Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1243 E. 2018/880 K. 06.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1243 Esas
KARAR NO : 2018/880

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı), Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2015
KARAR TARİHİ : 06/09/2018

BİRLEŞEN DAVA
İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: :2016/1139
KARAR NO : 2016/777

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/10/2016
KARAR TARİHİ : 06/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı), Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVA
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; müvekkilinin murisi……….. dava dışı …….çeşitli zamanlarda kullandığı kredilere istinaden davalı şirket tarafından “Teminatlı Uzun Süreli Kredi Hayat Sigorta Poliçeleri” düzenlendiğini; müvekkilinin eşi ……. 07.12.2014 tarihinde hepatit (B) hastalığına bağlı olarak aniden vefat ettiğini; defalarca gerek bankaya gerek davalı şirkete başvuru yapılmasına rağmen, olumlu bir yanıt alınamadığını; en son davalı şirketin 09.03.2015 tarihli yazısıyla murisin başvurusunda hastalığını bilmeine rağmen beyan etmediği gerekçesiyle reddettiği bildirildiğini; ancak tıbbi kayıtlarla sabit olduğu üzere murisin hasta olduğuna ilişkin herhangi bir teşhisin mevcut olmadığını; bu kapsamda … başvuru yapıldığını; hepatit (B) hastalığına bağlı ilk ilacın 14.11.2014 ve 26.11.2014 tarihlerinde alındığını; poliçenin tanzim tarihinde bahse konu hastalığa ilişkin herhangi bir teşhis ve tedavi yapılmadığını; 17.06.2011 tarihinde………Hastanesi’nde yapılan laboratuar tetkikinde hepatit (B)’nin negatif olduğunu; ancak 10.10.2014 tarihinde yapılan tetkikte hepatit (B)’nin pozitif olarak tespit edildiğini; daha önce murisin …… olduğuna ilişkin herhangi bir teşhis mevcut olmadığını; teşhisin üzerinden çok geçmeden vefat ettiğini; bahse konu poliçelerde değişken vefat teminatı bulunduğunu; öncelikle lehtar bankaya ödeme yapılmasını; bakiye tazminat tutarının varislerine ödenmesi gerektiğinden bahisle ödenmesi gereken tutarların tespiti ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; öncelikle daini mürtehinin muvafakatinin alınması gerektiğini; istemin meblağ poliçesine konu olması sebebiyle kısmi dava açılamayacağını; müteveffanın 05.03.2014 tarihli Uzun Süreli Kredi Hayat Sigortası Başvuru Formunu doldurarak imzalandığını ve bu kapsamda tamamen sağlıklı olduğunu beyan ettiğini; yine 14.08.2013 tarihli başvuru formunda da aynı yönde beyanda bulunduğunu; müteveffanın beyanını esas alarak mevcut risk yönetmeliği kapsamında değerlendirme yapılarak sigorta teminatı verildiğini; vefat tarihinde teminat tutarının … sayılı sertifika yönünden 15.750,00 TL, ……… sayılı sertifika yönünden 13.924,00 TL olduğunu; tazminat talebinin değerlendirilmesi bağlamında toplanan bilgilere göre, sigortalı murisin hepatit (B) hastalığı olduğunu ve bu hastalığın ölüm nedeni olan karaciğer Ca hastalığı için risk faktörü olduğunun tespit edildiğini; beyan yükümlülüğüne aykırı davranılması nedeniyle poliçeden doğan vefat teminatının ödenemeyeceğinin bildirildiğini; müteveffanın sağlık beyanlarını doldurduğu tarihten önce hasta olduğunu; hastalığının daha önce teşhis edilmesine ve tedavi görmesine rağmen müteveffanın kredi kullandığını; hastalığının sigortalama esnasında açıkça sorulmasına rağmen, müvekkili şirkete beyan etmediğini; TTK.m.1435 hükmü uyarınca doğru beyan yükümlülüğü bulunduğunu; keza aynı yasanın 1439/2’de sigorta ettiren ihmali ile beyan yükümlülüğü ihlal edildiğini riziko gerçekleştikten sonra tespit edilmesi halinde kasıt derecesinde kusur var ise ve beyan yükümlülüğünün beyanı ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı bulunması halinde tazminat ödeme yükümlülüğünün ortadan kalkacağının hükme bağlandığından bahisle yerinde olmayan davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …… dava dışı ….’den çekmiş olduğu kredilere istinaden davalı şirketin Teminatlı Uzun Süreli Kredi Hayat Sigorta Poliçelerinin düzenlendiğini, murisin 07/12/2014 tarihinde ani rahatsızlanmaya bağlı olarak vefat ettiğini, ölüm nedeniyle gerek sigorta şirketine gerekse davalı şirkete başvuru yapıldığını, ancak davalının başvuruyu reddettiğini, davalının hukuka aykırı olarak müvekkillerine ve annelerine bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine müvekkillerinin annesi …’ın İstanbul Anadolu ………..Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2015/1243 esas sayılı dosya ile sigorta şirketine dava açtığını, bu davaya ………..’nin daini mürtein kayıtlı muvafakat verdiğini, ancak muvafakattan da görüleceği üzere bankaya olan borcun kasko şirketi tarafından kapatıldığını, bu sebeple poliçenin yasal lehdarlarının müvekkilleri olduğunu, müvekkillerinin de murisin mirasçıları olarak davalıya alacaklarını tahsil amaçlı dava açmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek belirsiz alacak davaları kapsamında, murisin ölüm tarihi itibari ve dava tarihi itibariyle dava dışı lehdar bankaya olan borcu ve faizlerinin tespiti ile bankaya yapılan ödemeler de dikkate alınarak bankaya ödenmesi gereken bir sigorta tazminatı olup olmadığı var ise ödenmesi gereken bu bedellerin tespiti ile dava dışı bankaya ödenmesine, daha sonra varsa bakiye sigorta teminatı açısından müvekkillerine ödenmesi gereken miktarın şimdilik her biri için 50’er TL toplamda 150 TL’nin davalıdan tahsiline, iş bu dosyanın İstanbul Anadolu ………… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1243 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Asıl dava ve birleşen dava ; Uzun süreli Kredi Hayat Sigorta Poliçesinden kaynaklı tazminat davasıdır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu, gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları, hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davalı sigorta şirketi ile davacıların murisi arasında ………… Sayılı Poliçe düzenlendiği, bu poliçeyle bağlantılı olarak ;
…………. Sayılı Başvuru formu düzenlenerek herhangi bir sağlık sorunu olmadığının muris tarafından beyan edildiği;
Davalı tarafından,……. sayılı kredi kapsamında 05.03.2014 tarihinden başlamak üzere 3 yıl müddetle “Uzun Süreli Kredili Hayat Sigorta Poliçesi” tanzim edildiği;
Yıllara göre teminat tutarlarının 1. yıl yönünden 15.750,00 TL, 2. yıl yönünden 11.433,00 TL, 3. yıl yönünden 6.242,oo TL olarak yer aldığı;
Sözleşmede gösterilen süre veya sözleşmede belirlenmiş şart ve haller içinde sözleşme süresi içerisinde ölüm halinde hayat sigortası genel şartları kapsamında ilgili kişilere vefat tazminatı ödeneceğinin belirtildiği,
…………… Sayılı Poliçe ile de ;
Yine aynı kapsamda 14.08.2013 – 14.08.2017 vadeli bir başka anlatımla 4 yıl süreli uzun süreli hayat sigorta poliçesi tanzim edildiği, ilk yıl için 16.800,oo TL, ikinci yıl için 13.494,00 TL, üçüncü yıl için 9.653,00 TL, dördüncü yıl için 5.186,oo TL teminat verildiği anlaşılmıştır.
Dava, ………. Poliçesi ile sigortalanan murisin vefatı üzerine sigorta teminatının tahsili istemine ilişkin olup, davalı sigorta şirketi sigorta poliçesinin düzenlenmesi esnasında murisin Hepatit (B) hastalığı olduğu halde, bunu sakladığı, bu şekilde beyan yükümüne aykırı davrandığını, buna bağlı olarak tazminatın ödenemeyeceğini savunmuş, davacılar ise murisin hepatit (B) hastalığı bulunmadığını, ……………üniversitesi sağlık uygulama ve araştırma merkezinin 24.12.2016 tarihli epikriz formunda yer alan “59 yaşında 4,5 yıldır …… B, tedavi aldığı notunun sehven yazıldığını ileri sürmüştür.
……………..Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen dosyada mevcut ölüm belgesinde ölüm nedeninin karaciğer yetmezliği ve hepotoselüler karsinom olarak açıklandığı; hastalığın başlangıcı ile ölüme geçen sürenin 2 ay olarak yer aldığı;
Davacıların miras bırakanı 07.12.2014 tarihinde vefat eden ……….. ölüm sebebinin …… olarak belirlendiği, hızlı ilerleyen, agresif bir kanser türü olan …………… ilk belirtisini geç dönemde vermesi ve son poliçe tarihi olan 05.03.2014 tarihinden önce müteveffa sigortalının bu hastalık ve bu hastalığa neden olacak Hepatit B gibi herhangi bir nedene yönelik tedavi görmediği, dolayısıyla, dava dosyası kapsamından, adı geçen şahsın, sigorta poliçelerinin düzenlendikleri tarihlerden (14.08.2013 ve 05.03.2014) önce, ölüme neden olan hastalık ve ona neden olacak bir hastalığa ilişkin bir teşhis ve tedavi gördüğüne yönelik hiçbir somut veri bulunmadığı,
Hal böyle olunca, davalının davacıların murisinin kasıtlı olarak hepatit B hastalığını sakladığı iddiasını ispatlayamadığı,
14.08.2013 tarihli…………. sayılı poliçe yönünden vefat tarihinde teminat tutarının (poliçenin ikinci yılı olmakla) 13.494,00 TL olduğu, 05.03.2014 tarihli ……………… sayılı poliçe yönünden vefat tarihinde teminat tutarının (poliçenin birinci yılı olmakla) 15.750,00TL olduğu;
Poliçede lehtarın…….. Şubesinin gösterildiği, sigortalının ölümü tarihinde anılan bankaya olan kredi borçlarının 25.01.2016 tarihinde kapatıldığı, davacı alacağının bu tarih itibariyle muaccel hale geldiği, davalının da 15 gün sonrasında 10.02.2016 tarihinde temerrüde düştüğü, uzun süreli kredi …..sigortaları bilgilendirme formunda “sigortalının vefatı durumunda tazminat ödemesikalan kredi tutarı kadar ilgili banka şubesine teminattan arta kalan kısım ise kanuni mirasçılarının bildirileceği hesap numarasına yapılacağı” hükmünün yer aldığı, murisin kredi borcu bulunmadığı; bir başka anlatımla kapatıldığı anlaşıldığından, bedel üzerinde asıl ve birleşen davanın davacılarının hak sahibi olacağı,
Asıl davanın davacısının 2907733 sayılı poliçe sebebiyle (15.750,00 TL/4=)3.937,50 TL 2531646 sayılı poliçe sebebiyle ( 13.494,00 TL/4 =) 3.481,00 TL olmak üzere toplam 7.418,50 TL alacağı olduğu,
Birleşen davanın da davacılarının beherinin …………. sayılı poliçe sebebiyle 3.937,50 TL ……. sayılı poliçe sebebiyle 3.481,00 TL olmak üzere toplam 22.225,50 TL alacağı olduğu belirlenmekle bedel artırım dilekçesi de gözetilerek asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-ASIL DAVANIN KABULÜ ile ;
7.418,50 TL’nin 10.02.2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜ ile ;
Davacı … için 7.418,50 TL,
Davacı … için 7.418,50 TL,
Davacı … için 7.418,50 TL,
Olmak üzere toplam 22.255,50 TL’nin 10.02.2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 506,75 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70 TL peşin harç ve 500,00 TL ıslah harcının toplamda 527,70 TL harçtan mahsubu ile 20,95 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN KARAR HARCI
4-Alınması gerekli 1.520,27 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 1.491,07 TL nin davalıdan tahsiline,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN AVUKATLIK ÜCRETLERİ
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN AVUKATLIK ÜCRETLERİ
6-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre birleşen dosyanın davacıları için taktir olunan 2.670,66 TL nispi vekalet ücretinin birleşen dosyanın davalısından alınarak birleşen dosyanın davacılarına verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
9-Davacı tarafından asıl davada dava açılırken peşin harç olarak yatırılan 59,50 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 500,00 TL’nin toplamda 559,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından birleşen davada dava açılırken harç olarak yatırılan 67,00 TL’nin birleşen davanın davalısından alınarak birleşen dosyanın davacılarına verilmesine,
11- Asıl dava ve birleşen dava Davacıları tarafından sarfedilen 3.000 TL bilirkişi ücreti ve posta ücreti olarak kullanılan 241,95 TL’nin toplamda 3.241,95 TL’nin asıl dava ve birleşen davanın davalıdan alınarak asıl dava ve birleşen davanın davacılarına verilmesine,
12-Asıl dava ve birleşen davanın davalısı tarafından yargılama gideri saf edilmediğinden bu hususda bir karar verilmesine yer olmadığına,
13-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.