Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1193 E. 2020/129 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/1193 Esas
KARAR NO : 2020/129

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/12/2015
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ———- sevk ve idaresindeki ——plakalı araç ile müvekkili idaresindeki motorsikletin çarpışması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre müvekkilinin KTK 84/1-h, diğer sürücünün ise aynı kanun 52/1-a kuralını ihlal etmesi nedeniyle kusurlu olduğunu, müvekkilinin sözkonusu kazada yaralandığını, kazaya sebebiyet veren —– sigortalı olduğunu, müvekilinin 17/01/1987 doğumlu olup kaza tarihi itibariyle 28 yaşında olduğunu ve kokoreççide çalıştığını, müvekkilinin söz konusu kaza dolayısıyla işgücü kaybından doğan daimi sakatlık tazminatını alabilmesi için işbu davayı açmak zorunda kaldıklarını, tüm bu nedenlerle davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan toplam 1.000,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan —–plakalı aracın müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, kabul anlamına gelmemekle beraber kazaya neden olan olayda öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre kişinin tüm tedavileri tamamlandıktan sonra sakatlığın 12 ay boyunca stabil ve kalıcı olması gerektiğini, bu nedenle davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, dava konusu kazanın 12/11/2015 tarihinde meydana geldiğini ve kaza tarihi üzerinden henüz 12 ay geçmediğinedn davacı vekilinin maluliyet iddialarının reddi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizce, dava konusu kazaya ilişkin soruşturma dosyası, ilgili hastanelerden tedavi evrakları, davalı sigorta şirketinden poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
Dava konusu kazaya karışan —– plaka sayılı aracın kaza tarihi itibarı ile davalı sigorta şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu ve kişi başı sakatlanma/ölüm sigorta teminatının 290.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu kazaya ilişkin olarak ——- soruşturma numaralı dosyası ile yapılan soruşturmada şüpheli —– hakkında şikayet yokluğu nedeniyle kamu adına kovuşturma yapmama kararı almıştır.
Mahkememizce alınan 14/03/2018 tarihli ——- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı —— arızası nedeniyle — sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle ——oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan ——- sayılı Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin sadece Ek-1 bölümü içerdiği ve malulen emeklilik(çalışma gücü kaybı) işlemleri için kullanıldığı, yönetmelikte sadece çalışma gücünün %60’ını kaybedecek düzeyde olan hastalık ve arazların yer aldığı, A,B,C,D,E cetvellerinin bulunmadığı gibi arıza ağırlık ölçülerini belirten listelerin, meslek gruplarının da yer almadığı, bu nedenle meslekte kazanma gücü kaybına ilişkin Ek-3 bölümün ve yukarıdaki bahsedilen cetveller ile bölümlerin yer aldığı, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinden yararlanıldığı, —– karar numaralı mütalaalarında değişikliğe mahal olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre maluliyetin tespiti için dosya yeniden —– özetle; davacının —- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle 30/03/2013 tarih ve —— sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre, sinir sistemi periferik pasyal paralizi-1’e göre, kişinin özürlülük oranının %5 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce kusura ve maddi tazminatın tespitine ilişkin olarak alınan 11/04/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davaya konu kazanın oluşumunda davalı sigorta şirketine sigortalı ——plakalı araç sürücüsü ——- kazanın oluşumunda %40 oranında tali derecede kusurlu olduğu, davacı——- ise kazanın oluşumunda %60 oranında asli derecede kusurlu olduğu, davacının geçirdiği kaza sonucu 9 ay/270 gün süreli iyileşme dönemi-geçici iş göremezlik zararının 11.218,18 TL olduğu, kazanın oluşumunda %60 kusurunun bulunduğunun mahkemece kabulü durumunda 4.487,27 TL olacağı, daimi/sürekli iş göremezlik-efor kaybının ise %5 maluliyet oranı sonrası 34.593,51 TL olduğu, kazanın oluşumunda %60 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda 13.837,41 TL olacağı, davacının toplam maddi zararının ise 18.324,68 TL olduğu hesaplanmış olmakla birlikte, davacı vekilinin dava dilekçesinde davacının daimi/sürekli maluliyet zararının tazminini talep ettiği, talebe bağlılık ilkesi gereği davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği daimi/sürekli maluliyet tazminatının 13.837,41 TL olduğu, dava dosyasında davacının dava talebi öncesi davalı sigorta şirketine başvuruda bulunmadığının tespiti ile dava tarihi 18/12/2015 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasa faiz talep edebileceğinin takdir ve münakaşasının mahkemeye ait olduğu,——tarafından rücuya tabi herhangi bir— ödemesinin bulunup bulunmadığının dava dosyasında belirlenememesine karşın, davaya konu maluliyetin bir iş kazası olmaması nedeniyle rücuya tabi bir ödemenin söz konusu olamayacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 02/05/2019 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde 1.000,00 Tl olarak talep ettiği sürekli sakatlık(maluliyet) talebini 12.837,41 TL artırarak 13.837,41 TL ve geçici işgöremezlik tazminatı olarak da 4.487,27 TL yi de taleplerine ekleyerek toplam 18.324,68 TL olarak davayı ıslah etmiş ve harcını yatırmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin trafik kazası nedeniyle doğan maddi zararın tazmini olduğu, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporuna göre davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, bu hali ile davalının doğan zarardan sorumlu olduğu ve davacının doğan zararının kusur indirimi yapılarak belirlendiği, maddi zarar miktarına ve davacının maluliyetine ilişkin olarak alınan raporların denetime ve hüküm vermeye elverişli olduğu, bu hali ile sürekli maluliyete ilişkin tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş, ancak davacı vekili vekili her ne kadar ıslah dilekçesi ile geçici işgöremezlik tazminatı talep etmiş ise de dava dilekçesinde sürekli işgöremezlik tazminatı talep ettiği, geçici işgöremezlik tazminatı ile ilgili bir talebi olmadığı, geçici işgöremezlik bakımından usulünce açılmış bir dava bulunmadığı gözönüne alınarak ıslah dilekçesi ile talep edilen geçici işgöremezlik tazminatı talebi konusunda esasa ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş(Benzer Yargıtay —-. HD ——–sayılı ilamı, İstanbul BAM —–.HD —–. Sayılı kararı) ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın KABULÜ ile;
1-13.837,41 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
2-Islah dilekçesi ile talep edilen geçici maluliyet tazminatı konusunda esasa ilişkin karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken karar ve ilam harcı 13.837,41 TL dava değeri üzerinden alınması gereken 945,23 TL olduğundan peşin alınan 27,70 TL harç ile 59,18 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 858,35 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 27,70 TL peşin harç, 59,18 TL ıslah harcı, 27,70 TL başvurma harcı, 4,10 TL vekalet harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ile 267,85 TL tebligat ve posta giderinden ibaret toplam 1.586,53 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içersinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.