Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1130 E. 2022/252 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1130 Esas
KARAR NO: 2022/252
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 07/12/2015
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde davalı ——— plakalı aracın arıza nedeniyle müvekkillerine arkadan çarparak yaralanmalarına sebebiyet verdiğini, — kaza tutanağından %100 oranında kusurlu olduğunu, ancak davalının karakolda verdiği ifadesinde— plakalı aracın kendisine çarptığını ve kontrolünü kaybetmesi nedeniyle diğer araçlara çarptığını beyan ettiğini, bu nedenle — husumet yöneltildiğini, kaza nedeniyle —- soruşturma başlatıldığını, olay nedeniyle müvekkillerinin ağır şekilde yaralandığını, sürekli sakatlık durumlarının söz konusu olduğunu, müvekkillerinin manevi olarak da büyük elem ve ızdırap içinde olduğunu belirterek; belirsiz alacak olarak şimdilik —- maluliyet nedeniyle maddi tazminat, — manevi tazminat,— tedavi gideri, — maluliyet nedeniyle maddi tazminat, — manevi tazminat, — tedavi gideri, — maluliyet nedeniyle maddi tazminat,—– manevi tazminatın davalı sigorta şirketleri poliçe limitleri ile sınırlı olarak, davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki hususların gerçeği yansıtmadığını, kaza tutanağının iptali için —- dava açıldığını, kazadan sonra müvekkilinin davacıları hastanede ziyarete gittiğini, bir ihtiyaçları olursa aramaları için numarasını verdiğini, davacıların araçlarını gerekli tedbirleri almadan yol kenarına çektiğini, — plakalı araç sürücüsü —-kendisine çarpması neticesinde kazanın meydana geldiğini, zarardan sigorta şirketinin sorumlu olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — Cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan —- plakalı aracın müvekkili nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin poliçe limit ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumluluğu olduğunu, öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacıların maluliyet iddialarının kaza tarihinden henüz — geçmediğinden reddinin gerektiğini, davacılar tarafından kaza nedeniyle yapılan masraflardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, manevi tazminat talepleri yönünden de sorumluluklarının bulunmadığını, olay tarihinden avans faizi talep edilemeyeceğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—-Cevap dilekçesinde özetle; — plakalı aracın müvekkili nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, teminat limitinin — olduğunu, manevi tazminatın poliçe teminatına dahil olmadığını, davacıların maluliyetinin ve kusur durumunun tespitinin gerektiğini, tedavi giderlerinden —- sorumlu olduğunu, kaza sırasında davacıların emniyet kemeri takmamaları halinde müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin haksız olduğununu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın oluşumunda hiçbir kusurunun bulunmadığını, kazanın oluşumunda %100— kusurlu olduğunu, kaza ile ilgili ceza soruşturmasının devam ettiğini, davalı —- önce davacıların bulunduğu araca çarptığını, çarpmanın etkisi ile kendi kullanımındaki aracın önüne düşmesi sonucunda kendisinin kazaya dahil olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — dava dilekçesi —– tebliğ edilmiş olup, yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığından, HMK md 128 uyarınca, dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği kabul edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu tüm dilekçeler, ibraz edilen tüm deliller, poliçe ve hasar dosyası, ceza dosyası, —- araştırmaları, tanık beyanları, mahkememizce alınan bilirkişi raporları, maluliyet raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
— Tarafından düzenlenen — incelenmesinde; poliçenin—— arasında geçerli olduğu, sigortalının— olduğu, sigortalı aracın — plakalı araç olduğu, aracın hususi araç olduğu, poliçede sakatlık ve ölüm teminat limitinin —- olduğu, sigorta tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
— Tarafından düzenlenen — incelenmesinde; poliçenin — arasında geçerli olduğu, sigortalının — olduğu, sigortalı aracın —plakalı araç olduğu, aracın hususi araç olduğu, poliçede sakatlık ve ölüm teminat limitinin —- olduğu, yargılama sırasında sigorta şirketi tarafından davacılara ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Talimat Mahkemesince— tarihli celsesinde dinlenilen davacılar tanığı —Ben olayı görmedim. Olaydan sonra bana kaza olduğunu telefon ile söylendi. Ben kaza mahalline gitmedim. Hastaneye gittim. Davacıların durumunun kötü olduğunu görünce bayılmışım. Davacı —- bacaklarından yaralanmıştı. Şu an bacaklarından bir tanesinde çatallı bir şekilde dizden kalçalarına kadar bir platin takılmış, halen iş yapamıyor. Hastane de ne kadar yattığını bilemiyorum. — saat sürmüştü. Evde halen yatmaktadır. Ben ekmek fırını işletiyorum. — de olaydan önce benim yanımda çalışırdı. — civarında idi. Davacı— kaldı. Bildiğim kadarı ile hastanede yatmadı. — omuzlarından bir tanesinden kemiği kırıktır. Halen iş yapamamaktadır. — benim yanımda şoför olarak çalışırdı. Ben ona –civarında maaş verirdim. — hastanede ne kadar yattığını hatırlayamıyorum. Kalçasında kırık vardı. Hastaneden çıktıktan sonra — ay evde yattı. Davacı — idi. Kaza tarihinde —yaşında çocuğu vardı. Çocuk ta yaralandı. Onun bakımını da babannesi ve annanesi yaptı. Bu olayda iki tane arabamız pert oldu. Komşuların arabalarını ödünç aldık, kullandık. Hastanede hem—– refakatçi kaldı. Hastaneye — binildi. Ancak kaçkez binildi, ne kadar para harcandı bilemiyorum. Belge almadık. Günde —kez gidip geldiğimiz oldu. —– kalçası kırık olduğu için — ay boyunca altı bağlandı. Manevi olarak çok üzüldü. Anne ve babanın her ikisi de yaralı olduğu için çocuk bakımı yönünden çok sıkıntı yaşandı ve anne ve baba bu duruma çok üzüldü. Çarpan —– kazadan sonra gelip hiç ilgilenmedi. Kazadan sonra olay günü bir kez gelmiştir. Geldiğinde de bir şey yapmadan bırakıp gitti. Benim bilgi ve görgüm bundan ibarettir. Tanık ücreti talebim yoktur” beyanında bulunmuş ve iş bu beyanını imzası ile tesvik etmiştir.
Talimat Mahkemesince —– tarihli celsesinde dinlenilen davacılar tanığı —Ben davaya konu olayı görmedim. Davacılar benim uzaktan akrabam olur. Kaza haberi verilince davacılar —bulunduğu hastaneye gittim. Davacıların her ikiside yaralıydı. Davacı — sağ bacağırdan yaralanmıştı. — kadar hastanede yattı. Evde de — kadar yattı. Halen bacağından dolayı çalışamıyor. Olaydan önce fırıncılık yapıyordu. Aylık geliri — civarında idi. Davacı —-gün kaldı. Bildiğim kadarı ile— sağ omzunda kemiği kırıktı. —- olaydan önce fırında şoför olarak çalışırdı. Aynı zamanda ekmek servisini de yapıyordu. Hastaneden çıktıktan yaklaşık— ay sonra şoförlük yapmaya başladı. Ancak serviscilik yapamıyor. —- civarında maaş alırdı. —-hastanede ne kadar yattığını hatırlayamıyorum. Ancak — hafta yatmış olabilir. Kalçasında kırık vardı. Hastaneden çıktıktan sonra —evde yattı. Davacı — hanımı idi. Kaza tarihinde — yaşında çocuğu vardı. Çocuk ta yaralandı. Onun bakımını da babannesi ve annanesi yaptı. —- bakımını da annesi yaptı. Özel ihtiyaçlarını karşılayamıyordu. Bakıma muhtaçtı. Davacılar çalışamadıkları dönemde birilerinden maddi destek aldılar. Bu olay sebebi ile manevi olarak üzüldüler. Davacı — bacağına platin takıldı. —ameliyat oldu. Kazayı yapan —– tanımıyorum. Davacılar la ilgilendiğini ben hiç görmedim. Davacıların evleri kira idi. Tedavi sürecinde çalışamadıkları için de çok sıkıntı çektiler. Benim bilgi ve görgüm bundan ibarettir. Tanık ücreti talebim yoktur” beyanında bulunmuş ve iş bu beyanını imzası ile tesvik etmiştir.
Talimat Mahkemesince — tarihli celsesinde dinlenilen davacılar tanığı —-“Ben olayı görmedim. Olaydan sonra bana kaza olduğunu telefon ile söylendi. Ben kaza mahalline gitmedim. Davacı — bulunduğu —- gittim. Onların durumunu görünce fenalaştım. Oradan oğlumun tedavi gördüğü —– gittim. Oğlumun sol omuz kemiğinin kırıldığını, kanlar içerisinde olduğunu gördüm. Oğlum aynı gün kırığı bağladılar. Taburcu ettiler. Sık sık hastaneye gidip gelip tedavi gürdü. Ameliyat yapılacaktı. Ancak kırığın biraz kaynadığı anlaşılınca ameliyat yapılmaktan vazgeçildi.—— yatarak tedavi gördü. Olaydan önce ekmek fırınında şoförlük yapıyordu. Geliri aylık— sigorta idi. Olaydan yaklaşık —– ay sonra çalışmaya başladı. Ancak kırık olan kolunu halen kullanamıyor. Kasaları tek eli kaldırıyor. — ay fizik tedavi süreci devam etti. Halen de iyileşmedi. Doktora kontrole sürekli gidip geliyor. Hastaneye bizim arabalarla gidip geliyor. Sürekli bu sebeple masraf yapılıyor. Davacı —hastane de ne kadar yattığını bilemiyorum. Oda çok yattı. Onunda bacağını platin takıldı. — halen çalışamıyor.—- bu olaydan önce fırında çalışıyordu. Aylık geliri —- civarında idi ve sigortası vardı. — hastanede —ay kadar yattı. Kalçasında kırık vardı. Hastaneden çıktıktan sonra epey yattı. Hastaneye sürekli gidip gelip tedavi oluyordu. Davacı — ev hanımı idi. Kaza tarihinde — yaşında çocuğu vardı. Çocuk ta yaralandı. Onun bakımını da babannesi ve annanesi yaptı. — bakımını annesi yaptı. —–yataktan uzunca bir süre kalkamadı. —-yataktan kalkamadığı süre altı bezlendi. Davacıların her üçü de bu olaydan dolayı çok üzüldüler. Çarpan —– kazadan sonra gelip hiç ilgilenmedi. Kendisini hiç görmedim. Hastaneye giderken bende kaza mahallini araba ile geçerken gördüm. Arabaların pert olduğunu gördüm. Kazanın nasıl olduğunu görmedim. Kazadan önce—- oğlum —–aradı. Arabanın kayışının koptuğunu söyledi. Gel bizi götür dedi. Bende oğluma ben gidip getireyim dedim. Oğlumda kabul etmedi. Bu telefon görüşmesi gündüz— civarında oldu. Oğlum olay yerine gittğinde —— aracını sol şeride çektiğini ve park halinde beklediğini kendisinin de aracını —arabasının önüne park ettiğini söyledi. Oğlum — arabasının kaputunu açıp aracı kontrol ederken davalı — aracı arkadan gelerek davacılara aniden çarpmış, davalı — çok hızlı geliyormuş. Davacılar —- her iki aracının da dörtlüleri yanıyormuş. Davacıların aracın arıza yaptığı ve park halinde durduğu güvenlik şeridinde başkaca önlemler alıp almadıklarını bilemiyorum. Benim bilgi ve görgüm bundan ibarettir. Tanık ücreti talebim yoktur” beyanında bulunmuş ve iş bu beyanını imzası ile tesvik etmiştir.
Mahkememizce meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumunun tespiti için bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; meydana gelen trafik kazasında davalı sürücü — %100 oranında kusurlu olduğu, diğer davalı —–ve davacıların kusursuz olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı — maluliyet oranının tespiti için— rapor alınmasına karar verilmiş,–tarafından davacı— tarihli raporda özetle; —- göre davacının meslekte kazanma gücü kaybı oranının—- olduğu, iyileşme süresinin — aya kadar uzayabileceği, kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı — maluliyet oranının tespiti için — rapor alınmasına karar verilmiş, — tarafından davacı — hakkında düzenlenen — tarihli raporda özetle;— göre davacının meslekte kazanma gücü kaybı oranının —olduğu, iyileşme süresinin —— aya kadar uzayabileceği, kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı— maluliyet oranının tespiti için —rapor alınmasına karar verilmiş, —tarafından davacı — tarihli raporda özetle; —- göre davacının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan sürekli maluliyet tayinine yer olmadığı, iyileşme süresinin — kadar uzayabileceği, kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı —yönünden — tekrar rapor alınmasına karar verilmiş, hastane tarafından davacı — hakkında düzenlenen — tarihli raporda özetle; —-hükümlerine göre davacının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan sürekli maluliyet tayinine yer olmadığı, iyileşme süresinin — aya kadar uzayabileceği, kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı —– tekrar rapor alınmasına karar verilmiş, hastane tarafından davacı —- raporda özetle; —-davacının meslekte kazanma gücü kaybı oranının — olduğu, iyileşme süresinin —–aya kadar uzayabileceği, kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı —- tarihli dilekçelerinde, davacılar ile sulh olunduğunun ve davacılardan yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığı belirtilmiştir. Davacılar vekilince de — tarihli celse de; maddi tazminat taleplerinin —tarafından karşılandığı, maddi tazminat taleplerinin konusuz kaldığı, manevi tazminat istemi yönünden davaya devam ettikleri beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacılar tarafından, meydana gelen trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararlarının tahsilinin talep edildiği; davalılar tarafından, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, —- tarihinde davacıların araçlarındaki arıza nedeniyle emniyet şeridinde durmakta iken davalı — sevk ve idaresindeki — sevk ve idaresindeki— plakalı aracın karıştığı çift taraflı yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, kaza nedeniyle davacıların yaralandığı, meydana gelen zarardan davalı sürücüleri— göre kusuru oranında sorumlu olduğu, davalı — plakalı aracın maliki olduğu, bu nedenle — hükümleri uyarınca meydana gelen zarardan işleten sıfatıyla araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu, davalı — plakalı aracın, davalı —–sigortacısı olduğu, meydana gelen zarardan poliçe limitleri dahilinde ve araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında kusura ilişkin bilirkişi raporu ile meydana gelen trafik kazasında — plakalı araç sürücüsü — %100 oranında kusurlu olduğunun, — plakalı araç sürücüsü —- davacıların herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, yapılan tespitin kaza tespit tutanağı ve ceza dosyasındaki tespitler ile uyumlu olduğu anlaşılmakla, mahkememizce de benimsenmiştir.
Yapılan bu tespite göre; davacıların uğramış olduğu bedeni ve manevi zararlardan, kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunması nedeniyle — plakalı araç sürücüsü davalı— ve işbu aracın — sorumlu olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında davacı—yönünden alınan maliyet raporlarında, davacı — sürekli maluliyete mahal bırakmadan iyileşmiş olduğu tespit edilmiş olup, maluliyet raporlarının denetime elverişli olması ve —- alınan raporun kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine uygun olması dikkate alınarak mahkememizce de benimsenmiştir. Yine davacı — alınan rapor ile davacının maluliyet oranı —olarak belirlenmiş olup, alınan raporun kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine uygun olması nedeniyle hükme esas alınmış, —- yönünden düzenlenen — raporunun kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmemiş olması nedeniyle hükme esas alınamayacağı kanaatine varılmıştır. Davacı — yönünden düzenlenen — raporunda davacının maluliyet oranı %7 olarak belirlenmiş olup, rapor her ne kadar kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş ise de rapora davacı tarafından ve davalı —– tarafından itiraz edilmediğinden yeniden rapor alınması gerekli görülmemiştir.
Yargılama sırasında davalı—– yapılan protokol kapsamında davacılara maddi tazminata ilişkin olarak yapılmış, davacılar vekilince de maddi tazminat istemleri yönünden davanın konusuz kaldığı bildirilmiştir. HMK’nın 313 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlenmiş, 315/1.madde ve fıkrasında “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu hali ile davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla talep doğrultusunda davanın sulh nedeniyle konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmektedir.
Manevi tazminat istemi yönünden ise; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, kazanın meydana geliş şekli, olayın ağırlığı ve tarihi, tarafların kusur durumu, davacıların yaşı ve maluliyet oranı, hep birlikte değerlendirilerek; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Davalı sigorta şirketlerine manevi tazminat istemi yöneltilmediğinden, sigorta şirketleri yönünden manevi tazminata ilişkin herhangi bir kabul ya da red kararı verilmemiştir.
Maddi tazminat istemi yönünden; yargılama giderleri ve vekalet ücreti tarafların haklılık durumuna göre belirlenmiş, davalılar —–davacıların zararından sorumluluğu bulunmadığı tespit edildiğinden, lehlerine vekalet ücreti takdir edilmiştir. Davacılar vekilinin maddi tazminat istemi yönünden vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığı hususu ayrıca dikkate alınmıştır. Manevi tazminat istemi yönünden ise; kabul ve red oranı gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücreti belirlenmiş, davalı — yönünden red sebepleri farklı olduğundan ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmiştir. Yargılama giderlerinin belirlenmesinde—– Tarafından protokol kapsamında yapılan ödemeler de dikkate alınmıştır.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere — gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca;
1-Davacıların maddi tazminat istemi yönünden davanın sulh nedeniyle yargılama sırasında konusuz kaldığı anlaşılmakla davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacılar tarafından davalı —- aleyhine açılan manevi tazminat isteminin REDDİNE,
3-Davacılar tarafından davalılar —– aleyhine açılan manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ İLE,
Davacı —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar — tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine,
4-KARAR HARÇLARI YÖNÜNDEN
A-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 80,70.-TL karar ve ilam harcının davacılar tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 785,57.-TL harçtan mahsubuna,
B-Manevi tazminat davası yönünden kabul olunan; 70.000,00.-TL dava değeri üzerinden alınması gerekli 4.781,7‬0.-TL harçtan dava açılırken peşin olarak yatırılan ve maddi tazminata ilişkin harcın mahsubundan sonra bakiye kalan 704,87.-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 4.076,83.-TL harcın davalılar —– tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN;
A-Davacılar tarafından manevi tazminat istemi yönünden yatırılan 704,87.-TL peşin harç ve 27,70.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 732,57.-TL harcın davalılar —— tahsili ile davacılara verilmesine,
B-Davacılar tarafından sarfedilen 1.347,30.-TL posta gideri, 54,00.-TL talimat masrafı ve 500,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.901,30.-TL yargılama giderinden, davalı — yapılan sulh protokolü kapsamında tahsil edildiği belirlenen toplam 1.800,00 TL yargılama giderinin mahsubu ile bakiye kalan 101,30.-TL yargılama giderinin davalı —- davacılara verilmesine,
C-Davalı ——- tarafından sarfedilen 50,00.-TL posta giderinin davacılardan alınarak davalı —-ödenmesine,
D-Davalı — tarafından arafından sarfedilen 50,00.-TL posta giderinden davanın kabul ve ret oranına göre 28,27.-TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı — ödenmesine, geriye kalan 21,73.-TL yargılama giderinin davalı —- üzerinde bırakılmasına,
E-Diğer davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-AVUKATLIK ÜCRETLERİ YÖNÜNDEN;
A-Maddi tazminat istemi yönünden haklılık durumuna göre, davalı —–Kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden, karar tarihinde bulunan AAÜT’nin 13/4. Maddesine göre belirlenen 5.100,00.-TL avukatlık ücretinin davacılardan tahsili ile davalı — verilmesine,
B-Manevi tazminat istemi yönünden kabul edilen kısım için, davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1. maddesine göre belirlenen 9.900,00.-TL avukatlık ücretinin davalılar —– tahsili ile davacılara verilmesine,
C-Manevi tazminat istemi yönünden reddedilen kısım için, davalı —— kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/3. Maddesine göre belirlenen 5.100,00.-TL avukatlık ücretinin davacılardan tahsili ile davalı —– verilmesine,
D-Manevi tazminat istemi yönünden reddedilen kısım için, davalı —– kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2. Maddesine göre belirlenen 9.900,00.TL avukatlık ücretinin davacılardan tahsili ile davalı—–verilmesine,
E-Maddi tazminat istemi yönünden davacılar lehine, talepleri bulunmadığı belirtilmiş olmakla, avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
7-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, hazır olan taraf Vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde—— nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 24/03/2022