Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1235 E. 2023/97 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1235 Esas
KARAR NO: 2023/97
DAVA: Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ:25/12/2015
KARAR TARİHİ:02/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan sözleşmenin iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı yan ile davalı şirket arasında 10.11.2009 tarihli sözleşme ile davacı yan tatafından yapılan blok mermer üretimi esnasında oluşan mermer artıklarının davalı şirket tarafından toplanıp götürülmesinin kabul edildiğini, akdin 4.md. gereğince ——-tarafından belirlenip açıklanan “üretici fiyat endeksi” oranında artırarak ödemesi halinde davalının akdi uzatabileceği hükme bağlandığını, —— ticari faaliyetlerinin sona ermiş olması sebebiyle kendisinin hakim ortağı bulunduğu ——-tarafından, akdi yükümlülükler sürdürülerek mermer pasası tedarikinin tamamlandığını, davalı şirket tarafından yeni dönem için 4.md’ye göre üretici fiyat endeksi oranında arttırılarak ödenecek fiyat üzerinden ücret ödenmediği, sözleşmenin sırf bu nedenle münfesih olduğunu, akdin feshedildiği hususunun davalıya———– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihbar edildiği, davalı yan tarafından bu iddiaların kabul edilmediği, davalı şirket kayıtlarına da geçmiş bulunan davalının itirazına konu fatura 135.000 ton malın işyerinde davalı şirkete teslim edildiği şerhi içerdiğini, davalı şirket pasa toplama konusunda keyfi davrandığını, sahanın davacı şirket çalışılabilir temizlikte tutulmasının temini konusunda gayri ciddi tutum sergilediğini, davacı yanca akdin feshi ihtar edilene dek pasa faturaları kesen —– durumuna itiraz etmemiş olan davalının bu durumu akde aykıtı bulduğunu, bu nedenlerle —- ile davalı şirket arasında 10.11.2009 tarihli sözleşmenin feshine, dava gider ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında ——– sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin hala devam ettiğini, ——– yazılı bir sözleşmenin söz konusu olmadığını, ancak davacı ile sözü edilen şirketlerin tamamen farklı kişiler olduğunu, ——- yapılan sözleşme kapsamında 435.000 ton mal alımının gerçekleşmiş olduğu kayıtlardan tespit edileceğini, davacının beyan ettiği dava dışı şitket tarafından malın teslim edildiği değerlendirmesi yapılmış olsa bile 1.000.000 ton alım gerçekleşmediğini, sözü edilen şirket tarafından düzenlenen 31.05.2015 tarihli faturaya konu mal sevkiyatı ve alımı henüz gerçekleşmediğini, sözleşmenin 3.maddesinde tedarik miktarının hesaplanmasının çok açık olarak gösterildiğini, buna göre hesaplamada —- —— taştma irsaliyelerinin esas alınacağını, dilekçede ayrıntılı olarak açıklandığı üzere toplamda 435.000 ton moloz alımı gerçekleştiğini, davacının —— tarafından düzenlenen faturalarında sözleşme kapsamında olduğu beyanı davalı tatafça kabul edilmediğini, taraflar arasında bu yönde bir sözleşme bulunmadığını, davacının henüz ——-tonluk moloz faturasına ilişkin mal sevkiyatı bitmeden ve hala malın teslimini yerine getirmeden fatura düzenlemek suretiyle sözleşmeyi sonlandırma kurnazlığında olduğunu, davacı tarafından mal verilmemesi sebebiyle davacı şirketin başka alanlardan moloz alımı yaptığını, davalı yan tarafından bedeli ödenen pasayı almak için çözüm bulmaya çalışıldığını, pasa toplanmadığını beyan etmelerinin gerçeğe uygun olmadığını, davalı şirketin ürettiği ürün ve aldığı pasa mukayese edildiğinde sözleşme tarihinden buyana ne miktar mal alımı gerçekleştiğinin tespit edilebileceğini, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun sözleşmenin feshine ilişkin davanın reddine, sözleşmenin haksız olarak uygulanmaması nedeniyle tazminat haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, taraflar arasındaki 10/11/2009 tarihli sözleşmenin feshine dairdir.
Davacı vekili dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı şirket arasında, müvekkiline ait mermer bloğu üreten firmanın çalışma sahasındaki mermer pasasının toplanması ve götürülmesine dair 10/11/2009 tarihli sözleşmenin, sözleşmeye konu 1 milyon ton pasanın toplanması nedeniyle sona erdiğini belirterek akdin feshini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili ise dilekçesinde, davacının beyanlarına itibar edilecekse ve bu beyanlara göre çalışma sahası bir tüzel kişiye devredilmiş ise sözleşmenin feshinin davacı tarafından ileri sürülemeyeceğini, öte yandan müvekkili şirket ile davacı ——–arasındaki sözleşmenin halen devam ettiğini, alınacak ilk 1 milyon tondan sonra ikinci 1 milyon için sözleşme ile belirlenen fiyat üzerinden alımlara devam edileceğini, dava dışı ——– bir sözleşmelerinin bulunmadığını, davacı —- yapılan sözleşmeye istinaden 435 ton mal alımının gerçekleşmiş olduğunun kayıtlar incelendiğinde ortaya çıkacağını, ayrıca ——— davacının toplam ürün sevkinin dahi 1 milyon tonu geçmediğini; sözleşmenin 3 üncü maddesinde tedarik miktarının hesabının açıkça kararlaştırıldığını, buna göre tedarik miktarının hesabında —- taşıma irsaliyelerinin esas alınacağını, ———-tarafından düzenlenen faturaların sözleşme kapsamında değerlendirilmemesi gerektiğini, bu yönde bir sözleşmenin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce —— tarihli celse ara kararı gereği, tarafların ——- ait tüm defter ve dayanakları ile dosya üzerinde mali muhasip bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmak suretiyle rapor tanzim edilmesi istenilmiş; temin edilen 5/6/2017 tarihli raporun sonuç kısmında;
“Davacının inceleme günü ticari defterleri ibraz edilmediği, bu hususta takdirin Sayın Mahkemeye ait olacağı,
Dava dışı—– Tarafından davalı —–adına düzenlenen ——– dahil 13.540,50 TL tutarlı faturanın, hem davalı hem de dava dışı şirketin ücari defterlerinde kayıtlı olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın 31.05.2015 tarihli faturaya konu 135.000 tonluk mermer pasasının davalı şirket tarafından teslim alınıp alınmadığı noktasında toplandığı,
31.05.2015 tarihli faturaya konu 135.000 ton mertmer pasasının, sözleşmenin 3 maddesi hükmü uyarınca davalı şirket tarafından fiilen teslim alındığına ilişkin taşıma irsaliyelerine dava dosyasında rastlanılmadığı,
Dava dışı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen 135.000 ton mermer paşasının, davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin 3 maddesindeki “…Tedarik miktarının hesaplanmasında —– bulunan kantarının ölçüm değerleri ve buna istinaden düzenlenen ——— taşıma irsaliyeleri esas alınacaktır” hükmü uyarınca davalı şirkete tesliminin ispata muhtaç kaldığı” belirlemelerine yer verilmiştir.Tarafların itiraz ve beyanları üzerine ilgili vergi dairelerine ——– formlarının temini bakımından müzekkereler yazılmış, yazı cevapları dosya arasına alınmıştır.(9) numaralı celse gereği, dosya kapsamına sunulan defterlerin ve dosya kapsamında bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi için bir önceki bilirkişinin bilirkişi listesinde yer almaması dikkate alınarak dosyanın yeni bir mali bilirkişiye tevdine, tarafların talep ve itirazları sunulan defterler ve sözleşme ile diğer belgeler incelenmek suretiyle dosya kapsamına ilişkin olarak rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
17/5/2019 teslim tarihli raporda;
“(…) Dava konusu somut olayda, incelenmesi gereken ilk husus, tarafların sözleşme kapsamında, davacıdan aldığı mermer paşası miktarının ne olduğunun tespitidir.Davacı vekili, dosyaya sunduğu pasa fatura dökümünde, aşağıdaki tutarlarda, davalıya satış yaptığını öne sürmektedir.
Davacı şirketin davalı şirkete gönderdiği mermer pasası:
Tarihi
Fatura No
Fatura Tutarı
Fatura Tonaj
03.12.2009
—–
1.275.00
15.000
04.01.2010
——-
4.250.00
50.000
06.01.2010
—-
8.500.00
100.000
04.03.2010
——
8.500.00
100.000
30.04.2011
——
4.250.00
50.000
05.07.2011
——
4.250.00
50.000
25.02.2002
——
1.700.00
20.000
30.07.2002
——
4.250.00
50.000
TOPLAM
36.975.00
435.000
Dava dışı —— davalıya gönderdiği mermer pasası:

Tarihi
Fatura No
Fatura Tutarı
Fatura Tonaj
16.01.2014
——
4.250.00
50.000
10.04.2014
——
21.250.00
250.000
20.09.2014
—–
11.050.00
130.000
31.05.2015
—–
11.475.00
135.000
TOPLAM

48.025.00
565.000

Bu fatura döküm lİistesine göre davacının, davalı şirkete 435.000 ton, dava dışı —— davalı şirkete 565.000 ton olmak üzere toplam 1.000.000 ton pasa gönderdiği görülmektedir.
Davacı vekili buna dayanarak, 1.000.000 ton pasa gönderiminin bittiğini, ücret artırımının gerektiğini ve diğer sebeplerle hirlikte sözleşmenin feshi gerektiğini öne sürmektedir.
Davalı vekili ise cevabında; alınan pasa miktarını şu şekilde açıklamaktadır.
Tarihi
Fatura No
Fatura Tonaj
03.12.2009
—-
15.000
04.01.2010
—-
50.000
06.01.2010
—-
100.000
04.03.2010

100.000
30.04.2011

50.000
05.07.2011
—-
50.000
25.02.2012
—-
20.000
30.07.2012

50.000
TOPLAM

435.000

Davalı vekili, davacıdan toplamda 435.000 ton pasa aldığını kabul etmektedir.Davalı vekili, dava dışı ——-şirketinden aldığı ve aşağıda dökümü verilen mermer paşa miktarının sözleşme kapsamında olmadığını beyan etmektedir.

Tarihi
Fatura No

Fatura Tonaj
16.01.2014
—–

50.000
10.04.2014
—–

250.000
20.09.2014
—-
Teslimi henüz tamamlanmamış
130.000
31.05.2015
—–
Mal teslimine hiç başlanmamış
135.000
TOPLAM

565.000

Davalı vekili, dava dışı —— faturalarla toplam 300.000 ton pasa aldığını, 20.09.2014 tarihli faturaya konu 130.000 ton paşanın teslimine 30.04.2015 tarihinde başladığını, en son sevkiyat tarihinin 26.12.2015 olup henüz tonaj tesliminin tamamlanmadığını, 31.05.2015 tarih 135.000 ton pasa tesliminin ise hiç yapılmadığını öne sürmektedir
(…) Davalı şirketin, içeriği olan mermer pasasını almadığını iddia ettiği 31.05.2015 tarih 135.000 tonluk faturanın, hem davalı şirket ve hem de dava dışı —– ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir —-
*Dava dışı —— şirketi:
Yılı
Defteri
Noteri
Açılış
Kapanış
——
Yevmiye
——
—-
—–
—–
—-

—-



—–
—–
Zorunlu değil

—– yılı yevmiye defterinin süresinde noter kapanış tasdiki yaptırıldığı anlaşılmış ise de dosyaya sunulan kebir ve envanter defterlerinin tamamen boş olduğu, kayıtlarının işlenmediği görülmekle 2015 yılı ticari defterlerin kanuna uygun tutulduğundan söz edilemeyeceği yüce mahkemenin takdirindedir.
Somut olaya dönüldüğünde davalı, davacı şirketten toplam 435.000 ton pasa aldığını kabul etmektedir. Bu hususta yanlar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı şirketin davacı —— gönderdiği ——- sayılı ihtarnamede, dava dışı ——- şirketinden toplam 430.000 ton mal alımı gerçekleştiğini de kabul etmektedir.
O halde Uyuşmazlık, mal teslimine henüz başlanılmamış ——- paşanın davalı şirkete teslim edilip edilmediği, teslim edilmiş ise bu teslimatın, sözleşme kapsamında yapılmış bir teslim olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yanlar arasında düzenlenen 10.11.2009 tarihli sözleşmenin 3.maddesinde; “işbu sözleşmenin yürürlük süresi boyunca mermer paşasının tedarik miktarı 1 milyon tondur. Tedarik miktarının hesaplanmasında, —-adasında bulunan kantarının ölçüm değerleri ve buna istinaden düzenlenen ——– taşıma irsaliyeleri esas alınacaktır” denilmektedir.Dosyaya sunulan belgeler ve davacı delilleri arasında taşıma/sevk irsaliyeleri veya tesellüm belgeleri bulunmamakla birlikte davalı, ——— şirketinden aldığı bu faturayı, ticari defterlerine itirazsız kayıt etmiş, bugüne kadar da iade fatura düzenlememiştir.
Bu durumda; Sevk irsaliyeleri sunulmamış ve dolayısıyla da teslimi kanıtlanamamış ——–fatura kaydının, geçerli olup olmayacağı hususunun değerlendirilmesi tamamen yüce mahkemenin takdirine ait bulunmaktadır.
Buna göre, davalının ticari defterine kaydedilmiş olsa bile, teslimi kanıtlanmamış malın, teslim edilmiş sayılamayacağı hususu kabul edildiği takdirde 135.000 tonluk mal, henüz teslim alınmamış olduğunun kabulü yüce mahkemenin takdirindedir.
(…) Sonuç
1-Dava dişi —- şirketinin davalıya gönderdiği ———- mermer pasasının sözleşme kapsamında olduğu, ancak sevk irsaliyesi ile tesliminin kanıtlanmadığı hususunun kabul edilmesi haline davacının,sözleşmedeki 1.000.000 ton kapasiteli pasa teslimini sağlayamamış olduğu, bu nedenle davacının sözleşmenin feshini talep edemeyeceği,
2—– davalıya gönderdiği —— tonluk mermer pasasının, davalı şirketin ticari defterinde kayıtlı olduğu, bu nedenle fatura içeriği pasanın teslim edilmediği iddiasının dinlenilemeyeceği, —— şirketinin gönderdiği malların da sözleşme kapsamında gönderilen mallar olduğunun kabulü halinde davacının sözleşme kapsamındaki 1.000.000 ton pasa teslimini kanıtlamış olduğu, bu nedenle sözleşmenin feshini talep edebileceği,
3-Davacı ile dava dışı ——-şirketinin ayrı birer kuruluş olduğu, bu nedenle, arada yazılı sözleşme olmaması sebebiyle ——– davalıya gönderdiği paşanın, sözleşme kapsamında gönderilmiş mal (pasa) olarak kabul edilemeyeceği, bu durumda davacının sözleşme kapsamında davalıya sadece 565.000 ton pasa teslim etmesi sebebiyle 1.000.000 tonluk pasa limitini henüz ikmal etmediğir, bu nedenle davacının sözleşmenin feshini talep edemeyeceği” belirlemelerine yer verilmiştir.
Raporun sunulmasını izleyen süreçte, onikinci celseden yirmince celseye dek taraf vekillerinin sulh görüşmelerinin devam etiğine dair beyan ve talepleri doğrultusunda kendilerine süreler tanınmış ancak uyuşmazlık anlaşma yoluyla çözümlenememiştir.
Tüm dosya kapsamı, rapor içerikleri, tarafların beyan ve talep içerikleri birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlığı taraflar arasındaki sözleşmede, davacı yanın ifa etmekle yükümlü olduğu edimin ifa edilip edilmediği, edildiyse sözleşmenin edimin ifa edilmesiyle son bulup bulmadığı, dava dışı şirketin davacının yükümlendiği edimin bir kısmını ifa etmesinin sözleşme kapsamında davacının edimi olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği noktalarında toplandığı;
a.-Dava dışı——- davacının yükümlendiği edimin bir kısmını ifa etmesinin sözleşme kapsamında davacının edimi olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği
6098 sayılı Yasanın “Şahsen ifa zorunluluğunun olmaması” başlıklı 83 üncü maddesine göre, borcun, bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinde alacaklının menfaati bulunmadıkça borçlu, borcunu şahsen ifa etmekle yükümlü değildir.
Taraflar arasındaki sözleşme ile davacının yükümlendiği edim, mermer ocağındaki faaliyetler nedeniyle çıkan mermer pasası (artığı) nın davalı şirket tarafından alınmasına müsaade etme, çıkan bu artığı davalı şirkete vermedir. Sözleşmenin niteliği ve edimin mahiyeti gereği davacının yükümlendiği bu edimin bizzat davacı tarafından ifa edilmesinde davalı (alacaklının) menfaati olmadığı gibi, uzunca bir süre dava dışı şirket tarafından ifa edilen edimin davacı defterlerinde kaydedilmiş olması ve edimin sözleşme kapsamında kabul edilmeyeceğine dair (uyuşmazlığa değin) ihtarın bulunmaması karşısında davalının,——– edimlerinin sözleşme kapsamında değerlendirilmemesi yönündeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
b.-Davacı yanın ifa etmekle yükümlü olduğu edimin ifa edilip edilmediği
Sözleşme ile 1 milyon ton mermer pasasının tevdi edilerek taşınmasının kararlaştırıldığı, bunun 435 bin tonu bakımından herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, yukarıdaki (a) bendinde açıklanan hususlarla birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirketin dava dışı ——- şirketinden yapılan alım miktarını 430 bin ton olarak belirtmesi karşısında, bu miktar pasanın da sözleşme doğrultusunda tevdi edildiği kabul edildiğinden uyuşmazlığın esasen ——– pasanın tevdi edilip edilmediği noktasında toplandığı; anılı faturanın davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı ve uyuşmazlık tarihine dek herhangi bir itiraz yahut iade faturası tanzim edilmediği; buna göre malın teslim/tevdi edilmediği hususunda ispat külfetinin davalı yana geçtiği, bu yönde ispat faaliyetinin de bulunmadığı anlaşıldığından bu 135 bin tonluk ürünün de davacı şirket tarafından davalıya teslim ve borcun ifa edildiği kabul edilmiş; davalının sözleşme ile kararlaştırılan tonajda ürünün (pasanın) teslim edilmediği yönündeki savunmalarına itibar edilmemiştir.Nihayet toplamda 1 milyon ton mermer pasası (artığı) nın sözleşme kapsamında davalı şirkete teslim/tevdi edildiği kabul edilmekle davacının sözleşmenin feshini talep edebileceği ve bu yöndeki davasında haklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile 10/11/2009 tarihli sözleşmenin feshine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile;
10/11/2009 tarihli sözleşmenin feshine,
2-Bilirkişi raporu ile de sabit olan 565.000 ton üzerinden hesaplanan (565.000*0,10.-TL=56.500,00.-TL) dava değeri üzerinden alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 3.859,52.-TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 170,78.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.688,74‬.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 170,78.-TL peşin harç ve 27,70.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 198,48‬.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 100,00.-TL posta gideri ve 1.700,00.-TL bilirkişi ücreti toplam 1.800,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki (2) hafta süre içerisinde ———–ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.
02/02/2023