiş bütün borçlarını ödemesi mümkün değilse, o zaman borçlu borçlarını %100 yani tamamen ödeme taahhüdünde bulunarak alacaklılarından kendisine bir mühlet verilmesini isteyebilir ( vade konkordatosu )
Bu durumdaki bir borçlunun normal olarak tenzilat konkordatosu isteyebilmesi mümkün değildir. Zira böyle bir teklif ödenmesi “teklif edilen meblağın borçlunun kaynakları ile orantılı olması” şartına uygun düşmez.
Nitekim İcra İflas Kanunu Konkordatonun tasdiki şartlarını içeren 305.maddenin (a) bendinde adi konkordato da teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması mal varlığının terki suretiyle konkordato da paraya çevirme halinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması, ( b ) bendinde teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması tasdik şartları içerisinde gösterilmiştir.
7101 sayılı kanun ile değişik 285.maddenin hükümet gerekçesi de bu yöndedir.
Yine 7101 sayılı kanun ile değişik İİK 286 madde hükmü gereğince; borçlu tarafından konkordato talebinde bulunduğu sırada;
a-Borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli mali kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren konkordato ön projesi,
b-Borçlunun mal varlığının durumunu gösterir belgeler; borçlu defter tutmaya mevcut kişilerden ise TTK’na göre hazırlanan son bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu hem işletmenin devamının esasına göre hem de aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolar, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin e- defter berat bilgileri borçlunun mali durumunun açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler maddi ve maddi olmayan durun varlıklara ait olup defter değerlerini içeren histeler, tüm alacak va borçların vadele ile birlikte gösteren liste ve belgeler,
c-Alacaklıların alacak miktarlarının ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste,
d-Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi ön görülen miktar ile borçlunun iflası halinde alacaklıların ellerine geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo,
e-Sermaye piyasası kurulu veya kamu gözetiminde muhasebe ve denetim fiyatları kulunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu gösteren finansal analiz raporları ile dayanakları,
Borçlu, konkordato sürecinde mahkeme veya komiser tarafından istenebilecek diğer belge ve kayıtları da ibraz etmek zorunda olduğu belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta ise, davacı şirket avukatı tarafından 15.11.2018 tarihinde geçici ve kesin konkordato mühleti verilmesi ve sonucunda teklif olunan konkordatonun onanması isteminde bulunulmuş, mahkememizce 16.11.2018 tarihinde oluşturulan ara kararı ile, İİK.nun 286 madde hükümlerinde belirtilen bir kısım belgelerin eksik olması nedeniyle, davacı avukatına tamamlaması konusunda süre verilmiş, davacı avukatı tarafından belgelerin 26.11.2018 tarihinde dilekçesi ekinde sunulduğu belirtilmiştir.
——Ticaret Sicil Müdürlüğünün—–sicil numarasında kayıtlı bulunan davacı———— sicil kayıtlarının incelenmesinde —- tarih ve —-sayfasında ilan edilen metinde —————- tarihli yazısı ile bildirilen son durumunun İstanbul 11. Sulh Ceza Hakimliğinin —– tarih ve —— D.İş sayılı kararı ile fonun kayyım olarak atandığı, yönetim kurulunun fon tarafından oluşturulmasına ve bu şirketin yönetim kurulu başkanlığına ————–atanmalarına karar verildiği bildirilmiş, mahkememizce 26.11.2018 tarihli ara kararı ile davanın TMSF ye bildirimine karar verilmiştir.
Davacı Şirketi temsilen kayyımlar tarafından vekalet verilen Avukatı ——- tarafından sunulan istem dilekçesinde ” yönetim kurulu olarak anılan davaya icazetlerinin bulunmadığı” nı bildirmiş, davanın ilk aşamasında vekil olarak atanan Avukat —— azledildiğine ilişkin azilnameyide sunmuştur.
Geçici ve kesin konkordato mühleti ve sonucunda konkordatonun onanmasına ilişkin istemde, yönetim kurulunca bu konuda karar alınması dava şartı bulunmaktadır.
Davacı şirket tarafından, her ne kadar dava tarihinden önce bu konuda karar verilmek suretiyle istemde bulunulmuş ise de , henüz geçici konkordato mühleti verilmeksizin, Tasarruf Mevduat Sigorta Fonunca atanan şirketi temsile yetkili bulunan yönetim kurulu , söz konusu davaya icazetlerinin bulunmadığını belirtmiş, böylece yönetim kurulunun konkordato istemine ilişkin talepleri ortadan kaldırılmıştır.
Bu itibarla daha önce açılıp, daha sonra değişen yönetim kurulu tarafından geçici ve kesin konkordato mühleti ile konkordatonun onanmasına ilişkin isteme icazet verilmediği, yönetim kurulu kararı bulunmayan istemin dava şartından yoksun bulunduğu belirlendiğinden, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının 35,90 TL’si dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan geriye kalan 8,50 TL karar harcının davacı taraftan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 138 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın taraflara tebliğinden itibaren on gün içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/01/2019